Bakan Soylu Açıklaması 'O Zihniyeti Yerle Bir Etmezsek Namertiz'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Nasıl buradaki çocuklara sahip çıkıyorsak, o çocuklara da sahip çıkmak bizim görevimizdir. 12, 13, 14 yaşındaki çocukları Murat Karayılan’a, Cemil Bayık’a sunan o zihniyeti yerle bir etmezsek biz namertiz" dedi.
Antalya’da programlarına devam eden Bakan Soylu, iş adamı Tolga Cömertoğlu tarafından Kepez ilçesinde yaptırılan Şehit Bebek Bedirhan Karakaya Anaokulunun açılış törenine katıldı.
Burada konuşan Bakan Soylu, millet olarak şehitleri hem sevdiklerini hem de onlara ayrı bir sorumluluk duyduklarını söyledi.
Şehitlerin isimlerini her daim yad etmek istediklerini kaydeden Soylu, "Çok açılışlara katıldık. Ama hayatımda ilk kez 11 aylık bebeğin isminin verildiği bir eserin açılışındayım, isminin başında da şehit yazıyor. Tesadüfen falan değil planlanmış, ayarlanmış, onlar geçerken patlatılmış haince bir tuzakla şehit edilmiş bebek ve annesi. Bunu hiçbir dille, hiçbir belagatla, hiç bir edebiyatla anlatamazsınız. Kalana üs bölgesine çok gittim, olaydan sonra da gittim. Orada duranlar sadece bir görev yapmıyorlar, bu toprağın namusunu koruyorlar. Ay yıldızlı bayrağımızı, bizim birliğimize muhabbetinize karşılıklı sevgimize birbirimize baktığımız o aşka aslında kurşun savunuyorlar. Onları engellemek, onların bu ihanetine dur demek için kimisi, Kalana’da kimisi Tendürek’te, kimisi Pülümür Vadisi’nde, 3 bin metre tepede, 2 metrelik karın üzerinde biz buralarda rahat yaşayalım diye bu ülkenin dağına taşına kem gözle bakmasın diye bir büyük mücadele ortaya koyuyorlar. Hepsine minnettarız" diye konuştu.
"Cinayete ortaktırlar"
Bedirhan bebeğin ve annesinin ne asker, ne polis, ne jandarma ne de bir operasyon içinde olduğunu ifade eden Soylu, "11 aylık minik bir bebekti. Anaokuluna gidecek yaşa bile gelmiş değildi. Annesi Nurcan hanım da elinde silah olmayan, kimseye zararı olmayan gencecik bir anneydi. Bu katliamın faillerine, bunu yapan PKK’ya sessiz kalanlar, duymazdan gelenler, millete unutturmaya çalışanlar benim karşımda PKK’nın borazanlığını yaparken aslan kesilen, sesi gür çıkan ama bu cinayete sus pus olanlar, ilgilenmiyormuş gibi yapanlar, onları Avrupa’da koruyup kollamaya çalışanlar, Kandil’den talimat almadan ağzını açamayanlar, bunların hepsi bu aşağılık cinayete ortaktır. Ben de insanım, iki yüzlülüğe tahammül edemiyorum" dedi.
"Kadına şiddet yürüyüşleri"
25 Kasım’da PKK’nın siyasi kolunun, kadınların şiddetle karşı karşıya kalmasına yönelik Türkiye’nin birçok vilayetinde yürüyüş yapacağını işaret eden Bakan Soylu, "Anlamakta zorlanıyorum. Peki Batman Kozluk’ta anasına babasına doyamamış Aybüke öğretmenimizin katledilmesini nereye koyacaklar. Seçimin hemen akabinde 26 Haziran’da Ağrı’nın bir köyünde katledilen ve 10 evladını yalnız bıraktırdıkları o güzel insanların, o hatıralarını nereye koyacaklar. Bunlara destek olanlar, güç verenler, bunları şımartanlar bilesiniz ki malum olacaksınız. Bakın ay yıldızlı bayrağımızı orada şükürler olsun. Biz nasıl bir millet olduğumuzu biliyoruz. Televizyonundan Bedirhan bebeği, Nurcan anneyi görüp, ‘ben bunlara ne yapabilirim?’ diyen asil insanların evlatlarıyız. Biz büyük bir milletimiz ve asil bir milletiz. Bedirhan’ın laneti, bu milletin ahı, devletin jandarması, polisi, hakimi, savcısı bunların yakasını bırakmayacaktır" diye konuştu.
