Maltepe'de Bir Minibüste Başörtülü Kıza Saldıran Sanığın Yargılanmasına Başlandı
Maltepe’de bir minibüsde başörtülü lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Y.’nin başörtüsünü çıkartarak tekme attığı iddiasıyla hakkında 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Ayhan Almila Kursar’ın yargılanmasına başlandı. Manik depresif rahatsızlığı olduğu söyleyen sanık Kursar, “Atak nöbetlerim geldiğinde kendimi tanıyamadığım ve kontrol edemediğim hareketlerde bulunuyorum. Olay esnasında atak nöbetim gelmişti. Ne yaptığımı işin gerçeği bilemiyorum” dedi.
Maltepe’de bir minibüsde başörtülü lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Y.’nin başörtüsünü çıkartarak tekme attığı iddiasıyla hakkında 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Ayhan Almila Kursar’ın yargılanmasına başlandı. Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, 36 gün tutuklu kaldıktan sonra geçtiğimiz Mart ayında tahliye edilen sanık Ayhan Almila Kursar (35), mağdur Fatma Dilara Aslıhan Yiğit (16) ve taraf avukatları katıldı.
Manik depresif rahatsızlığı olduğu söyleyen sanık Kursar, arak nöbetleri geçirdiğinde hareketlerini kontrol edemediğini söyledi.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Ayhan Almila Kursar, iddianameyi okuyup okumadığı sorulunca, iddianameyi okumadım. Anlamıyorum’ dedi.
Kursar savunmasında, “üzerime atılı suçlamaları ve iddianameyi tam olarak akli melekelerim dolayısıyla kavramam mümkün olamıyor. Babam şizofreni hastasıydı. Benim de manik depresif rahatsızlığım vardır. 2000 yılından beri tedavi görüyorum. Zaman zaman akli melekelerim yerindedir, zaman zaman da nöbetlerim geldiğinde kendimi tanıyamadığım ve kontrol edemediğim hareketlerde bulunuyorum. Olay esnasında atak nöbetim gelmişti. Ne yaptığımı işin gerçeği bilemiyorum. Ben bu olaydan bir kaç gün önce de Nişantaşı’nda mini etek giyen bir bayana saldırmıştım. O zaman da atağım gelmişti. Bilinçli ve kasten yapmış olduğum bir davranış değildir. Mağdur bana, küfredip, ’seni parçalarım’ dediği için saçını çekçek istemiştim. O esnada başörtüsü elimde kaldı. Olayın nasıl başladığını da bilemiyorum. Benim başörtülü bayan arkadaşım da vardır. Her zaman ilaçlarımı aldığım eczacı hanım da başı örtülüdür. Kendisiyle samimi sohbetlerim oluyor. Ataklar dolayısıyla son zamanlarda iki kez, toplamda ise 6 kez intihara teşebbüs ettim. Suç işleme kastım yoktur. Ayrıca böyle bir hastalık dolayısıyla yapmış olduğum olumsuz davranışlar varsa da kendisinden özür diliyorum. Fatma Dilara Aslıhan Y. arkadaşın aracılığıyla tüm başörtülülerden özür diliyorum. Pişmanım ve beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mağdur Fatma Dilara Aslıhan Y. ise “İki arkadaşımla birlikte olay günü minibüse bindik. Sonrasında minibüste yanıma fizik öğretmeni olduğunu öğrendiğim bir bayan oturdu. Sohbet ettik. Okulumu sordu, ’fizikle aran nasıl?’ diye sordu. O sırada arkamda oturan sanık, birden topuzumdan tutarak beni arkaya doğru çekti ve şalımı eline aldı. Bağırıp, ‘siz teröristsiniz, sizin yüzünüzden herkes ölüyor. Sen başın kapalı okuyamazsın. Sayısal okuyamazsın, kapalısın, kapalılar ölmeli, sayısal okuyacaksan o başındakini çıkaracaksın’ gibi hakaretlerde bulundu. Sonrasında bana tekme atmaya çalıştı. Böbreğime tekme attı. O sırada minibüs karakolun önünden geçiyordu. Arkadaşlarım beni çekti. Sonra minibüsçü devreye girdi. Sonra polisler müdahale etti. Sanık, başörtümü sert bir vaziyette çektiği için ve başörtümde çene altından iğneli olduğundan dolayı boğazımda morartı izi bıraktı. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
Mahkeme Hakimi, dosyanın bütünüyle İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilerek, sanığın üzerine atılı suçlar bakımından akıl sağlığına yönelik rapor aldırılmasına karar verdi. Ayrıca mahkeme, olayın tanığı olan minibüs şoförünün tanık olarak dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Kaynak: İHA
Manik depresif rahatsızlığı olduğu söyleyen sanık Kursar, arak nöbetleri geçirdiğinde hareketlerini kontrol edemediğini söyledi.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Ayhan Almila Kursar, iddianameyi okuyup okumadığı sorulunca, iddianameyi okumadım. Anlamıyorum’ dedi.
