'Türk-İslam Medeniyetinin Temelleri Selçuklular Döneminde Atıldı'
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem: 'Bu topraklarda yaklaşık bin yıldır baskın medeniyet SelçukluTürk medeniyeti veya Türkİslam medeniyetidir'
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Erdem, Türk-İslam medeniyetinin temellerinin Selçuklular döneminde atıldığını söyledi.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tarih Topluluğu tarafından, "Selçuklu Dönemi Türk Medeniyeti" konulu konferans düzenlendi.
TÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin konferans salonunda gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. İlhan Erdem, Anadolu coğrafyasında bin yıldır baskın medeniyetin Selçuklularla başlayan Türk-İslam medeniyeti olduğunu belirtti.
Selçuklu medeniyetinin Türkler için çok önemli olduğunu ifade eden Erdem, şunları kaydetti:
"Selçuklu tarihi, batı Türklüğünün miladıdır. Bizim tarihimiz Selçuklularla başlar. İster Edirne'de yaşayalım, ister Kars'ta yaşayalım batı coğrafyasındaki, Akdeniz'deki, Balkanlara kadar, hatta Orta Avrupa'ya kadar Selçuklularla başlar. Ondan dolayı Selçuklular son derece önemlidir. Türk medeniyeti de bu topraklarda oluşmuştur. Burada oluşmuş medeniyetimizde Selçuklu orjinlidir. Ondan önce tabii ki başka medeniyetler ve topluluklar vardı ama bu topraklarda yaklaşık bin yıldır baskın medeniyet Selçuklu-Türk medeniyeti veya Türk-İslam medeniyetidir. Tanzimattan sonra buna batı medeniyeti de eklenmiştir. Bugün biz bu denklemin içinde kendi yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Selçuklu, İslam ve batı dünyası içinde kimlik arayışı devam etmektedir."
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda Selçuklu medeniyetinin önemli yeri olduğunu vurgulayan Erdem, "Osmanlı medeniyeti de Selçuklu medeniyetinin devamıydı. Osmanlılar 1453 yılına kadar Selçuklu medeniyetinin devamıdır. Ne zamanki İstanbul fethedilmiştir, ondan sonra Osmanlı kendi medeniyetini kurmuştur. Osmanlı kuruluş olarak Selçuklu ürünüdür." diye konuştu.
Erdem, medeniyetin oluşması için edebiyat, dil ve tarih birliğinin var olması gerektiğini belirtti.
Türklerde medeniyetin öncüllerinin Hunlarla görülmeye başlandığını anlatan Erdem, şöyle devam etti:
"Medeniyet çok geniş ölçekli bir konudur. Her uygarlığın bir medeniyet tanımı vardır. Medeniyetin temeli edebiyat ve dil üzerinde yapılan çalışmalardır. Çünkü her şey dilden türer. Türklerde medeniyet menfumuna Göktürkler'de ulaşıldığını söyleyebiliriz. Çünkü orada belli bir edebiyat oluşmuş, belli bir toplumsal çizgi, tarihsel bir birliktelik var. Medeniyet için iki temel şartımız var. Birisi dil ve edebiyat ve ortak tarih şuuru. Hunlarda bir medeniyet öncülü olabilir. Göktürkler'le başlatırız daha sonra İslam medeniyetiyle birleşip Türk medeniyetine geliriz."
Konferansa, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tarih Topluluğu tarafından, "Selçuklu Dönemi Türk Medeniyeti" konulu konferans düzenlendi.
TÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin konferans salonunda gerçekleştirilen programda konuşan Prof. Dr. İlhan Erdem, Anadolu coğrafyasında bin yıldır baskın medeniyetin Selçuklularla başlayan Türk-İslam medeniyeti olduğunu belirtti.
Selçuklu medeniyetinin Türkler için çok önemli olduğunu ifade eden Erdem, şunları kaydetti:
"Selçuklu tarihi, batı Türklüğünün miladıdır. Bizim tarihimiz Selçuklularla başlar. İster Edirne'de yaşayalım, ister Kars'ta yaşayalım batı coğrafyasındaki, Akdeniz'deki, Balkanlara kadar, hatta Orta Avrupa'ya kadar Selçuklularla başlar. Ondan dolayı Selçuklular son derece önemlidir. Türk medeniyeti de bu topraklarda oluşmuştur. Burada oluşmuş medeniyetimizde Selçuklu orjinlidir. Ondan önce tabii ki başka medeniyetler ve topluluklar vardı ama bu topraklarda yaklaşık bin yıldır baskın medeniyet Selçuklu-Türk medeniyeti veya Türk-İslam medeniyetidir. Tanzimattan sonra buna batı medeniyeti de eklenmiştir. Bugün biz bu denklemin içinde kendi yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Selçuklu, İslam ve batı dünyası içinde kimlik arayışı devam etmektedir."
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda Selçuklu medeniyetinin önemli yeri olduğunu vurgulayan Erdem, "Osmanlı medeniyeti de Selçuklu medeniyetinin devamıydı. Osmanlılar 1453 yılına kadar Selçuklu medeniyetinin devamıdır. Ne zamanki İstanbul fethedilmiştir, ondan sonra Osmanlı kendi medeniyetini kurmuştur. Osmanlı kuruluş olarak Selçuklu ürünüdür." diye konuştu.
Erdem, medeniyetin oluşması için edebiyat, dil ve tarih birliğinin var olması gerektiğini belirtti.
Türklerde medeniyetin öncüllerinin Hunlarla görülmeye başlandığını anlatan Erdem, şöyle devam etti:
"Medeniyet çok geniş ölçekli bir konudur. Her uygarlığın bir medeniyet tanımı vardır. Medeniyetin temeli edebiyat ve dil üzerinde yapılan çalışmalardır. Çünkü her şey dilden türer. Türklerde medeniyet menfumuna Göktürkler'de ulaşıldığını söyleyebiliriz. Çünkü orada belli bir edebiyat oluşmuş, belli bir toplumsal çizgi, tarihsel bir birliktelik var. Medeniyet için iki temel şartımız var. Birisi dil ve edebiyat ve ortak tarih şuuru. Hunlarda bir medeniyet öncülü olabilir. Göktürkler'le başlatırız daha sonra İslam medeniyetiyle birleşip Türk medeniyetine geliriz."
Konferansa, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.