"Teröristi 3 bin 500 metreden bile alacak güce sahibiz"
"Türkiye eski Türkiye değil" diyen Soylu, "Eskiden PKK bir eylem yaptı mı bulunmaz denip geçilirdi. Bulunduğuna pek de şahit olmazdık. Ama artık işler değişti, birimlerimiz sürekli operasyon halindeler. Bunların ensesindeyiz, dökülen her damla kanın hesabını soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz. 3 bin 500 metrede bile olsa teröristi bulup alan bir güce sahibiz. PKK’nın borazanları siyaset sahnesinde basında ne kadar yaygara koparırlarsa koparsınlar ağa babalarının akıbetleri değişmeyecektir. Onlarda teröristlerin yanında durduğu sürece bu akıbetten nasiplerini alacaklardır" dedi.
"O zihniyeti yerle bir etmezsek namertiz"
Güvenlik ve adalet birimlerinin görevlerini yerine getirmesinin yanında bireylerin de yapması gerekenlerin olduğuna vurgu yapan Soylu, "Birincisi asla unutmayacağız. Yaşananları unutmayacağız. Onlar için yapılanları, karşımızdaki insanları asla unutmayacağız. Bizim gerçeğimiz şehitlerimizdir, gazilerimizdir. İkincisi eğiteceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil Doğu ve Güney Doğu’daki imkansızlıklar içinde mücadele eden çocuklarımız için de bir şeyler yapacağız. Kampanyalar yapacağız. Oradaki her eğitim faaliyetinin içinde olacağız. Allah’ımıza ve milletimize sözümüzdür, oradaki 10, 11, 12, 13 yaşındaki çocukların, kız çocukların dağa çıkmasını eğer engelleyemezsek, Allah bize aldığımız her nefesi haram etsin. Büyük bir mücadele içindeyiz. O çocuklar, o kızlar mühendis, doktor öğretmen olacak, ülkenin her tarafında, bu milletin birliği içinde, bu millete hizmet edecekler. O çocuklar, bu çocuklar diye bir şey yok. Onları kendi yanına çekmek isteyen, istismar etmek isteyen, kandırıp terörist yapmak isteyenlere karşı en büyük silahımız, kalkanımız eğitimdir. İstisnasız her çocuğumuzu böyle okulla buluşturmak bizim sorumluluğumuzdur. Doğuda hizmet var, gayret var, mücadele var. Derdimiz açık ve net. Nasıl buradaki çocuklara sahip çıkıyorsak, o çocuklara da sahip çıkmak bizim görevimizdir. 12, 13, 14 yaşındaki çocukları Murat Karayılan, Cemil Bayık’a sunan o zihniyeti yerle bir etmezsek biz namertiz. Hiç ayırt etmedik. Üçüncü sorumluluğumuz da hayır yapmaktır. Burada değil her noktada elini taşın altına koydu. Yapmasaydı ne yapacaktı en fazla ne kadar gezebiliriz. Bunların hepsi gelip geçicidir. Bizim için esas öteki dünyadır. Burası bir sınav. Kalıcı olan böyle eserlerdir. Ama vatandaşın yapması oraya koyduğu duygudaşlık çok farklıdır" diye konuştu.
İş adamı Tolga Cömertoğlu, konuşmasında duygusal anlar yaşadı, gözleri doldu.
"Çocuklarla ilgilendi"
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve protokol üyeleri okulun açılış kurdelesini kesti. Bakan Soylu, çocuklarla kısa süreli sohbet etti ve çeşitli hediyeler verdi.
