Özel Öğrenciler 'Sosyal Yaşam Merkezi' İle Sosyalleşiyor
Edirne Özel Eğitim Sosyal Yaşam Merkezi'nde eğitim alan zihinsel engelli 41 öğrenci, bu sayede sosyal hayata daha çok katılmaya başladı Yaşları 20 ila 45 arasında değişen zihinsel engelli öğrenciler, el sanatları, seramik, halk oyunları, müzik ve beden eğitimi kurslarına katılarak ihtiyaçlarını giderebilecek beceriler kazanıyor Edirne Valisi Özdemir: 'Burada, özellikle çocuklarımızın becerilerini geliştirmeleri, kendi hayatlarını sürdürebilmeleri ile ilgili eğitim veriyoruz'.
CİHAN DEMİRCİ - Edirne Özel Eğitim Sosyal Yaşam Merkezi'nde eğitim alan zihinsel engelli 41 öğrenci, bu sayede sosyal hayata daha çok katılım sağlıyor.
Kocasinan Mahallesi'nde bulunan merkez, engelli öğrenciler ve aileleri için önemli bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor.
Sabahları servislerle evlerinden alınan, yaşları 20 ila 45 yaş arasında değişen engelli öğrenciler, merkezde el sanatları, seramik, halk oyunları, müzik ve beden eğitimi kurslarına katılıyor. Dileyen aileler de bu merkezde çocuklarının eğitimlerini izleyebiliyor.
Yemekleri ücretsiz sunulan 41 engelli öğrenci, kurs sonrası yeniden servislerle evlerine bırakılıyor.
-"Topluma kazandırmak önemli"
Edirne Valisi Günay Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşam merkezi ile ihtiyaca göre bir sistem kurduklarını söyledi.
Dezavantajlı kişilerin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını belirten Özdemir, "Belli bir yaşın üzerinde çocuklarımız, gençlerimiz okul dışına bırakılıyordu. Bunların özellikle topluma kazandırılması ve toplumda kendi ihtiyaçlarını giderecek becerilerinin geliştirilmesi ile ilgili böyle bir talep vardı. Bu talebe göre bir yaşam merkezi oluşturduk orada." diye konuştu.
- "Birçok problemi önlemle çözme şansımız var"
Bu merkezin Türkiye'de ilk kez Edirne'de uygulandığını aktaran Özdemir, özel eğitim alan çocukların 23 yaşından sonra eğitimin dışında kaldığını dile getirdi.
Bu yaşın üzerindekilerin rehabilite edilerek toplumu kazandırılması amacıyla uygulamayı Edirne'de bir yıl önce başlattıklarını aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
"Şu anda orada 5 sınıfımız var. Spor, müzik, el işi gibi branşlarda 41 çocuğumuza hizmet veriyoruz. Burada, özellikle çocuklarımızın becerilerini geliştirmeleri, kendi hayatlarını sürdürebilmeleri ile ilgili eğitim veriyoruz. Maliyet anlamında da aslında baktığınızda topluma çok ciddi bir uygulama maliyeti de yok. Ama biz bu tür tedbirler almadığımız zaman ileride bu gençlerin topluma maliyetleri çok daha ağır oluyor. Onun için birçok problemi önlemle çözme şansımız var. Bizim buradaki amacımız ileride doğacak problemleri daha cüzi maliyetlerle çözebilmek."
Dezavantajlı çocuklarla ilgili de çalışmaların yapılacağını dile getiren Özdemir, "Dezavantajlı bölgelerde çocuklarımızın suça itilmesi ile ilgili bu tür altyapıların olduğu bölgelerde bu tür yaşam merkezlerinin olmasının, oradaki olumsuzlukları azaltacağını ve topluma entegre olmaları konusunda olumlu bir gelişme kaydedeceğini düşünerek, bölgemizde bunu en az iki yerde deneyerek böyle bir uygulamayı başlatmayı düşünüyoruz." dedi.
- "Onların daha çok sosyalleşmelerini sağladık"
Edirne Özel Eğitim Sosyal Yaşam Merkezi koordinatör öğretmeni Hasan Köse, özel öğrencilerin gün boyu kurslara katıldığını söyledi.
El sanatları öğretmeni Osman Yıldırım da merkezin 2 yıl önce eğitim vermeye başladığını belirterek, "İlk başladığımızda yerimiz çok uygun değildi. Daha sonra valimiz ve velilerimizin katkısıyla bugünkü merkezi açtık. Merkezin birinci katta olması öğrencilere fiziksel anlamda da kolaylık sağlıyor. Yemekhane, spor salonu, tuvaletler ve sosyal alanlar öğrenciler için çok kullanışlı. Merkezimiz Türkiye'de ilk olma özelliğine sahip. Bizim öğrencilerimiz daha önce toplum içine çok çıkarılmıyordu. Biz bu ön yargıyı yıktık ve onların daha çok sosyalleşmelerini sağladık. Her gün buraya gelmek istiyorlar. Bir gün gelmeyince özlüyorlar. Buradaki arkadaşlıkları, iletişimleri çok iyi." diye konuştu.
