Üniversitelerin 'Norm Kadro Yönetmeliği' Cumhurbaşkanlığında
'Devlet Üniversitelerinde Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesi ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik' Cumhurbaşkanlığına sunuldu YÖK: 'Bu yönetmelik ile norm kadro meselesinin yükseköğretim için fırsatlar doğuracak bir sürece evrilmesi hedeflendi' 'Yönetmelik, katı bir norm kadro düzenlemesi değil, konuya ilişkin bir çerçeve mahiyetini taşıyor'.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Devlet Üniversitelerinde Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesi ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik" Cumhurbaşkanlığına sunuldu.
YÖK'ten yapılan açıklamada, "Devlet Üniversitelerinde Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesi ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik" hakkında bilgi verildi.
13 Eylül 2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile öğretim elemanı istihdamına ilişkin yeni düzenlemeler yapıldığı hatırlatılan açıklamada, söz konusu düzenlemede, devlet yükseköğretim kurumlarındaki kadro kullanım ve atama süreçlerinin YÖK tarafından çıkarılacak norm kadro yönetmeliği uyarınca, ilgili yükseköğretim kurumu bünyesindeki birimler, önlisans, lisans ve lisansüstü programların sayısı, niteliği ve öğrenci sayıları ile yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim dışında yürüttüğü diğer hizmetleri de dikkate alınarak yürütüleceğinin yer aldığı ifade edildi.
Yeni YÖK olarak özellikle son yıllarda yapılan girdi, süreç ve çıktı odaklı tüm düzenlemelerin yükseköğretim sisteminin kalite ve nitelik gelişimine yönelik olduğu vurgulanan açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı:
"Bu düzenlemelerin tabii sonucu; üniversitelerimizdeki kadro kullanım ve atama süreçlerinin de farklılaşması, bu doğrultuda daha planlı bir yönetim sürecine geçilmesidir.Yükseköğretim Kurulumuz, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ndeki ilgili norm kadro düzenlemelerini bu kapsamda değerlendirmektedir.
Bu çerçevede yapılacak çalışmalarda üniversite özelinde üniversite bileşenlerinin ve tüm katmanlarının katkılarının olması ve yönetim değil, bir yönetişim şeklini barındırması gerektiği ortadadır. YÖK olarak, norm kadro çalışmasının yukarıda bahsedilen çeşitlilik, misyon farklılaşması, yetki devri, araştırma fonksiyonu, özerklik ve benzeri evrensel kavramların hayata geçirilmesi konusunda önemli bir unsur olduğunu düşünmekteyiz."
YÖK'ün açıklamasında, "katı bir norm kadro usulü" belirlendiğinde düzenlemenin, amacından çıkarak üniversite çeşitliliğine değil, tek tipçiliğe yol açabileceği ve üniversite özerkliğinin zedelenebileceği, hatta kamuda tasarruf değil israfa yol açma ihtimallerini de barındırabileceği dikkate alındığında, çizilecek çerçevenin bu gibi olumsuz sonuçları dışarıda bırakacak nitelikte olması gerektiğine işaret edildi.
"YÖK olarak hazırladığımız bu yönetmelik ile norm kadro meselesini yükseköğretim için fırsatlar doğuracak bir sürece evrilmesi hedeflenmiştir." değerlendirmesi yapılan açıklamada, "Bugün itibarıyla norm kadro yönetmeliği için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde belirtilen süre dolmadan konuya ilişkin çalışma tamamlanmış olup yayınlanması için yetkili makama sunulmuştur." bilgisi paylaşıldı.
Yükseköğretim Kurulunun, yükseköğretim sisteminin kalite odaklı gelişimine yönelik çalışmalarına bundan sonra da devam edeceği, yetki devri süreçlerini de hızlandıracağı ve politika yapan bir kurum olma özelliğini öne çıkarmaya çalışacağı vurgulandı.
- Yetki devri sürecine uygun hazırlandı
Öte yandan YÖK yetkililerinden edinilen bilgiye göre, devlet üniversitelerini kapsayan "Norm Kadro Yönetmeliği", YÖK'ün son dönemde başlattığı yetki devri sürecine uygun şekilde hazırlanırken, katı bir norm kadro düzenlemesi değil, konuya ilişkin bir çerçeve mahiyetini taşıdığı öğrenildi.