Törene, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, astsubay Serkan Karakaya katıldı.
31 Temmuz tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde PKK’lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının sivil aracın geçişi sırasında infilak etmesi sonucu Nurcan Karakaya ve 11 aylık Bedirhan Mustafa Karakaya şehit olmuştu.
Kaynak: İHA
Burada konuşan Bakan Soylu, millet olarak şehitleri hem sevdiklerini hem de onlara ayrı bir sorumluluk duyduklarını söyledi.
Şehitlerin isimlerini her daim yad etmek istediklerini kaydeden Soylu, "Çok açılışlara katıldık. Ama hayatımda ilk kez 11 aylık bebeğin isminin verildiği bir eserin açılışındayım, isminin başında da şehit yazıyor. Tesadüfen falan değil planlanmış, ayarlanmış, onlar geçerken patlatılmış haince bir tuzakla şehit edilmiş bebek ve annesi. Bunu hiçbir dille, hiçbir belagatla, hiç bir edebiyatla anlatamazsınız. Kalana üs bölgesine çok gittim, olaydan sonra da gittim. Orada duranlar sadece bir görev yapmıyorlar, bu toprağın namusunu koruyorlar. Ay yıldızlı bayrağımızı, bizim birliğimize muhabbetinize karşılıklı sevgimize birbirimize baktığımız o aşka aslında kurşun savunuyorlar. Onları engellemek, onların bu ihanetine dur demek için kimisi, Kalana’da kimisi Tendürek’te, kimisi Pülümür Vadisi’nde, 3 bin metre tepede, 2 metrelik karın üzerinde biz buralarda rahat yaşayalım diye bu ülkenin dağına taşına kem gözle bakmasın diye bir büyük mücadele ortaya koyuyorlar. Hepsine minnettarız" diye konuştu.
"Cinayete ortaktırlar"
Bedirhan bebeğin ve annesinin ne asker, ne polis, ne jandarma ne de bir operasyon içinde olduğunu ifade eden Soylu, "11 aylık minik bir bebekti. Anaokuluna gidecek yaşa bile gelmiş değildi. Annesi Nurcan hanım da elinde silah olmayan, kimseye zararı olmayan gencecik bir anneydi. Bu katliamın faillerine, bunu yapan PKK’ya sessiz kalanlar, duymazdan gelenler, millete unutturmaya çalışanlar benim karşımda PKK’nın borazanlığını yaparken aslan kesilen, sesi gür çıkan ama bu cinayete sus pus olanlar, ilgilenmiyormuş gibi yapanlar, onları Avrupa’da koruyup kollamaya çalışanlar, Kandil’den talimat almadan ağzını açamayanlar, bunların hepsi bu aşağılık cinayete ortaktır. Ben de insanım, iki yüzlülüğe tahammül edemiyorum" dedi.
"Kadına şiddet yürüyüşleri"
25 Kasım’da PKK’nın siyasi kolunun, kadınların şiddetle karşı karşıya kalmasına yönelik Türkiye’nin birçok vilayetinde yürüyüş yapacağını işaret eden Bakan Soylu, "Anlamakta zorlanıyorum. Peki Batman Kozluk’ta anasına babasına doyamamış Aybüke öğretmenimizin katledilmesini nereye koyacaklar. Seçimin hemen akabinde 26 Haziran’da Ağrı’nın bir köyünde katledilen ve 10 evladını yalnız bıraktırdıkları o güzel insanların, o hatıralarını nereye koyacaklar. Bunlara destek olanlar, güç verenler, bunları şımartanlar bilesiniz ki malum olacaksınız. Bakın ay yıldızlı bayrağımızı orada şükürler olsun. Biz nasıl bir millet olduğumuzu biliyoruz. Televizyonundan Bedirhan bebeği, Nurcan anneyi görüp, ‘ben bunlara ne yapabilirim?’ diyen asil insanların evlatlarıyız. Biz büyük bir milletimiz ve asil bir milletiz. Bedirhan’ın laneti, bu milletin ahı, devletin jandarması, polisi, hakimi, savcısı bunların yakasını bırakmayacaktır" diye konuştu.
