Azerbaycan'da 'Yanlış Bilgilendirme-Çağdaş Dünyada İstikrara Tehdit' Paneli
AZERTAC Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Aslanov: 'Terörü destekleyen güçler, Suriye, Irak ve diğer çatışma bölgelerinde öldürülen insanların fotolarını paylaşarak bunların Türk askerleri tarafından katledildiği yalanını yayıyordu. Anadolu Ajansında çalışan meslektaşlarımız bu yalanları ifşa etti ve fotoların nerede ve ne zaman çekildiğini kanıtlarıyla ortaya koydu' AA Proje Yöneticisi Elife Çekem: 'Medya kurumları, haberin doğruluğunun sorumluluğunu taşımalıdır. Haberlerde eşitlik ilkesine, insan haklarına dikkat edilmeli, kişileri rencide edecek yaklaşımdan uzak durulmalıdır'
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki 6. Uluslararası İnsani Forumu kapsamında "Yanlış Bilgilendirme-Çağdaş Dünyada İstikrara Tehdit" konulu panel düzenledi.
Azerbaycan Devlet Haber Ajansının (AZERTAC) organize ettiği panele, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi yetkilileri, milletvekilleri, Azerbaycanlı medya yöneticileri ve yabancı medya temsilcileri katıldı.
Rus TASS Haber Ajansı Direktör Yardımcısı Mihail Gusman'ın moderatörlüğündeki panelde konuşan AZERTAC Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Aslanov, sosyal ağların gazetecilik alanını değiştirdiğini, haberleri hızlı ve rahat sunmanın yanı sıra gazetecileri zorluklarla da karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Bu zorluklardan birinin de yalan haber olduğunu belirten Aslanov, "Biz gazeteciler doğru ve tarafsız haberden yanayız. Mesleğimizin en önemli ilkesi budur. Aynı zamanda yalan haberleri ifşa etmek de bizim görevimiz. Çünkü yalan haber daha sonra kötü sonuçlar doğurabilir. İşte bu yüzden profesyonel gazeteciler şimdi daha fazla sorumluluk taşıyor." görüşünü paylaştı.
Aslanov, çatışma ortamlarında enformasyonun güçlü silaha dönüştüğünü, toplumun bilinçaltını doğrudan etkilediğini kaydetti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Zeytin Dalı operasyonu sırasında terör örgütü PKK/YPG'ye yakın internet sitelerinin servis ettiği yalan haberleri örnek gösteren Aslanov, "Terörü destekleyen güçler, Suriye, Irak ve diğer çatışma bölgelerinde öldürülen insanların fotolarını paylaşarak bunların Türk askerleri tarafından katledildiği yalanını yayıyordu. Anadolu Ajansında çalışan meslektaşlarımız bu yalanları ifşa etti ve fotoların nerede ve ne zaman çekildiğini kanıtlarıyla ortaya koydu. Böylelikle gerçek açığa çıktı ve yalan haberlerin etkisi en aza indirildi." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı Proje Yöneticisi Elife Çekem ise haberciliğin nefret ve saldırganlık aşılayıcı tarzdan uzak şekilde yapılması ve insanların paniğe sevk edilmemesi gerektiğini söyledi.
Haberin sıkı bir kontrol mekanizmasından geçtikten sonra yayınlanması gerektiğini vurgulayan Çekem, "Tüm haber ajansları ve medya kurumları haber yayım ilkeleri belirlemelidir. Medya kurumları, haberin doğruluğunun sorumluluğunu taşımalıdır. Haberlerde eşitlik ilkesine, insan haklarına dikkat edilmeli, kişileri rencide edecek yaklaşımdan uzak durulmalıdır. Sosyal ağlarda yalan haberlerin önlenmesi çok zordur. Fakat elimizden geldiğince toplumu bu gibi haberlerin zararlarından korumaya çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.
Panelde, toplumun yanlış bilgilendirilmesinin kötü sonuçları, dünyada barış ve istikrar için oluşturduğu tehlikeler ve buna karşı alınması gereken önlemler müzakere edildi.
Kaynak: AA
Azerbaycan Devlet Haber Ajansının (AZERTAC) organize ettiği panele, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi yetkilileri, milletvekilleri, Azerbaycanlı medya yöneticileri ve yabancı medya temsilcileri katıldı.
Rus TASS Haber Ajansı Direktör Yardımcısı Mihail Gusman'ın moderatörlüğündeki panelde konuşan AZERTAC Yönetim Kurulu Başkanı Aslan Aslanov, sosyal ağların gazetecilik alanını değiştirdiğini, haberleri hızlı ve rahat sunmanın yanı sıra gazetecileri zorluklarla da karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Bu zorluklardan birinin de yalan haber olduğunu belirten Aslanov, "Biz gazeteciler doğru ve tarafsız haberden yanayız. Mesleğimizin en önemli ilkesi budur. Aynı zamanda yalan haberleri ifşa etmek de bizim görevimiz. Çünkü yalan haber daha sonra kötü sonuçlar doğurabilir. İşte bu yüzden profesyonel gazeteciler şimdi daha fazla sorumluluk taşıyor." görüşünü paylaştı.
Aslanov, çatışma ortamlarında enformasyonun güçlü silaha dönüştüğünü, toplumun bilinçaltını doğrudan etkilediğini kaydetti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Zeytin Dalı operasyonu sırasında terör örgütü PKK/YPG'ye yakın internet sitelerinin servis ettiği yalan haberleri örnek gösteren Aslanov, "Terörü destekleyen güçler, Suriye, Irak ve diğer çatışma bölgelerinde öldürülen insanların fotolarını paylaşarak bunların Türk askerleri tarafından katledildiği yalanını yayıyordu. Anadolu Ajansında çalışan meslektaşlarımız bu yalanları ifşa etti ve fotoların nerede ve ne zaman çekildiğini kanıtlarıyla ortaya koydu. Böylelikle gerçek açığa çıktı ve yalan haberlerin etkisi en aza indirildi." şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı Proje Yöneticisi Elife Çekem ise haberciliğin nefret ve saldırganlık aşılayıcı tarzdan uzak şekilde yapılması ve insanların paniğe sevk edilmemesi gerektiğini söyledi.
Haberin sıkı bir kontrol mekanizmasından geçtikten sonra yayınlanması gerektiğini vurgulayan Çekem, "Tüm haber ajansları ve medya kurumları haber yayım ilkeleri belirlemelidir. Medya kurumları, haberin doğruluğunun sorumluluğunu taşımalıdır. Haberlerde eşitlik ilkesine, insan haklarına dikkat edilmeli, kişileri rencide edecek yaklaşımdan uzak durulmalıdır. Sosyal ağlarda yalan haberlerin önlenmesi çok zordur. Fakat elimizden geldiğince toplumu bu gibi haberlerin zararlarından korumaya çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.
Panelde, toplumun yanlış bilgilendirilmesinin kötü sonuçları, dünyada barış ve istikrar için oluşturduğu tehlikeler ve buna karşı alınması gereken önlemler müzakere edildi.