ABD'nin İran Nükleer Anlaşmasından Çekilme Kararına Tepkiler

Avusturya Başbakanı Kurz: 'Avrupa Birliği olarak anlaşmayı olduğu gibi muhafaza etmek ve olası çatışmaları engellemek için çalışmalıyız' İtalya Başbakanı Gentiloni: 'İran’la anlaşma devam ettirilmeli' İsveç Dışişleri Bakanı Wallström: 'Uluslararası barış ve güvenlik anlaşmalarına güveni ciddi düzeyde azalttı' Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Szijjarto: 'İran'ın istikrarı, uluslararası siyasi arenaya dahil edilmesi Avrupa'nın güvenliği açısından da önemli' Kanada Dışişleri Bakanı Freeland: '2015'te kabul edilen ve BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan anlaşma mükemmel değil. Bununla birlikte, uluslararası barış ve güvenlik için gerçek bir tehdidin engellenmesine yardımcı olmuştur'

ABD'nin İran Nükleer Anlaşmasından Çekilme Kararına Tepkiler
ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi kararı dünya genelinde tepki çekti.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, 2015 yılında Viyana’da yapılan İran nükleer anlaşmasının anlamlı olduğunu belirterek, “Şimdi biz Avrupa Birliği olarak anlaşmayı olduğu gibi muhafaza etmek ve olası çatışmaları engellemek için çalışmalıyız.” ifadesini kullandı.

Kurz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, ABD ve İsrail’in kaygılarının ciddiye alınması fakat bu konunun anlaşmadan ayrı görüşülmesi gerektiğini vurguladı.

İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, “İran’la anlaşma devam ettirilmeli. Bu anlaşma hem bölgenin güvenliğine katkı sağlıyor hem de nükleerin yaygınlaşmasını frenliyor. İtalya, Avrupalı müttefiklerinin verilen taahhütlerin teyidi konusunda arkasındadır.” açıklamasında bulundu.

Öte yandan Rai radyosuna konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, ABD Başkanı Trump'ın "hata" yaptığını söyleyerek, "Bu karar Ortadoğu'daki barış sürecine yardımcı olmuyor aksine ABD'yi yalnızlaştırmayı amaçlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström da ABD Başkanı Trump'ın aldığı karar için "çok üzücü" derken, "Uluslararası barış ve güvenlik anlaşmalarına güveni ciddi düzeyde azalttı.'' ifadelerini kullandı.

Yazılı bir açıklama yapan Wallström, ''İsveç hükümeti, kararı AB ve BM Güvenlik Konseyi içerisinde iki tarafa etkilerini inceleyecek ve analiz edecektir. Fakat, Trump'ın İran'a yönelik yeni yaptırımlar getirileceğini açıklaması oldukça endişe verici.'' değerlendirmesinde bulundu. Anlaşmaya saygı duyulması ve İran'ın anlaşmanın kurallarına uymaya devam etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Wallström, AB ile İsveç'in anlaşmanın uygulamasına güçlü desteğinin devam edeceğini kaydetti.

İran nükleer anlaşmasının 10 yıllık başarılı müzakereler sonucunda diplomasi yoluyla kazanıldığını belirten İsveç Dışişleri Bakanı, "Uluslararası Atom Enerji Ajansı, geçenlerde yaptığı incelemede İran'ın nükleer silah üretmek için gizli bir programının olmadığını açıkladı. Bu da gösteriyor ki anlaşmanın bölgedeki silahlı çatışma ve gerginlik riskini azaltıyor.'' diye ekledi.

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto da İran ile yapılan nükleer anlaşmanın uluslararası politika açısından başarı olduğunu, iptal edilmesinin zararlı olacağını söyledi.

Szijjarto gazetecilere yaptığı açıklamada, Avrupa'nın söz konusu anlaşmada önemli rol oynadığını bu yüzden Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin kararlı duruşunun haklı olduğunu ve ülkesinin AB ile aynı duruşu benimsediğini ifade etti.

''İran'ın istikrarı, uluslararası siyasi arenaya dahil edilmesi Avrupa'nın güvenliği açısından da önemli.'' diyen Szijjarto, ABD'nin çekilme kararına rağmen "küresel ve tarihi büyük önem taşıyan, ABD ve Rusya'yı masada aynı tarafta oturtan ve küresel sorunlara ortak çözüm bulunmasında umut vaat eden" nükleer anlaşmanın devam etmesini umduğunu vurguladı.

Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland da yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin anlaşmadan çekilme kararını üzüntüyle karşıladıklarını ve İran’la imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı’na olan desteklerinin devam ettiğini duyurdu. Bakan Freeland, “Kanada, kurallara dayalı etkili bir uluslararası düzeni desteklemektedir ve İran'ın nükleer silah kapasitesi geliştirmesini önlemek ve daha büyük bölgesel ve küresel güvenlik sağlamak için Ortak Kapsamlı Eylem Planının (JCPOA) şart olduğuna inanmaktadır.’’ dedi.

İran'ın nükleer programının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından titiz ve eşi görülmemiş bir uluslararası doğrulama rejimine tabi tutulduğunu belirten Freeland, "İran'ın nükleer silah geliştirmesine izin verilmemeli. 2015'te kabul edilen ve BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan anlaşma mükemmel değil. Bununla birlikte, uluslararası barış ve güvenlik için gerçek bir tehdidin engellenmesine yardımcı olmuştur." ifadelerini kullandı.

Freeland "Kanada, İran'ın balistik füze programını ve bölgede istikrarı bozan balistik füze fırlatmalarını ve sürekli geliştirmesini kınadı. Kanada, bu nedenle İran’ın balistik füze programlarını hedef alan yaptırımları koruyor. İran’ın terör örgütlerine, İsrail’e yönelik tehditlerine ve Suriye’deki Esad rejimine verdiği desteğe karşı çıkmaya devam ediyoruz. İran'ı izlemek için müttefiklerimiz ve ortaklarımızla yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
Kaynak: AA