Mevlana'nın Hocasının Gölgesinde Ramazan
Tasavvuf ilminin öncüsü Hazreti Mevlana'nın babasından ilim alan ve Mevlana'nın manevi eğitimiyle ilgilenen Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Kayseri'deki türbesi ramazan ayı dolayısıyla yoğun ilgi görüyor Büyükşehir Belediyesi tarafından yakın zamanda restore edilen Seyyid Burhaneddin'in türbesinin yanı sıra çok sayıda alimin ve Mevlevi şeyhinin de mezarlarının bulunduğu, çam ağaçlarının gölgesindeki bölge, kentteki açık hava iftar alanlarının başında geliyor.
ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Hazreti Mevlana'nın babası Bahaeddin Veled'in öğrencisi olan ve hocasının isteği üzerine Mevlana'nın manevi eğitimiyle ilgilenen Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Kayseri'deki türbesi, ramazan ayında vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.
Kentin manevi mimarlarından Seyyid Burhaneddin'in türbesinin yanı sıra çok sayıda alim zatın ve Mevlevi şeyhinin de mezarlarının yer aldığı, çam ağaçlarının gölgesindeki yeşil alan, iftar vakitlerinde vatandaşların en çok tercih ettiği yerlerin arasında yer alıyor.
Kısa süre önce Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen ve yeniden ziyarete açılan türbe, kente ilk kez gelen misafirlerin de ziyaret mekanları arasında bulunuyor.
Asırlık çam ağaçları arasında yer alan Seyyid Burhaneddin Türbesi ve Mezarlığı, ramazan ayında vatandaşların iftar sofralarına ev sahipliği yapıyor. Her gün Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık 2 bin 500 kişiye burada iftar veriliyor.
Seyyid Burhaneddin'in türbesini ziyaret edip dua eden vatandaşlar iftar vakti de aileleri ve sevdikleriyle burada oruçlarını açıyor.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kamil Cihan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kayseri'nin manevi mimarlarından Seyyid Burhaneddin'in asıl adının Hüseyin olduğunu ve şimdiki Özbekistan sınırlarındaki Tirmiz'de dünyaya geldiğini söyledi.
Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin burada dini ve akli ilimleri tahsil ettikten sonra Belh şehrine geçtiğini anlatan Cihan, şunları kaydetti:
'Belh'te Bahaeddin Veled ile görüşür, ondan feyz alır, talebesi olur. Hocasının isteği üzerine o yaşlarda küçük bir çocuk olan Mevlana'nın manevi terbiyesini üstlenir, atabeklik yapar. Buradaki görevini tamamladıktan sonra Belh'ten ayrılır. Aradan uzun yıllar geçer, hocası Bahaeddin Veled'in bu dünyadan göçtüğüne dair hisleri vardır. Konya'ya yola çıkar, gittiğinde de hocasının bir yıl önce vefat ettiğini öğrenir. Hocasının rüyasındaki irşadı üzerine Mevlana'nın terbiyesiyle ilgilenmeye devam eder. Bu sırada Mevlana da büyümüştür. Değişik şekillerde Mevlana'yı imtihan eder. Babasının maneviyattaki mirasını Mevlana'ya nakletmek için ona maneviyat eğitimi verir. Hazreti Mevlana önce Halep'te sonra Şam'da eğitimini tamamlayınca Kayseri'ye gelirler, sonra da beraber Konya'ya giderler. Seyyid Burhaneddin Kayseri'ye dönmek ister. Mevlana ise hocasını bırakmak istemez. Seyyid Burhaneddin Hazretleri Şems-i Tebriz-i'yi kast ederek 'İki aslanın aynı mekanda bir arada bulunamayacağını' ima eder ve Kayseri'ye döner.'
Prof. Dr. Cihan, Seyyid Burhaneddin'in 80 yıl yaşadığını ve kendisiyle ilgili bilgilere daha çok Mevlevi gelenekten gelmiş kişilerin yazdıklarıyla ulaşıldığını belirtti.
Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin dönemin akademik camiasının önemli bir ismi olduğunu vurgulayan Cihan, 'Ona Burhannedin, Seyyid-i Sırdan ve muhakkık gibi isimler verilmesini dikkate alırsak önemi daha iyi anlarız. Burhaneddin din ilimlerinde otorite olanlara verilen bir unvandır. Dini ilimlerde çok yetkili olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca gerçekleri iyice araştırıp kavradığı için muhakkık denilmiştir.' diye konuştu.
