'TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi'
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil: “Olayı sadece ‘ülkeniz’ gözlüğüyle düşünmemek gerekir. Buna Türkiye de dahil başka ülkeler de dahil, dünyaya entegreyiz. Bunu böyle kabul etmek lazım… Dolayısıyla riskleri iyi yöneteceğiz, bildiğimiz işi yapacağız, gereksiz risk almayacağız, hedging konularında çalışacağız” CocaCola İçecek Üst Yöneticisi Burak Başarır: “Araba yapalım, uçak yapalım vesaire… Ağır sanayiye yatırım yapalım diyoruz. Bunlar çok çok önemli ama bence birinci sıraya insanımıza yatırımı koymamız lazım. Gelecekte oyunu değiştirecek bizim insan kaynağımız diye düşünüyorum”
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, dünya genelinde fiyatlanacak çok fazla unsurun bulunduğunu belirterek, “Olayı sadece ‘ülkeniz’ gözlüğüyle düşünmemek gerekir. Buna Türkiye de dahil başka ülkeler de dahil, dünyaya entegreyiz. Bunu böyle kabul etmek lazım… Dolayısıyla riskleri iyi yöneteceğiz, bildiğimiz işi yapacağız, gereksiz risk almayacağız, hedging konularında çalışacağız.” dedi.
Binbaşgil, Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) tarafından gerçekleştirilen "TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi"nde düzenlenen panelde finans piyasalarına ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akbank’ın yaz aylarında yaşanan kur dalgalanmasının en moral bozucu döneminde Türkiye’de ilk sendikasyon kredisini aldığını hatırlatan Binbaşgil, bunun piyasalara moral aşıladığını söyledi.
Türkiye’nin şu anda bir normalizasyon sürecini yürüttüğünü anlatan Binbaşgil, “Soru işaretleri tabii ki bitmiş değil ama daha olumlu bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Bir iştah gözlemliyorum.” ifadelerini kullandı.
Binbaşgil, şunları kaydetti:
“Şu an en zoru geride bıraktığımızı düşünüyorum. Tabii ki ev ödevlerimiz var ama ileriye yönelik biraz daha iyimserim. Enflasyon çeşitli nedenlerle çok yüksek noktalara gelmişti, şimdi orada da aşağı yönlü bir trendi görüyoruz.
Şirketlerimiz bence mümkün olduğu kadar bildiği konuları yönetmeli, bilmediği alanlardan mümkün olduğunca uzak durmalı.
Bir de baktığınız zaman dünyanın her yerinde, her ülkede çok fazla sorun var. Global piyasalara baktığınız zaman anormal şeyler oluyor. Bugün bir Amerika’ya bakın, ticaret anlaşmalarına bir bakın. Şu an bir Avrupa’ya bakalım, İtalya’ya bakalım. Düne kadar Fransa’da yoktu şimdi Fransa’ya bakalım. Brexit’e bakalım, nasıl olacağı hiç belli değil. Almanya’da değişik. Yani her yerde bir şey var. Dolayısıyla olayı sadece ‘ülkeniz’ gözlüğüyle düşünmemek gerekir. Buna Türkiye’de dahil başka ülkeler de dahil, dünyaya entegreyiz. Bunu böyle kabul etmek lazım… Dolayısıyla riskleri iyi yöneteceğiz, bildiğimiz işi yapacağız, gereksiz risk almayacağız, hedging konularında çalışacağız.”
- “İnsan kaynağı çok önemli”
Binbaşgil, iyi yönetimlerin sadece günlük işleri yapmaktan değil kurumunu geleceğe hazırlamaktan da sorumlu olduğunu ifade ederek, Akbank olarak buna fazla mesai harcadıklarını söyledi.
