Çok Ve Hızlı Yemek Hazımsızlığa Yol Açıyor
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yolcu, iftarda hızlı ve fazla yemek yemenin karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabildiğini belirterek, “Hem sahur hem de iftarda yemeklerinizi yavaş yiyin” uyarısında bulundu.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, mide problemi olan kişilerin Ramazan’da nelere dikkat etmesi konusunda bilgilendirdi.
Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, “Ramazan’da öğün araları oldukça uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. Özellikle mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar, kan sulandırıcı ve romatizmal ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Bu kişilerin Ramazan ayını herhangi bir mide rahatsızlığı yaşamadan sağlıkla geçirmeleri için bir uzmana danışmalarında fayda vardır” dedi.
Çok ve hızlı yemek hazımsızlığa yol açıyor
Dr. Yolcu, mide rahatsızlıklarına karşı önlemler hakkında, “Oruç tutarken mide rahatsızlığı geçirme riski en yüksek olan kişiler; gastrit, ülser ve reflü hastalığı olanlardır. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek yemek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir. Midelerinde gastrit veya ülser sorunu olanların oruç tutmaya başlamadan önce tedavilerini tamamlamaları tavsiye edilmektedir. Mide yakınmaları hafif boyutta olan kişilerin, diyet ve ilaç gibi önlemlerle oruç tutmasında bir sakınca görülmemektedir. Kronik hastalığı, geçirilmiş ülseri veya mide kanaması olanların ise Ramazan öncesinde bir uzmana başvurarak gereken önlemler almaları, gerekiyorsa bu süreci ilaç tedavisi ile desteklemeleri gerekmektedir. Henüz tedavisi süren ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı durumlara neden olabilmektedir” diye konuştu.
Sağlıklı oruç tutmanın yolları
Sağlıklı oruç tutma hakkında bilgilendiren Dr. Yolcu, “Oruç tutanların yeteri kadar su tüketmeleri, Ramazan süresince uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerekir. Ramazan ayında uykusuzluğa bağlı baş ağrısı ve tansiyon düşüklüğü yaşanabilir. Ramazan’da metabolizmanın hızı düştüğünden kilo almak kolay hale gelir. Bu nedenle, bol kalorili, ağır yiyeceklerden uzak durulmalıdır. İftarı iki öğüne bölerek almalı. İftarda mideye aniden yüklenmek, hazımsızlık sorunlarına yol açıyor. Ramazan’da sindirim sorunları yaşamamak için ilk öğünde bir tabak çorba, bir adet hurma veya incir tercih edilebilir. Sahura kalkmadan oruç tutulursa, aç kalma süresi uzayacağından metabolizma hızı düşer, halsizlik ve baş ağrısı görülebilir. Hem sahur hem de iftarda yemeklerinizi yavaş yiyin. Lokmalarınızı çok çiğneyin ve bol su için. Mide şişkinliğinden kaçınmak, uyku kalitenizi de arttıracaktır. Yağlı, acılı ve baharatlı yemeklerden kaçının. Oruç süresince vücut çok uzun süre susuz kaldığından sıvı kaybını telafi etmek için iftar ile sahur arasında sık sık su içmek gerekir. Oruç sırasında çok susuyorsanız, sahurda turşu, kuruyemiş gibi tuzlu ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmalısınız. Oruç süresince kan şekeri düşer. İftar yapıldığında kan şekeri hızla yükselir. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve düşmeye de devam eder. Bu nedenle azar azar ve sık beslenme ilkesi iftar sonrasında da uygulanmalıdır. Ramazan’da hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. İftardan 2 saat sonra kendinizi çok yormadan yürüyüş yapabilirsiniz. Fazla yediklerinizi yakmak için tok karnına yürüyüş yapmanın, koşmanın, spor salonlarında aşırı efor harcamanın sakıncalı olduğunu da unutmayın” şeklinde konuştu.
İftarda neler yenmeli?
