Unutulan Lezzetler Tarihi Konakta Damakla Buluşuyor
Kırşehir'de 80 yıllık geçmişe sahip Ağalar Konağı'nda belediyenin açtığı restoran, bazıları coğrafi tescil işareti de alan çirleme, süla kabağı, Kırşehir höşmerimi ve çullama gibi unutulmaya yüz tutmuş birçok yöresel yemeği vatandaşların beğenisine sunuyor Kırşehir Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Selim Mert: 'Anadolu'nun Horasanı'nda, Ahiliğin başkentinde, ozanlar diyarı Kırşehir'de unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi burada yeniden hatırlatmaya çalışıyoruz'.
ABDULLAH YILDIZ - Kırşehir'de belediyenin tarihi konakta açtığı restoranda bazıları coğrafi tescil işareti de alan unutulmaya yüz tutmuş birçok yöresel yemek ve tatlı misafirlerin beğenisine sunuluyor.
Kayabaşı Mahallesi'nde 1938 yılında "Ağalar" lakaplı bir aile tarafından yaptırılan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2010 yılında Kırşehir Belediyesine devredilen Ağalar Konağı, restorasyon çalışmalarından sonra tarihi ve kültürel değerlerin yaşatıldığı bir mekan haline getirildi.
Geçmişte kullanılan tarihi eserlerin de sergilendiği konağın bahçesine geleneksel motife uygun şekilde yapılan restoranda yörenin unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yaşatılıyor. Duvarlarını bozlak ustaları Neşet Ertaş, babası Muharrem Ertaş, Çekiç Ali ve Hacı Taşan gibi Kırşehir'in ozanlarının resimlerinin süslediği restorandaki yöresel yemekler, başta Ankara olmak üzere çevre illerden gelen vatandaşlardan da büyük ilgi görüyor.
Kırşehir Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Selim Mert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöresel yemeklerin de yaşatıldığı nezih bir mekan haline getirilen Ağalar Konağı'ndaki restoranın büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Burada, binanın tarihi özelliğine de uygun şekilde yöresel yemekler sunmaya gayret ettiklerini belirten Mert, şöyle konuştu:
"Çirleme, kayısı yağlama, çullama, sulu köfte gibi unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizi yeniden gün yüzüne çıkarıp halkımızın ve dışarıdan gelen misafirlerin hizmetine sunmaya çalışıyoruz. 2013 yılında burası hizmete girinceye kadar dışarıdan gelen misafirlerimizi ağırlayabileceğimiz bir yer yoktu. Konak, hizmete girdikten sonra çok büyük bir açığı kapatarak, yöresel yemeklerimizin yaşatılmasına katkı sunduk. Dışarıdan gelenlerden çok büyük bir ilgi var. Zaman zaman rezervasyon yapmakta, taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. Halkımızın da geçmişe dönük lezzetleri tatmak için buraya gelmesi de onlar için bir avantaj oluyor."
Kent halkının misafirlerini gönül rahatlığıyla Ağalar Konağı'nda ağırlayabildiğini vurgulayan Mert, "Burada hem yöresel yemekleri hem tarihimizi hem de konağımızı tanıtma fırsatı buluyoruz. Anadolu'nun Horasanı'nda, Ahiliğin başkentinde, ozanlar diyarı Kırşehir'de unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi burada yeniden hatırlatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Konaktaki yemek menüsünü hazırlayan gıda mühendisi Gözde Ersan Peköz de Osmanlı'dan bugüne kadar yöre halkının damak tadıyla gelen ancak unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yeniden canlandırmak ve halkla buluşturmak için önemli bir görevin yerine getirildiğini aktardı.
Yemeklerin birçoğunun hikayesinin de olduğunu anlatan Peköz, şunları kaydetti:
"Höşmerim, süla kabağı, çirleme, çullama gibi yemeklerimiz var. Bunlar geçmişte yöre kadınlarının ellerindeki malzemeleri kullanarak yaptıkları ve günümüze kadar gelen yemekler. Kırşehir höşmerimi un, yumurta ve şeker olan bir tatlı. Süla kabağı yemeği Kırşehir'de yetişen bir kabak çeşidinden yapılıyor. Bu yemeğin özelliği hem tatlı hem ekşi hem acı özellikleri olan bir yemek. İçine tatlanması için Kırşehir pekmezi, ekşi olması için üzüm koruğu konuyor. Çirleme yemeği de içinde çekirdekli kayısı kurusu, kuzu eti ve nohut barındırıyor. Bunun da hem tatlı hem acılı özelliği var. Osmanlı saray mutfağından bugüne gelen ve Kırşehir'de yapılan bir yemek. Çullama yemeğinde ise unu tereyağında kavurup tavuk suyu ile pelte haline getiriyoruz. Üzerine sıyrılmış tavuk eti serpiştirilerek servis ediliyor."