İnsan kaynakları ile altyapı ve teknoloji konusunun Akbank için öncelikli iki konu olduğunu ifade eden Binbaşgil, “Zamanımın 3’te 2’sini bu iki konuya ayırıyorum. 3’te 1’ini de günlük işlere ayırıyorum. İnsan kaynağı çok ama çok önemli. Çünkü insan kaynağınızı zamanın gereksinimlerine uygun olarak yetiştirirseniz altyapı ve teknoloji konusunda da istediğiniz yere gelebiliyorsunuz.” diye konuştu.
Gelişmekte olan ülkelerin genelinde finansal piyasaların çok hızlı iyileşebildiği gibi çok hızlı kötüleşebildiğini aktaran Binbaşgil, gelişmiş ülkelerde daha uzun vadeli planlamaları yapmanın mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye’nin geçtiği zorlu dönemlere rağmen bütçede büyük açıklar vermediğini anlatan Binbaşgil, “Şimdi yapmamız gereken şey ülke olarak yapısal reformlara yönelmek.” değerlendirmesini yaptı.
- “Coca-Cola İçecek’in piyasa değeri 2013'te 8 milyar dolara çıkmıştı”
Coca-Cola İçecek (CCI) Üst Yöneticisi (CEO) Burak Başarır, her şirketin kendi ajandasındaki problemlerle baş etmek durumunda olduğunu belirterek, Suriye ve Irak operasyonları konusunda zorlu dönemleri yaşadıklarını söyledi.
Şirket olarak ürünleri tüketiciye en düşük fiyatla sunulmasını hedeflediklerini belirten Başarır, finansal gelişmelerden her şirket gibi etkilendiklerine işaret etti.
Başarır şunları kaydetti:
“Coca-Cola İçecek’in piyasa değeri 2013 senesinde 8 milyar dolara çıkmıştı. 2006 senesinde biz 1 milyar 350 milyon dolardan halka arzı gerçekleştirdik. 2013 senesinde 8 milyar dolara çıktı şirketimizin piyasa değeri. Bugün itibarıyla baktığınız zaman 1,5 milyar dolarda… 2013’ten 2018’e geldiğimiz zaman da karımızı ve satış hacmimizi katlamış vaziyetteyiz. Şimdi bunun arasında, iki rakam arasında birinin mutabakatını yapması lazım, doldurması lazım. Yatırımcı ilişkileri bölümünde çalışan arkadaşlarımızın memleketimizle ilgili de cevap vermeye çalıştığı sorulardan bir tanesi de odur.”
- “Bu memleketin 40 milyon kişisi 30 yaşın altında”
Türkiye ekonomisinin en büyük avantajının insan kaynağı olduğunu ifade eden Başarır, bu alana daha çok yatırım yapılması gerektiğini söyledi.
Başarır şöyle konuştu:
“Bizim ülke olarak, çalışan olarak, şirket yöneticisi olarak kendimize güveni kaybetmememiz lazım. Bazen çok çabuk güvenimizi kaybediyoruz. Bazen de çok çok ego patlaması yaşayabiliyoruz. Onun için güvenimizi kaybetmeyelim bu ülkede çok yetenekli bir yönetici kaynağı var. Bu memleketin 40 milyon kişisi 30 yaşın altında, çok yetenekli gençler.
Biz her zaman bir şeye yatırım yapalım, edelim… İşte araba yapalım, uçak yapalım vesaire… Ağır sanayiye yatırım yapalım diyoruz. Tabii bunlar çok çok önemli ama bence birinci sıraya insanımıza yatırımı koymamız lazım. Gelecekte oyunu değiştirecek bizim insan kaynağımız diye düşünüyorum.”
- “Şirketimizi her zaman küçük bir şirket gibi yönetmeyi hedefledik”
Şirketinin Coca-Cola İçeceğin küresel bir şirket olmasının yanı sıra Anadolu Grubu gibi saygın bir kurumun bir iştiraki olduklarını hatırlatan Başarır, kendi iş alanı dışında alanlara yönelmediklerini söyledi.
