Yurtdışı Yatırım Endeksi 2017 Raporu

Yurtdışı Yatırım Endeksi'nde ABD 'yüksek gelirli ülkeler' sınıfında, Çin 'orta gelirli ülkeler' sınıfında, Azerbaycan da 'düşük gelirli ülkeler' sınıfında birinci oldu DEİK Başkanı Vardan: 'Yurt dışı yatırımları son 15 yılda 10 kat arttı ve artış trendi yükselerek sürüyor' DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı ve Bain & Company Şirket Ortağı Kara: '(Türk şirketleri tarafından yurt dışında yapılan birleşme ve satın almalar) Bu yıl yine 3,5 ile 4 milyar dolar arasında bir yatırım olmasının normal olduğunu düşünüyoruz'.

Yurtdışı Yatırım Endeksi'nde ABD 'yüksek gelirli ülkeler' sınıfında, Çin 'orta gelirli ülkeler' sınıfında, Azerbaycan da 'düşük gelirli ülkeler' sınıfında birinci oldu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Bain & Company iş birliğinde hazırlanan 'Yurtdışı Yatırım Endeksi 2017 Raporu'nun tanıtımı DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ve DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı ve Bain & Company Şirket Ortağı Volkan Kara'nın katılımıyla yapıldı.

Metodolojisi DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi ve Bain&Company danışmanlarının katkıları ile hazırlanan endeks, dünya ülkelerini 'iş yapma ortamı ve kalkınmışlık', 'know-how potansiyeli', 'iç ve komşu pazar büyüklükleri', 'mevzuat altyapısı', 'üretim ve ham madde maliyeti' ve 'Türkiye ile ilişkiler' ana başlıkları altında belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendiriyor.

DEİK üyelerine dönük gerçekleştirilen dönemsel yatırımcı algı anketi sonuçları ile belirlenen kategoriler, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda yüksek performans olarak görülüyor.

Türk yatırımcılar açısından cazip az kalkınmış ülkeleri de değerlendirmeye alabilmek adına bu yıl endeks 3 kategoride hazırlandı. Böylelikle gelir seviyesine göre ayrılan ülkeler arasında nispi bir sıralama yapma imkanı yakalandı.

Endekste yüksek gelirli ülkeler sınıfında ABD, orta gelirli ülkeler sınıfında ise Çin liderliğini korurken; düşük gelirli ülkeler sınıfında ise Azerbaycan ilk sırada yer aldı.

Türkiye'nin yatırım stokunda en yüksek paya sahip olan Avrupa ülkeleri bu yıl da endekste önemli bir yer elde etti. Endekste önceki yıla göre yükselişte olan Rusya ve İngiltere, rapora göre dikkat çekici ülkeler arasında yer aldı.

Brexit sonrası AB regülatif çerçevesinden ve sınırlamalarından sıyrılan İngiltere merkezli yatırımlar ve sektör oyuncuları, ölçeklerini büyütme noktasında önceki yıla kıyasla daha umutlu konumda.

Rusya, Türkiye'nin mevcut yatırım stokunun en fazla yoğunlaştığı ülke olarak siyasi ilişkilerin önceki yıla kıyasla düzene girmesi ile bu sene önemli bir yer ediniyor.

Doğu Avrupa ülkeleri, yatırım adresi olarak son yıllardaki çıkışını sürdürüyor. Polonya, Macaristan ve Romanya gerek Türkiye'den gerek dünyadan özellikle imalat operasyonlarına dönük önemli miktarda yatırım çekiyor. Yine genişleyen AB ekseninde Baltık ülkeleri iş yapma ortamları ve uygun coğrafi lokasyonları ile endekste önemli bir yer ediniyor.

