Şahin Açıklaması 'Her Kar Yağdığında Fındıkta Don Olmaz'
Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, zirai don ve yanma olayında ezberleri bozan açıklamalarda bulundu.
Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, spekülatörlerin kar yağsa da yağmasa da ürün rekoltesinden başlayıp yanıp donmasına kadar çiftçiler üzerinde bir baskı oluşturulduğunu ileri sürdü.
Her yıl, fındık üretiminin belli bölümlerinde bazı ilgili, ilgisiz kişilerin müneccim gibi açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, zirai don ve kuraklık hadisesinin, illa da karın yağıp, yağmamasına bağlamanın önemli bir eksiklik ve yanlış bilgilendirme olduğunu söyledi.
Zirai don ve kuraklık olaylarıyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulunan Şahin “Her yıl, fındık üretiminin belli bölümlerinde bazı ilgili, ilgisiz kişilerin müneccim olmuşçasına fındıkta ürün rekoltesinden başlayarak, yanıp, donmasına kadar, kendi amaçları doğrultusunda hareketle sürekli çiftçinin üzerinde bir baskı oluşturduklarını görmekteyiz. Burada amaç, çiftçiyi bilgilendirmek ve zirai don hadisesinden çiftçiyi korumak ise don ve kuraklık hadisesinin, illa da karın yağıp, yağmamasına bağlamak önemli bir eksiklik ve yanlış bilgilendirmedir. Bu meyanda sözüm, spekülatörler ile konuyu bilmeden konunun içinde olanlaradır” dedi.
“Zirai don veya yanmanın karla ilgisi yoktur”
Zirai don ve yanma olayının kar yağışı ya da yağmamasıyla ilgisi bulunmadığını da kaydeden Şahin; “Don hadisesi, bitkilerin içinde tutulan suyun miktarına göre kısmen etkilenme veya donma, bitkilerin içindeki hücreler arasındaki su miktarına bağlı olarak da buz tutma olayları ile gerçekleşir. Bu gerçekleşme, birçok korunma yöntemlerine bağlı kalmak kaydıyla, standart siper içi hava sıcaklığının sıfır derece veya altına düşmesi sonucunda meydana gelmektedir. Diğer taraftan bitkiler, kış dönemine girerken bünyelerindeki suyu bırakırlar ve cinslerine göre eksi 30 derecelere kadar zarar görmezler. Kış uykusundan uyanan bitkiler, hücreleri arasındaki boşluğa su çekerek, aldıkları su oranına göre sıfır dereceden başlamak üzere risk almaya başlarlar. İşte, donma veya yanmalardaki ana kural tolerans faktörlerine bağlı kalmak kaydı ile donmalarda suyun çokluğu, yanma da ise suyun yokluğudur. Kısaca, bir yerde donmadan bahsediyorsak su çok, yanmadan bahsediyor isek su yok demektir. Bitkilerin donma ve yanma olayı, illaki karın yağması ve güneş ısısının şiddeti de bağlı değildir. Diğer tabiat olayları olan konveksiyon, radyasyon, çiğ, kırağı, kırağı donu, donlu gün, buzlu gün gibi ısı değişimlerine yol açan her olaylar karşısında da korunma ve durum özelliklerine bağlı olarak da bitkilerde, yanma veya donmalar her zaman olabilir ve de olmaktadır” diye konuştu.
Zirai donda dikkat çeken tarihler
Fındıkta bugüne kadar zirai don olaylarının görüldüğü yıllar arasında araştırılması gereken bir bağ olabileceğine de dikkat çeken Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Şahin “Araştırılması gereken bir konu var ki o da önemli don olaylarının yaşandığı 1994, 2004 ve 2014 yıllarıdır. Don olayları, her on yılda bir ve dörtlü rakamlarda olmuştur. Dahası, bunların gerçekleşme tarihleri, üç ve dört nisan geceleridir. Kimileri bu tarihleri bilimsel bulmaz tesadüf der, kimilerinin de umurunda olmayıp, sadece endişe ve korku pompalar. Bana göre de bu tarihler, tesadüften ziyade tevafuktur. Ben, üniversitelerdeki değerli bilim adamlarının, bu konunun araştırmaya değer olduğunu düşünerek, konuyu, araştırmalarını arzu ediyorum. Çeşitli yayınlarda bu olayların, tesadüf olmadığı, gök cisimlerinin hareketlerine bağlı olduğu yazılmaktadır. Örneğin, Kitabu’l Filaha’da Güneş, Ay, Zühre ve Süreyya Yıldızları gibi cisimlerin, arzdaki bitkiler üzerinde olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsedilmektedir. Bu yayınların bazıları Kurtuba Medresesi’nde, bazıları da Osmanlı Medreselerinde Ziraat Kitabı olarak okutulmuş ve çeşitli dillere tercüme edilmiş yayınlardır” ifadelerini kullandı.
Zirai donun belirtileri
Zirai don olaylarının riskli olduğu belirtilerden de bahseden Şahin “Diğer taraftan, don olayına karşı alınacak tedbirler de bilinmektedir. Don olayı, genellikle gün içinde sıcaklığın düşüşü ile başlayarak, gece yarısından sonra etkileyebilir seviyelere kadar düşer. Bu düşüş, gökyüzünün açık veya kapalı olmasına, rüzgârın yön ve şiddetine, havadaki nispi nem oranına bağlı kalmak kaydı ile en kritik zaman tanyerinin ağarmasına kadar olan zamandır. Genelde don hadiseleri, bu zaman diliminde ve açık havada meydana gelir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kaynak: İHA
Her yıl, fındık üretiminin belli bölümlerinde bazı ilgili, ilgisiz kişilerin müneccim gibi açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin, zirai don ve kuraklık hadisesinin, illa da karın yağıp, yağmamasına bağlamanın önemli bir eksiklik ve yanlış bilgilendirme olduğunu söyledi.
