Bakan Eroğlu Açıklaması 'Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'ye Vefa Borcu Var'

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi, Atatürk Havaalanından ayrılışıyla ilgili, “Birileriyle irtibata geçti ve tanklar geri çekildi. Elde bazı bilgiler var, görüntüler de ortaya çıktı. Bekleme esnasında bazı görüşmeler yapmış, o da daha sonra ortaya çıkacaktır” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor?” programına konuk oldu. 16 Nisan referandumu ve yeni anayasaya getirilen eleştirilere değinen Eroğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Propaganda sürecinde vatandaşların ilk aşamada değişiklik paketini kavrayamadığını dile getiren Eroğlu, “Vatandaş önce işin ne olduğunu anlayamadı. Hepimiz, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız vatandaşa hitap etti. Milletimizin ferasetine güveniyorum. ‘Büyük Türkiye için evet vereceğiz’ diye açıkça söylüyor vatandaş. Benim kanaatim ‘Evet’ kesin çıkacak. Vatandaş şunu da gördü. Bazı ülkeler ‘Hayır’ kampanyası başlattı. Almanya’da, İsviçre’de gazeteler Türkçe manşetler atmaya başladı.

Vatandaşların dikkatini çekti. Vatandaş, ‘Biz kendi anayasamızı değiştiriyoruz, Almanya’yı, Hollanda’yı ne ilgilendiriyor’ diye düşünmeye başladı” şeklinde konuştu.



“Hayır cephesinin kaynağı, FETÖ”

Hayır cephesinin kaynağının Fetullahçı Terör Örgütü’nden (FETÖ) geldiğini öne süren Eroğlu, “Bu hayırcıların kaynağının kimler olduğu da malum. FETÖ, ülkemizde hain bir darbe girişiminde bulundu. Bu darbe değil bir işgal girişimiydi. Onu milletimizin kahramanlığı ve Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde püskürttük. 15 Temmuz’la ilgili bilinmeyen yönler de var. Bu darbeciler Marmaris’te Cumhurbaşkanımıza suikast yapmak için plan yaptılar. Orada otel sahibinin motoru varmış, Cumhurbaşkanımıza, ‘Sizi Yunan adalarına götürelim’ deyince, Cumhurbaşkanımız, ‘Biz kefenimizi giydik, ben bu milleti nasıl darbecilere bırakırım’ demiş” ifadelerini kullandı.

“Bu sistem kısa süreli hükümetler üretiyor”

Mevcut değişikliğin geç kalmış bir değişim olduğunu belirten Eroğlu, “Bu değişikliğin 30-40 yıl önce yapılması lazımdı. Mevcut sistem kriz doğuruyor. Biz kendimiz için değil, Türkiye’nin geleceği için düşünüyoruz. 93 yıl içinde 65 hükümet geldi. Ortalama bir hükümet ömrü 1 buçuk yıl bile etmiyor. Bu sistem kısa süreli hükümetler üretiyor. Bizim dönemimizi istisna alırsanız bu sistem koalisyon hükümetlerine yol açıyor, kısa süreli hükümetler doğuruyor. Burada zamanımız çok kayboldu. 1960 ve 2003 arasındaki döneme bakarsak ne hükümetler gelip geçmiş. Bu sistem kriz doğuruyor. Büyük projeleri yapmanız mümkün değil” dedi.

Eroğlu, geçmişte yaşanan cumhurbaşkanı-başbakan çatışmalarından bahsettiği konuşmasında şu noktalara değindi:

“1982 anayasası hazırlanırken darbeci Kenan Evren, ‘Cumhurbaşkanına şu yetkileri verin’ diye tüm yetkileri kendinde toplamış. Şuanda Türkiye’deki sisteme göre Cumhurbaşkanının sınırsız yetkileri var ama sorumluluk sıfır. Hemşerim olur, Ahmet Necdet Sezer’i Bülent Ecevit teklif etti. Diğer partileri de ikna etti ama zihniyetler aynı olmasına rağmen geçinemediler. Anayasa kitapçığı atılınca sadece faizler 7 bin 500 olmadı, aynı zamanda 22 banka battı. Onun faturası 628 milyon TL. Bu sitem darbeyi çağrıştırıyor ve ekonomik krizleri doğuruyor. Kısa vadeli hükümetler istikrarsızlığın sembolü. Sadece Ahmet Necdet Sezer’le Bülent Ecevit mi kavga etti. Her dönemde kavga vardı. Bu araba, iki şoförlü bir araba. İki tane direksiyon, iki tane debriyaj, iki tane fren var. İki şoför arasında kavga olduğunu düşünün, siz bu arabaya biner misiniz?”

