TOBB Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener: 'Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam yaratarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur' İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli: 'Yeni ekonomi programında üretim ekonomisine çokça vurgu yapılarak 'yerli ve milli ekonomi' tanımı ön plana çıkartılıyor. Kesinlikle çok doğru bir tespit. Ülke olarak artık sahip olduğumuz değerlerle büyümek, üretmek zorundayız'
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam yaratarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur." dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı, İzmir Ticaret Odasının ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomiye ilişkin son dönemdeki olumsuz algı politikalarına değindi.
Özgener, dışarıdan kaynaklı ekonomik baskılara karşı en büyük kalkanın birlik ve beraberlik olduğunu vurguladı.
Kente yapılan yatırımları yakından izlediklerini anlatan Özgener, şunları kaydetti:
"Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam yaratarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur. Yeni girişimler hepimizin gündeminde. İzmir’in buradaki en büyük şansı, bütün projelerin “senin, benim” ayrımı yapılmadan sahiplenilmesi. Biz İzmir Ticaret Odası olarak kentte taş üstüne taş koyacak, katma değerli ihracatı ve üretimi artıracak, kent markalaşmasına katkı koyacak, yeni nesillere daha ferah bir gelecek bırakmayı amaçlayan her projeye açık çek veriyor, desteklediğimizi bildiriyoruz. Oda olarak ter döktüğümüz her projeye, İzmir iş dünyasının tümünün paydaş olduğunun da huzuru içindeyiz."
- "Yerli ve milli ekonomi"
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, yeni ekonomi programı ile yaklaşık 3 ay süren dalgalanmanın durduğuna dikkati çekti.
İstikrar ortamının sürdüğünü anlatan Kestelli, şöyle devam etti:
"Piyasaların yeniden istikrar ortamına doğru yol aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kurban Bayramı öncesinde 7 lira seviyesini gören Amerikan doları, ekim başı itibarıyla düşüş eğilimini sürdürerek 6 lira sınırının altını test etti. Bu noktadan sonra yapmamız gereken, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak geleceğimizi planlamak olmalıdır. Ekonomik alanda yaşadığımız bu süreci 'bir musibet bin nasihatten iyidir' sözü çerçevesinde ele almalıyız. Yeni ekonomi programında üretim ekonomisine çokça vurgu yapılarak 'yerli ve milli ekonomi' tanımı ön plana çıkartılıyor. Kesinlikle çok doğru bir tespit. Ülke olarak artık sahip olduğumuz değerlerle büyümek, üretmek zorundayız. Üretimimizin niteliğini artırmalı, kilogram başına ihracat değerimizi yükseltmeliyiz. Bu da ancak, daha istikrarlı eğitim politikalarıyla, Ar-Ge ve inovasyona yatırımda sürekliliği sağlamakla ve Sanayi 4.0, Tarım 4.0 gibi alanlarda dünden daha hızlı koşmakla mümkün olabilir."
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, firmaların yaşadığı ekonomik krizin kendilerinin hatası olduğunu savunarak, "Bildiğiniz gibi 2009 yılından itibaren döviz geliri olmayan firmaların da dövizle borçlanmalarına yasal olarak izin verildi. Ve sonuçta döviz geliri olmayanların borcu, varlıklarının önce iki katı, sonra üç katına çıktı ve bunu döndürme şansları kalmadı. Üyelerimize benim de ısrarla 'döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın' diye uyarmamın sebebi adım adım görünen bu tehlikeydi. Ve bugün reel sektörün net döviz borcu 216 milyar dolara çıktı. Devletin verdiği imkan, ne yazık ki yanlış kullanılmış ve firmalarımızın kendi hatalarından bugünkü noktaya gelinmiştir. Alınan borçlar; Ar-Ge, inovasyon, markalaşma gibi alanlarda kullanılabilseydi, bir fırtınada bu sarsıntıyı belki yaşamazdık." dedi.
Kaynak: AA
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı, İzmir Ticaret Odasının ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomiye ilişkin son dönemdeki olumsuz algı politikalarına değindi.
Özgener, dışarıdan kaynaklı ekonomik baskılara karşı en büyük kalkanın birlik ve beraberlik olduğunu vurguladı.
Kente yapılan yatırımları yakından izlediklerini anlatan Özgener, şunları kaydetti:
"Moral bozmak için özel algı politikalarıyla ortaya çıkarılan söylemlere inat, yatırım ve istihdam yaratarak tek başına zeybek oynamayı, kriz söylemlerine efelenmeyi bilen İzmir iş dünyası, yeri geldiğinde el ele verir, halaya, horona da durur. Yeni girişimler hepimizin gündeminde. İzmir’in buradaki en büyük şansı, bütün projelerin “senin, benim” ayrımı yapılmadan sahiplenilmesi. Biz İzmir Ticaret Odası olarak kentte taş üstüne taş koyacak, katma değerli ihracatı ve üretimi artıracak, kent markalaşmasına katkı koyacak, yeni nesillere daha ferah bir gelecek bırakmayı amaçlayan her projeye açık çek veriyor, desteklediğimizi bildiriyoruz. Oda olarak ter döktüğümüz her projeye, İzmir iş dünyasının tümünün paydaş olduğunun da huzuru içindeyiz."
- "Yerli ve milli ekonomi"
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, yeni ekonomi programı ile yaklaşık 3 ay süren dalgalanmanın durduğuna dikkati çekti.
İstikrar ortamının sürdüğünü anlatan Kestelli, şöyle devam etti:
"Piyasaların yeniden istikrar ortamına doğru yol aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kurban Bayramı öncesinde 7 lira seviyesini gören Amerikan doları, ekim başı itibarıyla düşüş eğilimini sürdürerek 6 lira sınırının altını test etti. Bu noktadan sonra yapmamız gereken, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkararak geleceğimizi planlamak olmalıdır. Ekonomik alanda yaşadığımız bu süreci 'bir musibet bin nasihatten iyidir' sözü çerçevesinde ele almalıyız. Yeni ekonomi programında üretim ekonomisine çokça vurgu yapılarak 'yerli ve milli ekonomi' tanımı ön plana çıkartılıyor. Kesinlikle çok doğru bir tespit. Ülke olarak artık sahip olduğumuz değerlerle büyümek, üretmek zorundayız. Üretimimizin niteliğini artırmalı, kilogram başına ihracat değerimizi yükseltmeliyiz. Bu da ancak, daha istikrarlı eğitim politikalarıyla, Ar-Ge ve inovasyona yatırımda sürekliliği sağlamakla ve Sanayi 4.0, Tarım 4.0 gibi alanlarda dünden daha hızlı koşmakla mümkün olabilir."
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, firmaların yaşadığı ekonomik krizin kendilerinin hatası olduğunu savunarak, "Bildiğiniz gibi 2009 yılından itibaren döviz geliri olmayan firmaların da dövizle borçlanmalarına yasal olarak izin verildi. Ve sonuçta döviz geliri olmayanların borcu, varlıklarının önce iki katı, sonra üç katına çıktı ve bunu döndürme şansları kalmadı. Üyelerimize benim de ısrarla 'döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayın' diye uyarmamın sebebi adım adım görünen bu tehlikeydi. Ve bugün reel sektörün net döviz borcu 216 milyar dolara çıktı. Devletin verdiği imkan, ne yazık ki yanlış kullanılmış ve firmalarımızın kendi hatalarından bugünkü noktaya gelinmiştir. Alınan borçlar; Ar-Ge, inovasyon, markalaşma gibi alanlarda kullanılabilseydi, bir fırtınada bu sarsıntıyı belki yaşamazdık." dedi.