Zirai don ve kuraklık olaylarıyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulunan Şahin “Her yıl, fındık üretiminin belli bölümlerinde bazı ilgili, ilgisiz kişilerin müneccim olmuşçasına fındıkta ürün rekoltesinden başlayarak, yanıp, donmasına kadar, kendi amaçları doğrultusunda hareketle sürekli çiftçinin üzerinde bir baskı oluşturduklarını görmekteyiz. Burada amaç, çiftçiyi bilgilendirmek ve zirai don hadisesinden çiftçiyi korumak ise don ve kuraklık hadisesinin, illa da karın yağıp, yağmamasına bağlamak önemli bir eksiklik ve yanlış bilgilendirmedir. Bu meyanda sözüm, spekülatörler ile konuyu bilmeden konunun içinde olanlaradır” dedi.
“Zirai don veya yanmanın karla ilgisi yoktur”
Zirai don ve yanma olayının kar yağışı ya da yağmamasıyla ilgisi bulunmadığını da kaydeden Şahin; “Don hadisesi, bitkilerin içinde tutulan suyun miktarına göre kısmen etkilenme veya donma, bitkilerin içindeki hücreler arasındaki su miktarına bağlı olarak da buz tutma olayları ile gerçekleşir. Bu gerçekleşme, birçok korunma yöntemlerine bağlı kalmak kaydıyla, standart siper içi hava sıcaklığının sıfır derece veya altına düşmesi sonucunda meydana gelmektedir. Diğer taraftan bitkiler, kış dönemine girerken bünyelerindeki suyu bırakırlar ve cinslerine göre eksi 30 derecelere kadar zarar görmezler. Kış uykusundan uyanan bitkiler, hücreleri arasındaki boşluğa su çekerek, aldıkları su oranına göre sıfır dereceden başlamak üzere risk almaya başlarlar. İşte, donma veya yanmalardaki ana kural tolerans faktörlerine bağlı kalmak kaydı ile donmalarda suyun çokluğu, yanma da ise suyun yokluğudur. Kısaca, bir yerde donmadan bahsediyorsak su çok, yanmadan bahsediyor isek su yok demektir. Bitkilerin donma ve yanma olayı, illaki karın yağması ve güneş ısısının şiddeti de bağlı değildir. Diğer tabiat olayları olan konveksiyon, radyasyon, çiğ, kırağı, kırağı donu, donlu gün, buzlu gün gibi ısı değişimlerine yol açan her olaylar karşısında da korunma ve durum özelliklerine bağlı olarak da bitkilerde, yanma veya donmalar her zaman olabilir ve de olmaktadır” diye konuştu.
Zirai donda dikkat çeken tarihler
Fındıkta bugüne kadar zirai don olaylarının görüldüğü yıllar arasında araştırılması gereken bir bağ olabileceğine de dikkat çeken Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanı Şahin “Araştırılması gereken bir konu var ki o da önemli don olaylarının yaşandığı 1994, 2004 ve 2014 yıllarıdır. Don olayları, her on yılda bir ve dörtlü rakamlarda olmuştur. Dahası, bunların gerçekleşme tarihleri, üç ve dört nisan geceleridir. Kimileri bu tarihleri bilimsel bulmaz tesadüf der, kimilerinin de umurunda olmayıp, sadece endişe ve korku pompalar. Bana göre de bu tarihler, tesadüften ziyade tevafuktur. Ben, üniversitelerdeki değerli bilim adamlarının, bu konunun araştırmaya değer olduğunu düşünerek, konuyu, araştırmalarını arzu ediyorum. Çeşitli yayınlarda bu olayların, tesadüf olmadığı, gök cisimlerinin hareketlerine bağlı olduğu yazılmaktadır. Örneğin, Kitabu’l Filaha’da Güneş, Ay, Zühre ve Süreyya Yıldızları gibi cisimlerin, arzdaki bitkiler üzerinde olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsedilmektedir. Bu yayınların bazıları Kurtuba Medresesi’nde, bazıları da Osmanlı Medreselerinde Ziraat Kitabı olarak okutulmuş ve çeşitli dillere tercüme edilmiş yayınlardır” ifadelerini kullandı.
Zirai donun belirtileri
Zirai don olaylarının riskli olduğu belirtilerden de bahseden Şahin “Diğer taraftan, don olayına karşı alınacak tedbirler de bilinmektedir. Don olayı, genellikle gün içinde sıcaklığın düşüşü ile başlayarak, gece yarısından sonra etkileyebilir seviyelere kadar düşer. Bu düşüş, gökyüzünün açık veya kapalı olmasına, rüzgârın yön ve şiddetine, havadaki nispi nem oranına bağlı kalmak kaydı ile en kritik zaman tanyerinin ağarmasına kadar olan zamandır. Genelde don hadiseleri, bu zaman diliminde ve açık havada meydana gelir” şeklinde açıklamalarda bulundu.