'Eğitim Anlayışımız Bütün Dünyaya Yönelik Olmalı'
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: 'Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bizim insan için bir şey tasarlamamız lazım'
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bizim insan için bir şey tasarlamamız lazım." dedi.
Selçuk, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezince (ESAM), merkez binasında düzenlenen eğitim konulu konferansa katıldı.
Selçuk, burada yaptığı konuşmada, milli eğitim ile uğraşan üst düzey yöneticilerin gelecek için tasavvurda bulunmaları ve doğacak çocuklarla ilgili bir meselelerinin olması gerektiğini belirtti.
Milli eğitim ele alınırken önce insana bakılması gerektiğini anlatan Selçuk, "Biz meseleyi sadece teknik hususiyetler üzerinden yorumladığımızda, eğitimi donanım, bina, derslik veya öğretmen sayısı ile ilgili indirgemeci bir yaklaşıma dönüştürdüğümüzde meselenin özünü kaybediyoruz. Mesele insan meselesi ve bu meselenin idrakinde olduğunuzda bir çocuk meselesinden de söz ediyoruz demektir. Çocuğun hizası bozulursa, dünyanın hizası bozulur." diye konuştu.
Selçuk, Bakanlık olarak eğitimi felsefesi olan bir yaklaşımla ele aldıklarını belirterek, "Dünyada ve Türkiye'de, genellikle bürokratik hedefler ve eylemlerle eğitim sisteminin nasıl düzeleceği konusunda birçok yaklaşım var. Esasen felsefesi olmayan bir zeminde ne kadar şekil yaparsanız yapın, zemin olmadan şekil olmaz. Zemin dediğimiz şey, bu işin felsefi zeminidir. Ontolojik, epistemolojik ve ahlaki zeminidir. Ahlak telakkisine dayanmayan hiçbir eğitim sisteminin kalıcı değer üretmesi de mümkün değildir. " ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bilgi ve eğitimle ilişkisini yeniden kavramlaştırmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kavramlaştırmanın muhakkak suretle kelimelerden, dilden başlaması gerekiyor. Dil düzelmezse düşünce düzelmez, düşünce düzelmezse kavram çıkmaz, kavram çıkmazsa medeniyet çekirdeği oluşmaz. Medeniyet çekirdeği oluşması için kültürün her sahasında küçük küçük yeşermeler, canlanmalar olmalı. Kültür, belirli bir doza geldiğinde de medeniyet kendisini ortaya çıkartır."
Selçuk, eğitime, bir insan meselesi olarak bakılması gerektiğini, teknik mesele, donanım ya da bütçe meselesi olarak bakıldığında sorunun özüne inilemeyeceğini söyledi.
- "Bütün hedef ve eylemlerin bir fizibilitesi var"
2023 Eğitim Vizyonu'nun temel felsefesi ve özelliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk, "2023 Eğitim Vizyonu'ndaki her bir hedef ve eylemler, muhakkak suretle fizibilitesi olup olmadığı konusunda sınanmıştır. Okul öncesi eğitim 5 yaş ile ilişkilendirilecekse ya da öğretmen eğitimi konusunda yeni bir yapı kurulacaksa ya da ortaöğretimdeki ders sayısı ve saatlerinde bir dönüşüm olacaksa, bunun norm kadro ile nasıl bir ilişkisi vardır. Hangi bütçe ile bu yönetilebilir? ve benzeri bütün hedef ve eylemlerin bir fizibilitesi var." dedi.
- "Eğitim bir dünya meselesi"
Selçuk, eğitimin evrensel olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bizim insan için bir şey tasarlamamız lazım ama biz burada bunu, bu toprakların boyasıyla boyayarak güzelleştiririz, millileştiririz. O zaman da çok güzel bir milli eğitim olur. Asıl çıkışımızın evrensel olması zaruriyeti var. Bunu söylerken bizim dünyaya da bir mesajımız olması lazım anlamında söylüyorum. Yani bizim insanlık için de bir mesajımız olmalı. Çünkü insanlık kavramının kendisi de dejenere olmuş vaziyette."
Programa, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ve ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile diğer davetliler katıldı.
