Bafa Kuş Ve Bitki Türleri Gözlemcilerinin Adresi Oldu
Kuş ve bitki türleri açısından önemli biyolojik çeşitliliğe sahip Bafa Gölü, 261 kuş, 22 sürüngen ve 19 memeli türüne ev sahipliği yapıyor Bafa Gölü Tabiat Parkına Doğa Koruma ve Milli Parklar Muğla Şube Müdürlüğünce yapılan seyir terası ile ziyaretçiler kuş ve bitki türlerini gözleme imkanı da buluyor MSKÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muammer Tuna:'Bafa Gölü Heraklia döneminde liman kentiydi. Burası çok zengin bir ekosistemin bulunduğu alan. Burası aynı zamanda göçmen kuşlar için bir sulak alan. Bölgede 250'ye yakın kuş türü tespit edildi'
DURMUŞ GENÇ - Kuş ve bitki türleri açısından oldukça zengin biyolojik çeşitliliğe sahip Bafa Gölü, kuş ve bitki türleri gözlemcilerinin adresi oldu.
Eşsiz doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve çevresindeki tarihi kalıntılarıyla dikkati çeken Bafa Gölü, son yıllarda yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra bitki ile kuş gözlemcilerinin de uğrak yeri oldu.
Türkiye geneli ve yurt dışından turlarla bölgeye gelen ziyaretçiler, tarihi alanları gezdikten sonra Bafa Gölü etrafındaki Kapıkırın Mahallesi'nde kurdukları çadırlarda ve butik evlerde kalarak olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, kampçılık, botanik turu, kuş gözlemi, manzara izleme gibi aktivitelerine katılıyor.
Bafa Gölü Tabiat Parkına Doğa Koruma ve Milli Parklar Muğla Şube Müdürlüğünce yapılan seyir terası ile ziyaretçiler de bölgedeki kuş ve bitki türlerini gözleme imkanı buluyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muammer Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikinci ekolojik zamanda Latmos Körfezi olan Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla denizden bağlantısı kesilerek bugünkü halini aldığını söyledi.
Aydın ve Muğla sınırları içindeki Bafa Gölü’nün Ege Bölgesi’nin en büyük tatlı su göllerinden olduğunu vurgulayan Tuna, 20 kişilik ekibiyle bölgenin ekoturizm potansiyelini belirlemeye yönelik çalışma yaptıklarını belirtti.
Tuna, göl üzerinde kuşlar için önemli olan İkizce Ada ve Kuyulu Ada bulunduğunu, kıyısında ise çok sayıda arkeolojik yerleşim alanının yer aldığını ifade etti.
- "Bölgede 250'ye yakın kuş türü tespit edildi”
Önemli bir doğa alanı konumundaki Bafa Gölü’nün aynı zamanda tabiat parkı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tuna, bölgenin arkeolojik ve doğal sitlerle koruma altında olduğunu vurguladı. Tuna, "Bafa Gölü, Heraklia döneminde liman kentiydi. Burası çok zengin bir ekosistemin bulunduğu alan. Burası aynı zamanda göçmen kuşlar için bir sulak alan. Bölgede 250'ye yakın kuş türü tespit edildi." dedi.
Bafa Gölü ve çevresinin su kuşları için önemli üreme ve kışlama alanı olduğunu vurgulayan Tuna, kışın onbinlerce sakar mekenin gölde kışladığını bölgenin aynı zamanda tepeli pelikanlar açısından da önemli bir kışlama alanı olduğunu dile getirdi.
Bafa Gölü’ne kuş gözlemi için gelen turistlerin hobi olarak boş zamanlarında yaban kuşlarını izleyen ve bundan keyif alan insanlar olduğunu belirten Tuna, şu bilgileri verdi:
"Göldeki adalar, balıkçıl türlerinin, martıların, karabatakların ve angıtların üremesi açısından önemlidir. Bu adalara sorumlu turizm çerçevesinde kuşların üreme zamanında çıkılmaması gerekir. Göl kıyısı çamur düzlükleri ve çayırlarda sığır balıkçılı, kara leylek, bataklık kırlangıcı ve mahmuzlu kızkuşu gibi türlerin bulunabileceği bölgeler. Göldeki sazlıklar birçok türün en önemli üreme alanıdır. Sazlık kıyısında yapılan gözlemlerde erguvani balıkçıl, alaca balıkçıl, küçük balaban gibi yaz göçmenin balıkçıllar bulunabiliyor. Bu nedenle bölge bitki ve kuş gözlemcilerinin adresi oldu."
Bafa Gölü’nün Büyük Menderes Deltası ile entegre bir sulak alanın parçası olduğunu vurgulayan Tuna, “Bafa Gölü, biyolojik çeşitlilik, nesli tükenmek üzere olan canlılar ve endemik türlerden dolayı uluslararası öneme sahiptir ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi, Rio Sözleşmeleri ve Barselona Konvansiyonu kararı ile korunmaktadır." diye konuştu.
Bafa Gölü'nün Türkiye'nin en genç göl ekosistemlerinden biri olduğunu da ifade eden Tuna, tarihsel ve kültürel yapısı, zengin biyolojik çeşitliliği ile birçok kuşa ve yaban hayvanına ev sahipliliği yapmasının da bölgenin değerlerini artırdığını dile getirdi.
