BBP'den Kılıçdaroğlu'na 'Yürüyüşü Sonlandırsın' Çağrısı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkücüler içinden hükümete yakın bir grubun, İstanbul’a yaklaşıldığı sırada saldıracağı yönündeki iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Hiçbir ülkücü gurubun böyle bir saldırı hazırlığında olduğunu düşünmediğini söyleyen Destici, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konuda ciddi duyumları varsa o zaman bu provokasyonlara müsaade etmemenin yolu nedir; yürüyüşü sonlandırmaktır" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Antalya’da partisinin il teşkilatını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. Burada basın açıklaması yapan Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ hakkında açıklamalarda bulundu. Adalet Yürüyüşünü siyasi bir yürüyüş olarak gösteren Destici, Kılıçdaroğlu’nun ülkücüler içinden hükümete yakın bir gurubun İstanbul’a yaklaştıklarında kendilerine saldıracağı yönündeki açıklamalarını ise doğru bulmadığını söyledi.
"Hayır cephesini sıcak tutmaya çalışıyor"
Herkesin yasalar içerisinde hukuk mücadelesi verme, eylem ve protesto hakkı olduğunu belirten Destici, "Buna biz bir şey demiyoruz. Bu herkesin hakkıdır ve herkes bunu kullanabilir. Ama söz konusu olan ana muhalefet partisiyse öncelikle çözümü mecliste aramalıdır. Maalesef ana muhalefet partisinin mecliste üst derecede çözüm aramadığını görüyoruz. Bunu nerede gördük, işte sistem değişikliği hazırlanırken bu sürece katkı vermediler. Katkı vermiş olsalardı, belki onların da arzu ettiği birkaç madde oraya eklenebilirdi. Meclisi zorlaması lazım. Biz bunu daha öncede ifade ettik ve dile getirdik" dedi.
Adalet Yürüyüşünü ‘hayır’ cephesini bir arada tutmak için başlatılan siyasi bir yürüyüş olarak gördüğünü söyleyen Destici, "Bu açık ve net olarak gözüküyor. Zaten katılanlara da baktığınız zaman referandumda biliyorsunuz bir 48 oyu çıktı hayır olarak. Sayın Kılıçdaroğlu bu hayır cephesindeki partili kesimleri ziyaret etti. Dolayısıyla 2019’a kadar bu bloğu birlikte tutmaya, sıcak tutmaya ve bunu 2019’a taşımaya çalışıyor. Bu yürüyüş de bu gayretlerden bir tanesi. Dolayısıyla da siyasi bir yürüyüş ve kendi siyasi çıkarları bakımından da amacına ulaşmış gözüküyor" diye konuştu.
"Eğer böyle ciddi bir duyumu varsa, yürüyüşü sonlandırsın"
Kılıçdaroğlu’nun ülkücüler içinden hükümete yakın bir grubun, İstanbul’a yaklaşıldığı sırada saldıracağı yönündeki iddiaları ile ilgili de konuşan Destici, "Dün de Sayın Kılıçdaroğlu bir takım provokasyon duyumları aldıklarını, işte ülkücü, milliyetçi bir gurubun kendilerine saldıracağını ve dolayısıyla da ondan sonra da bu yürüyüşün olağanüstü hal bahanesi ile sona erdireceğini, dağıtılacağı gibi sözler sarf etti. Ben bunların doğru olmadığını düşünüyorum. Hiçbir ülkücü, milliyetçi gurubun böyle bir saldırı hazırlı içerisinde olduğunu ve kendilerini kullandıracağını düşünmüyorum. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konuda ciddi duyumları varsa o zaman bu provokasyonlara müsaade etmemenin yolu nedir; yürüyüşü sonlandırmaktır. Yürüyüşü sonlandırırsın, provokasyon yapacakların elinden de bu imkanı almış olursun" şeklinde konuştu.
"Katillerle adalet aranmaz"
Son olarak CHP’nin ‘yürüyenler ve yürümeyenler’ şeklinde ayrıştırma içerisine girdiğini öne süren Destici, "Sanki yürüyenler yürümeyenler gibi insanları ayrıştırmaya çalışıyorlar. CHP’nin bu ayrıştırma dilinden vazgeçmesi lazım. Bir de zaten PKK işin içerisine girdiyse ona adalet yürüyüşü denmez. Şimdi HDP demek PKK demek. HPD, PKK’nın siyasi ayağı mı? Siyasi partisi mi? Partisi. Bunu da benim bildiğim gibi Sayın Kılıçdaroğlu biliyor mu? Biliyor. O zaman neden onlarla kol kola yürüyor? PKK’lılarla kol kola girerek hiçbir şey için kol kola girilmez. PKK’lılarla kol kola girilip adalet aranmaz. Bu yürüyüş PKK’nın dahil olması sebebiyle çürümüştür. Benim polisimi, Mehmetçiğimi, öğretmeni mi katledenlerle yürüyüş olmaz, katillerle adalet aranmaz" dedi.
