HSK Başkanvekili Yılmaz Açıklaması
'(Danıştay Başkanı Güngör'ün kızının Yargıtay tetkik hakimliğine atanması) Konu çok abartıldı. Haksızlıkla karşı karşıyız. Olağanüstü hiçbir durum, dikkat çekici bir durum yok. Annesinin üzerinden bir kişiye yapılan büyük haksızlık bu. 27 kişiyi değerlendirdik, hiçbir ayrıcalıklı bir ölçü kullanmadık. İsmi geçen kimseye ne özel davranıldı ne konumundan dolayı ayrıcalık yapıldı ne de yasaya, yönetmeliğe aykırı bir durum söz konusu' 'Kimseye ayrıcalık yapılmış değil. Eşinin başka ilde çalışma imkanı bulunmayan, taşrada çalışamayanların, özel veya devlet memuru ayrımı yapmadan mazeretlerini ele aldık. Mesela çakılı kadro var, taşraya gidemiyor. Aile bütünlüğünü sağlamak için Yargıtay tetkik hakimliğine atandı bu kişiler. Gonca Hanım da bunlardan birisi, bu şekilde 27 kişi var' 'Aile birliğini sağlamak için eşleri bir yerde birleştiririz. Her kuradan sonra hemen mazeret kararnamesi çıkarırız'
Yılmaz, makamında gazetecilere, yeni yapılan hakim kurası ve sonrasında çıkarılan mazeret kararnamesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Avukatlıktan hakimliğe geçen bin 236 kişinin kura sürecinin titizlikle yürütüldüğünü anlatan Yılmaz, kura çekenler içinde mazeret bildiren 179 kişinin mazeretini kabul ettiklerini kaydetti.
Yılmaz, mazeret bildirenler arasında eşi hakim savcı olan 88 kişinin eş durumundan kaynaklanan nedenlerle görev yerlerinin birleştirildiğini, kalan 91 kişinin 27'sinin Yargıtay tetkik hakimi olarak görevlendirildiğini, 64'ünü de yine mazeret nedeniyle kura çektiği il dışında başka ilde görevlendirdiklerini ifade etti.
"Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün kızı Gonca Hatinoğlu'nun, kura çekiminin hemen ardından jet hızıyla Yargıtay'a tetkik hakimi yapıldığı" yönündeki haberleri hatırlatan Yılmaz, bunun HSK'ya, adı geçenlere ve kura çeken hakim savcılara büyük haksızlık olduğunu söyledi.
Yargıtay tetkik hakimliğinin kürsü hakimliğine göre üst bir görev olmadığını, bu nedenle adı geçen kişiyle ilgili bir terfinin söz konusu olamayacağını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
"Yargıtay tetkik hakimliği, ilk derece hakimlerinin görev yaptığı yerlerden birisi. Atama ilk defa yapılıyor değil. Eskiden 5 yıllık kıdem ve Yargıtayın muvafakatı aranıyordu. Darbe girişiminin ardından yaşanan ihraçlar sonrası doğan boşluk sebebiyle bu süre indirilmiş ve Yargıtayın muvafakat şartı kaldırılmıştı. Kimseye ayrıcalık yapılmış değil. Eşinin başka ilde çalışma imkanı bulunmayan, taşrada çalışamayanların, özel veya devlet memuru ayrımı yapmadan mazeretlerini ele aldık. Mesela çakılı kadro var, taşraya gidemiyor. Aile bütünlüğünü sağlamak için Yargıtay tetkik hakimliğine atandı bu kişiler. Gonca hanım da bunlardan birisi, bu şekilde 27 kişi var."
HSK Başkanvekili Yılmaz, her kura kararnamesinden sonra istisnasız mazeret kararnamesi çıkarıldığına işaret ederek, "Bunu ilk defa yapmadık, hep yapıyoruz. Aile birliğini sağlamak için eşleri bir yerde birleştiririz. Her kuradan sonra hemen mazeret kararnamesi çıkarırız. Bunu sadece kamuda çalışan eşler olarak düşünmeyin. Zorunlu çakılı görevlendirmeler var, bu aile hukukuna özenin gereği. Bunu gözettik. İnsani ve yasal şartlardan kaynaklanan tayinler bunlar." dedi.
- "Kimsenin siyasi düşüncesine bakılmadı"
"Avukatlıktan hakimliğe geçenler arasında AK Parti'li avukatların bulunduğu" iddiasını da değerlendiren Yılmaz, alınan hakimlerin hiçbir şekilde geçmişine, siyasi düşüncesine, yaşam biçimlerine bakılmadığını vurguladı.
