'Hücre Kirliliği Zayıflamayı Da Engelliyor'
Beslenme ve diyetetik uzmanı Doç. Dr. Öztürk: 'Doğru beslenme ve bitkisel desteklerle hücreleri temizlemek ve sağlıklı şekilde zayıflamak mümkün. Hücre temizliğini tetikleyebilmek için gerekli protein, vitamin ve mineralleri barındıran çilek, enginar, sarımsak, zerdeçal, pırasa gibi besinleri düzenli tüketmek önemli rol oynar' 'Günde 2,5 litre su içilmelidir. Günde en az beş porsiyon meyve ve sebze beslenme düzenine dahil edilmelidir. Her gün lif yönünden zengin sebze, fıstık, tohum ve tahıllardan oluşan menüler tercih edilmelidir'
Beslenme ve diyetetik uzmanı Doç. Dr. Barış Öztürk, doğru beslenme ve bitkisel desteklerle hücrelerin temizlenmesinin ve sağlıklı şekilde zayıflamanın mümkün olduğunu belirterek, hücre temizliğini tetikleyebilmek için gerekli protein, vitamin ve mineralleri barındıran çilek, enginar, sarımsak, zerdeçal, pırasa gibi besinlerin düzenli tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, kötü beslenme ve çevresel faktörlerin hücrelerde kirlilik oluşturduğunu ve pek çok hastalığa davetiye çıkardığını, aynı zamanda da zayıflamayı engellediğini anlattı.
Yaşamın ilk anından itibaren insan bedeninin gıda, hava, su ve toprakla birlikte metabolizmanın ürettiği toksin maddeler tarafından kirletildiğini, bu maddelere karşı çeşitli enzimler salgılayan vücudun kendini korumaya programlı olduğunu ifade eden Öztürk, sanayileşmeyle birlikte artan hava, su ve gürültü kirliliğinin, yoğun elektromanyetik kirliliğe maruz kalmanın, yanlış beslenme alışkanlıklarının, doğal olmayan gıdaların tüketiminin ve yetersiz fiziksel aktivitenin hücrelerin toksin yükünü daha da artırdığına dikkati çekti.
Öztürk, kirlenen hücredeki metabolik baskılanmanın, insülin direnci, karın bölgesinde yağlanma, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, alzaymır, kanser gibi hastalıklara dönüşebildiğini, kilo alımının, özellikle de karın bölgesindeki yağlanmanın tek suçlusunun alınan yüksek kaloriler olmayabileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Öztürk, 'Doğru beslenme ve bitkisel desteklerle hücreleri temizlemek ve sağlıklı şekilde zayıflamak mümkün. Hücre temizliğini tetikleyebilmek için gerekli protein, vitamin ve mineralleri barındıran çilek, enginar, sarımsak, zerdeçal, pırasa gibi besinleri düzenli tüketmek önemli rol oynar.' ifadelerini kullandı.
- 'Temizlenen hücrelerin antioksidan mekanizması güçleniyor'
Temizlenen hücrede antioksidan mekanizmanın güçlenerek genetik olumsuzlukların ortadan kalkacağını belirten Öztürk, bunun doğal fonksiyonlarına dönen hücrelerin yağ depolanmasının azalmasını, yağ yakımının da artmasını sağladığını kaydetti.
Her insanın hücre temizleme yeteneğinin, çevre şartları, diyet, yaşam tarzı, sağlık durumu ve genetik faktörlere göre değiştiğini, bu nedenle programa başvuran hastalara hücresel temizlik ve beslenmeden oluşan tıbbi tedavi öncesi, ileri düzey vücut analizi, metabolizma ölçümü, antropometrik testler yapılarak biyokimyasal bulguların değerlendirildiğini anlatan Öztürk, 'Gerekli görüldüğünde moleküler düzeyde çalışmalar yapılarak, kişiye özel enerji ve besin ihtiyaçları değerlendirilir. Bazı protein, vitamin ve mineraller, vücudun hücre temizliği işlemini yerine getirmesini sağlar. Programla hücrenin temizlik fonksiyonunu yerine getirmesini sağlayan besinlere ek olarak doğru formülize edilmiş bitkisel takviye kullanılır. Bu takviyeler sentetik olmayan, tamamen doğal ve antioksidan özelliği taşıyan bitkisel bileşiklerdir.' değerlendirmesini yaptı.