- "Kendilerini daha iyi ve mutlu hissediyorlar"
Halk oyunları öğretmeni Mehmet Grammeşin ise kursa katılan öğrencilerle grup çalışmaları yaptıklarını, bu sayede de onların iletişim kurma yetenekleri ile öz güvenlerinin geliştiğini vurguladı.
Beden eğitim öğretmeni Pınar Savaşar, özel öğrencilerin hareket yeteneğinin artması için çeşitli antrenmanlar yaptıklarını belirtti.
Öğrencilerin spor yapmayı sevdiğini anlatan Savaşar, "Onların spor yapmaya ihtiyacı var. Spor yaptıkları zaman kendilerini daha iyi ve mutlu hissediyorlar. Ailelerine ve topluma karşı daha iyi oluyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Kursta çok şey öğrendi"
Anne Meliha Çakmak 43 yaşındaki oğlu Erdal Çakmak'ın çok zorluklar çektiğini ancak merkezin açılmasıyla bunların ortadan kalktığını ifade etti.
Oğlunun aldığı eğitimden memnun olduğunu anlatan Çakmak, "Servis evden gelip alıyor. Hayatımızı daha iyi yaşıyoruz şimdi. Erdal okumayı, bilgisayarı ve konuşmayı öğrendi. Buraya gelmeseydik onları öğrenemeyecektik. Yıllar sonra bunları öğrenebildi. Daha önce de özel eğitim almıştı ama burada verilen eğitim daha iyi." değerlendirmesinde bulundu.
28 yaşındaki özel öğrenci Alper Şenol'un annesi Hatice Şenol da oğlunun 11 yaşından bu yana özel eğitim aldığını dile getirdi.
Oğlunun eğitim için köyden Edirne'ye taşındıklarını anlatan Şenol, "Alper çok hırçındı. Kaçardı, durmazdı... Eğitimle bunların hepsi sona erdi. Şimdi kursta çok şey öğrendi. Kendini mutlu hissediyor. Çok iyi maşallah. Konuşması yok ama işaret diliyle anlaşıyoruz. Eskiden oturamazdı. Oturmasını çok isterdim şimdi onu yapabiliyor." diye konuştu.
23 yaşındaki Günay Alkız'ın annesi Tülay Alkız ise kursun oğluna katkıda bulunduğunu belirterek, "Giyinmeyi, soyunmayı bilmiyordu. Kalem tutamıyordu. Her şeyi yırtıyordu. Dişlerini fırçalayabilir şimdi. Bundan sonraki hedefimiz en azından evde yalnız kaldığında evdeki yaşamını sağlayabilmesidir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Kocasinan Mahallesi'nde bulunan merkez, engelli öğrenciler ve aileleri için önemli bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor.
Sabahları servislerle evlerinden alınan, yaşları 20 ila 45 yaş arasında değişen engelli öğrenciler, merkezde el sanatları, seramik, halk oyunları, müzik ve beden eğitimi kurslarına katılıyor. Dileyen aileler de bu merkezde çocuklarının eğitimlerini izleyebiliyor.
Yemekleri ücretsiz sunulan 41 engelli öğrenci, kurs sonrası yeniden servislerle evlerine bırakılıyor.
-"Topluma kazandırmak önemli"
Edirne Valisi Günay Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşam merkezi ile ihtiyaca göre bir sistem kurduklarını söyledi.
Dezavantajlı kişilerin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını belirten Özdemir, "Belli bir yaşın üzerinde çocuklarımız, gençlerimiz okul dışına bırakılıyordu. Bunların özellikle topluma kazandırılması ve toplumda kendi ihtiyaçlarını giderecek becerilerinin geliştirilmesi ile ilgili böyle bir talep vardı. Bu talebe göre bir yaşam merkezi oluşturduk orada." diye konuştu.
- "Birçok problemi önlemle çözme şansımız var"
Bu merkezin Türkiye'de ilk kez Edirne'de uygulandığını aktaran Özdemir, özel eğitim alan çocukların 23 yaşından sonra eğitimin dışında kaldığını dile getirdi.
Bu yaşın üzerindekilerin rehabilite edilerek toplumu kazandırılması amacıyla uygulamayı Edirne'de bir yıl önce başlattıklarını aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
"Şu anda orada 5 sınıfımız var. Spor, müzik, el işi gibi branşlarda 41 çocuğumuza hizmet veriyoruz. Burada, özellikle çocuklarımızın becerilerini geliştirmeleri, kendi hayatlarını sürdürebilmeleri ile ilgili eğitim veriyoruz. Maliyet anlamında da aslında baktığınızda topluma çok ciddi bir uygulama maliyeti de yok. Ama biz bu tür tedbirler almadığımız zaman ileride bu gençlerin topluma maliyetleri çok daha ağır oluyor. Onun için birçok problemi önlemle çözme şansımız var. Bizim buradaki amacımız ileride doğacak problemleri daha cüzi maliyetlerle çözebilmek."
