Sabah Karanlığında Başlayan 'Kara Kabuk' Mesaisi
Memleketi Mardin'den, 12 yaşında çalışmak için İstanbul'a göç eden gelen Ali Turgay, her sabah gün ağarırken denizden çıkardığı midyeyle 3 çocuğuna bakıyor Turgay: 'Kolay değil, kışın soğuk suya dalıp dışarı çıktığımda yüz felci geçirdim, midye ağızları bıçak gibi keskin, parmaklarımızı kesiyor'.
ALİ CEVAHİR AKTÜRK - Doğum yeri Mardin'den 12 yaşında ayrılıp çalışmak için İstanbul'a gelen Ali Turgay, her sabah 04.00'te başladığı mesaisinde midye çıkararak ailesini geçindiriyor.
AA muhabirine 'kara kabuk' da denilen midye ve işini, hayatını anlatan Turgay, maddi sıkıntılar nedeniyle çocuk yaşta baba ocağından ayrılıp İstanbul'a göç ettiğini, kente geldiğinde iş bulamayınca yakınlarının yanına sığındığını söyledi.
Aile yakınları midye işiyle uğraştığı için kendisinin de aynı işe başladığını aktaran Turgay, birçok insan tarafından sevilerek yenilen midyenin, ne kadar zorluklarla denizden çıkartılıp hazırlandığını kimsenin bilmediğini ifade etti.
35 yaşında 3 çocuk sahibi olduğunu ve 22 senedir midye toplayıcılığı yaptığını dile getiren Turgay, şöyle devam etti:
'Denizi de sevdim aslında. Sabah 04.00’te gelip dalıyorum, 2 saatte yaklaşık 12 çuval midye çıkartıyorum. Bu iş bakıldığında kolay zannediliyor ama aslında o kadar da kolay değil. Su altında birçok sorunla karşılaşıyoruz. Mesela yüz felci geçirdim. Kış aylarında denize daldığımda su çok soğuktu. Dışarı çıktığım da ise rüzgarlı bir hava olduğundan yüz felci geçirdim. Ayrıca midye ağızları bıçak gibi keskin, parmaklarımızı kesiyor, bir seferinde ayaklarımı da kestim.'
Ekmek parası, çocuklarını kimseye muhtaç etmemek için bu işi yaptığını vurgulayan Ali Turgay, herkesin bu işi yapamayacağını, deneyim gerektiğini belirterek, 'Tüple dalıyoruz, bazen hava kesiliyor, ayrıca deniz otobüsleri geçtiğinde büyük dalgalar geliyor, deniz altı kesinlikle kolay değil. 04.00 gibi dalarak midyeleri toplamamız gerekiyor. 13.00-14.00 gibi midyeleri hazırlayıp tepsiye yerleştirerek satıyoruz.' diye konuştu.
Memleketine gittiğinde işinden bahsettiği tanıdıklarının şaşırdığını anlatan Turgay, 'Mardin'de deniz olmadığı için merak ediyor, bazıları ise gelip görmek istiyor.' dedi.
İşinin keyifli yanlarına da değinen Turgay, sözlerini, 'Balık sürüleri yanımdan geçiyor, peşlerinden de yunuslar... Bu çok güzel bir manzara.' diye tamamladı.
Kaynak: AA
AA muhabirine 'kara kabuk' da denilen midye ve işini, hayatını anlatan Turgay, maddi sıkıntılar nedeniyle çocuk yaşta baba ocağından ayrılıp İstanbul'a göç ettiğini, kente geldiğinde iş bulamayınca yakınlarının yanına sığındığını söyledi.
Aile yakınları midye işiyle uğraştığı için kendisinin de aynı işe başladığını aktaran Turgay, birçok insan tarafından sevilerek yenilen midyenin, ne kadar zorluklarla denizden çıkartılıp hazırlandığını kimsenin bilmediğini ifade etti.
35 yaşında 3 çocuk sahibi olduğunu ve 22 senedir midye toplayıcılığı yaptığını dile getiren Turgay, şöyle devam etti:
'Denizi de sevdim aslında. Sabah 04.00’te gelip dalıyorum, 2 saatte yaklaşık 12 çuval midye çıkartıyorum. Bu iş bakıldığında kolay zannediliyor ama aslında o kadar da kolay değil. Su altında birçok sorunla karşılaşıyoruz. Mesela yüz felci geçirdim. Kış aylarında denize daldığımda su çok soğuktu. Dışarı çıktığım da ise rüzgarlı bir hava olduğundan yüz felci geçirdim. Ayrıca midye ağızları bıçak gibi keskin, parmaklarımızı kesiyor, bir seferinde ayaklarımı da kestim.'
Ekmek parası, çocuklarını kimseye muhtaç etmemek için bu işi yaptığını vurgulayan Ali Turgay, herkesin bu işi yapamayacağını, deneyim gerektiğini belirterek, 'Tüple dalıyoruz, bazen hava kesiliyor, ayrıca deniz otobüsleri geçtiğinde büyük dalgalar geliyor, deniz altı kesinlikle kolay değil. 04.00 gibi dalarak midyeleri toplamamız gerekiyor. 13.00-14.00 gibi midyeleri hazırlayıp tepsiye yerleştirerek satıyoruz.' diye konuştu.
Memleketine gittiğinde işinden bahsettiği tanıdıklarının şaşırdığını anlatan Turgay, 'Mardin'de deniz olmadığı için merak ediyor, bazıları ise gelip görmek istiyor.' dedi.
İşinin keyifli yanlarına da değinen Turgay, sözlerini, 'Balık sürüleri yanımdan geçiyor, peşlerinden de yunuslar... Bu çok güzel bir manzara.' diye tamamladı.