Öztürk, vücudun başlıca hücre temizliği enzimi olan glutatyon düzeyini korumak için öğünlerde yeterli miktarda et, balık, tavuk gibi proteinlerin tüketilmesi gerektiğini belirterek, 'Günde 2,5 litre su içilmelidir. Günde en az beş porsiyon meyve ve sebze beslenme düzenine dahil edilmelidir. Her gün lif yönünden zengin sebze, fıstık, tohum ve tahıllardan oluşan menüler tercih edilmelidir. Zaman zaman turpgiller sınıfındaki sebzeler ile çilek, enginar, sarımsak, soğan, pırasa, zerdeçal tüketilmesi, fiziksel aktivite ihmal edilmemeli. Günde en az 1 fincan yeşil çay içilmelidir. Bağırsakta yaşayan zararlı bakteri toksinlerinden korunmak için kefir, yoğurt tüketilmelidir.' tavsiyelerinde bulundu.
Kaynak: AA
Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, kötü beslenme ve çevresel faktörlerin hücrelerde kirlilik oluşturduğunu ve pek çok hastalığa davetiye çıkardığını, aynı zamanda da zayıflamayı engellediğini anlattı.
Yaşamın ilk anından itibaren insan bedeninin gıda, hava, su ve toprakla birlikte metabolizmanın ürettiği toksin maddeler tarafından kirletildiğini, bu maddelere karşı çeşitli enzimler salgılayan vücudun kendini korumaya programlı olduğunu ifade eden Öztürk, sanayileşmeyle birlikte artan hava, su ve gürültü kirliliğinin, yoğun elektromanyetik kirliliğe maruz kalmanın, yanlış beslenme alışkanlıklarının, doğal olmayan gıdaların tüketiminin ve yetersiz fiziksel aktivitenin hücrelerin toksin yükünü daha da artırdığına dikkati çekti.
Öztürk, kirlenen hücredeki metabolik baskılanmanın, insülin direnci, karın bölgesinde yağlanma, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, alzaymır, kanser gibi hastalıklara dönüşebildiğini, kilo alımının, özellikle de karın bölgesindeki yağlanmanın tek suçlusunun alınan yüksek kaloriler olmayabileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Öztürk, 'Doğru beslenme ve bitkisel desteklerle hücreleri temizlemek ve sağlıklı şekilde zayıflamak mümkün. Hücre temizliğini tetikleyebilmek için gerekli protein, vitamin ve mineralleri barındıran çilek, enginar, sarımsak, zerdeçal, pırasa gibi besinleri düzenli tüketmek önemli rol oynar.' ifadelerini kullandı.
- 'Temizlenen hücrelerin antioksidan mekanizması güçleniyor'
Temizlenen hücrede antioksidan mekanizmanın güçlenerek genetik olumsuzlukların ortadan kalkacağını belirten Öztürk, bunun doğal fonksiyonlarına dönen hücrelerin yağ depolanmasının azalmasını, yağ yakımının da artmasını sağladığını kaydetti.
Her insanın hücre temizleme yeteneğinin, çevre şartları, diyet, yaşam tarzı, sağlık durumu ve genetik faktörlere göre değiştiğini, bu nedenle programa başvuran hastalara hücresel temizlik ve beslenmeden oluşan tıbbi tedavi öncesi, ileri düzey vücut analizi, metabolizma ölçümü, antropometrik testler yapılarak biyokimyasal bulguların değerlendirildiğini anlatan Öztürk, 'Gerekli görüldüğünde moleküler düzeyde çalışmalar yapılarak, kişiye özel enerji ve besin ihtiyaçları değerlendirilir. Bazı protein, vitamin ve mineraller, vücudun hücre temizliği işlemini yerine getirmesini sağlar. Programla hücrenin temizlik fonksiyonunu yerine getirmesini sağlayan besinlere ek olarak doğru formülize edilmiş bitkisel takviye kullanılır. Bu takviyeler sentetik olmayan, tamamen doğal ve antioksidan özelliği taşıyan bitkisel bileşiklerdir.' değerlendirmesini yaptı.
Öztürk, vücudun başlıca hücre temizliği enzimi olan glutatyon düzeyini korumak için öğünlerde yeterli miktarda et, balık, tavuk gibi proteinlerin tüketilmesi gerektiğini belirterek, 'Günde 2,5 litre su içilmelidir. Günde en az beş porsiyon meyve ve sebze beslenme düzenine dahil edilmelidir. Her gün lif yönünden zengin sebze, fıstık, tohum ve tahıllardan oluşan menüler tercih edilmelidir. Zaman zaman turpgiller sınıfındaki sebzeler ile çilek, enginar, sarımsak, soğan, pırasa, zerdeçal tüketilmesi, fiziksel aktivite ihmal edilmemeli. Günde en az 1 fincan yeşil çay içilmelidir. Bağırsakta yaşayan zararlı bakteri toksinlerinden korunmak için kefir, yoğurt tüketilmelidir.' tavsiyelerinde bulundu.