'Devre Mülk Şirketleri Artık Ayaklarını Denk Almalı'

TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal: 'Yargıda tüketici lehine kararlar çıkmasına rağmen 2 yılda bir devre mülk şirketleri isim değiştirdiğinden, şirketin içerisini boşalttığından, tüketici alacağını tahsil edememekteydi. Temmuz ayında Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu, bu devre mülk şirketlerine ciddi anlamda ceza verdi' 'Bundan sonra bu tür şikayetler çoğalacağından, devre mülk şirketleri artık ayaklarını denk almalı, tüketiciler üzerinden haksız kazanç elde etmeye bir son vermeli'

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, iki yılda bir isim değiştiren, şirketin içerisini boşaltan bazı devre mülk firmalarının tüketicileri mağdur ettiğini ancak Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulunun temmuz ayında bu şirketlere ciddi cezalar verdiğini hatırlatarak, "Bundan sonra bu tür şikayetler çoğalacağından, devre mülk şirketleri artık ayaklarını denk almalı, tüketiciler üzerinden haksız kazanç elde etmeye bir son vermeli." dedi.

Koçal, TÜKODER Yalova Şubesi'ni ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Yalova'nın devre mülk satışı sorunlarıyla anılan bir il haline gelmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi.

Devre mülk satışlarının, özellikle Yalova'da bulunan şirketler tarafından 6502 Sayılı Kanun'un özüne aykırı şekilde yapıldığını ifade eden Koçal, "İşini düzgün yapan şirketleri tenzih ediyorum. Bu sadece Yalova'da değil tabii ki Türkiye'nin birçok tarafında tüketicileri istismar eden 'bedava tatil, yemek, gezi' şeklinde sosyal medyaya ilanlar koyularak tüketiciler üzerinden algı operasyonu oluşturup bir gecelik yemekte 4-5 kişi tüketiciler üzerinde o devre tatilin satışı için baskı oluşturarak, sonuçta tüketicileri orada sözleşmeyi ve senetleri imzalayarak ayrılmasıyla sonuçlanıyor." diye konuştu.

Koçal, devre mülk satışlarının "hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi" adı altında imzalatılmasının yasaya aykırı olduğunu ve suç işlendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Boş bir arazi tapusu, hisse oranlarında sürekli döner şekilde tüketicilere satılmaktadır. Halbuki 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinde devre tatil veya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şeklinde olması gerekiyor. Bu sözleşmenin mutlaka noterden tasdik edilmesi gerekiyor ya da noterde yapılması gerekiyor. Bunun da tapuya şerh edilmesi gerekiyor. Bu sözleşmede verilen sürede devre mülkün kişiye teslim edilmesi gerekiyor. Günümüzde yapılan uygulamalarda maalesef bunu göremiyoruz. Bu satışlarda tüketicilere senetler imzalatılıyor. Bu senetler tüketici vazgeçmiş olsa dahi senetler tüketiciye iade edilmemekte, tüketici dolayısıyla mahkeme yoluna başvurmakta, mahkeme de sözleşmeyi iptal ettirmekte ancak bu şekilde senetlerine ulaşmaktadırlar."

Koçal, devre mülk ve ön ödemeli konut satışlarındaki senetlerin nama yazılı olması gerekirken devre mülk şirketlerinin buna dikkat etmemesi nedeniyle tüketicilerin yargı yoluna gittiğini vurgulayarak, "Yargıda tüketici lehine kararlar çıkmasına rağmen 2 yılda bir devre mülk şirketleri isim değiştirdiğinden, şirketin içerisini boşalttığından, tüketici alacağını tahsil edememekteydi. Temmuz ayında Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu, bu devre mülk şirketlerine ciddi anlamda ceza verdi. Bundan sonra bu tür şikayetler çoğalacağından devre mülk şirketleri artık ayaklarını denk almalı, tüketiciler üzerinden haksız kazanç elde etmeye bir son vermeli, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un özüne uygun devre mülk satışları yapmaları gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Firmalar tarafından gönderilen SMS ve maillere de değinen Koçal, bu konuda ciddi önlemler alınmaya başlandığına işaret etti.

Koçal, "Kişisel Verileri Koruma Kurulu, kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında bu tür SMS'lerin değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Çok önemli de buluyoruz bu kararı. Olması gereken de bu. Bu tür firmalar bir ihtar alarak tekrar tüketicileri rahatsız ediyor ise hem savcılığa suç duyurusunda bulunulacak bu kurul tarafından hem de 35 bin liradan 1 milyon liraya kadar para cezası kesilecek. Dolayısıyla burada tüketicilerin yapması gereken, bu tür mesajların ve e-mailleri istemediği halde geliyor ise hem Kişisel Verileri Koruma Kuruluna hem de bulundukları yerin İl Ticaret Müdürlüklerine şikayette bulunmalarıdır." dedi.

Kaynak: AA