“Avrupa, güçlü Türkiye’nin ayak seslerini hissetti, bunun önünü kesmenin çalışmasını yapıyor”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kazanımlarına değinen Eroğlu, “Bu sistem ve beraberinde gelecek istikrar, bizi çok geliştirecek. Ekonomik kalkınma ve 2023 hedeflerini yakalama imkanı sunacak ve refah seviyesi çok artacak. Bunun ispatı var, istikrarlı dönemde Türkiye çok büyümüş. Artık koalisyon dönemleri kapanıyor. Batı da bu yüzden karşı çıkıyor. Güçlü, büyük Türkiye’nin ayak seslerini hissetti. Bunun önünü kesmenin çalışmasını yapıyor. İlk aşamada maşalarını devreye soktu. Biri PKK’dır, bu olmadı. Güçlü bir devlet olduğumuz zaman PKK’ya göz açtırmıyoruz. Türkiye’nin büyük Afrika açılımı var. Biz geliştikçe orada kardeşlik havasıyla, onların bir zamanlardaki sömürgeleriyle bir olmamızdan rahatsız oldular. Osmanlıyı da hatırlıyorlar. ‘Türkiye ayağa kalkarsa kan çeker, gönül coğrafyasındaki milletleri de ayağa kaldırır’ düşüncesindeler. PKK tutmayınca DEAŞ’ı, FETÖ’yü, PYD’yi kullandılar. Bunlar da tutmayınca direkt devreye girdiler” açıklamalarında bulundu.

“CHP yönetimi, FETÖ’ye olan vefa borcundan dolayı ‘Hayır’ diyor”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye vefa borcu olduğunu iddia eden Eroğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“CHP’nin Atatürk’ün kurduğu partiyle alakası yok. CHP’nin başındaki kişi, kasetle gelen bir zat. Bu kaseti hazırlayan da FETÖ. CHP’ye oy verenleri kastetmiyorum ama başındaki zatın FETÖ’ye bir vefa borcu var. Önce ‘Ben tankın üstüne çıkarım’ diye konuştu ama Atatürk Havaalanı’nda tanklar varken birileriyle irtibata geçti ve tanklar geri çekildi. Kendisi de Bakırköy Belediye Başkanının evine gitti. Direnemedi; elde bazı bilgiler var, görüntüler de çıktı. Tanklar kendisine müsaade etti. O da havaalanından çıktı gitti. Bekleme esnasında bazı görüşmeler var, o da daha sonra ortaya çıkacaktır. CHP yönetiminin FETÖ’ye vefa borcu dolayısıyla ‘Evet’ demeyeceği malum. CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın bu durumu kavradığı kanaatindeyim.”

“Bahçeli, devlet adamlığının gereğini gösterdi ve bize destek verdi”

Anayasa referandumunun partiler üstü bir mesele olduğuna vurgu yapan Eroğlu şöyle devam etti:

“Sayın Bahçeli de bu işin milletin geleceğiyle ilgili bir mesele olduğunu anladı ve ‘Mesele memleket meselesiyse gerisi teferruattır’ dedi.

Diğer partileri de davet ettik ama gelmediler. 18 maddelik teklif Meclise sevk edildi. Bahçeli, devlet adamlığının gereğini gösterdi. İşgal girişimini ve Türkiye’yi bölme çabasını fark etti. Biz de zaten biliyorduk, iki parti anlaşarak bu noktaya geldik.”

“Bu sistem, uzlaşmayı zorunlu hale getirecek”

Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin toplumsal uzlaşıyı da beraberinde getireceğini vurgulayarak, “Bu sistemde bölüme parçalanma değil, bütünleşme olacak. Cumhurbaşkanı olacak şahıs mecburen herkesi kucaklayacak. Bir cumhurbaşkanı toplumun sevdiği bir insan olacak. Politikacıların itibarı eskiden çok düşüktü. Siyasette itibar AK Parti’yle geldi. Eskiden siyasetçi yalan söylerdi, söz verirdi tutmazdı. Biz yapamayacağımız şeyin sözünü vermiyoruz, söz verdiğimizi de yapıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Kılıçdaroğlu, parlamentonun nasıl çalıştığını bilmiyor”

Hayır cephesinden yapılan Meclisin yetkilerinin kısıtlanacağı iddialarına ve tek adamlık eleştirilerine

de açıklık getiren Eroğlu, “Söyledikleri doğru değil. Mevcut cumhurbaşkanının şuanda her türlü yetkisi var. Mevcut sistemdeki yetkiler azalıyor, bir de sorumluluk alıyor. Cumhurbaşkanlarını hiçbir şekilde hesaba çekemezsiniz. Cumhurbaşkanımız bana göre fedakarlık yapıyor. Bakanlar kuruluna başkanlık yapan Cumhurbaşkanı şuanda. Parlamentonun yetkilerinin alınacağını söylüyorlar. Bunu söyleyen parlamentonun nasıl çalıştığını bilmeyen insandır. Kılıçdaroğlu söylüyor, kendisini de Mecliste göremeyiz. Mevcut sistemde kanun teklifini yüzde 99’la hükümet hazırlıyor. Hükümetin kabul etmediği hiçbir önerge de geçmiyor. Getirilen sistemde Meclis daha da müstakil ve yetkili hale geliyor. Artık hükümet tasarısı yerine milletvekilleri teklif veriyor, komisyonlarda müzakere ediliyor. Yasama, tamamen yürütmeden bağımsız şekilde kanun tasarısını hazırlıyor. Meclis asli işine tam yetkili olarak dönüyor” diye konuştu.

(CNR-
Kaynak: İHA