Atılım Üniversitesinde 'Meme Sağlığı Farkındalık Semineri'
Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Atılım Üniversitesinde "Meme Sağlığı Farkındalık Semineri" düzenlendi. Seminerde konuşan Prof. Dr. Ercüment Tekin, erken tanıyı sağlayan en önemli şeyin farkındalık olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ercüment Tekin, "Meme kanseri dünyada kadınlarda en sık görülen kanser. Türkiye’de de her 10 kadın kanserinin 4’ünü meme kanseri oluşturuyor" dedi.
Atılım Üniversitesi ve Sentez Meme Sağlığı Enstitüsü tarafından düzenlenen seminerde konuşan Prof. Dr. Ercüment Tekin, "Biz Ekim ayı dışında da her günü farkındalık günü olarak görüyoruz ve mümkün olduğunca kadınlarımızın hayatını kurtarmak için meme kanseri farkındalığını oluşturmaya çalışıyoruz. Bugün de Atılım Üniversitesi bizi davet eti. Muhteşem bir eğitim kurumu. Bu kurumun içinde bu aktivitemizi birçok sivil toplum örgütüyle beraber yapıyoruz. Muhtemelen Atılım Üniversitesiyle beraber her sene düzenlenecek. Biz Ekim ayı dışında da her günü farkındalık günü olarak görüyoruz ve mümkün olduğunca kadınlarımızın hayatını kurtarmak için meme kanseri farkındalığını oluşturmaya çalışıyoruz. 20 yaşından itibaren bütün kadınların muayeneyi bilmesi lazım. Bunu internetten girip kendi kendine meme muayenesi diye bakıldığında çok rahat ulaşılabilir. Ayda bir kez kendini muayene etmeli. Vücudunda memesindeki değişiklik gözlemlemesi halinde doktora başvurmalı. Bu değişikliklerin neler olabileceğini bilmeli. Meme cildinde içeri çekilme, meme başında içeri çekilme, meme başından akıntı, memede veya koltuk altında ele gelen bir kitle bizim için çok önemli. Ancak asıl hedefimiz yıllık kontrollerle mamografi ve doktor muayenesi sayesinde hiçbir belirti olmadan meme kanserini yakalamak ve bu sayede yaşamsal kayıplar oluşmadan hastalarımızı tedavi edebilmek. Meme kanseri çok görülür ama erken tanıyla sizin hayatınızı etkilemeden tedavi edilebilir" ifadelerini kaydetti.
Meme kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğuna ve bunun tedaviyi kolaylaştırdığına dikkat çeken Atılım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu "Atılım Üniversitesi son 2 yıldır sağlık alanına girmiş bulunuyor. Pek çok alanda çok nitelikli bölümleri olmasının yanında şimdi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Tıp Fakültesiyle birlikte sağlık alanında da hızla ilerleme yolunda. Bu kapsamda doğal olarak sağlığı ilgilendiren konularla ilişkili çok daha farklı yapılanmanın içerisine giriyor. Hem öğrencilerimize yönelik, hem topluma yönelik, hem idari ve akademik personelimize yönelik farkındalık eğitimine başladık" ifadelerini kullandı.
Meme Kanseri Farkındalığı Haftası dolayısıyla seminerin düzenlendiğini belirten Terzioğlu şöyle konuştu:
"Meme kanseri ülkemiz için de çok önemli sorunlara neden olabilen bir kanser türü. Artık ülkemizde de bütün dünyada da kadınlarda en fazla görülen kanserlerden birini oluşturmakta ve maalesef 8 kadından biri meme kanseriyle hayatının bir döneminde karşılaşabilmekte. Meme kanseri erken teşhis tanı ve tedaviyle tedavi edilebilen ve kişinin hayatının kurtarılmasına neden olabilen bir kanser türü. Meme kanseri kişiyi sadece fiziksel olarak etkilemiyor. Aynı zamanda ruhsal açıdan ve seksüel açıdan da etkileyebilen bir kanser, çünkü kadının beden bilincinde bozulmalara neden olması nedeniyle hem kadının psikolojik durumunda hem de cinsel yaşantısında olumsuz değişikliklere neden olabiliyor. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde kadını bütün yönüyle etkileyen bir kanser türü olması nedeniyle de kansere ilişkin erken tanı eğitimlerini, meme muayenesi yapmanın öneminin vurgulanması kritik önem kazanmakta."
