'Türk Yargısı Hiç Kimseden Emir Ve Talimat Almaz'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Türk yargısı, hiç kimseden emir ve talimat almaz, gücünü ve meşruiyetini sadece ve sadece adına karar verdiği Türk milletinden alır. Türk yargısı içinde illegal yapılanmalara asla izin verilmez" dedi.

'Türk Yargısı Hiç Kimseden Emir Ve Talimat Almaz'
Adalet Bakanı Gül, 2017-2018 adli yıl açılışı münasebetiyle mesaj yayımladı. Gül, mesajında 1 Eylül tarihi itibariyle karşılanan yeni adli yılın Türkiye’ye, millete ve adalet teşkilatına hayırlar getirmesini temenni ettiğini belirterek, bu yeni çalışma döneminde, adaletin tecellisi için büyük bir azim ve özveri gösteren hakim ve savcılara, yüksek yargı organlarının üyelerine, adli ve idari personel ile yargının kurucu unsurları arasında yer alan avukatlara başarılar dilediğini kaydetti.

Adalet meşalesini cesaretle taşırken görevleri başında vefat eden veya şehit edilen yargı ve teşkilat mensuplarını rahmetle, minnetle andığını ifade eden Bakan Gül, onların emanetlerine sahip çıkmayı bir namus borcu gören meslektaşlarına da takdir ve şükranlarını sunduğunu dile getirdi. Millet egemenliği üzerinde bir tahakküm, bir vesayet kurma hevesini de aşarak topyekün bir esaret girişimine dönüşen 15 Temmuz hain kalkışmasına karşı büyük bir hızla harekete geçen yargı teşkilatına, milletin ve devletin hukukuna sahip çıkmada gösterdiği kararlılık sebebiyle şükranlarını sunmayı bir görev saydığını vurgulayan Gül, mesajına şöyle devam etti:

"Bu esaret girişimine canları pahasına direnen, o karanlık ihanet gecesini aydınlık bir sabaha dönüştüren, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla iradesine, bağımsızlığına ve egemenliğine sahip çıkan milletimize de minnettarlığımızı ifade ediyorum. Vatanımız, geleceğimiz ve ülkemizin bekası için canlarını veren tüm şehitlerimizi bu vesileyle bir kez daha rahmetle yad ediyor, gazilerimize hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler diliyorum. İstiklalimizi ve istikbalimizi hedef alan bu hainler, inanıyorum ki en kısa zamanda milletimizin gönlünde olduğu gibi yüce Türk adaleti önünde de hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır. Birlik ve bekamızın, güvenlik ve özgürlüklerin, hak ve adaletin en güçlü teminatı hızlı ve etkin işleyen yargı sistemimizdir. Hukuku, ölçülebilir bir değer haline getiren yargı sistemimizi, insana hizmet eden bir araç olarak işlevsel kılmak ve doğru işlemesini sağlamak, hepimizin ortak gayesidir. Tarihi tecrübelerle sabittir ki yargı erki, toplumdaki ihtilafların tek elden çözümünü sağlayan hakemlik vasfını koruyabildiği ölçüde toplumsal barış, huzur ve ilerlemenin itici gücü olmuş, bu vasfından uzaklaştığı ölçüde ise sosyal ve siyasal çatışmaların tarafı, hatta sebebi ve kaynağı haline gelmiştir."

"TÜRK YARGISI, HİÇ KİMSEDEN EMİR VE TALİMAT ALMAZ"

Gül, Türk milletinin yargının hakemlik vasfını kaybederek ideolojik bir aygıta dönüştüğünde adalet terazisinin nasıl şaştığını 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de ve 28 Şubat’ta görüp, yaşadığını vurgulayarak, "Çok daha vahimi ise 17-25 Aralık darbe girişiminde görüldüğü üzere cübbelerini, örgüt rütbelerini gizleme aracı kılan, temel karakteri yalan, iftira ve kumpas olan bir örgütün mensuplarının yargıda varlık göstermesi olmuştur. Bireysel aklı ve vicdanı pusula olarak kendisine yetmeyenler, istikameti başkalarından alarak adalet mekanizmasını araçsallaştırmış ve bizzat kendi varlık nedenine yabancılaşmıştır. Geçmişteki bazı yargısal karar ve tasarrufların, hukuk dışı amaç ve tasavvurlarla birlikte anılması sistemin üzerine düşen en büyük gölge, sistemin meşruiyetini kemiren büyük bir tehlike olmuştur. Halbuki Türk yargısı, hiç kimseden emir ve talimat almaz, gücünü ve meşruiyetini sadece ve sadece adına karar verdiği Türk milletinden alır. Türk yargısı içinde illegal yapılanmalara asla izin verilmez. Diğer yandan son dönemde bazı çevrelerin; yalan ve iftira ile milletimizin nezdinde yargıya duyulan güveni zedelemeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Milletimizin adalete olan inanç ve itimadını yıpratmaya yönelik hiçbir girişime izin vermeyeceğimizin bilinmesi gerekiyor. Her ne surette olursa olsun bu tür algı operasyonlarına müsaade etmeyecek, hakimlerimizin, savcılarımızın ve adli teşkilatımızın itibarını, hak ve hukukunu her zaman ve her zeminde korumayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

