Yaz aylarında aşırı terlemeye dikkat
Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban, “Yaz mevsiminin gelmesi ve havaların ısınması, aşırı terleme yaşayan kişilerin kabusu olabiliyor. Çünkü vücut için doğal bir süreç olan terleme, özellikle sıcak havalarda iş ve sosyal hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Bölgesel aşırı terleme, hastaların kıyafetlerinde iz bırakması sebebiyle açık renk giyinmelerine hatta tokalaşmalarına bile engel olabiliyor” dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Lütfiye Çoban, bölgesel aşırı terleme ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Fazla terleme nedeninin ciddi bir hastalığın habercisi olabildiğini belirten Çoban, “Bölgesel ya da yaygın olabilen aşırı terleme; diyabetli hastalarda, tiroit bezi aşırı çalışan kişilerde ve kanser hastalarında sıklıkla oluşabilmektedir. Ayrıca koltuk altı, el ve ayaklarda duygusal faktörlere bağlı olduğu düşünülen bölgesel aşırı terleme görülebilmektedir. Bölgesel terlemede sinirsel uyarım sonucu terleme bezlerinin normalden fazla çalışmasının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Aşırı terleme yani hastanın iş ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır” dedi.
“Ergenlikten sonra daha çok görülüyor”
Terlemenin iki şekilde ortaya çıktığını kaydeden Uzman Dr. Çoban, “Psikolojik faktörler, stres, utanma, heyecan gibi duygusal değişikliklerde oluşan birincil aşırı terleme durumu görülebilir. Tiroit hastalıkları, menopoz dönemi, yüksek tansiyon, nörolojik bazı hastalıklar, ilaçlar, alkol, kafein gibi maddelere bağlı ortaya çıkan ikincil aşırı terleme durumu da söz konusu olabilir. Bunlar herhangi bir hastalığa bağlı olmayan aşırı terleme durumudur. Aşırı terleme en çok 18-25 yaş arasında görülmektedir. Aşırı terleme sorunu artan yaşla birlikte azalabilir. Ancak ileri yaşlarda da aşırı terleme sorunu ile karşılaşılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kişiyi evden çıkamayacak hale getirebiliyor”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban ise, “Koltuk altı terlemesi kıyafetlerde ıslaklık ve iz oluşturarak hastayı sosyal ortamlarda utandıracak hoş olmayan durumlara yol açabilmektedir. Ayrıca, derinin tahriş olması ve kötü bir koku oluşması da hastanın sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunların yanı sıra, ellerdeki terlemeye bağlı olarak tokalaşma sırasında yaşanan olumsuzluklar ise kişinin iş yaşamında zorluk oluşturabilmektedir. Bölgesel terleme kişinin hayatını tehdit etmese de, yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan bir rahatsızlıktır ve mutlaka tedavi edilmelidir. Aşırı terleme, bazı sağlık problemlerine de sebep olmaktadır. Ayaklardaki aşırı terleme, kötü koku nedeniyle çevreye rahatsızlık verdiği gibi ayak ve tırnaklarda mantar gelişimine de zemin hazırlamaktadır. Bazı durumlarda el terlemesi; alet kullanımı, yazı yazarken kalemi tutma ve araba kullanmayı dahi engelleyebilmektedir” diye konuştu.
“Aşırı terlemeden kurtulabilirsiniz”
Bölgesel aşırı terlemenin tedavisinde alternatif yöntemler kullanılmasına rağmen günümüzde rahatsızlığın tedavisi için en etkili ve kolay işlemin botoks uygulaması olduğunu belirten Çoban, “El ve ayaklardaki uygulama ağrılı olabileceği için tedavi öncesinde bölgesel anestezi yapılmaktadır. Koltuk altında uygulama daha ağrısız olduğu için, bu işleme özel kremlerin bir saat öncesinde terleme bölgesine sürülmesi yeterli olmaktadır. İşlemden birkaç gün sonra şikayetlerin sona erdiği görülür. Tedavinin etkisi 4-6 ay arası devam etmektedir. Bu nedenle yılda 2-3 kez tekrarlanması gerekmektedir. İşlem sonrasında hastalar, iş ya da günlük yaşamlarına hemen dönebilmektedirler” dedi.