Dr. Yolcu iftar için, “İftara su, çorba ve salata gibi hafif yiyeceklerle başlayın. İftarda boş mideye hızlı bir şekilde yüklenme yapmayın. Lokmalarınızı yavaş ve uzun uzun çiğneyin. Ana öğünü orucunuzu açtıktan birkaç saat sonra tercih edin. Meyve ve sebzeye ağırlık verirken yoğurt, ayran veya süt tüketmeye dikkat edin. İftarda az miktarda ve yavaş yavaş yemeye özen gösterin. Uzmanlar iftar sofrasının birkaç saat arayla öğünlere bölünmesini tavsiye ediyor. Çorba, zeytinyağlı sebze yemekleri ile az miktarda yağsız balık veya tavuk tercih edin. Kırmızı eti mümkün olduğu kadar az miktarda tüketin. Pişirme yöntemi olarak da haşlama, ızgara ya fırında pişirmeyi tercih edin. İftar sofralarının geleneksel çeşitlerinden olan tatlıları ise yemekten iki saat sonra yiyin. Kızartmalı ve şerbetli hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin. Kuru ve taze meyve yiyerek ya da komposto içerek de tatlı ihtiyacınızı daha sağlıklı bir şekilde karşılayabilirsiniz. Sıcak havaya rağmen yeterince su alınamadığı için, iftardan sahura kadar bol su tüketin. Her yarım saatte bir bardak su içmeye özen gösterin. Çay ve kahve yerine bitkisel çay tüketmeyi tercih edin” bilgilerini verdi.
Sahurda neler yenmeli?
Sahur için bilgi veren Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu şöyle devam etti: “Sahurda mideyi yoracak aşırı baharatlı, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçının. Sahurda aşırı yemek yerine, kepekli tahıl ürünleri, sebze, salata gibi sindirimi uzun süren yiyecekleri tercih edin. Ramazan’da, özellikle sahurda, lifli gıdalar tüketin; kızartma, kebap gibi ağır ve baharatlı yemeklerden uzak durun. İftar ile sahur arasında en az 2 porsiyon meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. İftar ile sahur arasında meyve suyu, ayran, limonata gibi sıvı gıdalar tüketin, asitli içeceklerden uzak durun.”
Ramazan’da kilo almayı önlemenin yolları
Ramazan’da kilo alınmaması için neler yapılması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu açıklamasını, “Oruç asla bir kilo verme yöntemi değildir. Çoğu kişi Ramazan’da zayıflayacağı yanılgısına düşer. Oysa ki metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle Ramazan’da kilo alma riski düşeceğine artar. İftar vaktinde tüketilen yoğun karbonhidrat içerikli gıdalar, iştah açmada önemli rol oynayan insülin hormonunun salgılanmasını tetikler. Hem açlık hem de iştah oranının yükselmesi normalden daha fazla ve daha hızlı yemek yemeyle sonuçlanır. Aşırı doygunluk hissiyle gelen hareketsizlik ise doğal olarak kilo artışıyla sonuçlanır. Ramazan’da özellikle hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar yüksek kalorili olmaları nedeniyle kilo artışına yol açar. İftarda yavaş ve az miktarda yiyip, birkaç saat sonra ara öğün gibi takviye almak en ideal iftar sofrası olarak öneriliyor. Ramazan’da kilo almayı engellemenin en önemli yolu bol su içmektir. İftarla sahur arasında 2,5 litre kadar su içmeye dikkat edin. Ramazan’da baharat tüketimine de dikkat edin. Kompostolarda şeker yerine tarçın çubuğu kullanarak tatlandırma yoluna gidin. Kimyon sindirimi rahatlattığı için az miktarda da olsa kullanmaya özen gösterin. Zerdeçal ise safra keseniz için faydalı olacaktır. İftara çorbasız başlamayın. Özellikle sebze ve yoğurtlu çorbalar hem sindiriminizi kolaylaştırır hem de doygunluk hissi vereceği için fazla ve ağır yemek yemenizi engeller. Unutmayın! Doyma hissi ilk lokmadan 13 dakika sonra beyine ulaşır. Bu yüzden çorbadan ana yemeğe geçmeden önce 3-4 dakika ara verin. Kabuklu meyve tüketin. Bu hem tokluk hissini arttırır hem vitamin desteği sağlar hem de bağırsağın çalışmasını sağlar. En son olarak iftardan 1-1,5 saat sonra 45-60 dakika boyunca tempolu bir şekilde yürüyün. Bu metabolizmanızın yavaşlamasını engeller. Böylece hem formunuz hem de sağlığınızı korumuş olacaksınız” şeklinde tamamladı.