"50 yaş üzerindeki kadınların yıllık muayenelerini yaptırmaları çok önemli"
Özellikle 50 yaş üzerindeki kadınların meme kanseri açısından en riskli gurubu oluşturduklarına dikkat çeken Terzioğlu, "Meme kanseri açısından en riskli gurubu oluşturan kişilere baktığımızda da genellikle 50 yaş üzerindeki kadınlar. Bunun yanında ailesinde meme kanseri öyküsü olan bireyler. Aslında her kanser türünde olduğu gibi istenmeyen alışkanlıklardan, sigara ve alkol alışkanlıkları meme kanseri riskini artıran faktörler arasında. Sağlıkla ilgili bölümlerin en önemli özelliği de buna ilişkin farkındalıkları artırmada bir lider rolü üstlenmeleri. Özellikle biz bu farkındalığın artırılmasında öğrencilerde akran eğitimiyle, birbirlerini meme kanseri konusunda daha çok bilgilendirmeyi onların farkındalıklarını artırmaya, birbirlerini eğitmelerini sağlamaya yönelik birtakım girişimler planlıyoruz. Bunun için de meme kanseriyle çalışan bütün profesyonel kuruluşlarla ve sağlık kuruluşlarıyla da iş birliği halinde çalışmaktayız. 50 yaş üzerindeki kadınların yıllık muayenelerini yaptırmaları çok önemli. Kendi kendine muayene etmeyi bilmek çok önemli. Bu son derece basit bir işlem. Ayda bir kez menstrüasyon zamanlarında bir meme muayeneleri yapması kişinin hayatının kurtarılmasında, meme kaybının önlemesinde son derece kritik öneme sahip. Sağlıklı beslenme de çok önemli faktörlerden birisi" şeklinde konuştu.
"Bu tür toplantılarla yapmaya çalıştığımız şey kişinin kendini, bedenini tanıması için birincisi bir bilinç oluşturmak"
Radyoloji Uzmanı Dr. Işıl Tunçbilek de "Atılım Üniversitesi sağ olsun bu tür şeylere çok destek veriyor. Sivil toplum örgütleriyle beraber toplum sağlığı açısından önemli bir gün. Ekim ayında meme kanseri farkındalığına yönelik çok sayıda aktivite düzenleniyor. Aslında bunu bütün yıla yaymak istiyoruz. Diğer aylarda da kadınlar kontrollerine gelmeyi hatırlasınlar. Hep farkında olsunlar istiyoruz. Çünkü bu tür toplantılarla yapmaya çalıştığımız şey kişinin kendini, bedenini tanıması için birincisi bir bilinç oluşturmak. Bunun dışında risk faktörlerini sorgulayıp geçmişte ve ileride karşılaşacağı şeyler açısından bilgi sahibi olmak. Radyolojik taramalar, klinik meme muayenelerine özenle katılmasını sağlamak. Pembe kurdelemiz ve bunun bir simgesi. Bunu gören kişiler pembe kurdele nedir diye sorduğunda belki birkaç kadının hayatını kurtarırız. Kadınlar şikayetleri olmadan taramalara gelsinler istiyoruz. Hiçbir sıkıntı olmadan, hiçbir aile hikayesi olmadan da bütün taramalara katılmak gerekiyor. 40 yaşından itibaren yıllık meme muayenesi ve mamografi taramalarına çok önem veriyoruz. Aslında vücudumuzda sürekli kanser hücreleri oluşuyor ama biz onu elimine edebiliyoruz bağışıklık sistemimizle. Bunu yapamadığımız durumlarda kanser açık halle geliyor ve hücreler kontrolsüz büyümeye başlayıp önce lenf damarlarına sonra kan damarlarına ulaşıyor. Bu şekilde kanser ilerliyor. Erken dönemde son derece kolay tedavi edilebilir, yüzde 98 - yüzde 100’lere yakın başarı düzeyleri elde edilirken, ileri evrelerde de tabii ki tedavi mümkün ama hem hastalarımızı kadınlarımız açısından bir zorlanma oluyor hem de tıbbi tedavinin kapsamı çok genişlemiş oluyor" değerlendirmelerinde bulundu.
Kaynak: İHA
Meme kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğuna ve bunun tedaviyi kolaylaştırdığına dikkat çeken Atılım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu "Atılım Üniversitesi son 2 yıldır sağlık alanına girmiş bulunuyor. Pek çok alanda çok nitelikli bölümleri olmasının yanında şimdi Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Tıp Fakültesiyle birlikte sağlık alanında da hızla ilerleme yolunda. Bu kapsamda doğal olarak sağlığı ilgilendiren konularla ilişkili çok daha farklı yapılanmanın içerisine giriyor. Hem öğrencilerimize yönelik, hem topluma yönelik, hem idari ve akademik personelimize yönelik farkındalık eğitimine başladık" ifadelerini kullandı.
