Hubble'in Çektiği En Yakın Galaksilerin Görüntülerini Yayımladı

Uluslararası gökbilimciler ekibi, NASA’nın Hubble uzay teleskobunu kullanarak yıldız yapan komşu galaksilerin mor ötesi ışıkla taranmasından elde edilen en net, yüksek çözünürlükte ve kapsamlı görüntülerini yayımladı.

Hubble'in Çektiği En Yakın Galaksilerin Görüntülerini Yayımladı
Ekip, Hubble teleskobunun yeni gözlemleri ile, mahalli evrende yıldız yapan 50 spiral ve cüce galaksinin arşiv görüntülerini birleştirdi. Bu altı görüntü komşu galaksilerdeki yıldız yapan bölgelerin çeşitliliğini temsil ediyor. Bu altı görüntü iki cüce galaksi ve dört büyük spiral galaksiden oluşuyor.

Görüntüler, Hubble’in geniş alan 3 kamerası ve gelişmiş kameraları tarafından morötesi ve görülebilir ışıklarla elde edilen görüntülerin karması.

Ekstra Galaktik Morötesi tarama mirası (Legacy ExtraGalactic UV Survey) (LEGUS) isimli bu proje, galaksilerin kendi görüntülerinin yanında LEGUS galaksilerinin her biri ve galaksilerinin 30’unun salkım kataloğunu bir araya topladı.

Bireysel yıldız salkımlarındaki her bir yıldızı bu düzendeki yapılara bağlama konusunda birbiriyle yarışan çok sayıda teori bulunduğu ifade edildi.

Gök bilimcililer: "Daha büyük yapılarla bağlantısını da göstererek Galaksilerin içlerindeki yıldız salkımlarının sayısını ve fiziki parametrelerini tanımlamaya çalışıyoruz. Gaz ve yıldız oluşumundaki son bağlantıyı anlamak galaksi oluşumunun anlaşılmasında anahtar rol oynuyor.” dedi.

Araştırmanın Lideri Massachusetts Üniversitesinden Daniela Calzetti bu zamana kadar ultraviyole ışığındaki gözlemleri de içeren yıldız salkımı ve yıldız kataloğunun olmadığını söyledi.

Daniela Calzetti, morötesi ışığın, gök bilimcilerin yıldızların yaşı ve yıldız tarihini ortaya koyacak özelliği olduğunu söyledi söyledi.

Calzetti, iki kataloğun birleştirilmesinin oluşturduğu sinerjinin yıldız oluşumunu anlamak için daha önce hiç görülmemiş bir potansiyel oluşturduğunu söyledi.



Uzmanlar, yıldızların nasıl oluştuğu sorusunun hala çok sinir bozucu bir soru olduğunu söylüyor.

Uluslararası Gökbilimciler ekibinden Baltimor’daki Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsünden Elena Sabbi, “Yıldızlardan ne kadar ışık alsak da hala onların nasıl oluştuğunun birçok yönünü anlayamıyoruz” dedi.

Elena Sabbi, ’Bu bizim varlığımızı anlamamızın da bir anahtarıdır. Etrafımızda yıldızlar olmasaydı hayatın da olmayacağını biliyoruz” dedi.

Elena Sabbi ’Yakınımızdaki bu galaksilerin yıldız ve yıldız salkımı kataloglarındaki veriler NASA’nın yakında gelecek olan Webb Uzay teleskobunun kızılötesi gözlemlerini anlamamıza yardımcı olacaktır.

Webb teleskobu, görülemeyen yavru yıldızların kızıl ötesi ışıltısını anlamak için tozlu yıldız kozalarını, bir galaksi üzerinde yıldız oluşumunun geliştiğini görebilecek. Eğer gaz özellikleri hakkında bilgi sahibi olursanız noktaları birleştirebilir ve yıldız oluşumunun nerede ve ne zaman olduğunun bağlantısını yapabilirsiniz” dedi.

Yıldız salkım kataloğu, bir milyondan 5 yüz milyon yaşında 8 bin genç yıldız salkımını içeriyor.

Bu yıldız grupları bizim Samanyolu Galaksisinde görülen en büyük yıldız salkımlarından 10 kat daha büyük.

Bu görüntülerin elde edilmesinde dalga boylarını daraltmak için çok sayıda filtre kullanıldı. Her bir gri tonlama için ayrı bir renk kullanıldı.

Yıldız katalogları, bizim güneşimizden en az beş kat büyük 39 milyon yıldızdan oluşuyor.

Araştırmacılar, bu galaksileri analiz etmek için gerekli bütün veriler Hubble tarafından sağlandığını söylüyor. Sabbi, ’Gökbilimcilerin yıldız ve yıldız kataloglardaki verileri anlaması için bilgisayar modelleri de sunuyoruz. Mesela, araştırmacılar belirli bir galakside veya bir galaksi serisinde yıldız oluşumun nasıl gerçekleştiğini araştırabiliyor. Galaksilerin yıldız oluşturma tarihini çıkartabiliyor. Morötesi ışık imajları veriler içinde bulunan süpernova yıldızlarının asıllarını tanımlamalarına yardım da edebiliyor” dedi.

Kaynak: İHA