Kaynak: İHA
Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, “Ramazan’da öğün araları oldukça uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. Özellikle mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar, kan sulandırıcı ve romatizmal ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Bu kişilerin Ramazan ayını herhangi bir mide rahatsızlığı yaşamadan sağlıkla geçirmeleri için bir uzmana danışmalarında fayda vardır” dedi.
Çok ve hızlı yemek hazımsızlığa yol açıyor
Dr. Yolcu, mide rahatsızlıklarına karşı önlemler hakkında, “Oruç tutarken mide rahatsızlığı geçirme riski en yüksek olan kişiler; gastrit, ülser ve reflü hastalığı olanlardır. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek yemek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir. Midelerinde gastrit veya ülser sorunu olanların oruç tutmaya başlamadan önce tedavilerini tamamlamaları tavsiye edilmektedir. Mide yakınmaları hafif boyutta olan kişilerin, diyet ve ilaç gibi önlemlerle oruç tutmasında bir sakınca görülmemektedir. Kronik hastalığı, geçirilmiş ülseri veya mide kanaması olanların ise Ramazan öncesinde bir uzmana başvurarak gereken önlemler almaları, gerekiyorsa bu süreci ilaç tedavisi ile desteklemeleri gerekmektedir. Henüz tedavisi süren ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı durumlara neden olabilmektedir” diye konuştu.
Sağlıklı oruç tutmanın yolları
Sağlıklı oruç tutma hakkında bilgilendiren Dr. Yolcu, “Oruç tutanların yeteri kadar su tüketmeleri, Ramazan süresince uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerekir. Ramazan ayında uykusuzluğa bağlı baş ağrısı ve tansiyon düşüklüğü yaşanabilir. Ramazan’da metabolizmanın hızı düştüğünden kilo almak kolay hale gelir. Bu nedenle, bol kalorili, ağır yiyeceklerden uzak durulmalıdır. İftarı iki öğüne bölerek almalı. İftarda mideye aniden yüklenmek, hazımsızlık sorunlarına yol açıyor. Ramazan’da sindirim sorunları yaşamamak için ilk öğünde bir tabak çorba, bir adet hurma veya incir tercih edilebilir. Sahura kalkmadan oruç tutulursa, aç kalma süresi uzayacağından metabolizma hızı düşer, halsizlik ve baş ağrısı görülebilir. Hem sahur hem de iftarda yemeklerinizi yavaş yiyin. Lokmalarınızı çok çiğneyin ve bol su için. Mide şişkinliğinden kaçınmak, uyku kalitenizi de arttıracaktır. Yağlı, acılı ve baharatlı yemeklerden kaçının. Oruç süresince vücut çok uzun süre susuz kaldığından sıvı kaybını telafi etmek için iftar ile sahur arasında sık sık su içmek gerekir. Oruç sırasında çok susuyorsanız, sahurda turşu, kuruyemiş gibi tuzlu ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmalısınız. Oruç süresince kan şekeri düşer. İftar yapıldığında kan şekeri hızla yükselir. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve düşmeye de devam eder. Bu nedenle azar azar ve sık beslenme ilkesi iftar sonrasında da uygulanmalıdır. Ramazan’da hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. İftardan 2 saat sonra kendinizi çok yormadan yürüyüş yapabilirsiniz. Fazla yediklerinizi yakmak için tok karnına yürüyüş yapmanın, koşmanın, spor salonlarında aşırı efor harcamanın sakıncalı olduğunu da unutmayın” şeklinde konuştu.
İftarda neler yenmeli?