Kaynak: AA
Selçuk, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezince (ESAM), merkez binasında düzenlenen eğitim konulu konferansa katıldı.
Selçuk, burada yaptığı konuşmada, milli eğitim ile uğraşan üst düzey yöneticilerin gelecek için tasavvurda bulunmaları ve doğacak çocuklarla ilgili bir meselelerinin olması gerektiğini belirtti.
Milli eğitim ele alınırken önce insana bakılması gerektiğini anlatan Selçuk, "Biz meseleyi sadece teknik hususiyetler üzerinden yorumladığımızda, eğitimi donanım, bina, derslik veya öğretmen sayısı ile ilgili indirgemeci bir yaklaşıma dönüştürdüğümüzde meselenin özünü kaybediyoruz. Mesele insan meselesi ve bu meselenin idrakinde olduğunuzda bir çocuk meselesinden de söz ediyoruz demektir. Çocuğun hizası bozulursa, dünyanın hizası bozulur." diye konuştu.
Selçuk, Bakanlık olarak eğitimi felsefesi olan bir yaklaşımla ele aldıklarını belirterek, "Dünyada ve Türkiye'de, genellikle bürokratik hedefler ve eylemlerle eğitim sisteminin nasıl düzeleceği konusunda birçok yaklaşım var. Esasen felsefesi olmayan bir zeminde ne kadar şekil yaparsanız yapın, zemin olmadan şekil olmaz. Zemin dediğimiz şey, bu işin felsefi zeminidir. Ontolojik, epistemolojik ve ahlaki zeminidir. Ahlak telakkisine dayanmayan hiçbir eğitim sisteminin kalıcı değer üretmesi de mümkün değildir. " ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bilgi ve eğitimle ilişkisini yeniden kavramlaştırmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kavramlaştırmanın muhakkak suretle kelimelerden, dilden başlaması gerekiyor. Dil düzelmezse düşünce düzelmez, düşünce düzelmezse kavram çıkmaz, kavram çıkmazsa medeniyet çekirdeği oluşmaz. Medeniyet çekirdeği oluşması için kültürün her sahasında küçük küçük yeşermeler, canlanmalar olmalı. Kültür, belirli bir doza geldiğinde de medeniyet kendisini ortaya çıkartır."
Selçuk, eğitime, bir insan meselesi olarak bakılması gerektiğini, teknik mesele, donanım ya da bütçe meselesi olarak bakıldığında sorunun özüne inilemeyeceğini söyledi.
- "Bütün hedef ve eylemlerin bir fizibilitesi var"
2023 Eğitim Vizyonu'nun temel felsefesi ve özelliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk, "2023 Eğitim Vizyonu'ndaki her bir hedef ve eylemler, muhakkak suretle fizibilitesi olup olmadığı konusunda sınanmıştır. Okul öncesi eğitim 5 yaş ile ilişkilendirilecekse ya da öğretmen eğitimi konusunda yeni bir yapı kurulacaksa ya da ortaöğretimdeki ders sayısı ve saatlerinde bir dönüşüm olacaksa, bunun norm kadro ile nasıl bir ilişkisi vardır. Hangi bütçe ile bu yönetilebilir? ve benzeri bütün hedef ve eylemlerin bir fizibilitesi var." dedi.
- "Eğitim bir dünya meselesi"
Selçuk, eğitimin evrensel olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bizim eğitim anlayışımızın bütün dünyaya yönelik olması lazım. Sadece bir coğrafi bölgeye ya da Türk milletine yönelik olması doğru değil. Bizim insan için bir şey tasarlamamız lazım ama biz burada bunu, bu toprakların boyasıyla boyayarak güzelleştiririz, millileştiririz. O zaman da çok güzel bir milli eğitim olur. Asıl çıkışımızın evrensel olması zaruriyeti var. Bunu söylerken bizim dünyaya da bir mesajımız olması lazım anlamında söylüyorum. Yani bizim insanlık için de bir mesajımız olmalı. Çünkü insanlık kavramının kendisi de dejenere olmuş vaziyette."
Programa, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ve ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile diğer davetliler katıldı.