15 Temmuz'da Sultanbeyli Ve Mehmetçik Vakfındaki Olaylara İlişkin Dava
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı’nda meydana gelen olaylara ilişkin 3'ü rütbeli, 2'si er, 116'sı öğrenci, 121 sanığın yargılandığı davada müştekiler dinlendi Duruşma yarına ertelendi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Sultanbeyli ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylara ilişkin 3'ü rütbeli, 2'si er, 116'sı öğrenci, 121 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında bulunan binadaki büyük salonda İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada, müşteki ve tanıklar dinlendi.
Müşteki polis memuru Hakkı Kalyoncu, Mehmetçik Vakfı'na takviye olarak gittiklerini, kendilerinde zırhlı araç bulunduğunu belirtti.
Kalyoncu, kendilerine gelen talimat doğrultusunda darbeci askerlerin yoldan geçmemesi amacıyla yolu kapattıklarını anlattı.
- Eski yüzbaşıdan polise, "öldürürüz" tehdidi
Vatandaşların kendilerine, "Siz yolu kesiyorsunuz, arkadan askerler ateş ediyor. Vatandaşı vuruyor.” dediğini anlatan Kalyoncu, "Ben de bunun üzerine elimde mp5 silahıyla birlikte arka taraflara doğru yürüdüm. Sanık eski yüzbaşı Sinan Canlı ile karşı karşıya kaldık. Silahları birbirimize doğrulttuk, ama ateş etmedik. Bana 'Yolu açmalısınız, asayişi sağlayacağız. Yoksa seni öldürürüz.' dedi. Bana ateş edemedi elimde silah olmadığı için. Ben ona darbe girişimi olduğunu ve kışlasına dönmesi gerektiğini söyledim." ifadelerini kullandı.
Kendisinin eski yüzbaşı Canlı’yı takip ettiğini kaydeden Kalyoncu, "Askerlerin bulunduğu otobüslerin oraya kadar gittim. O sırada otobüslerden 10-15 asker indi. Sinan Canlı, tekrar üzerime doğru gelmeye başladı. Bunu gören bir vatandaş ‘Polis tek kaldı. Askerler geliyor, polisi öldürecek” diyerek araçlarda bulunan vatandaşları dışarı çıkarmaya ve beni korumaya çalıştı. Yüzbaşı Canlı, bu vatandaşa ateş etti ve vatandaşın vurulduğunu gördüm." diye konuştu.
Havaya ateş açarak geri çekildiğini anlatan Kalyoncu, arkadaşının ayaklarından vurulduğunu, arkadaşını zırhlı araçla hastaneye götürdüğünü ve daha sonra Orhanlı Gişeleri’nde görev aldığını söyledi.
Müşteki Alican Bahçekapılı da 15 Temmuz darbe girişimi esnasında aracıyla İzmir’den İstanbul’a geldiğini, darbe girişimini yolda öğrendiğini belirtti.
Mehmetçik Vakfı’nın önünde trafiğin durduğunu kaydeden Bahçekapılı, "Polisler bizim anahtarlarımızı alıp dinlenme tesislerine geçmemizi istedi. Ben de dinlenme tesislerine gittim. Aradan 1,5 saat geçtikten sonra aracımın yanına gittiğimde aracın yan yattığını gördüm. Aracı askeri personelin yolu açmak için yan çevirdiklerini söylediler." dedi.
Müşteki polis Hülya Yıldız da darbe girişimi esnasında askerlerin rastgele ateş açtığını, askerlerle aralarında vatandaşların bulunduğunu, bu nedenle onlara yönelik hedef gözeterek ateş yapamadıklarını kaydetti.
Mehmetçik Vakfı’nın önünde 2 otobüs gördüğünü söyleyen Yıldız, kendilerinin de askerlerin ilerleyişini engellemek için havaya ateş ettiklerini söyledi.
Müştekilerin dinlenmesinin ardından duruşmada bazı tanıklar da dinlendi.
Mahkeme heyeti, sanıkların ve avukatlarının taleplerini almak üzere duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak: AA
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında bulunan binadaki büyük salonda İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada, müşteki ve tanıklar dinlendi.
Müşteki polis memuru Hakkı Kalyoncu, Mehmetçik Vakfı'na takviye olarak gittiklerini, kendilerinde zırhlı araç bulunduğunu belirtti.
Kalyoncu, kendilerine gelen talimat doğrultusunda darbeci askerlerin yoldan geçmemesi amacıyla yolu kapattıklarını anlattı.
- Eski yüzbaşıdan polise, "öldürürüz" tehdidi
Vatandaşların kendilerine, "Siz yolu kesiyorsunuz, arkadan askerler ateş ediyor. Vatandaşı vuruyor.” dediğini anlatan Kalyoncu, "Ben de bunun üzerine elimde mp5 silahıyla birlikte arka taraflara doğru yürüdüm. Sanık eski yüzbaşı Sinan Canlı ile karşı karşıya kaldık. Silahları birbirimize doğrulttuk, ama ateş etmedik. Bana 'Yolu açmalısınız, asayişi sağlayacağız. Yoksa seni öldürürüz.' dedi. Bana ateş edemedi elimde silah olmadığı için. Ben ona darbe girişimi olduğunu ve kışlasına dönmesi gerektiğini söyledim." ifadelerini kullandı.
Kendisinin eski yüzbaşı Canlı’yı takip ettiğini kaydeden Kalyoncu, "Askerlerin bulunduğu otobüslerin oraya kadar gittim. O sırada otobüslerden 10-15 asker indi. Sinan Canlı, tekrar üzerime doğru gelmeye başladı. Bunu gören bir vatandaş ‘Polis tek kaldı. Askerler geliyor, polisi öldürecek” diyerek araçlarda bulunan vatandaşları dışarı çıkarmaya ve beni korumaya çalıştı. Yüzbaşı Canlı, bu vatandaşa ateş etti ve vatandaşın vurulduğunu gördüm." diye konuştu.
Havaya ateş açarak geri çekildiğini anlatan Kalyoncu, arkadaşının ayaklarından vurulduğunu, arkadaşını zırhlı araçla hastaneye götürdüğünü ve daha sonra Orhanlı Gişeleri’nde görev aldığını söyledi.
Müşteki Alican Bahçekapılı da 15 Temmuz darbe girişimi esnasında aracıyla İzmir’den İstanbul’a geldiğini, darbe girişimini yolda öğrendiğini belirtti.
Mehmetçik Vakfı’nın önünde trafiğin durduğunu kaydeden Bahçekapılı, "Polisler bizim anahtarlarımızı alıp dinlenme tesislerine geçmemizi istedi. Ben de dinlenme tesislerine gittim. Aradan 1,5 saat geçtikten sonra aracımın yanına gittiğimde aracın yan yattığını gördüm. Aracı askeri personelin yolu açmak için yan çevirdiklerini söylediler." dedi.
Müşteki polis Hülya Yıldız da darbe girişimi esnasında askerlerin rastgele ateş açtığını, askerlerle aralarında vatandaşların bulunduğunu, bu nedenle onlara yönelik hedef gözeterek ateş yapamadıklarını kaydetti.
Mehmetçik Vakfı’nın önünde 2 otobüs gördüğünü söyleyen Yıldız, kendilerinin de askerlerin ilerleyişini engellemek için havaya ateş ettiklerini söyledi.
Müştekilerin dinlenmesinin ardından duruşmada bazı tanıklar da dinlendi.
Mahkeme heyeti, sanıkların ve avukatlarının taleplerini almak üzere duruşmayı yarına erteledi.