Başarır, “Şirketimizi her zaman küçük bir şirket gibi yönetmeyi hedefledik. Bence ne kadar büyürse büyüsün her şirketin mutlaka şirketi her zaman küçük bir şirketmiş gibi yönetebilmesi çok çok önemli. Yoksa büyümek çok önemli, çok güzel. Masraflarınızı büyütmek, işinizi büyütmek ama bunun sürdürebilir olması bir o kadar da önemli.” diye konuştu.
Başarır, şirket üst yönetimi olarak kendilerinin ileriye baktığını ve çalışanları geleceğe hazırlamaya gayret ettiklerini ifade ederek, kendilerini en çok zorlayan durumun yetiştirdikleri insan kaynağının başka şirketlere geçmesi olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
Binbaşgil, Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) tarafından gerçekleştirilen "TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi"nde düzenlenen panelde finans piyasalarına ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akbank’ın yaz aylarında yaşanan kur dalgalanmasının en moral bozucu döneminde Türkiye’de ilk sendikasyon kredisini aldığını hatırlatan Binbaşgil, bunun piyasalara moral aşıladığını söyledi.
Türkiye’nin şu anda bir normalizasyon sürecini yürüttüğünü anlatan Binbaşgil, “Soru işaretleri tabii ki bitmiş değil ama daha olumlu bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Bir iştah gözlemliyorum.” ifadelerini kullandı.
Binbaşgil, şunları kaydetti:
“Şu an en zoru geride bıraktığımızı düşünüyorum. Tabii ki ev ödevlerimiz var ama ileriye yönelik biraz daha iyimserim. Enflasyon çeşitli nedenlerle çok yüksek noktalara gelmişti, şimdi orada da aşağı yönlü bir trendi görüyoruz.
Şirketlerimiz bence mümkün olduğu kadar bildiği konuları yönetmeli, bilmediği alanlardan mümkün olduğunca uzak durmalı.
Bir de baktığınız zaman dünyanın her yerinde, her ülkede çok fazla sorun var. Global piyasalara baktığınız zaman anormal şeyler oluyor. Bugün bir Amerika’ya bakın, ticaret anlaşmalarına bir bakın. Şu an bir Avrupa’ya bakalım, İtalya’ya bakalım. Düne kadar Fransa’da yoktu şimdi Fransa’ya bakalım. Brexit’e bakalım, nasıl olacağı hiç belli değil. Almanya’da değişik. Yani her yerde bir şey var. Dolayısıyla olayı sadece ‘ülkeniz’ gözlüğüyle düşünmemek gerekir. Buna Türkiye’de dahil başka ülkeler de dahil, dünyaya entegreyiz. Bunu böyle kabul etmek lazım… Dolayısıyla riskleri iyi yöneteceğiz, bildiğimiz işi yapacağız, gereksiz risk almayacağız, hedging konularında çalışacağız.”
- “İnsan kaynağı çok önemli”
Binbaşgil, iyi yönetimlerin sadece günlük işleri yapmaktan değil kurumunu geleceğe hazırlamaktan da sorumlu olduğunu ifade ederek, Akbank olarak buna fazla mesai harcadıklarını söyledi.
İnsan kaynakları ile altyapı ve teknoloji konusunun Akbank için öncelikli iki konu olduğunu ifade eden Binbaşgil, “Zamanımın 3’te 2’sini bu iki konuya ayırıyorum. 3’te 1’ini de günlük işlere ayırıyorum. İnsan kaynağı çok ama çok önemli. Çünkü insan kaynağınızı zamanın gereksinimlerine uygun olarak yetiştirirseniz altyapı ve teknoloji konusunda da istediğiniz yere gelebiliyorsunuz.” diye konuştu.
Gelişmekte olan ülkelerin genelinde finansal piyasaların çok hızlı iyileşebildiği gibi çok hızlı kötüleşebildiğini aktaran Binbaşgil, gelişmiş ülkelerde daha uzun vadeli planlamaları yapmanın mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye’nin geçtiği zorlu dönemlere rağmen bütçede büyük açıklar vermediğini anlatan Binbaşgil, “Şimdi yapmamız gereken şey ülke olarak yapısal reformlara yönelmek.” değerlendirmesini yaptı.