-Türk şirketleri, 2016 yılında yurt dışında 2,8 milyar dolarlık yatırıma imza attı

Yurtdışı Yatırım Endeksi 2017 Raporu'na göre düşen petrol fiyatlarının en çok etkilediği bölgeler olan Orta Doğu ve Avrasya bölgeleri, DEİK'in hesaplamalarına göre bir önceki yıla kıyasla Türk menşeli yatırımlarda ciddi düşüş gözlemlenen bölgeler oldu.

Ancak en fazla Türk yatırımını barındıran Rusya ile düzelmeye başlayan ilişkiler, yeni dönemde bu bölgenin bir önceki seneye nazaran biraz daha iyi değerlendirilmesine sebep oluyor. Endeks sonuçlarında da bir önceki yıla kıyasla Türki Cumhuriyetleri ve Rusya kendine önemli yer ediniyor.

Geçen yıla nazaran Asya-Pasifik bölgesine yatırım akışında 2 kat artış̧ olduğu tespit edildi. Ekonomi gündeminde fazla rasyonel olmayan sebeplerle ikinci planda kalmış dünyanın bu sıcak yatırım adresi önemli fırsatları hala barındırıyor. Ciddi bir Müslüman nüfusa da sahip bu ülkelere dönük gerek siyasi gerek ekonomik ilişkiler son bir yılda önemli mesafe katetmiş durumda.

Şangay İşbirliği Örgütü Enerji Kulübü Dönem Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hindistan ve Çin ziyaretleri, kurumsal holdinglerin gerçekleştirdiği sıfırdan yatırımlar ve şirket satın alımları ile müteahhitlik şirketlerinin bölgeye dönük aktif ilgisi önemli adımlar olarak nitelendiriliyor.

Listeye girmeyi başaran Çin, Hindistan, Endonezya ve Malezya yatırımcıların radarına giren önemli adresler olarak görülüyor.

Rapora göre; bölgesel ve küresel coğrafyada öne çıkmak isteyen Türk şirketleri, 2016 yılında yurt dışında 2,8 milyar dolarlık 85 adet sıfırdan yatırıma imza attı. Bu rakam 2015 yılında 2,4 milyar dolar ve 52 yatırım olarak gerçekleşmişti.

Buna ek olarak, yine 2016 yılında Türk şirketleri tarafından yurt dışında 3,7 milyar dolarlık 40 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirildi. Bu, 2015 yılında 3,5 milyar dolar ve 35 işlem olarak kaydedilmişti.

2016 yılı ile birlikte son 10 yılda Türk şirketleri yurt dışında toplamda 290 adet 28 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirmiş oldu.

-'(İran) Türk firmaları da orada yatırım yapmaya can atıyorlar'

DEİK Başkanı Vardan, toplantıda yaptığı konuşmada, Türk şirketlerinin yurt dışında gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma veya sıfırdan yatırımlarıyla küresel bir oyuncu olmak adına kendi kategorisinde parlayan bir yıldız konumunda olduğunu söyledi.

Yurtdışı yatırımların son 15 yılda 10 kat arttığını ve artış trendinin de yükselerek sürdürdüğünü belirten DEİK Başkanı Vardan, Türk şirketlerinin önceliklerinin, motivasyonlarını ve kaygılarını yansıtmaktan uzak olduğunu kaydetti.

DEİK/Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi'nin endeksi tasarlarken, Türk şirketlerinin hassasiyetlerini önceliklendiren bir yaklaşım izlediğini belirten Başkan Vardan, 'Çalışmalarımızı bel kemiğimizi oluşturan iş konseyi sayımız da artmış durumda. Bugün 128'i ülke bazında olmak üzere, 135 iş konseyimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Tabiri caizse, dünyanın ayak basılmadık, temasa geçilmedik ülkesi kalsın istemiyoruz.' ifadelerini kullandı.

Ayrıca bu ülkelerde sadece ürün alıp satmak yerine; nasıl ve hangi yatırımlarla iş adamlarımızın gelişmesini sağlarız diye devamlı düşündüklerini vurgulayan Vardan, sözlerine şöyle devam etti:

'Yani bir yandan yeni ve ileri teknolojilerde yabancı firmaları ülkemize çekmeye çalışırken, diğer yandan da firmalarımızın yatırım yapmalarının çok uygun ve kârlı olduğunu düşündüğümüz ülkelere gitmeleri yönünde öneriler geliştirmeye çalışıyoruz.'

İran'ın yatırıma ihtiyacı olduğunu ve ciddi bir potansiyel taşıdığını vurgulayan Vardan, 'Türk firmaları da orada yatırım yapmaya can atıyorlar. Senelerce de bu böyle. Fakat politik zemin, iş yapma ortamı bir türlü buna rahatlıkla imkan sağlamıyor. Bazı hususlar net olsa inanın buradan çok ciddi firmalar oraya koşa koşa gider. Çünkü hakikaten orada içinde patlamaya hazır bir potansiyel var.'

-'Küresel birleşme ve satın almalar, 2007 krizinden sonraki en yüksek düzeyine ulaştı'

DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı Kara ise 'Bu yılki raporumuzun bulgularından da görüleceği üzere önceki yıla kıyasla küresel yatırım akışlarında hafif bir dalgalanma yaşandığı görülse de yurt dışına giden Türk yatırımlarında son yıllarda yakalanan hızın fazla altına inilmemiştir.' dedi.

Cılız küresel ekonomik ve ticari büyüme altında küresel yatırım akışlarının 2016 yılında yüzde 13 düşerek yaklaşık 1,52 trilyon dolara ulaştığı bilgisini veren Kara, küresel birleşme ve satın almaların yüzde 13'lük artış ile 831 milyar dolara çıkarak, 2007 krizinden sonraki en yüksek düzeyine ulaştığının altını çizdi.

Kara, ne var ki yeni yatırımlar sınırlı sayıda ülkede gerçekleştirilen büyük altyapı projelerinin tetiklemesi ile bir önceki yıla göre ancak yüzde 5 artış göstererek 810 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.

Bu bağlamda Türk şirketlerinin dış yatırımlarda 2016 performansını olumlu değerlendirdiklerine işaret eden Kara, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Endekste son dönem Türk yatırımcılarının davranışlarına paralel olarak yatırım adreslerinin seçiminde; başta Balkan ülkeleri ve komşu coğrafyalar olmak üzere, organik ticari bağı olan ülkeler ve politik ilişkilerin hareketlendiği ülkeler öne çıktı. Üretim, turizm, altyapı, enerji, gıda ve perakende ise en fazla yatırım yapılan sektörler oldu. Kendi değer zincirinde üst basamaklara tırmanmak isteyen şirketler için dış yatırımlar elzem bir konu olmakla beraber, Türk ekonomisinin yapısal sorunlarını aşma noktasında sıçrama tahtası olabilir.'

Türkiye'nin yurt dışı yatırımlarının belirli bir istikrarda artış gösterdiğini ve bunun bu şekilde devam edeceğini öngördüklerini vurgulayan Kara, şunları kaydetti:

'Özellikle Türk şirketleri pazarlara erişimde durgunluk olduğu zaman aslında yurt dışı yatırımlarını da çok fazla azaltmıyorlar. Çünkü varlıklarını sürdürmek, rekabetçi olabilmek için başka pazarlara girmeleri gerekiyor. Beklentimiz, birleşme ve satın almalarda bu yıl yine 3,5 ile 4 milyar dolar arasında bir yatırım olmasının normal olduğunu düşünüyoruz. Avrupa ekonomisinin uzun süreli devam eden bir durgunluğu var. Bu da pek çok Avrupa şirketinin aslında sıkıntıya girmesine sebep oluyor. Bu da birleşme ve satın almalar için bizim firmalarımıza fırsatlar yaratıyor.'

Kara, İran'ın geçen yıl resmi rakamlara göre 10 milyar dolarlık dış yatırım çektiğini, dolayısıyla buraya her zaman yatırım olacağını dile getirdi.
Kaynak: AA