Dr. Yolcu iftar için, “İftara su, çorba ve salata gibi hafif yiyeceklerle başlayın. İftarda boş mideye hızlı bir şekilde yüklenme yapmayın. Lokmalarınızı yavaş ve uzun uzun çiğneyin. Ana öğünü orucunuzu açtıktan birkaç saat sonra tercih edin. Meyve ve sebzeye ağırlık verirken yoğurt, ayran veya süt tüketmeye dikkat edin. İftarda az miktarda ve yavaş yavaş yemeye özen gösterin. Uzmanlar iftar sofrasının birkaç saat arayla öğünlere bölünmesini tavsiye ediyor. Çorba, zeytinyağlı sebze yemekleri ile az miktarda yağsız balık veya tavuk tercih edin. Kırmızı eti mümkün olduğu kadar az miktarda tüketin. Pişirme yöntemi olarak da haşlama, ızgara ya fırında pişirmeyi tercih edin. İftar sofralarının geleneksel çeşitlerinden olan tatlıları ise yemekten iki saat sonra yiyin. Kızartmalı ve şerbetli hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin. Kuru ve taze meyve yiyerek ya da komposto içerek de tatlı ihtiyacınızı daha sağlıklı bir şekilde karşılayabilirsiniz. Sıcak havaya rağmen yeterince su alınamadığı için, iftardan sahura kadar bol su tüketin. Her yarım saatte bir bardak su içmeye özen gösterin. Çay ve kahve yerine bitkisel çay tüketmeyi tercih edin” bilgilerini verdi.
Sahurda neler yenmeli?
Sahur için bilgi veren Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu şöyle devam etti: “Sahurda mideyi yoracak aşırı baharatlı, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçının. Sahurda aşırı yemek yerine, kepekli tahıl ürünleri, sebze, salata gibi sindirimi uzun süren yiyecekleri tercih edin. Ramazan’da, özellikle sahurda, lifli gıdalar tüketin; kızartma, kebap gibi ağır ve baharatlı yemeklerden uzak durun. İftar ile sahur arasında en az 2 porsiyon meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. İftar ile sahur arasında meyve suyu, ayran, limonata gibi sıvı gıdalar tüketin, asitli içeceklerden uzak durun.”
Ramazan’da kilo almayı önlemenin yolları
Ramazan’da kilo alınmaması için neler yapılması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu açıklamasını, “Oruç asla bir kilo verme yöntemi değildir. Çoğu kişi Ramazan’da zayıflayacağı yanılgısına düşer. Oysa ki metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle Ramazan’da kilo alma riski düşeceğine artar. İftar vaktinde tüketilen yoğun karbonhidrat içerikli gıdalar, iştah açmada önemli rol oynayan insülin hormonunun salgılanmasını tetikler. Hem açlık hem de iştah oranının yükselmesi normalden daha fazla ve daha hızlı yemek yemeyle sonuçlanır. Aşırı doygunluk hissiyle gelen hareketsizlik ise doğal olarak kilo artışıyla sonuçlanır. Ramazan’da özellikle hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar yüksek kalorili olmaları nedeniyle kilo artışına yol açar. İftarda yavaş ve az miktarda yiyip, birkaç saat sonra ara öğün gibi takviye almak en ideal iftar sofrası olarak öneriliyor. Ramazan’da kilo almayı engellemenin en önemli yolu bol su içmektir. İftarla sahur arasında 2,5 litre kadar su içmeye dikkat edin. Ramazan’da baharat tüketimine de dikkat edin. Kompostolarda şeker yerine tarçın çubuğu kullanarak tatlandırma yoluna gidin. Kimyon sindirimi rahatlattığı için az miktarda da olsa kullanmaya özen gösterin. Zerdeçal ise safra keseniz için faydalı olacaktır. İftara çorbasız başlamayın. Özellikle sebze ve yoğurtlu çorbalar hem sindiriminizi kolaylaştırır hem de doygunluk hissi vereceği için fazla ve ağır yemek yemenizi engeller. Unutmayın! Doyma hissi ilk lokmadan 13 dakika sonra beyine ulaşır. Bu yüzden çorbadan ana yemeğe geçmeden önce 3-4 dakika ara verin. Kabuklu meyve tüketin. Bu hem tokluk hissini arttırır hem vitamin desteği sağlar hem de bağırsağın çalışmasını sağlar. En son olarak iftardan 1-1,5 saat sonra 45-60 dakika boyunca tempolu bir şekilde yürüyün. Bu metabolizmanızın yavaşlamasını engeller. Böylece hem formunuz hem de sağlığınızı korumuş olacaksınız” şeklinde tamamladı.