Malatya'daki FETÖ/PDY Ana Davasında Karar 4 Mayıs'ta
15 Temmuz darbe girişimine ilişin Malatya’da görülen davada, sanıkların esas hakkındaki son savunmalarının tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti karar için duruşmayı 4 Mayıs 2018 tarihine erteledi.
Yakınca Spor Salonu’nda kurulan Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen davanın 10’uncu duruşma 9’uncu oturumda sanıkların esas hakkındaki savunmaları alındı.
Bugünkü celsede dönemin 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olan tutuklu sanık Seçkin Gülmüş savunma yaptı. 171. filonun, Türkiye’nin terörle mücadelede en aktif filosu olduğunu söyleyen Gülmüş, “Türkiye’nin en aktif filosu şuanda kapalı, bu sadece bizim için değil, ülke için büyük bir kayıp” dedi.
Gülmüş, esas hakkında yaptığı savunmada, “Aile çay bahçesinde çocuklarım, eşim ve misafirlerimle vakit geçiriyordum. Filo Komutanı Metin Çivilibal tarafından arandım, filoya gittim. Benim komutanımla görüşmem suç değil, olamaz. Metin Çivilibal, o gün aranabilecek herkesi aramış. O gece biz mi çağrıldık kule ve bakım personeli de çağrıldı” diye konuştu.
Darbe kalkışması günü emir komuta zinciri içerisinde hareket ettiğini ileri süren tutuklu sanık Gülmüş, savunmasına şöyle devam etti:
“Darbeye teşebbüsü televizyondan Başbakanın açıklamasıyla öğrendim. Benim o gün veya öncesinde herhangi asker ve sivil şahısla darbeye yönelik mesaj, telefonlaşma, toplantı yok. Darbeden haberi olan bir insan çay bahçesinde olur mu? Emir komuta zinciri içerisinde bana verilen emri yerine getirdim. Uçakların mühimmatsız olacağı ve görevin havada verileceği söylendi. Ani gelen bir görev, çok önemli bir olaydır. Bize kanunsuz bir emir verilmedi. Tüm hazırlıklarımız tamamlandı, uçak başına gittik. Önümüzdeki uçaklar ruleye başlamıştı. Birleşik Hava Hareketi Merkezinden gelen emirler bize ulaştırılmamıştır. Bunda kasıt var mı yok mu bilemiyorum ama görev ihmali var. BHHM talimatından sonra kalkmaya yönelik bir eylemim olmamıştır. O gece tek önceliğim devletimizin yanında olduğuna inandığım Metin Çivilibal ve BHHM’nin talimatlarıydı.”
Tutuklu sanıklardan eski pilot üsteğmen Halil Karan ise dönemin Filo Komutanı Metin Çivilibal’ın göreve çağırmasıyla 7. Ana Jet Üs Komutanlığına geldiğini iddia ederek, o gece verilen emirler dışında kimseden darbe yanlısı emir almadığını savundu. Terörle mücadele kapsamında uçuş görevinin kendilerine bildirildiğini ve sonrasında bu görevin iptal edildiğini belirten Karan, daha sonra filoya döndüklerini ve gazinoda beklemeye başladıklarını söyledi.
BHHM’nin emirlerinden haberinin olmadığını ile süren Karan, “Pistteyken haberdar oldum. Hakkımdaki iddialar asılsızdır” diye savunma yaptı.
Diğer bir tutuk sanık eski pilot üsteğmen Ülfet Kaçay ise iddianamede kendisi hakkında yer alan suçlamaları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.
Mahkemede daha sonra tutuksuz yargılanan erlerin avukatları da söz alarak, haklarında ceza istenen erlerin, o dönem vatani görevlerini yerine getirmek için silah altında olduklarını ve verilen emirler doğrultusunda hareket ettiklerini savundu.
Savunmaların tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı İzzettin Duman, duruşmayı 4 Mayıs 2018 Cuma gününe ertelediklerini, karar duruşmasında sanıklara sön sözlerinin sorulmasının ardından kararı açıklayacaklarını söyledi.
Kaynak: İHA
Bugünkü celsede dönemin 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olan tutuklu sanık Seçkin Gülmüş savunma yaptı. 171. filonun, Türkiye’nin terörle mücadelede en aktif filosu olduğunu söyleyen Gülmüş, “Türkiye’nin en aktif filosu şuanda kapalı, bu sadece bizim için değil, ülke için büyük bir kayıp” dedi.
Gülmüş, esas hakkında yaptığı savunmada, “Aile çay bahçesinde çocuklarım, eşim ve misafirlerimle vakit geçiriyordum. Filo Komutanı Metin Çivilibal tarafından arandım, filoya gittim. Benim komutanımla görüşmem suç değil, olamaz. Metin Çivilibal, o gün aranabilecek herkesi aramış. O gece biz mi çağrıldık kule ve bakım personeli de çağrıldı” diye konuştu.
Darbe kalkışması günü emir komuta zinciri içerisinde hareket ettiğini ileri süren tutuklu sanık Gülmüş, savunmasına şöyle devam etti:
“Darbeye teşebbüsü televizyondan Başbakanın açıklamasıyla öğrendim. Benim o gün veya öncesinde herhangi asker ve sivil şahısla darbeye yönelik mesaj, telefonlaşma, toplantı yok. Darbeden haberi olan bir insan çay bahçesinde olur mu? Emir komuta zinciri içerisinde bana verilen emri yerine getirdim. Uçakların mühimmatsız olacağı ve görevin havada verileceği söylendi. Ani gelen bir görev, çok önemli bir olaydır. Bize kanunsuz bir emir verilmedi. Tüm hazırlıklarımız tamamlandı, uçak başına gittik. Önümüzdeki uçaklar ruleye başlamıştı. Birleşik Hava Hareketi Merkezinden gelen emirler bize ulaştırılmamıştır. Bunda kasıt var mı yok mu bilemiyorum ama görev ihmali var. BHHM talimatından sonra kalkmaya yönelik bir eylemim olmamıştır. O gece tek önceliğim devletimizin yanında olduğuna inandığım Metin Çivilibal ve BHHM’nin talimatlarıydı.”
Tutuklu sanıklardan eski pilot üsteğmen Halil Karan ise dönemin Filo Komutanı Metin Çivilibal’ın göreve çağırmasıyla 7. Ana Jet Üs Komutanlığına geldiğini iddia ederek, o gece verilen emirler dışında kimseden darbe yanlısı emir almadığını savundu. Terörle mücadele kapsamında uçuş görevinin kendilerine bildirildiğini ve sonrasında bu görevin iptal edildiğini belirten Karan, daha sonra filoya döndüklerini ve gazinoda beklemeye başladıklarını söyledi.
BHHM’nin emirlerinden haberinin olmadığını ile süren Karan, “Pistteyken haberdar oldum. Hakkımdaki iddialar asılsızdır” diye savunma yaptı.
Diğer bir tutuk sanık eski pilot üsteğmen Ülfet Kaçay ise iddianamede kendisi hakkında yer alan suçlamaları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.
Mahkemede daha sonra tutuksuz yargılanan erlerin avukatları da söz alarak, haklarında ceza istenen erlerin, o dönem vatani görevlerini yerine getirmek için silah altında olduklarını ve verilen emirler doğrultusunda hareket ettiklerini savundu.
Savunmaların tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı İzzettin Duman, duruşmayı 4 Mayıs 2018 Cuma gününe ertelediklerini, karar duruşmasında sanıklara sön sözlerinin sorulmasının ardından kararı açıklayacaklarını söyledi.