Kursar savunmasında, “üzerime atılı suçlamaları ve iddianameyi tam olarak akli melekelerim dolayısıyla kavramam mümkün olamıyor. Babam şizofreni hastasıydı. Benim de manik depresif rahatsızlığım vardır. 2000 yılından beri tedavi görüyorum. Zaman zaman akli melekelerim yerindedir, zaman zaman da nöbetlerim geldiğinde kendimi tanıyamadığım ve kontrol edemediğim hareketlerde bulunuyorum. Olay esnasında atak nöbetim gelmişti. Ne yaptığımı işin gerçeği bilemiyorum. Ben bu olaydan bir kaç gün önce de Nişantaşı’nda mini etek giyen bir bayana saldırmıştım. O zaman da atağım gelmişti. Bilinçli ve kasten yapmış olduğum bir davranış değildir. Mağdur bana, küfredip, ’seni parçalarım’ dediği için saçını çekçek istemiştim. O esnada başörtüsü elimde kaldı. Olayın nasıl başladığını da bilemiyorum. Benim başörtülü bayan arkadaşım da vardır. Her zaman ilaçlarımı aldığım eczacı hanım da başı örtülüdür. Kendisiyle samimi sohbetlerim oluyor. Ataklar dolayısıyla son zamanlarda iki kez, toplamda ise 6 kez intihara teşebbüs ettim. Suç işleme kastım yoktur. Ayrıca böyle bir hastalık dolayısıyla yapmış olduğum olumsuz davranışlar varsa da kendisinden özür diliyorum. Fatma Dilara Aslıhan Y. arkadaşın aracılığıyla tüm başörtülülerden özür diliyorum. Pişmanım ve beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mağdur Fatma Dilara Aslıhan Y. ise “İki arkadaşımla birlikte olay günü minibüse bindik. Sonrasında minibüste yanıma fizik öğretmeni olduğunu öğrendiğim bir bayan oturdu. Sohbet ettik. Okulumu sordu, ’fizikle aran nasıl?’ diye sordu. O sırada arkamda oturan sanık, birden topuzumdan tutarak beni arkaya doğru çekti ve şalımı eline aldı. Bağırıp, ‘siz teröristsiniz, sizin yüzünüzden herkes ölüyor. Sen başın kapalı okuyamazsın. Sayısal okuyamazsın, kapalısın, kapalılar ölmeli, sayısal okuyacaksan o başındakini çıkaracaksın’ gibi hakaretlerde bulundu. Sonrasında bana tekme atmaya çalıştı. Böbreğime tekme attı. O sırada minibüs karakolun önünden geçiyordu. Arkadaşlarım beni çekti. Sonra minibüsçü devreye girdi. Sonra polisler müdahale etti. Sanık, başörtümü sert bir vaziyette çektiği için ve başörtümde çene altından iğneli olduğundan dolayı boğazımda morartı izi bıraktı. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
Mahkeme Hakimi, dosyanın bütünüyle İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilerek, sanığın üzerine atılı suçlar bakımından akıl sağlığına yönelik rapor aldırılmasına karar verdi. Ayrıca mahkeme, olayın tanığı olan minibüs şoförünün tanık olarak dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.