Ağalar Konağı'nın baş aşçısı Yılmaz Demirel de geçmişte atalarının yaptığı yemekleri unutturmamak ve gelecek nesillere aktarmak için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Demirel, "Bir yemeğimiz ve bir tatlımız coğrafi işaret olarak tescillenmiş durumda. Bizim burada yaşattığımız 8-10 tane daha yemek ve tatlımız var. Bunlardan bazıları süla kabağı, ete basma patlıcan, çirleme, çullama, höşmerim tatlısı, Ahi helvası, ayva boranası, ayva dolması, cemele biberi dolması gibi yemeklerimiz." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Kayabaşı Mahallesi'nde 1938 yılında "Ağalar" lakaplı bir aile tarafından yaptırılan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2010 yılında Kırşehir Belediyesine devredilen Ağalar Konağı, restorasyon çalışmalarından sonra tarihi ve kültürel değerlerin yaşatıldığı bir mekan haline getirildi.
Geçmişte kullanılan tarihi eserlerin de sergilendiği konağın bahçesine geleneksel motife uygun şekilde yapılan restoranda yörenin unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yaşatılıyor. Duvarlarını bozlak ustaları Neşet Ertaş, babası Muharrem Ertaş, Çekiç Ali ve Hacı Taşan gibi Kırşehir'in ozanlarının resimlerinin süslediği restorandaki yöresel yemekler, başta Ankara olmak üzere çevre illerden gelen vatandaşlardan da büyük ilgi görüyor.
Kırşehir Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Selim Mert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöresel yemeklerin de yaşatıldığı nezih bir mekan haline getirilen Ağalar Konağı'ndaki restoranın büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Burada, binanın tarihi özelliğine de uygun şekilde yöresel yemekler sunmaya gayret ettiklerini belirten Mert, şöyle konuştu:
"Çirleme, kayısı yağlama, çullama, sulu köfte gibi unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizi yeniden gün yüzüne çıkarıp halkımızın ve dışarıdan gelen misafirlerin hizmetine sunmaya çalışıyoruz. 2013 yılında burası hizmete girinceye kadar dışarıdan gelen misafirlerimizi ağırlayabileceğimiz bir yer yoktu. Konak, hizmete girdikten sonra çok büyük bir açığı kapatarak, yöresel yemeklerimizin yaşatılmasına katkı sunduk. Dışarıdan gelenlerden çok büyük bir ilgi var. Zaman zaman rezervasyon yapmakta, taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. Halkımızın da geçmişe dönük lezzetleri tatmak için buraya gelmesi de onlar için bir avantaj oluyor."
Kent halkının misafirlerini gönül rahatlığıyla Ağalar Konağı'nda ağırlayabildiğini vurgulayan Mert, "Burada hem yöresel yemekleri hem tarihimizi hem de konağımızı tanıtma fırsatı buluyoruz. Anadolu'nun Horasanı'nda, Ahiliğin başkentinde, ozanlar diyarı Kırşehir'de unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi burada yeniden hatırlatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Konaktaki yemek menüsünü hazırlayan gıda mühendisi Gözde Ersan Peköz de Osmanlı'dan bugüne kadar yöre halkının damak tadıyla gelen ancak unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yeniden canlandırmak ve halkla buluşturmak için önemli bir görevin yerine getirildiğini aktardı.
Yemeklerin birçoğunun hikayesinin de olduğunu anlatan Peköz, şunları kaydetti:
"Höşmerim, süla kabağı, çirleme, çullama gibi yemeklerimiz var. Bunlar geçmişte yöre kadınlarının ellerindeki malzemeleri kullanarak yaptıkları ve günümüze kadar gelen yemekler. Kırşehir höşmerimi un, yumurta ve şeker olan bir tatlı. Süla kabağı yemeği Kırşehir'de yetişen bir kabak çeşidinden yapılıyor. Bu yemeğin özelliği hem tatlı hem ekşi hem acı özellikleri olan bir yemek. İçine tatlanması için Kırşehir pekmezi, ekşi olması için üzüm koruğu konuyor. Çirleme yemeği de içinde çekirdekli kayısı kurusu, kuzu eti ve nohut barındırıyor. Bunun da hem tatlı hem acılı özelliği var. Osmanlı saray mutfağından bugüne gelen ve Kırşehir'de yapılan bir yemek. Çullama yemeğinde ise unu tereyağında kavurup tavuk suyu ile pelte haline getiriyoruz. Üzerine sıyrılmış tavuk eti serpiştirilerek servis ediliyor."
Ağalar Konağı'nın baş aşçısı Yılmaz Demirel de geçmişte atalarının yaptığı yemekleri unutturmamak ve gelecek nesillere aktarmak için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Demirel, "Bir yemeğimiz ve bir tatlımız coğrafi işaret olarak tescillenmiş durumda. Bizim burada yaşattığımız 8-10 tane daha yemek ve tatlımız var. Bunlardan bazıları süla kabağı, ete basma patlıcan, çirleme, çullama, höşmerim tatlısı, Ahi helvası, ayva boranası, ayva dolması, cemele biberi dolması gibi yemeklerimiz." şeklinde konuştu.