Dezavantajlı çocuklarla ilgili de çalışmaların yapılacağını dile getiren Özdemir, "Dezavantajlı bölgelerde çocuklarımızın suça itilmesi ile ilgili bu tür altyapıların olduğu bölgelerde bu tür yaşam merkezlerinin olmasının, oradaki olumsuzlukları azaltacağını ve topluma entegre olmaları konusunda olumlu bir gelişme kaydedeceğini düşünerek, bölgemizde bunu en az iki yerde deneyerek böyle bir uygulamayı başlatmayı düşünüyoruz." dedi.
- "Onların daha çok sosyalleşmelerini sağladık"
Edirne Özel Eğitim Sosyal Yaşam Merkezi koordinatör öğretmeni Hasan Köse, özel öğrencilerin gün boyu kurslara katıldığını söyledi.
El sanatları öğretmeni Osman Yıldırım da merkezin 2 yıl önce eğitim vermeye başladığını belirterek, "İlk başladığımızda yerimiz çok uygun değildi. Daha sonra valimiz ve velilerimizin katkısıyla bugünkü merkezi açtık. Merkezin birinci katta olması öğrencilere fiziksel anlamda da kolaylık sağlıyor. Yemekhane, spor salonu, tuvaletler ve sosyal alanlar öğrenciler için çok kullanışlı. Merkezimiz Türkiye'de ilk olma özelliğine sahip. Bizim öğrencilerimiz daha önce toplum içine çok çıkarılmıyordu. Biz bu ön yargıyı yıktık ve onların daha çok sosyalleşmelerini sağladık. Her gün buraya gelmek istiyorlar. Bir gün gelmeyince özlüyorlar. Buradaki arkadaşlıkları, iletişimleri çok iyi." diye konuştu.
- "Kendilerini daha iyi ve mutlu hissediyorlar"
Halk oyunları öğretmeni Mehmet Grammeşin ise kursa katılan öğrencilerle grup çalışmaları yaptıklarını, bu sayede de onların iletişim kurma yetenekleri ile öz güvenlerinin geliştiğini vurguladı.
Beden eğitim öğretmeni Pınar Savaşar, özel öğrencilerin hareket yeteneğinin artması için çeşitli antrenmanlar yaptıklarını belirtti.
Öğrencilerin spor yapmayı sevdiğini anlatan Savaşar, "Onların spor yapmaya ihtiyacı var. Spor yaptıkları zaman kendilerini daha iyi ve mutlu hissediyorlar. Ailelerine ve topluma karşı daha iyi oluyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Kursta çok şey öğrendi"
Anne Meliha Çakmak 43 yaşındaki oğlu Erdal Çakmak'ın çok zorluklar çektiğini ancak merkezin açılmasıyla bunların ortadan kalktığını ifade etti.
Oğlunun aldığı eğitimden memnun olduğunu anlatan Çakmak, "Servis evden gelip alıyor. Hayatımızı daha iyi yaşıyoruz şimdi. Erdal okumayı, bilgisayarı ve konuşmayı öğrendi. Buraya gelmeseydik onları öğrenemeyecektik. Yıllar sonra bunları öğrenebildi. Daha önce de özel eğitim almıştı ama burada verilen eğitim daha iyi." değerlendirmesinde bulundu.
28 yaşındaki özel öğrenci Alper Şenol'un annesi Hatice Şenol da oğlunun 11 yaşından bu yana özel eğitim aldığını dile getirdi.
Oğlunun eğitim için köyden Edirne'ye taşındıklarını anlatan Şenol, "Alper çok hırçındı. Kaçardı, durmazdı... Eğitimle bunların hepsi sona erdi. Şimdi kursta çok şey öğrendi. Kendini mutlu hissediyor. Çok iyi maşallah. Konuşması yok ama işaret diliyle anlaşıyoruz. Eskiden oturamazdı. Oturmasını çok isterdim şimdi onu yapabiliyor." diye konuştu.
23 yaşındaki Günay Alkız'ın annesi Tülay Alkız ise kursun oğluna katkıda bulunduğunu belirterek, "Giyinmeyi, soyunmayı bilmiyordu. Kalem tutamıyordu. Her şeyi yırtıyordu. Dişlerini fırçalayabilir şimdi. Bundan sonraki hedefimiz en azından evde yalnız kaldığında evdeki yaşamını sağlayabilmesidir." ifadelerini kullandı.