Kaynak: İHA
Fazla terleme nedeninin ciddi bir hastalığın habercisi olabildiğini belirten Çoban, “Bölgesel ya da yaygın olabilen aşırı terleme; diyabetli hastalarda, tiroit bezi aşırı çalışan kişilerde ve kanser hastalarında sıklıkla oluşabilmektedir. Ayrıca koltuk altı, el ve ayaklarda duygusal faktörlere bağlı olduğu düşünülen bölgesel aşırı terleme görülebilmektedir. Bölgesel terlemede sinirsel uyarım sonucu terleme bezlerinin normalden fazla çalışmasının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Aşırı terleme yani hastanın iş ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır” dedi.
“Ergenlikten sonra daha çok görülüyor”
Terlemenin iki şekilde ortaya çıktığını kaydeden Uzman Dr. Çoban, “Psikolojik faktörler, stres, utanma, heyecan gibi duygusal değişikliklerde oluşan birincil aşırı terleme durumu görülebilir. Tiroit hastalıkları, menopoz dönemi, yüksek tansiyon, nörolojik bazı hastalıklar, ilaçlar, alkol, kafein gibi maddelere bağlı ortaya çıkan ikincil aşırı terleme durumu da söz konusu olabilir. Bunlar herhangi bir hastalığa bağlı olmayan aşırı terleme durumudur. Aşırı terleme en çok 18-25 yaş arasında görülmektedir. Aşırı terleme sorunu artan yaşla birlikte azalabilir. Ancak ileri yaşlarda da aşırı terleme sorunu ile karşılaşılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kişiyi evden çıkamayacak hale getirebiliyor”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Lütfiye Çoban ise, “Koltuk altı terlemesi kıyafetlerde ıslaklık ve iz oluşturarak hastayı sosyal ortamlarda utandıracak hoş olmayan durumlara yol açabilmektedir. Ayrıca, derinin tahriş olması ve kötü bir koku oluşması da hastanın sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunların yanı sıra, ellerdeki terlemeye bağlı olarak tokalaşma sırasında yaşanan olumsuzluklar ise kişinin iş yaşamında zorluk oluşturabilmektedir. Bölgesel terleme kişinin hayatını tehdit etmese de, yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan bir rahatsızlıktır ve mutlaka tedavi edilmelidir. Aşırı terleme, bazı sağlık problemlerine de sebep olmaktadır. Ayaklardaki aşırı terleme, kötü koku nedeniyle çevreye rahatsızlık verdiği gibi ayak ve tırnaklarda mantar gelişimine de zemin hazırlamaktadır. Bazı durumlarda el terlemesi; alet kullanımı, yazı yazarken kalemi tutma ve araba kullanmayı dahi engelleyebilmektedir” diye konuştu.
“Aşırı terlemeden kurtulabilirsiniz”
Bölgesel aşırı terlemenin tedavisinde alternatif yöntemler kullanılmasına rağmen günümüzde rahatsızlığın tedavisi için en etkili ve kolay işlemin botoks uygulaması olduğunu belirten Çoban, “El ve ayaklardaki uygulama ağrılı olabileceği için tedavi öncesinde bölgesel anestezi yapılmaktadır. Koltuk altında uygulama daha ağrısız olduğu için, bu işleme özel kremlerin bir saat öncesinde terleme bölgesine sürülmesi yeterli olmaktadır. İşlemden birkaç gün sonra şikayetlerin sona erdiği görülür. Tedavinin etkisi 4-6 ay arası devam etmektedir. Bu nedenle yılda 2-3 kez tekrarlanması gerekmektedir. İşlem sonrasında hastalar, iş ya da günlük yaşamlarına hemen dönebilmektedirler” dedi.