Telafer'den Kaçan DEAŞ'lılar Peşmerge'ye Teslim Oldu
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Abbas Türkmen, Telafer’i kaybeden DEAŞ üyelerinin aileleriyle birlikte kaçarak Peşmerge’nin kontrolü altındaki bölgeye sığındığını belirtti.
Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ankara Şubesi Başkanı Türkmen, Irak’ın Telafer kentine yönelik düzenlenen operasyonda sıkışan DEAŞ militanlarının aileleriyle birlikte Peşmerge’ye teslim olduğunu söyledi.
Telafer’in bir süre önce DEAŞ’tan kurtarıldığını hatırlatan Türkmen, “Bir rivayete göre bunların lider kadroları Amerika tarafından götürüldü. Geri kalanının büyük bir kısmı ise Kuzey Irak’a sığındılar. Bu rakam bizim duyumlarımıza göre kat kat fazladır. Parayı bastıran DEAŞ’lılar kendi ve ailesini Kürt tarafına geçirdi. Nitekim bu paralı insanlardan Türkiye’ye bile gelenler var. Kuzey Irak’a geçmeleri onların da başına bir iş açabilir. Onlar için de ilerde problem olabilir. Şu anda Telafer’de güneyden gelen askeri güçle Haşdi Şabi güçleri memlekete hakim. Aldığımız duyumlara göre birçok yağma olayı oluyor. Telafer’de Şii-Sünni ayrımı ortaya çıkarttılar. Halbuki onların hepsi Türkmen. Türkmen’in içinde bir ayrım ortaya çıkarttılar. Buradaki insanımız Telafer’e dönme konusunda tedirgin. Biz sivil toplum kuruluşu olarak Türkiye’de yaşayan Türkmenlerin Telafer’e dönmesini teşvik ediyoruz. Herkes evine barkına dönsün. Erbil’de, Kerkük’te yaşanan olay Telafer’de tekrarlanmasın. Erbil’de herkes bıraktı gitti ve yerine Kürtler geldi yerleşti. Telafer çok stratejik bir bölgede bulunuyor. Birçoğu dönmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararına ilişkin de açıklamada bulunan Türkmen, şunları söyledi:
“Referandum için seçmen kağıtları hem Türkçe hem de Arapça olarak dağıtıldı. Bu referandumun yapılması Irak Anayasası’na aykırıdır. Kerkük’ün bu referandumun içerisine alınması tamamen aykırıdır. Irak Anayasası’nın 140. maddesinde Kerkük’ün itilaflı bölge olduğu ilan edildi ve 2007’ye kadar bu itilafın giderilmesinin gerektiği belirtildi. 2007 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Bu madde 2007 yılının sonunda bitmiş oldu. Kerkük’ün, Kürdistan bölgesine tabi olmasına dair Anayasa’da öyle bir şey yoktur. Kerkük’ün yüzde 65 nüfusu Türkmen’dir. Kerkük İl Meclisinde Türkmen temsilci sayısı 6 iken, Kürtlere 26 sandalye sayısı verildi ve meclisi ele geçirdiler. Şu an halen meclis başkanlığı boş. Bu referanduma Kerkük’ün katılması bizzat Kürt İl Meclisi üyelerinin aldığı bir karardır. Bu toplantıya ne Türkmen ne de Arap temsilciler katılmadı. Kerkük’teki yerleşik Kürtler dahil bu referandumun yapılmasına karşılar. Kürt partileri içerisinde de buna karşı olanlar vardır. Irak Kürdistan Bölgesi’nde 7-8 siyasi parti vardır. Bunların başında KYB ve Goran Partisi geliyor. Mesud Barzani’nin başkanlık dönemi 2 sene önce sona erdi. Parlamentoda yeni başkan seçilmesi gerekli. Kürdistan parlamentosu çoğunlukta Goran Partisi ile KYB’nin elindedir. Barzani tamamen azınlıkta kalmış vaziyettedir. Barzani bunu bildiği için referandum olayını ortaya attı.”
“REFERANDUMDA ‘HAYIR’ ÇIKARSA BU BARZANİ’NİN SONU OLUR”
Referandum sonucunun “Evet” çıkacağını vurgulayan Türkmen, “Hayır çıkarmazlar. Hayır mümkün değil çıkmaz. İstedikleri gibi evraklarla oynarlar ve yüzde 85-90 evet oyu çıkar. Saddam 4 yılda bir seçim yapardı ve sonuç 99.9 evet çıkardı. Bir Allah’ın kulu çıkıp da Saddam’a hayır diyemezdi. Burada da bir Kürt referanduma hayır dediği an bunu hain ilan edecekler. Nitekim Goran grubu ile KYB grubu ‘biz katılmayacağız’ diyorlar. Kerkük’te bir oldu bitti ortaya çıkartmaya çalışıyorlar. Bunun da baş mimarı Kerkük Valisi Necmettin Kerim’dir. Ne coğrafya olarak ne de etnik grup olarak hiçbir şekilde Kürdistan’a bağlı bir bölge değildir. Kerkük’ün yer altı zenginlikleri var. Yarın kurmak istedikleri bağımsız bir Kürt devletine kaynak lazım ve bu kaynak Kerkük’te mevcuttur” diye konuştu.
“Hayır” çıkması durumunda bunun Barzani’nin sonu olacağını söyleyen Türkmen, “Benim kanaatimce böyle bir şeye müsaade etmez. Gözlemci kim var? Bu işi kim kontrol ediyor? Irak seçimlerinde Birleşmiş Milletlerden gözlemci geliyordu. Şimdi kim kontrol edecek? Türkiye Cumhuriyeti devleti bu referanduma karşı olduklarını açıkça söyledi” dedi.
Referandumun erteleneceği iddialarına da cevap veren Türkmen, “Barzani dün bir Arap kanalına verdiği röportajda kesinlikle bir ertelemenin olmayacağını söyledi.
Hatta ‘Bir Kürt kalana kadar ben Kerkük için mücadele edeceğim’ diyor” açıklamasında bulundu.
“ÇİFTE VATANDAŞLIK HERKESİN HAYALİ”
Diğer yandan Türkiye’de bulunan Irak Türkmenlerine çifte vatandaşlık verilmesi yönünde özel bir statünün olmadığını kaydeden Türkmen, “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye’de 5 yıl ikamet edenlerin vatandaşlığa başvurma hakkı vardır. Bunun dışında Irak’tan gelenler için özel bir statü yoktur. Burada 5 sene turistik ikamete sahip olan kimse vatandaşlığa başvurabilir. Çifte vatandaş olmayı herkes ister. Türkiye Cumhuriyeti devleti bildiğimiz bir devlettir. Burada insan hakları, demokrasi var. Türkiye’de yaşamayı sadece Türkmenler değil, Arap ülkelerinde yaşayan her insan ister. Türkiye vatandaşı olmak Orta Doğulu her bir insanın temennisidir. Keşke Türkiye böyle bir imkan tanısa herkese” ifadelerini kullandı.
(İlker Turak - Ömer Çetin - Emre Yüzügüldü /İHA)
Kaynak: İHA
Telafer’in bir süre önce DEAŞ’tan kurtarıldığını hatırlatan Türkmen, “Bir rivayete göre bunların lider kadroları Amerika tarafından götürüldü. Geri kalanının büyük bir kısmı ise Kuzey Irak’a sığındılar. Bu rakam bizim duyumlarımıza göre kat kat fazladır. Parayı bastıran DEAŞ’lılar kendi ve ailesini Kürt tarafına geçirdi. Nitekim bu paralı insanlardan Türkiye’ye bile gelenler var. Kuzey Irak’a geçmeleri onların da başına bir iş açabilir. Onlar için de ilerde problem olabilir. Şu anda Telafer’de güneyden gelen askeri güçle Haşdi Şabi güçleri memlekete hakim. Aldığımız duyumlara göre birçok yağma olayı oluyor. Telafer’de Şii-Sünni ayrımı ortaya çıkarttılar. Halbuki onların hepsi Türkmen. Türkmen’in içinde bir ayrım ortaya çıkarttılar. Buradaki insanımız Telafer’e dönme konusunda tedirgin. Biz sivil toplum kuruluşu olarak Türkiye’de yaşayan Türkmenlerin Telafer’e dönmesini teşvik ediyoruz. Herkes evine barkına dönsün. Erbil’de, Kerkük’te yaşanan olay Telafer’de tekrarlanmasın. Erbil’de herkes bıraktı gitti ve yerine Kürtler geldi yerleşti. Telafer çok stratejik bir bölgede bulunuyor. Birçoğu dönmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararına ilişkin de açıklamada bulunan Türkmen, şunları söyledi:
“Referandum için seçmen kağıtları hem Türkçe hem de Arapça olarak dağıtıldı. Bu referandumun yapılması Irak Anayasası’na aykırıdır. Kerkük’ün bu referandumun içerisine alınması tamamen aykırıdır. Irak Anayasası’nın 140. maddesinde Kerkük’ün itilaflı bölge olduğu ilan edildi ve 2007’ye kadar bu itilafın giderilmesinin gerektiği belirtildi. 2007 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Bu madde 2007 yılının sonunda bitmiş oldu. Kerkük’ün, Kürdistan bölgesine tabi olmasına dair Anayasa’da öyle bir şey yoktur. Kerkük’ün yüzde 65 nüfusu Türkmen’dir. Kerkük İl Meclisinde Türkmen temsilci sayısı 6 iken, Kürtlere 26 sandalye sayısı verildi ve meclisi ele geçirdiler. Şu an halen meclis başkanlığı boş. Bu referanduma Kerkük’ün katılması bizzat Kürt İl Meclisi üyelerinin aldığı bir karardır. Bu toplantıya ne Türkmen ne de Arap temsilciler katılmadı. Kerkük’teki yerleşik Kürtler dahil bu referandumun yapılmasına karşılar. Kürt partileri içerisinde de buna karşı olanlar vardır. Irak Kürdistan Bölgesi’nde 7-8 siyasi parti vardır. Bunların başında KYB ve Goran Partisi geliyor. Mesud Barzani’nin başkanlık dönemi 2 sene önce sona erdi. Parlamentoda yeni başkan seçilmesi gerekli. Kürdistan parlamentosu çoğunlukta Goran Partisi ile KYB’nin elindedir. Barzani tamamen azınlıkta kalmış vaziyettedir. Barzani bunu bildiği için referandum olayını ortaya attı.”
“REFERANDUMDA ‘HAYIR’ ÇIKARSA BU BARZANİ’NİN SONU OLUR”
Referandum sonucunun “Evet” çıkacağını vurgulayan Türkmen, “Hayır çıkarmazlar. Hayır mümkün değil çıkmaz. İstedikleri gibi evraklarla oynarlar ve yüzde 85-90 evet oyu çıkar. Saddam 4 yılda bir seçim yapardı ve sonuç 99.9 evet çıkardı. Bir Allah’ın kulu çıkıp da Saddam’a hayır diyemezdi. Burada da bir Kürt referanduma hayır dediği an bunu hain ilan edecekler. Nitekim Goran grubu ile KYB grubu ‘biz katılmayacağız’ diyorlar. Kerkük’te bir oldu bitti ortaya çıkartmaya çalışıyorlar. Bunun da baş mimarı Kerkük Valisi Necmettin Kerim’dir. Ne coğrafya olarak ne de etnik grup olarak hiçbir şekilde Kürdistan’a bağlı bir bölge değildir. Kerkük’ün yer altı zenginlikleri var. Yarın kurmak istedikleri bağımsız bir Kürt devletine kaynak lazım ve bu kaynak Kerkük’te mevcuttur” diye konuştu.
“Hayır” çıkması durumunda bunun Barzani’nin sonu olacağını söyleyen Türkmen, “Benim kanaatimce böyle bir şeye müsaade etmez. Gözlemci kim var? Bu işi kim kontrol ediyor? Irak seçimlerinde Birleşmiş Milletlerden gözlemci geliyordu. Şimdi kim kontrol edecek? Türkiye Cumhuriyeti devleti bu referanduma karşı olduklarını açıkça söyledi” dedi.
Referandumun erteleneceği iddialarına da cevap veren Türkmen, “Barzani dün bir Arap kanalına verdiği röportajda kesinlikle bir ertelemenin olmayacağını söyledi.
Hatta ‘Bir Kürt kalana kadar ben Kerkük için mücadele edeceğim’ diyor” açıklamasında bulundu.
“ÇİFTE VATANDAŞLIK HERKESİN HAYALİ”
Diğer yandan Türkiye’de bulunan Irak Türkmenlerine çifte vatandaşlık verilmesi yönünde özel bir statünün olmadığını kaydeden Türkmen, “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye’de 5 yıl ikamet edenlerin vatandaşlığa başvurma hakkı vardır. Bunun dışında Irak’tan gelenler için özel bir statü yoktur. Burada 5 sene turistik ikamete sahip olan kimse vatandaşlığa başvurabilir. Çifte vatandaş olmayı herkes ister. Türkiye Cumhuriyeti devleti bildiğimiz bir devlettir. Burada insan hakları, demokrasi var. Türkiye’de yaşamayı sadece Türkmenler değil, Arap ülkelerinde yaşayan her insan ister. Türkiye vatandaşı olmak Orta Doğulu her bir insanın temennisidir. Keşke Türkiye böyle bir imkan tanısa herkese” ifadelerini kullandı.
(İlker Turak - Ömer Çetin - Emre Yüzügüldü /İHA)