Meme Kanseri Farkındalığı Haftası dolayısıyla seminerin düzenlendiğini belirten Terzioğlu şöyle konuştu:
"Meme kanseri ülkemiz için de çok önemli sorunlara neden olabilen bir kanser türü. Artık ülkemizde de bütün dünyada da kadınlarda en fazla görülen kanserlerden birini oluşturmakta ve maalesef 8 kadından biri meme kanseriyle hayatının bir döneminde karşılaşabilmekte. Meme kanseri erken teşhis tanı ve tedaviyle tedavi edilebilen ve kişinin hayatının kurtarılmasına neden olabilen bir kanser türü. Meme kanseri kişiyi sadece fiziksel olarak etkilemiyor. Aynı zamanda ruhsal açıdan ve seksüel açıdan da etkileyebilen bir kanser, çünkü kadının beden bilincinde bozulmalara neden olması nedeniyle hem kadının psikolojik durumunda hem de cinsel yaşantısında olumsuz değişikliklere neden olabiliyor. Bu kapsamda değerlendirdiğimizde kadını bütün yönüyle etkileyen bir kanser türü olması nedeniyle de kansere ilişkin erken tanı eğitimlerini, meme muayenesi yapmanın öneminin vurgulanması kritik önem kazanmakta."
"50 yaş üzerindeki kadınların yıllık muayenelerini yaptırmaları çok önemli"
Özellikle 50 yaş üzerindeki kadınların meme kanseri açısından en riskli gurubu oluşturduklarına dikkat çeken Terzioğlu, "Meme kanseri açısından en riskli gurubu oluşturan kişilere baktığımızda da genellikle 50 yaş üzerindeki kadınlar. Bunun yanında ailesinde meme kanseri öyküsü olan bireyler. Aslında her kanser türünde olduğu gibi istenmeyen alışkanlıklardan, sigara ve alkol alışkanlıkları meme kanseri riskini artıran faktörler arasında. Sağlıkla ilgili bölümlerin en önemli özelliği de buna ilişkin farkındalıkları artırmada bir lider rolü üstlenmeleri. Özellikle biz bu farkındalığın artırılmasında öğrencilerde akran eğitimiyle, birbirlerini meme kanseri konusunda daha çok bilgilendirmeyi onların farkındalıklarını artırmaya, birbirlerini eğitmelerini sağlamaya yönelik birtakım girişimler planlıyoruz. Bunun için de meme kanseriyle çalışan bütün profesyonel kuruluşlarla ve sağlık kuruluşlarıyla da iş birliği halinde çalışmaktayız. 50 yaş üzerindeki kadınların yıllık muayenelerini yaptırmaları çok önemli. Kendi kendine muayene etmeyi bilmek çok önemli. Bu son derece basit bir işlem. Ayda bir kez menstrüasyon zamanlarında bir meme muayeneleri yapması kişinin hayatının kurtarılmasında, meme kaybının önlemesinde son derece kritik öneme sahip. Sağlıklı beslenme de çok önemli faktörlerden birisi" şeklinde konuştu.
"Bu tür toplantılarla yapmaya çalıştığımız şey kişinin kendini, bedenini tanıması için birincisi bir bilinç oluşturmak"
Radyoloji Uzmanı Dr. Işıl Tunçbilek de "Atılım Üniversitesi sağ olsun bu tür şeylere çok destek veriyor. Sivil toplum örgütleriyle beraber toplum sağlığı açısından önemli bir gün. Ekim ayında meme kanseri farkındalığına yönelik çok sayıda aktivite düzenleniyor. Aslında bunu bütün yıla yaymak istiyoruz. Diğer aylarda da kadınlar kontrollerine gelmeyi hatırlasınlar. Hep farkında olsunlar istiyoruz. Çünkü bu tür toplantılarla yapmaya çalıştığımız şey kişinin kendini, bedenini tanıması için birincisi bir bilinç oluşturmak. Bunun dışında risk faktörlerini sorgulayıp geçmişte ve ileride karşılaşacağı şeyler açısından bilgi sahibi olmak. Radyolojik taramalar, klinik meme muayenelerine özenle katılmasını sağlamak. Pembe kurdelemiz ve bunun bir simgesi. Bunu gören kişiler pembe kurdele nedir diye sorduğunda belki birkaç kadının hayatını kurtarırız. Kadınlar şikayetleri olmadan taramalara gelsinler istiyoruz. Hiçbir sıkıntı olmadan, hiçbir aile hikayesi olmadan da bütün taramalara katılmak gerekiyor. 40 yaşından itibaren yıllık meme muayenesi ve mamografi taramalarına çok önem veriyoruz. Aslında vücudumuzda sürekli kanser hücreleri oluşuyor ama biz onu elimine edebiliyoruz bağışıklık sistemimizle. Bunu yapamadığımız durumlarda kanser açık halle geliyor ve hücreler kontrolsüz büyümeye başlayıp önce lenf damarlarına sonra kan damarlarına ulaşıyor. Bu şekilde kanser ilerliyor. Erken dönemde son derece kolay tedavi edilebilir, yüzde 98 - yüzde 100’lere yakın başarı düzeyleri elde edilirken, ileri evrelerde de tabii ki tedavi mümkün ama hem hastalarımızı kadınlarımız açısından bir zorlanma oluyor hem de tıbbi tedavinin kapsamı çok genişlemiş oluyor" değerlendirmelerinde bulundu.