Kaynak: İHA
"Hayır cephesini sıcak tutmaya çalışıyor"
Herkesin yasalar içerisinde hukuk mücadelesi verme, eylem ve protesto hakkı olduğunu belirten Destici, "Buna biz bir şey demiyoruz. Bu herkesin hakkıdır ve herkes bunu kullanabilir. Ama söz konusu olan ana muhalefet partisiyse öncelikle çözümü mecliste aramalıdır. Maalesef ana muhalefet partisinin mecliste üst derecede çözüm aramadığını görüyoruz. Bunu nerede gördük, işte sistem değişikliği hazırlanırken bu sürece katkı vermediler. Katkı vermiş olsalardı, belki onların da arzu ettiği birkaç madde oraya eklenebilirdi. Meclisi zorlaması lazım. Biz bunu daha öncede ifade ettik ve dile getirdik" dedi.
Adalet Yürüyüşünü ‘hayır’ cephesini bir arada tutmak için başlatılan siyasi bir yürüyüş olarak gördüğünü söyleyen Destici, "Bu açık ve net olarak gözüküyor. Zaten katılanlara da baktığınız zaman referandumda biliyorsunuz bir 48 oyu çıktı hayır olarak. Sayın Kılıçdaroğlu bu hayır cephesindeki partili kesimleri ziyaret etti. Dolayısıyla 2019’a kadar bu bloğu birlikte tutmaya, sıcak tutmaya ve bunu 2019’a taşımaya çalışıyor. Bu yürüyüş de bu gayretlerden bir tanesi. Dolayısıyla da siyasi bir yürüyüş ve kendi siyasi çıkarları bakımından da amacına ulaşmış gözüküyor" diye konuştu.
"Eğer böyle ciddi bir duyumu varsa, yürüyüşü sonlandırsın"
Kılıçdaroğlu’nun ülkücüler içinden hükümete yakın bir grubun, İstanbul’a yaklaşıldığı sırada saldıracağı yönündeki iddiaları ile ilgili de konuşan Destici, "Dün de Sayın Kılıçdaroğlu bir takım provokasyon duyumları aldıklarını, işte ülkücü, milliyetçi bir gurubun kendilerine saldıracağını ve dolayısıyla da ondan sonra da bu yürüyüşün olağanüstü hal bahanesi ile sona erdireceğini, dağıtılacağı gibi sözler sarf etti. Ben bunların doğru olmadığını düşünüyorum. Hiçbir ülkücü, milliyetçi gurubun böyle bir saldırı hazırlı içerisinde olduğunu ve kendilerini kullandıracağını düşünmüyorum. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu konuda ciddi duyumları varsa o zaman bu provokasyonlara müsaade etmemenin yolu nedir; yürüyüşü sonlandırmaktır. Yürüyüşü sonlandırırsın, provokasyon yapacakların elinden de bu imkanı almış olursun" şeklinde konuştu.
"Katillerle adalet aranmaz"
Son olarak CHP’nin ‘yürüyenler ve yürümeyenler’ şeklinde ayrıştırma içerisine girdiğini öne süren Destici, "Sanki yürüyenler yürümeyenler gibi insanları ayrıştırmaya çalışıyorlar. CHP’nin bu ayrıştırma dilinden vazgeçmesi lazım. Bir de zaten PKK işin içerisine girdiyse ona adalet yürüyüşü denmez. Şimdi HDP demek PKK demek. HPD, PKK’nın siyasi ayağı mı? Siyasi partisi mi? Partisi. Bunu da benim bildiğim gibi Sayın Kılıçdaroğlu biliyor mu? Biliyor. O zaman neden onlarla kol kola yürüyor? PKK’lılarla kol kola girerek hiçbir şey için kol kola girilmez. PKK’lılarla kol kola girilip adalet aranmaz. Bu yürüyüş PKK’nın dahil olması sebebiyle çürümüştür. Benim polisimi, Mehmetçiğimi, öğretmeni mi katledenlerle yürüyüş olmaz, katillerle adalet aranmaz" dedi.