Yılmaz, "Her hukukçunun yüreği hukukun üstünlüğü, adalet, hak, hukuk için yanar. Siyaset bir tarafa, öncelikle hukukçu hukukçudur. Bin 236 kişinin ehliyetine, liyakatına bakarak bu sonuca vardık. Hakimlik ve savcılığın gerektirdiği hukuk devleti inancına hepsi sahip. Bu haksızlığı kabul etmiyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan kura töreninde hakim ve savcıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın salona gelişinde ayağa kalkmalarının da eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Mehmet Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunlar büyük haksızlık. Çok yanlış bir şey, artık hakimliğe kabul edilmiş hukukçuları yıpratmak yargıyı yıpratmak olur. Tarafsızlığını ihlal eden olursa, HSK bu yüzden var, 2802 sayılı Kanun bu yüzden var. İnsanları peşin peşin suçlamak son derece yanlış bir davranış. Yargıyı bu tür tartışmaların içine çekmemek lazım."
Danıştay Başkanı Güngör'ün kızının ataması konusunun hiç olağanüstü, tartışılacak bir konu olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Konu çok abartıldı. Haksızlıkla karşı karşıyız. Olağanüstü hiçbir durum, dikkat çekici bir durum yok. Annesinin üzerinden bir kişiye yapılan büyük haksızlık bu. 27 kişiyi değerlendirdik, hiç bir ayrıcalıklı bir ölçü kullanmadık. İsmi geçen kimseye ne özel davranıldı ne konumundan dolayı ayrıcalık yapıldı ne de yasaya, yönetmeliğe aykırı bir durum söz konusu." ifadesini kullandı.
- Şamil Tayyar'ın rüşvetle tahliye iddiası
HSK Başkanı Mehmet Yılmaz, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, "rüşvetle FETÖ mensuplarının tahliye edildiği iddiası"na da yanıt verdi.
Tayyar'ın HSK'ya, 11 Ocak 2017'de, "Gaziantep'teki FETÖ soruşturmalarının etkin yapılmadığı" iddiasıyla ilgili dilekçe verdiğini aktaran Yılmaz, "Müfettişler incelemiş, inceleme izni verilmiş, müfettişler incelemelerini tamamlamak üzere. 'Soruşturma gerekir.' derlerse soruşturma izni isteyecekler, soruşturma devam edecek." dedi.
Şamil Tayyar'ın, 6 Şubat 2017 ve en son 16 Mart 2018'de aynı şikayetleri içeren iki ayrı dilekçe daha gönderdiğini bildiren Yılmaz, dilekçelerin rüşvetle ilgili değil, Gaziantep'teki soruşturmaların etkin yürütülmediğiyle ilgili olduğunu, bunlara ilişkin sürecin devam ettiğini kaydetti.
Yılmaz, "HSK'ya ulaşan 'rüşvet alıyor, şu dosyada rüşvetle tahliye edildi' gibi somut şikayetlere HSK'nın sessiz kalması mümkün değil, şu ana kadar kalmadı. Bundan sonra da kalamaz. Hiçbir şekilde duraksamaya meydan vermeden, çekince duymadan her iddianın üzerine gittik, hiçbir iddianın savsaklanması, sümen altı edilmesi mümkün değildir." diye konuştu.
HSK'ya yılda 20 bin şikayet geldiği, bunların ancak bin 400 ila bin 600'ünün soruşturma izni verilmesiyle sonuçlandığı bilgisini paylaşan Yılmaz, bu soruşturma izinlerinden de ancak 300-350'sinin cezai işlemle sonuçlandığını bildirdi.
Gaziantep Adliyesi'nin denetiminin 2017'de tamamlandığını, o süreçte de bu yönde herhangi bir şikayet gelmediğini aktaran Yılmaz, şunları söyledi:
"Hakim savcı arkadaşlarımız dünyada eşi benzeri görülmemiş ağır bir yük altında çalışıyor. Bu kadar az kadroyla çok sayıda terör, darbe soruşturmasının altından yüzakıyla kalkan bir adliyeden, hakim, savcıdan bahsediyoruz. Lütfen bu görülsün. Bu ağır yükün altından gece gündüz çalışarak adalet dağıtmaya çalışıyorlar. Herkes yargıya inansın, güvensin bunlar bizim insanımız."
- Samsun kız yurdunu bastığı iddia edilen savcı
"Nişanlısı ile tartışan Samsun Cumhuriyet Savcısı A.İ.T'nin öğrenci yurdunu bastığı" iddialarıyla ilgili bir soru üzerine de Mehmet Yılmaz, savcı hakkında inceleme izni verildiğine işaret ederek, dosyanın müfettişe gönderildiğini ve soruşturmanın kısa sürede sonuçlanacağını aktardı.