CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya Açıklaması
'Ulusal tarımda yerli ve milli politikalara dönmeliyiz'.
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, ulusal tarımda "yerli ve milli politikalara dönülmesi gerektiğini" söyledi.
Kaya, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, hükümetin tarım politikalarına ilişkin eleştirilerde bulundu.
Türkiye'nin bugün Almanya, Fransa, Ukrayna'dan buğday; İngiltere ve Hırvatistan'dan arpa; Gürcistan'dan saman; ABD, Yunanistan, Türkmenistan ve Hindistan'dan pamuk; ABD, Arjantin ve Brezilya'dan mısır; ABD, Vietnam, İtalya ve Tayland'dan pirinç; Etiyopya, Bangladeş, Mısır ve Çin'den kuru fasulye; Kanada'dan nohut ve mercimek; ABD ve Bulgaristan'dan kurbanlık koyun; Şili, Uruguay ve Fransa'dan büyükbaş hayvan ve Bosna Hersek'ten kemiksiz et ithal ettiğini belirten Kaya, "Bunca verimli toprakları ve büyük üretim potansiyeli olan bir ülke için bu tablo büyük bir utançtır, başarısızlıktır, hatta ihanettir." diye konuştu.
Türkiye'nin, yanlış ekonomik politikalar nedeniyle ağır bir kriz yaşadığını ifade eden Kaya, döviz kurlarındaki büyük artış nedeniyle gübre, mazot, tohum ve zirai ilaçta oluşan yüksek fiyatların sürdürülebilir olmaktan çıktığını, üreticinin üretimden vazgeçme noktasına getirildiğini savundu.
-"Ağır ve acı bir tablo"
Kaya, şunları kaydetti:
"İktidara yakın bazı iş çevreleri uluslararası tekellerle ortaklıklar kurarken, Türk çiftçisi, köylüsü perişan edilmiştir. Bir zamanlar tahıl ambarı olan Anadolumuzun bereketli toprakları; çalışan, üreten köylümüze karşı çok cömertti. İnsanlarımız bu topraklarda uzunca bir süredir kimseye muhtaç olmadan huzur içinde yaşayabiliyordu. Ancak zamanla her şeyimiz gibi toprağımızın bereketi de düzeni de bozuldu. Artık köylerimize gezici manavlar geliyor. Köylerde yaşayanlar üretmek yerine şehirdekiler gibi bu manavlardan sebze ve meyvesini satın alıyor. Hayvancılık yapılamaz hale geldiği için sütünü, yoğurdunu, peynirini, yumurtasını marketlerden alıp tüketiyor.Köylerde yaşayan insanlarımız üretici olmaktan çıkıp kentliler gibi tüketici oluyor.Ne kadar ağır ve acı bir tablo.
17 yıldır ülkeyi yönetenler tarafından uygulanan politikaların bizleri getirdiği yer işte burasıdır. Kaçınılmaz sonumuz açlık, yoksulluk ve karanlık olacaktır. Ağızlarını her açtıklarında 'yerli ve milli' nakaratını tekrarlayanlar akıllarını başlarına almak zorundadırlar.Üreticisini desteklemeyen, üreticiyi üretici olmaktan çıkarıp tüketici yapan, üretmemeyi üretmekten daha karlı hale getiren, üreticiyi, ürettiği ürünü zararına satmaya zorlayan bu bozuk düzeni el birliğiyle ve mutlaka değiştirmeliyiz. Ulusal tarımda yerli ve milli politikalara dönmeliyiz."
Kaynak: AA
Kaya, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, hükümetin tarım politikalarına ilişkin eleştirilerde bulundu.
Türkiye'nin bugün Almanya, Fransa, Ukrayna'dan buğday; İngiltere ve Hırvatistan'dan arpa; Gürcistan'dan saman; ABD, Yunanistan, Türkmenistan ve Hindistan'dan pamuk; ABD, Arjantin ve Brezilya'dan mısır; ABD, Vietnam, İtalya ve Tayland'dan pirinç; Etiyopya, Bangladeş, Mısır ve Çin'den kuru fasulye; Kanada'dan nohut ve mercimek; ABD ve Bulgaristan'dan kurbanlık koyun; Şili, Uruguay ve Fransa'dan büyükbaş hayvan ve Bosna Hersek'ten kemiksiz et ithal ettiğini belirten Kaya, "Bunca verimli toprakları ve büyük üretim potansiyeli olan bir ülke için bu tablo büyük bir utançtır, başarısızlıktır, hatta ihanettir." diye konuştu.
Türkiye'nin, yanlış ekonomik politikalar nedeniyle ağır bir kriz yaşadığını ifade eden Kaya, döviz kurlarındaki büyük artış nedeniyle gübre, mazot, tohum ve zirai ilaçta oluşan yüksek fiyatların sürdürülebilir olmaktan çıktığını, üreticinin üretimden vazgeçme noktasına getirildiğini savundu.
-"Ağır ve acı bir tablo"
Kaya, şunları kaydetti:
"İktidara yakın bazı iş çevreleri uluslararası tekellerle ortaklıklar kurarken, Türk çiftçisi, köylüsü perişan edilmiştir. Bir zamanlar tahıl ambarı olan Anadolumuzun bereketli toprakları; çalışan, üreten köylümüze karşı çok cömertti. İnsanlarımız bu topraklarda uzunca bir süredir kimseye muhtaç olmadan huzur içinde yaşayabiliyordu. Ancak zamanla her şeyimiz gibi toprağımızın bereketi de düzeni de bozuldu. Artık köylerimize gezici manavlar geliyor. Köylerde yaşayanlar üretmek yerine şehirdekiler gibi bu manavlardan sebze ve meyvesini satın alıyor. Hayvancılık yapılamaz hale geldiği için sütünü, yoğurdunu, peynirini, yumurtasını marketlerden alıp tüketiyor.Köylerde yaşayan insanlarımız üretici olmaktan çıkıp kentliler gibi tüketici oluyor.Ne kadar ağır ve acı bir tablo.
17 yıldır ülkeyi yönetenler tarafından uygulanan politikaların bizleri getirdiği yer işte burasıdır. Kaçınılmaz sonumuz açlık, yoksulluk ve karanlık olacaktır. Ağızlarını her açtıklarında 'yerli ve milli' nakaratını tekrarlayanlar akıllarını başlarına almak zorundadırlar.Üreticisini desteklemeyen, üreticiyi üretici olmaktan çıkarıp tüketici yapan, üretmemeyi üretmekten daha karlı hale getiren, üreticiyi, ürettiği ürünü zararına satmaya zorlayan bu bozuk düzeni el birliğiyle ve mutlaka değiştirmeliyiz. Ulusal tarımda yerli ve milli politikalara dönmeliyiz."