- “Coca-Cola İçecek’in piyasa değeri 2013'te 8 milyar dolara çıkmıştı”
Coca-Cola İçecek (CCI) Üst Yöneticisi (CEO) Burak Başarır, her şirketin kendi ajandasındaki problemlerle baş etmek durumunda olduğunu belirterek, Suriye ve Irak operasyonları konusunda zorlu dönemleri yaşadıklarını söyledi.
Şirket olarak ürünleri tüketiciye en düşük fiyatla sunulmasını hedeflediklerini belirten Başarır, finansal gelişmelerden her şirket gibi etkilendiklerine işaret etti.
Başarır şunları kaydetti:
“Coca-Cola İçecek’in piyasa değeri 2013 senesinde 8 milyar dolara çıkmıştı. 2006 senesinde biz 1 milyar 350 milyon dolardan halka arzı gerçekleştirdik. 2013 senesinde 8 milyar dolara çıktı şirketimizin piyasa değeri. Bugün itibarıyla baktığınız zaman 1,5 milyar dolarda… 2013’ten 2018’e geldiğimiz zaman da karımızı ve satış hacmimizi katlamış vaziyetteyiz. Şimdi bunun arasında, iki rakam arasında birinin mutabakatını yapması lazım, doldurması lazım. Yatırımcı ilişkileri bölümünde çalışan arkadaşlarımızın memleketimizle ilgili de cevap vermeye çalıştığı sorulardan bir tanesi de odur.”
- “Bu memleketin 40 milyon kişisi 30 yaşın altında”
Türkiye ekonomisinin en büyük avantajının insan kaynağı olduğunu ifade eden Başarır, bu alana daha çok yatırım yapılması gerektiğini söyledi.
Başarır şöyle konuştu:
“Bizim ülke olarak, çalışan olarak, şirket yöneticisi olarak kendimize güveni kaybetmememiz lazım. Bazen çok çabuk güvenimizi kaybediyoruz. Bazen de çok çok ego patlaması yaşayabiliyoruz. Onun için güvenimizi kaybetmeyelim bu ülkede çok yetenekli bir yönetici kaynağı var. Bu memleketin 40 milyon kişisi 30 yaşın altında, çok yetenekli gençler.
Biz her zaman bir şeye yatırım yapalım, edelim… İşte araba yapalım, uçak yapalım vesaire… Ağır sanayiye yatırım yapalım diyoruz. Tabii bunlar çok çok önemli ama bence birinci sıraya insanımıza yatırımı koymamız lazım. Gelecekte oyunu değiştirecek bizim insan kaynağımız diye düşünüyorum.”
- “Şirketimizi her zaman küçük bir şirket gibi yönetmeyi hedefledik”
Şirketinin Coca-Cola İçeceğin küresel bir şirket olmasının yanı sıra Anadolu Grubu gibi saygın bir kurumun bir iştiraki olduklarını hatırlatan Başarır, kendi iş alanı dışında alanlara yönelmediklerini söyledi.
Başarır, “Şirketimizi her zaman küçük bir şirket gibi yönetmeyi hedefledik. Bence ne kadar büyürse büyüsün her şirketin mutlaka şirketi her zaman küçük bir şirketmiş gibi yönetebilmesi çok çok önemli. Yoksa büyümek çok önemli, çok güzel. Masraflarınızı büyütmek, işinizi büyütmek ama bunun sürdürebilir olması bir o kadar da önemli.” diye konuştu.
Başarır, şirket üst yönetimi olarak kendilerinin ileriye baktığını ve çalışanları geleceğe hazırlamaya gayret ettiklerini ifade ederek, kendilerini en çok zorlayan durumun yetiştirdikleri insan kaynağının başka şirketlere geçmesi olduğunu kaydetti.