Milas Kaymakamı Eren Arslan da Bafa Gölü'nün MS 3'üncü yüzyıla kadar Ege Denizi'nde Latmos Körfezi olarak bilinen deniz kıyı ekosistemi durumundayken, Büyük Menderes Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla kapanarak denizden ayrılıp göl halini aldığını kaydetti.
Arslan, göl ve çevresinin nesli tehlike altında bulunan birçok kuş türüne üreme ve kışlama ortamı sağladığını anlatarak, gölün dip yapısının bitki türleri açısından zengin olması nedeniyle yılan balıkları ve su yılanlarına ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Kaynak: AA
Eşsiz doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve çevresindeki tarihi kalıntılarıyla dikkati çeken Bafa Gölü, son yıllarda yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra bitki ile kuş gözlemcilerinin de uğrak yeri oldu.
Türkiye geneli ve yurt dışından turlarla bölgeye gelen ziyaretçiler, tarihi alanları gezdikten sonra Bafa Gölü etrafındaki Kapıkırın Mahallesi'nde kurdukları çadırlarda ve butik evlerde kalarak olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, kampçılık, botanik turu, kuş gözlemi, manzara izleme gibi aktivitelerine katılıyor.
Bafa Gölü Tabiat Parkına Doğa Koruma ve Milli Parklar Muğla Şube Müdürlüğünce yapılan seyir terası ile ziyaretçiler de bölgedeki kuş ve bitki türlerini gözleme imkanı buluyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muammer Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikinci ekolojik zamanda Latmos Körfezi olan Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla denizden bağlantısı kesilerek bugünkü halini aldığını söyledi.
Aydın ve Muğla sınırları içindeki Bafa Gölü’nün Ege Bölgesi’nin en büyük tatlı su göllerinden olduğunu vurgulayan Tuna, 20 kişilik ekibiyle bölgenin ekoturizm potansiyelini belirlemeye yönelik çalışma yaptıklarını belirtti.
Tuna, göl üzerinde kuşlar için önemli olan İkizce Ada ve Kuyulu Ada bulunduğunu, kıyısında ise çok sayıda arkeolojik yerleşim alanının yer aldığını ifade etti.
- "Bölgede 250'ye yakın kuş türü tespit edildi”
Önemli bir doğa alanı konumundaki Bafa Gölü’nün aynı zamanda tabiat parkı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tuna, bölgenin arkeolojik ve doğal sitlerle koruma altında olduğunu vurguladı. Tuna, "Bafa Gölü, Heraklia döneminde liman kentiydi. Burası çok zengin bir ekosistemin bulunduğu alan. Burası aynı zamanda göçmen kuşlar için bir sulak alan. Bölgede 250'ye yakın kuş türü tespit edildi." dedi.
Bafa Gölü ve çevresinin su kuşları için önemli üreme ve kışlama alanı olduğunu vurgulayan Tuna, kışın onbinlerce sakar mekenin gölde kışladığını bölgenin aynı zamanda tepeli pelikanlar açısından da önemli bir kışlama alanı olduğunu dile getirdi.
Bafa Gölü’ne kuş gözlemi için gelen turistlerin hobi olarak boş zamanlarında yaban kuşlarını izleyen ve bundan keyif alan insanlar olduğunu belirten Tuna, şu bilgileri verdi:
"Göldeki adalar, balıkçıl türlerinin, martıların, karabatakların ve angıtların üremesi açısından önemlidir. Bu adalara sorumlu turizm çerçevesinde kuşların üreme zamanında çıkılmaması gerekir. Göl kıyısı çamur düzlükleri ve çayırlarda sığır balıkçılı, kara leylek, bataklık kırlangıcı ve mahmuzlu kızkuşu gibi türlerin bulunabileceği bölgeler. Göldeki sazlıklar birçok türün en önemli üreme alanıdır. Sazlık kıyısında yapılan gözlemlerde erguvani balıkçıl, alaca balıkçıl, küçük balaban gibi yaz göçmenin balıkçıllar bulunabiliyor. Bu nedenle bölge bitki ve kuş gözlemcilerinin adresi oldu."
Bafa Gölü’nün Büyük Menderes Deltası ile entegre bir sulak alanın parçası olduğunu vurgulayan Tuna, “Bafa Gölü, biyolojik çeşitlilik, nesli tükenmek üzere olan canlılar ve endemik türlerden dolayı uluslararası öneme sahiptir ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi, Rio Sözleşmeleri ve Barselona Konvansiyonu kararı ile korunmaktadır." diye konuştu.
Bafa Gölü'nün Türkiye'nin en genç göl ekosistemlerinden biri olduğunu da ifade eden Tuna, tarihsel ve kültürel yapısı, zengin biyolojik çeşitliliği ile birçok kuşa ve yaban hayvanına ev sahipliliği yapmasının da bölgenin değerlerini artırdığını dile getirdi.
Milas Kaymakamı Eren Arslan da Bafa Gölü'nün MS 3'üncü yüzyıla kadar Ege Denizi'nde Latmos Körfezi olarak bilinen deniz kıyı ekosistemi durumundayken, Büyük Menderes Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla kapanarak denizden ayrılıp göl halini aldığını kaydetti.
Arslan, göl ve çevresinin nesli tehlike altında bulunan birçok kuş türüne üreme ve kışlama ortamı sağladığını anlatarak, gölün dip yapısının bitki türleri açısından zengin olması nedeniyle yılan balıkları ve su yılanlarına ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.