Tırda Doğal Bal Üretiyor
İstanbul'da yaşayan iş adamı İbrahim Sancak, geliştirdiği 'mobil arıcılık sistemi' ile tırın dorsesine yerleştirdiği 192 kovanla Türkiye'nin dört bir tarafını gezerek doğal bal elde ediyor Sancak: 'Mobil sistem bir yerden bir yere daha kolay ve seri gidilmesini sağlıyor. Devamlı çiçeği takip etmemiz gerekiyor. Türkiye'de 12 ay çiçek var. Bu sistem, 12 ay çiçeğe ulaşmamızı sağlıyor. Arılar ve kovanlar, daha az tahrip oluyor' 'Her kovanda 100 bin arı mevcut. Toplamda yaklaşık 20 milyon arı bulunuyor' 'Arıya herhangi bir katkı vermeden arıcılık yapılabileceğini kanıtlamaya çalışıyoruz. Baharda bal almak yerine arımızı güçlendiriyoruz. Bala katılan katkı maddeleri arasında en hafifi şeker. Arıya, daha değişik ve kimyasal katkı maddeleri de yedirilebiliyor'
İstanbul yaşayan ve memleketi Trabzon'da hayvancılıkla uğraşan 37 yaşındaki iş adamı İbrahim Sancak, 2010'da arıcılığa merak sardı.
Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde yer kovancılığı ile bal üretimine başlayan Sancak, kendisini arıcılık konusunda geliştirmek için eğitim programlarına katılırken, işin uzmanlarından sahada uygulamalı destek aldı.
Eğitimlerin sonunda arıcılık sertifikasına sahip olan Sancak, taşıma sırasında yer kovanları tahrip olunca, arılar zarar görünce maliyetlerin de yükseldiğini göz önüne alarak araştırmalara başladı.
Bu sırada Sancak, Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsünün geliştirdiği 'mobil arıcılık' sistemi' ile tanıştı. Bu sistemi satın almak isteyen Sancak, talebi olumsuz karşılanınca kendi projesini yapmaya karar verdi.
Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsünden teknik destek sözü alan Sancak, Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde yaşayan mobilya ustası Mustafa Kaya'ya, geliştirdiği projeyi tır dorsesine uygulaması için başvurdu.
Sancak ve Kaya, tır dorsesini 4'e bölerek, her bölüme normal kovanlardan iki kat daha büyük, 23 çerçevenin sığdığı kovanları yerleştirdi.
Dışarıdan tır dorsesine ısı yalıtımı yapan ikili, dorsenin ve kovanların içine ısıtma sistemi kurdu. Dorsenin tavanına yerleştirilen güneş panellerinden elde edilen elektrikle ısıtma sistemi, sıcaklığın 15 derecenin altına düşmesiyle devreye giriyor. Sistem, panellerden elektrik üretilemediği durumda ise jeneratörün devreye girmesine imkan sağlıyor.
Tırda, bal sağım yeri de bulunuyor. Burada makineler tarafından sağılan bal, otomatik olarak tırın altındaki 1 tonluk depoya gönderiliyor. Buradan alınarak analiz için laboratuvara gönderilen bal, gerekli incelemenin ardından paketlenerek satışa hazır hale getiriliyor.
Park edildiği zaman arıların rahat etmesi için genişleyen sistem, yola çıkıldığı zaman daralarak trafik kurallarına uygun, gerekli evrakları alınmış normal bir tıra dönüşüyor. Tırda ayrıca iki insanın rahatlıkla yaşayabileceği şekilde banyo, yatak ve mutfak da bulunuyor.
- 'Mobil arıcılık tırını altı ayda geliştirdik'
Arıcı İbrahim Sancak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'mobil sistem'in gezgin arıcılığın olmazsa olmazı olduğunu söyledi.
Bu sistemin hem güvenli hem de hızlı olduğunu belirten Sancak, şu bilgileri verdi:
'Mobil sistem bir yerden bir yere daha kolay ve seri gidilmesini sağlıyor. Devamlı çiçeği takip etmemiz gerekiyor. Türkiye'de 12 ay boyunca çiçek var. Bu sistem, 12 ay devamlı çiçeğe ulaşmamızı sağlıyor. Arılar ve kovanlar, daha az tahrip oluyor. Tır dorsemizde 192 kovan mevcut. Her kovanda 100 bin arı mevcut. Toplamda yaklaşık 20 milyon arı bulunuyor. Tabut kovan sistemi mevcut. 23 çerçeveden oluşan kovanlar normallerden büyük. Güneş panelleri var ve elektriğini kendisi üretiyor. Hayvanların ölmemesi için ısıtma sistemi geliştirdik.'
Tırın en arka bölümünde modern bir sağım sistemi de kurduklarını dile getiren Sancak, 'Dorsenin arka kabağını sağım odası olarak kullanıyoruz. Mum sıkma makinesi, sağım makinesi var. Pompa sayesinde sağdığımız bal tırın altındaki depoya gidiyor. Her şey kompak bir sistem.' dedi.
Sancak, mobil arıcılık sistemini 6 ayda tamamladıklarını ve bunun yaklaşık 500 bin liraya mal olduğunu bildirdi.
- 'Baharda bal almak yerine arımızı güçlendiriyoruz'
Çiçek bulmak için 12 ay boyunca Türkiye'nin çeşitli bölgelerini gezdiklerine dikkati çeken Sancak, şunları anlattı:
'Kış aylarında Akdeniz Bölgesi'ne iniyoruz. Burada ekimden nisana kadar püren, muşmula, badem, narenciye, sandal gibi çiçeklerin olduğu yerlerde geziyoruz. Nisandan itibaren Marmara'ya ve Trakya'ya geçiyoruz. Bu dönemde İstanbul'da kanola tarlalarına yakın yerlere tırımızı park ediyoruz. Baharda bal almak yerine arımızı güçlendiriyoruz. Sonrasında Yalova'ya geçiyoruz. Burada kestane ve ıhlamur balı elde ediyoruz. Daha sonra çiçeği kovalama maceramız devam ediyor. Bu kez Trakya'ya giderek ayçiçeğine geçiyoruz. Sonrasında İç Anadolu'ya gevene ve yayla çiçeklerini geçiyoruz.'
- 'Bu şekilde doğallığı koruyoruz'
İbrahim Sancak, her mevsim taze çiçek aradıklarına vurgu yaparak, 'Bu şekilde doğallığı koruyoruz. Bir de arıya herhangi bir katkı vermeden arıcılık yapılabileceğini kanıtlamaya çalışıyoruz. Bala katılan katkı maddeleri arasında en hafifi şeker. Daha değişik ve kimyasal katkı maddeleri arılara yedirilebiliyor.' diye konuştu.
Üretim kapasitesinin çiçeğe ve arının gücüne bağlı olduğu bilgisine veren Sancak, 'mobil aracılık sistemi' ile 2016'da 4,5 ton bal elde ettiklerini belirtti.
Sancak, kestane-ıhlamur balının litre fiyatının 100, çiçek balının ise 60 lira civarında söyledi.