"YARGI SÜREÇLERİNİN TATMİN EDİCİ VE HIZLI OLMASI BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ"

Yeni adli yılda, yargı sisteminin geride bıraktıkları dönemlere nazaran daha hızlı ve etkin çalışması amacıyla birçok iyileştirici uygulama ve önlemler üzerinde çalıştıklarını anlatan Gül, hakkını arayan vatandaşlar için yargı süreçlerinin tatmin edici ve hızlı olmasının birinci öncelikleri olduğunu kaydetti.

Gül, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve adalet sisteminin güçlenmesi doğrultusunda son 16 yılda birçok önemli reformu hayata geçirdiklerini anımsattı.

Gül, mesajında şunları kaydetti:

"Bu kapsamda işkenceye sıfır tolerans anlayışı, çocuk haklarının geliştirilmesi, kişisel verilerin korunması, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı, Kamu Denetçiliği Kurumu ile idarenin demokratik denetimi, bilgi edinme hakkı, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılması, Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeniden yapılandırılması, askeri yargı ayrımına son verilmesi, bilirkişilik kurumunun ıslahı, lekelenmeme hakkının güçlendirilmesi, alternatif çözüm yöntemlerinin geliştirilip çeşitlendirilmesi; istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi gibi birçok yenilik ve iyileştirmeye imza attık; milletimizin hakkını aradığı yeni ve modern adliye binalarını inşa ettik ve pek çok konuda kayda değer ilerlemeler kaydettik. Adalet sisteminin etkin işleyişine yönelik reform çabalarımızı, bundan sonra da artan bir tempoyla sürdüreceğiz. Bu çerçevede; vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden memnuniyetinin artırılması, kişi hak ve özgürlüklerinin korunup geliştirilmesi, uzun süren yargılamaların son bulması, mevzuat altyapısının güncel ve ihtiyaca cevap veren bir perspektifle gözden geçirilmesi, fiziki ve teknik alt yapının daha da güçlendirilmesi, performans ve verimlilik odaklı bir sistem geliştirilmesi gibi hedeflerimiz bulunmaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına 16 Nisan halk oylamasıyla gerçekleştirilen Anayasa değişikliği yargı sistemi açısından da en önemli reformlardan biri olarak tarihe geçmiştir. 16 Nisan halk oylaması sonucu milletimizin iradesiyle yürürlüğe konan Anayasa değişikliğine yönelik uyum düzenlemeleri de önümüzdeki çalışma dönemimizin öncelikleri arasındadır. Yeni dönemde yüz bin kişi başına düşen hakim ve savcı sayısı oranımızı yükselteceğiz. Hakim ve savcı sayımızdaki artışı, altyapı ve sürekli eğitim anlayışıyla destekleyeceğiz. Adliye binalarını yenileme çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir. Milletimizin adalet sistemine duyduğu güveni pekiştirecek adımları ve vatandaş odaklı uygulamaları artıracağız."

Yargı camiasından hak, hukuk ve özgürlük mücadelesini meşru sınırlar içinde yürütüp, Türk milletinin bir tek ferdinin dahi adaletsizlik hissine kapılmaması için gösterdiği titizlik ve gayreti, yeni adli yılda da sürdürmesini beklediklerini kaydeden Gül, Türkiye’nin dört bir yanında adaletin tecellisi için özveriyle görev yapan bütün yargı mensuplarının, adliye ve cezaevi personeli ile avukatların yeni adli yılını tebrik ederek başarılar diledi.

Kaynak: İHA