Programlar için gerekli ve idari bakımdan küçük birimlerin kurulması aşamasında üniversite yönetim kurulunun yetkisi ve bunun dışındaki planlamada üniversitenin alt birimlerinin görüşleri öne çıkarıldı. Bu açıdan üniversite özerkliği ve bilimsellik ilkeleri çerçevesinde üniversitelerin katı merkeziyetçi, aşırı hiyerarşi, tek yönlü karar alma ve kapalı bir yönetim anlayışından, daha geniş sayıda aktörün yönetime dahil olduğu, katılımcı akademinin doğasında bulunan iş birliği, uzlaşı, şeffaf ve hesap verilebilirliğin etkin olduğu bir yönetişim sistemine geçilmesi hedeflendi.
Yeni düzenlemede, üniversitelerde ihtisaslaşma ve araştırma fonksiyonları dikkate alınarak, araştırma üniversiteleri ile bölgesel kalkınma odaklı ihtisaslaşan üniversiteler için farklılık tanındı. Bu haliyle yönetmeliğin, rekabetçiliği teşvik eden, başarıyı ödüllendiren bir özellikte olması amaçlandı.
- Üniversite kültürünün oluşmasında rol oynayacak
YÖK yetkilileri, yönetmeliğin üniversite kültürünün oluşmasında bir rol üstlenecek bir düzenleme olduğunu kaydetti.
Akademinin can damarı olan araştırma görevlileri ile ilgili olarak, üniversitelerdeki ilgili birimlerle beraber karar alma süreçleri gözetilmek şartıyla üniversitelere şimdiye kadar tanınmayan bir hareket alanı verildiğini kaydeden yetkililer, bu serbestiyetin de üniversitelerin karar alma süreçlerinin daha katılımcı olmasını teşvik edeceğini belirtti.
YÖK yetkilileri, devlet üniversiteleri ile ilgili olarak, şimdiye kadar süren iyi örnekleri değil yaşanılan kötü örnekleri esas alarak, kurgulanan yönetim anlayışının terk edilerek üniversite kültürünün kendisinde ve yerelinde yeşermesine imkan tanındığı, birlikte karar alma sürecinin teşvik edildiğini ifade etti.
Kaynak: AA
YÖK'ten yapılan açıklamada, "Devlet Üniversitelerinde Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesi ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik" hakkında bilgi verildi.
13 Eylül 2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile öğretim elemanı istihdamına ilişkin yeni düzenlemeler yapıldığı hatırlatılan açıklamada, söz konusu düzenlemede, devlet yükseköğretim kurumlarındaki kadro kullanım ve atama süreçlerinin YÖK tarafından çıkarılacak norm kadro yönetmeliği uyarınca, ilgili yükseköğretim kurumu bünyesindeki birimler, önlisans, lisans ve lisansüstü programların sayısı, niteliği ve öğrenci sayıları ile yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim dışında yürüttüğü diğer hizmetleri de dikkate alınarak yürütüleceğinin yer aldığı ifade edildi.
Yeni YÖK olarak özellikle son yıllarda yapılan girdi, süreç ve çıktı odaklı tüm düzenlemelerin yükseköğretim sisteminin kalite ve nitelik gelişimine yönelik olduğu vurgulanan açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı:
"Bu düzenlemelerin tabii sonucu; üniversitelerimizdeki kadro kullanım ve atama süreçlerinin de farklılaşması, bu doğrultuda daha planlı bir yönetim sürecine geçilmesidir.Yükseköğretim Kurulumuz, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ndeki ilgili norm kadro düzenlemelerini bu kapsamda değerlendirmektedir.
Bu çerçevede yapılacak çalışmalarda üniversite özelinde üniversite bileşenlerinin ve tüm katmanlarının katkılarının olması ve yönetim değil, bir yönetişim şeklini barındırması gerektiği ortadadır. YÖK olarak, norm kadro çalışmasının yukarıda bahsedilen çeşitlilik, misyon farklılaşması, yetki devri, araştırma fonksiyonu, özerklik ve benzeri evrensel kavramların hayata geçirilmesi konusunda önemli bir unsur olduğunu düşünmekteyiz."
YÖK'ün açıklamasında, "katı bir norm kadro usulü" belirlendiğinde düzenlemenin, amacından çıkarak üniversite çeşitliliğine değil, tek tipçiliğe yol açabileceği ve üniversite özerkliğinin zedelenebileceği, hatta kamuda tasarruf değil israfa yol açma ihtimallerini de barındırabileceği dikkate alındığında, çizilecek çerçevenin bu gibi olumsuz sonuçları dışarıda bırakacak nitelikte olması gerektiğine işaret edildi.
"YÖK olarak hazırladığımız bu yönetmelik ile norm kadro meselesini yükseköğretim için fırsatlar doğuracak bir sürece evrilmesi hedeflenmiştir." değerlendirmesi yapılan açıklamada, "Bugün itibarıyla norm kadro yönetmeliği için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde belirtilen süre dolmadan konuya ilişkin çalışma tamamlanmış olup yayınlanması için yetkili makama sunulmuştur." bilgisi paylaşıldı.
Yükseköğretim Kurulunun, yükseköğretim sisteminin kalite odaklı gelişimine yönelik çalışmalarına bundan sonra da devam edeceği, yetki devri süreçlerini de hızlandıracağı ve politika yapan bir kurum olma özelliğini öne çıkarmaya çalışacağı vurgulandı.
- Yetki devri sürecine uygun hazırlandı
Öte yandan YÖK yetkililerinden edinilen bilgiye göre, devlet üniversitelerini kapsayan "Norm Kadro Yönetmeliği", YÖK'ün son dönemde başlattığı yetki devri sürecine uygun şekilde hazırlanırken, katı bir norm kadro düzenlemesi değil, konuya ilişkin bir çerçeve mahiyetini taşıdığı öğrenildi.
Programlar için gerekli ve idari bakımdan küçük birimlerin kurulması aşamasında üniversite yönetim kurulunun yetkisi ve bunun dışındaki planlamada üniversitenin alt birimlerinin görüşleri öne çıkarıldı. Bu açıdan üniversite özerkliği ve bilimsellik ilkeleri çerçevesinde üniversitelerin katı merkeziyetçi, aşırı hiyerarşi, tek yönlü karar alma ve kapalı bir yönetim anlayışından, daha geniş sayıda aktörün yönetime dahil olduğu, katılımcı akademinin doğasında bulunan iş birliği, uzlaşı, şeffaf ve hesap verilebilirliğin etkin olduğu bir yönetişim sistemine geçilmesi hedeflendi.
Yeni düzenlemede, üniversitelerde ihtisaslaşma ve araştırma fonksiyonları dikkate alınarak, araştırma üniversiteleri ile bölgesel kalkınma odaklı ihtisaslaşan üniversiteler için farklılık tanındı. Bu haliyle yönetmeliğin, rekabetçiliği teşvik eden, başarıyı ödüllendiren bir özellikte olması amaçlandı.
- Üniversite kültürünün oluşmasında rol oynayacak
YÖK yetkilileri, yönetmeliğin üniversite kültürünün oluşmasında bir rol üstlenecek bir düzenleme olduğunu kaydetti.
Akademinin can damarı olan araştırma görevlileri ile ilgili olarak, üniversitelerdeki ilgili birimlerle beraber karar alma süreçleri gözetilmek şartıyla üniversitelere şimdiye kadar tanınmayan bir hareket alanı verildiğini kaydeden yetkililer, bu serbestiyetin de üniversitelerin karar alma süreçlerinin daha katılımcı olmasını teşvik edeceğini belirtti.
YÖK yetkilileri, devlet üniversiteleri ile ilgili olarak, şimdiye kadar süren iyi örnekleri değil yaşanılan kötü örnekleri esas alarak, kurgulanan yönetim anlayışının terk edilerek üniversite kültürünün kendisinde ve yerelinde yeşermesine imkan tanındığı, birlikte karar alma sürecinin teşvik edildiğini ifade etti.