Seyyid Burhaneddin'in hayat felsefesine de değinen Cihan, şu bilgileri aktardı:
'Kendisi 'İnsan insanın aynasıdır' düşüncesindedir. Karşısındaki insanın iç dünyasını, karakterini sezebilme gücüne sahiptir. İnsanın öfke, şehvet ve nurdan ibaret yönleri olduğunu özellikle öfkeden çok sakınılması gerektiğini söylüyor. Ramazan mevsimindeyiz, oruç tutuyoruz. Allah'ın bize verdiği nurun açığa çıkması için yememize, içmemize ve öfkemize dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor. Özellikle de zaruriyet kadar yenilmesini öğütlüyor.'
Kaynak: AA
Kentin manevi mimarlarından Seyyid Burhaneddin'in türbesinin yanı sıra çok sayıda alim zatın ve Mevlevi şeyhinin de mezarlarının yer aldığı, çam ağaçlarının gölgesindeki yeşil alan, iftar vakitlerinde vatandaşların en çok tercih ettiği yerlerin arasında yer alıyor.
Kısa süre önce Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen ve yeniden ziyarete açılan türbe, kente ilk kez gelen misafirlerin de ziyaret mekanları arasında bulunuyor.
Asırlık çam ağaçları arasında yer alan Seyyid Burhaneddin Türbesi ve Mezarlığı, ramazan ayında vatandaşların iftar sofralarına ev sahipliği yapıyor. Her gün Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık 2 bin 500 kişiye burada iftar veriliyor.
Seyyid Burhaneddin'in türbesini ziyaret edip dua eden vatandaşlar iftar vakti de aileleri ve sevdikleriyle burada oruçlarını açıyor.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kamil Cihan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kayseri'nin manevi mimarlarından Seyyid Burhaneddin'in asıl adının Hüseyin olduğunu ve şimdiki Özbekistan sınırlarındaki Tirmiz'de dünyaya geldiğini söyledi.
Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin burada dini ve akli ilimleri tahsil ettikten sonra Belh şehrine geçtiğini anlatan Cihan, şunları kaydetti:
'Belh'te Bahaeddin Veled ile görüşür, ondan feyz alır, talebesi olur. Hocasının isteği üzerine o yaşlarda küçük bir çocuk olan Mevlana'nın manevi terbiyesini üstlenir, atabeklik yapar. Buradaki görevini tamamladıktan sonra Belh'ten ayrılır. Aradan uzun yıllar geçer, hocası Bahaeddin Veled'in bu dünyadan göçtüğüne dair hisleri vardır. Konya'ya yola çıkar, gittiğinde de hocasının bir yıl önce vefat ettiğini öğrenir. Hocasının rüyasındaki irşadı üzerine Mevlana'nın terbiyesiyle ilgilenmeye devam eder. Bu sırada Mevlana da büyümüştür. Değişik şekillerde Mevlana'yı imtihan eder. Babasının maneviyattaki mirasını Mevlana'ya nakletmek için ona maneviyat eğitimi verir. Hazreti Mevlana önce Halep'te sonra Şam'da eğitimini tamamlayınca Kayseri'ye gelirler, sonra da beraber Konya'ya giderler. Seyyid Burhaneddin Kayseri'ye dönmek ister. Mevlana ise hocasını bırakmak istemez. Seyyid Burhaneddin Hazretleri Şems-i Tebriz-i'yi kast ederek 'İki aslanın aynı mekanda bir arada bulunamayacağını' ima eder ve Kayseri'ye döner.'
Prof. Dr. Cihan, Seyyid Burhaneddin'in 80 yıl yaşadığını ve kendisiyle ilgili bilgilere daha çok Mevlevi gelenekten gelmiş kişilerin yazdıklarıyla ulaşıldığını belirtti.
Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin dönemin akademik camiasının önemli bir ismi olduğunu vurgulayan Cihan, 'Ona Burhannedin, Seyyid-i Sırdan ve muhakkık gibi isimler verilmesini dikkate alırsak önemi daha iyi anlarız. Burhaneddin din ilimlerinde otorite olanlara verilen bir unvandır. Dini ilimlerde çok yetkili olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca gerçekleri iyice araştırıp kavradığı için muhakkık denilmiştir.' diye konuştu.
Seyyid Burhaneddin'in hayat felsefesine de değinen Cihan, şu bilgileri aktardı:
'Kendisi 'İnsan insanın aynasıdır' düşüncesindedir. Karşısındaki insanın iç dünyasını, karakterini sezebilme gücüne sahiptir. İnsanın öfke, şehvet ve nurdan ibaret yönleri olduğunu özellikle öfkeden çok sakınılması gerektiğini söylüyor. Ramazan mevsimindeyiz, oruç tutuyoruz. Allah'ın bize verdiği nurun açığa çıkması için yememize, içmemize ve öfkemize dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor. Özellikle de zaruriyet kadar yenilmesini öğütlüyor.'