'Atletik Performans Ve Genetik' Konulu Seminer SAÜ'de Düzenlendi

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Spor Bilimleri Fakültesi tarafından “Atletik Performans ve Genetik” konulu bir seminer düzenlendi.

'Atletik Performans Ve Genetik' Konulu Seminer SAÜ'de Düzenlendi
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen seminere SAÜ Tıp Fakültesinden Arş. Gör. Dr. Gamze Güney Eskiler ve Genetik Trainer Eğitim Direktörü Serkan Doğan konuşmacı olarak katıldı.

Öğrencilere atletik performans hakkında bilgi veren Dr. Gamze Güney Eskiler, atletik performansın sporcunun herhangi bir sportif aktivitesinde gösterdiği performansların tamamı olduğunu söyledi.

Eskiler, “Atletik performans için önemli olan kuvvet, güç, dayanıklılık, kas boyutları ve kompozisyondur. Bunlarla birlikte esneklik ve sinir kas koordinasyonu gibi bileşenlerin de genetik ile doğrudan ilişkisi vardır” dedi.

Spor genetiğinin elit sporcuların genetik düzenlenmelerini ve işleyişlerini inceleyen yeni bir bilim dalı olduğunu ifade eden Eskiler, atletik performansa etki eden aday genlerin veya genetik bölgelerin önceden belirlenerek, kişilerin spor performansları ve yatkın oldukları spor branşlarının önceden belirlenebildiğini kaydetti.

Gen dopinginin insan genom projesinin tamamlanmasının ardından gelişen süreçte atletik performansı arttırmak için başlatıldığını belirten Eskiler, “Atletik performansı arttırma kapasitesine sahip hücrelerin, genlerin ve genetik elementlerin yeniden düzenlenmesinin tedavisel olmayan kullanımına, gen dopingi denilmektedir. Gen aktarımının atletik performansı arttırabildiği, farelerde yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Gen dopingi testinde en güvenilir yöntem olarak kas biyopsisine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu yaklaşımın spor ortamında kullanımı mümkün değildir” diye konuştu.

Spor organizasyonlarında uyarıcı madde alımındaki ilk yasağın 1928 yılında Uluslararası Amatör Spor Federasyonu tarafından getirildiğinin altını çizen Eskiler, “Performans arttırmada madde kullanımı yeni bir fenomen değildir. Gerçekleştirilen 3’üncü Olimpiyat Oyunlarında Thomas Hicks’in yarışın ortasında striknin (zehirli bir madde) enjeksiyonu yaparken görülmesinden sonra, zaman içerisinde sporcuların sağlığını korumak ve eşit rekabet ortamı sağlamak için performans arttırıcı maddelerin hepsi yasaklanmıştır” şeklinde konuştu.

Eğitim Direktörü Serkan Doğan ise konuşmasında, elit sporcular üzerinde yapılan incelemeler sonucunda bu sporcuların dayanıklılık ve güç sporları ile uğraşan sporculara göre farklı genetik özelliklere sahip olduğuna değindi. Genlerin spor üzerindeki önemine işaret eden Doğan, “Bireyde oranı doğuştan belirli olan ve değiştirilemeyen kas fibril tipleri, genetik bilginin önemini ortaya koymaktadır. Genetik bilginin, kişinin hangi spor türünde daha başarılı olabileceği üzerine fikir verebilecek olması son derece önemlidir. Araştırmaların vardığı ortak bir sonuç ise, genetik bilginin spor performansı hakkında önemli bilgiler verebileceği ve yetenek seçimine önemli katkılarda bulunacağıdır. Unutulmamalıdır ki, sporcu olunmaz sporcu doğulur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA