TBMM Dışişleri Komisyonundan 'Hocalı Katliamı' Bildirisi
Bildiriden: 'Hocalı'da yaşananlar tarihi bir olay değil, günümüzün acı bir gerçeğidir' 'İnsanlık adına kara bir leke olan bu tür saldırgan eylemlerin tekrarlanmaması için uluslararası toplumun, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatının, bu katliama hak ettiği önemi vermesi ve gerekli tepkiyi göstermesi gerekir'.
TBMM Dışişleri Komisyonunca, Hocalı Katliamı'nın 26. yılı nedeniyle bir bildiri yayımladı.
Bildiride, insanlık adına kara bir leke olan bu tür saldırgan eylemlerin tekrarlanmaması için uluslararası toplumun, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatının, bu katliama hak ettiği önemi vermesi ve gerekli tepkiyi göstermesi gerektiği bildirildi.
Dışişleri Komisyonunun bildirisinde, Ermenistan birlikleri tarafından, 1992 yılının 25 Şubat'ını 26 Şubat'a bağlayan gecesinde Yukarı Karabağ'ın Hocalı kasabasına düzenlenen saldırıda, 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı olmak üzere, toplam 613 masum Azerbaycan vatandaşının hunharca katledildiği anımsatıldı.
Bu katliamda, 76'sı çocuk, 487 kişinin yaralandığı, 1275 kişinin de Ermenistan güçlerince esir alındığı belirtilen bildiride, o tarihten bu yana kayıp olan 150 kişinin akıbetinin ise bilinmediği aktarıldı.
Bildiride, "Türkiye olarak, Azeri kardeşlerimizin bundan tam 26 yıl önce Hocalı'da karşı karşıya kaldıkları vahşi saldırı ve katliamı her zaman kalbimizin en derinlerinde hissediyor, bu acıyı en içten duygularımızla paylaşıyoruz. Ermenistan Cumhuriyeti birliklerince gerçekleştirilen bu katliamı ve Azerbaycan topraklarının yıllardan beri devam eden işgalini şiddetle kınıyoruz." ifadesine yer verildi.
İnsanlık tarihinin en kara sayfalarından biri olan Hocalı Katliamı'nın, sonuçları itibarıyla, bölgenin barış, huzur, güvenlik ve istikrarı açısından bugün için de bir sorun olma niteliğini koruduğu vurgulanan bildiride, sivil halka yöneltilen bu acımasız, insanlık dışı saldırganlık ve süregelen işgal neticesinde 1 milyona yakın Azerbaycanlının, yurtlarından ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyrek asrı aşkın bir süredir kaçkın hayatı yaşamaya mahkum edildikleri vurgulandı.
Olayın şahitlerinin hala hayatta olduğu ifade edilen bildiride, Hocalı'da yaşananların tarihi bir olay değil, günümüzün acı bir gerçeği olduğu belirtildi.
Bildiride, şu görüşlere yer verildi:
"İnsanlık adına kara bir leke olan bu tür saldırgan eylemlerin tekrarlanmaması için uluslararası toplumun, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatının ilgili kararları çerçevesinde bu katliama hak ettiği önemi vermesi ve gerekli tepkiyi göstermesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz."
TBMM Dışişleri Komisyonunun bildirisinde, şunlar kaydedildi:
"Azerbaycanlı kardeşlerimizle bu haklı davalarında dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu vesileyle, bu olayın müsebbiplerinin uluslararası hukukta yargı önüne çıkarılması ve Ermenistan'a da işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çekilmesi çağrımızı yineliyoruz. Hocalı Katliamı'nda hayatını kaybeden Azeri kardeşlerimizi rahmetle anıyor, kederli ailelerine ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz."
Kaynak: AA
Bildiride, insanlık adına kara bir leke olan bu tür saldırgan eylemlerin tekrarlanmaması için uluslararası toplumun, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatının, bu katliama hak ettiği önemi vermesi ve gerekli tepkiyi göstermesi gerektiği bildirildi.
Dışişleri Komisyonunun bildirisinde, Ermenistan birlikleri tarafından, 1992 yılının 25 Şubat'ını 26 Şubat'a bağlayan gecesinde Yukarı Karabağ'ın Hocalı kasabasına düzenlenen saldırıda, 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı olmak üzere, toplam 613 masum Azerbaycan vatandaşının hunharca katledildiği anımsatıldı.
Bu katliamda, 76'sı çocuk, 487 kişinin yaralandığı, 1275 kişinin de Ermenistan güçlerince esir alındığı belirtilen bildiride, o tarihten bu yana kayıp olan 150 kişinin akıbetinin ise bilinmediği aktarıldı.
Bildiride, "Türkiye olarak, Azeri kardeşlerimizin bundan tam 26 yıl önce Hocalı'da karşı karşıya kaldıkları vahşi saldırı ve katliamı her zaman kalbimizin en derinlerinde hissediyor, bu acıyı en içten duygularımızla paylaşıyoruz. Ermenistan Cumhuriyeti birliklerince gerçekleştirilen bu katliamı ve Azerbaycan topraklarının yıllardan beri devam eden işgalini şiddetle kınıyoruz." ifadesine yer verildi.
İnsanlık tarihinin en kara sayfalarından biri olan Hocalı Katliamı'nın, sonuçları itibarıyla, bölgenin barış, huzur, güvenlik ve istikrarı açısından bugün için de bir sorun olma niteliğini koruduğu vurgulanan bildiride, sivil halka yöneltilen bu acımasız, insanlık dışı saldırganlık ve süregelen işgal neticesinde 1 milyona yakın Azerbaycanlının, yurtlarından ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyrek asrı aşkın bir süredir kaçkın hayatı yaşamaya mahkum edildikleri vurgulandı.
Olayın şahitlerinin hala hayatta olduğu ifade edilen bildiride, Hocalı'da yaşananların tarihi bir olay değil, günümüzün acı bir gerçeği olduğu belirtildi.
Bildiride, şu görüşlere yer verildi:
"İnsanlık adına kara bir leke olan bu tür saldırgan eylemlerin tekrarlanmaması için uluslararası toplumun, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile İslam İşbirliği Teşkilatının ilgili kararları çerçevesinde bu katliama hak ettiği önemi vermesi ve gerekli tepkiyi göstermesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz."
TBMM Dışişleri Komisyonunun bildirisinde, şunlar kaydedildi:
"Azerbaycanlı kardeşlerimizle bu haklı davalarında dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu vesileyle, bu olayın müsebbiplerinin uluslararası hukukta yargı önüne çıkarılması ve Ermenistan'a da işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çekilmesi çağrımızı yineliyoruz. Hocalı Katliamı'nda hayatını kaybeden Azeri kardeşlerimizi rahmetle anıyor, kederli ailelerine ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz."