Uluslararası Organ Bağışı Afiş Yarışması'nın Birincisi Çin'den

Türkiye Organ Nakli Vakfı ile Dumlupınar Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen yarışmada, birinciliği Çin, ikinciliği Türkiye, üçüncülüğü ise İran'dan katılan eser sahipleri elde etti Vakıf Başkanı Kahveci: 'Yarışmanın organ bağışında küresel ölçekte farkındalık oluşturmasının yanı sıra aynı amaç için değişik ülkelerde çalışan kurum ve kuruluşlar arasında ilişkileri güçlendirerek yeni iş birliği fırsatları oluşturacağına ve daha fazla hastaya organ nakliyle hayata tutunma şansı sağlayacağına inanıyoruz'.

Türkiye Organ Nakli Vakfı ile Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü iş birliğinde düzenlenen 2. Uluslararası Organ Bağışı Afiş Yarışması'nda, birinciliği Çin'den Yuan Liu kazandı.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, Organ Nakli Koordinatörleri ve Uluslararası Karaciğer Nakli derneklerinin katkılarıyla gerçekleştirilen yarışmanın sonuçları belli oldu.

Organ bağışı konusunda uluslararası alanda toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla yapılan yarışmada dereceye giren eserler, Cenevre'deki Dünya Organ Bağışı Kongresi kapsamında düzenlenen ödül töreninde açıklandı.

Toplam 32 ülkeden bin 440 eserin yer aldığı yarışmada birinciliğe Çin'den Yuan Liu, ikinciliğe Türkiye'den Sevilay Can, üçüncülüğe ise İran'dan Seyed Mahdi Seyed Asgari tarafından yapılan tasarımlar layık görüldü.

Sonuçlar, 'https://www.isodp2017.org/' adresinden duyuruldu.

Bu arada, Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin sanatsal direktörlüğü alanında popüler grafik-tasarım sanatçıları ile akademisyenlerinden oluşan uluslararası jüri tarafından değerlendirilen ilk 100 eser, kongre fuayesinde sergilendi.

- 'Her yıl 100 binden fazla hasta hayatını kaybediyor'

Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Eyüp Kahveci, ödül töreninde yaptığı konuşmada, organ naklinin, son dönem organ yetmezliği nedeniyle dünya çapındaki bekleme listelerinde bulunan yaklaşık 1 milyon hasta için en iyi tedavi yöntemi olduğunu söyledi.

Organ naklinin, ölüden veya canlıdan organ teminini gerektirdiğini belirten Kahveci, 'Bu sebeple, diğer tıp dallarından keskin bir şekilde ayrılır. Bu noktada, 'organ bağışı' kavramı hayati öneme sahiptir. Bu da organ bağışındaki sınırlamalarla başa çıkmak için duyarlılığın artırılmasını gerektirmektedir.' dedi.

Organ yetmezliğinin, bekleme listelerinde sıra bekleyen hastaların tedavi şansını sınırlayan önemli bir problem olduğuna işaret eden Kahveci, şöyle konuştu:

'Her yıl 100 binden fazla hasta uygun bir organ bulunamadığı veya organ nakli hizmetine erişemediği için hayatını kaybetmektedir. Bu sebeple ülkeler, organ kıtlığını gidermek için donör sayısını artırmayı hedeflemekte ve aynı zamanda birçok hastaya daha iyi bir yaşam fırsatı sunmak için organ nakli hizmetlerini geliştirmeye çalışmaktadır. Kadavradan organ bağışının sınırlı olduğu ülkelerde otoriteler, canlıdan organ naklinin artmasıyla birlikte organ naklinin etik, yasal ve psikososyal boyutlarının yanı sıra organ kaçakçılığı ve organ ticareti konusunda daha dikkatli olmak durumundadır. Ülkeler için organ bağışı ve organ nakli sistemi kurmak oldukça karmaşıktır. Bu, sadece tıbbi açıdan değil aynı zamanda etik, yasal, psikolojik, kültürel, ekonomik ve dini meseleleri de kapsayan bir süreçtir. Bu sebeple iyi işleyen bir organ nakli sisteminin arkasında, tüm sosyal boyutlarda aktif rol oynayan paydaşlar arasında düzenli ve uyumlu bir ilişki olması gereklidir.'

Hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerde organ nakli sayesinde birçok hastanın hayata tutunabilmesi için bağışların artması yönünde çaba sarf edildiğini dile getiren Kahveci, Türkiye'de bağış oranlarının artırılabilmesi için önemli çalışmalar yapıldığını vurguladı.

- Uluslararası yarışma her 2 yılda bir yapılacak

Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar da bu tür sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye'nin bu alanda her zaman dünyada söz sahibi olmaya devam edeceğini belirtti.

Türkiye'nin bu konudaki deneyimlerini tüm ihtiyacı olan ülkelerle paylaşacaklarını ifade eden Çınar, bu kapsamda düzenlenen yarışmanın 2 yılda bir yapılacağını bildirdi.

Uluslararası Karaciğer Nakli Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yaman Tokat da organ bağışının artırılmasının sadece bir ülke değil tüm dünya için önem taşıyan bir konu olduğunu, sorumluluk anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Dumlupınar Üniversitesi Telekominikasyon Ana Bilim Dalı Başkanı ve yarışmanın Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altuncu ise organ bağışında farkındalığın artırılmasında özellikle görsel sanatların kullanılmasının çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Yarışmaya katılan posterler arasında ilk 10'a girenlerin ödüllendirildiğini açıklayan Altuncu, tüm eserlerin birbirinden değerli olduğunu vurguladı. Bu tür sosyal sorumluluk projelerinin artarak devam etmesi gerektiğini anlatan Altuncu, bu kapsamda emeği geçenlere teşekkürlerini sunduğunu bildirdi.

Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosu Hüseyin Barbaros Dicle de organ nakli ve bağışıyla ilgili gelişmeleri medyadan takip ettiklerini, dünya genelinde her yıl nakil bekleyen 100 bin civarında hastanın yaşamını yitirdiğini dile getirdi.

Organ naklinin 'ciddi ve çok yönlü' bir konu olduğuna işaret eden Dicle, konunun teknik, tıbbi, yasal, ekonomik, dini ve kültürel boyutu bulunduğunu söyledi. 'Türkiye organ naklinde çok başarılı ve her geçen gün başarılarına yenilerini ekliyor.' diyen Dicle, bununla gurur duyduklarını kaydetti.

Dicle, halkın organ bağışına daha duyarlı olması ve bağışta bulunması gerektiğini ifade etti.

Ödül töreninde, birincisi 2015'te yapılan Uluslararası Organ Bağışı Afiş Yarışması'nda dereceye giren eserler hakkında da bilgi verildi.
Kaynak: AA