"Teröristi 3 bin 500 metreden bile alacak güce sahibiz"
"Türkiye eski Türkiye değil" diyen Soylu, "Eskiden PKK bir eylem yaptı mı bulunmaz denip geçilirdi. Bulunduğuna pek de şahit olmazdık. Ama artık işler değişti, birimlerimiz sürekli operasyon halindeler. Bunların ensesindeyiz, dökülen her damla kanın hesabını soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz. 3 bin 500 metrede bile olsa teröristi bulup alan bir güce sahibiz. PKK’nın borazanları siyaset sahnesinde basında ne kadar yaygara koparırlarsa koparsınlar ağa babalarının akıbetleri değişmeyecektir. Onlarda teröristlerin yanında durduğu sürece bu akıbetten nasiplerini alacaklardır" dedi.
"O zihniyeti yerle bir etmezsek namertiz"
Güvenlik ve adalet birimlerinin görevlerini yerine getirmesinin yanında bireylerin de yapması gerekenlerin olduğuna vurgu yapan Soylu, "Birincisi asla unutmayacağız. Yaşananları unutmayacağız. Onlar için yapılanları, karşımızdaki insanları asla unutmayacağız. Bizim gerçeğimiz şehitlerimizdir, gazilerimizdir. İkincisi eğiteceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil Doğu ve Güney Doğu’daki imkansızlıklar içinde mücadele eden çocuklarımız için de bir şeyler yapacağız. Kampanyalar yapacağız. Oradaki her eğitim faaliyetinin içinde olacağız. Allah’ımıza ve milletimize sözümüzdür, oradaki 10, 11, 12, 13 yaşındaki çocukların, kız çocukların dağa çıkmasını eğer engelleyemezsek, Allah bize aldığımız her nefesi haram etsin. Büyük bir mücadele içindeyiz. O çocuklar, o kızlar mühendis, doktor öğretmen olacak, ülkenin her tarafında, bu milletin birliği içinde, bu millete hizmet edecekler. O çocuklar, bu çocuklar diye bir şey yok. Onları kendi yanına çekmek isteyen, istismar etmek isteyen, kandırıp terörist yapmak isteyenlere karşı en büyük silahımız, kalkanımız eğitimdir. İstisnasız her çocuğumuzu böyle okulla buluşturmak bizim sorumluluğumuzdur. Doğuda hizmet var, gayret var, mücadele var. Derdimiz açık ve net. Nasıl buradaki çocuklara sahip çıkıyorsak, o çocuklara da sahip çıkmak bizim görevimizdir. 12, 13, 14 yaşındaki çocukları Murat Karayılan, Cemil Bayık’a sunan o zihniyeti yerle bir etmezsek biz namertiz. Hiç ayırt etmedik. Üçüncü sorumluluğumuz da hayır yapmaktır. Burada değil her noktada elini taşın altına koydu. Yapmasaydı ne yapacaktı en fazla ne kadar gezebiliriz. Bunların hepsi gelip geçicidir. Bizim için esas öteki dünyadır. Burası bir sınav. Kalıcı olan böyle eserlerdir. Ama vatandaşın yapması oraya koyduğu duygudaşlık çok farklıdır" diye konuştu.
İş adamı Tolga Cömertoğlu, konuşmasında duygusal anlar yaşadı, gözleri doldu.
"Çocuklarla ilgilendi"
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve protokol üyeleri okulun açılış kurdelesini kesti. Bakan Soylu, çocuklarla kısa süreli sohbet etti ve çeşitli hediyeler verdi.
Törene, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, astsubay Serkan Karakaya katıldı.
31 Temmuz tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde PKK’lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının sivil aracın geçişi sırasında infilak etmesi sonucu Nurcan Karakaya ve 11 aylık Bedirhan Mustafa Karakaya şehit olmuştu.