Felç tedavisine örümcek zehri
Avustralya'da yürütülen bir araştırma örümcek zehrinin felç tedavisinde kullanılabileceğini ortaya koydu.
Yerel medyada yer alan haberlere göre, Avustralyalı bilim insanları, örümcek zehrindeki bir proteinin, beyni felç sonrasında oluşabilecek hasardan koruyabileceğini saptadı.
Queensland ve Monash üniversitelerinden araştırmacılar, Avustralya'nın kuzeyinde yer alan Queensland eyaletine bağlı Fraser Adası'nda dünyanın en zehirli örümcekleri arasındaki 3 'huni yuvalı örümcek' yakaladı.
Laboratuvar ortamında örümceklerin zehirlerini çıkaran araştırmacılar, pipet yardımıyla aldıkları zehirde bulunan Hi1a proteininin örneğini üretti.
Üretilen protein örneğini farelere enjekte eden araştırmacılar, proteinin, felç sonrasında beyinde hasar oluşmasının temel etkeni olan beyindeki asit algılayan iyon kanallarını tıkadığını belirledi.
Queensland Üniversitesi'nde görevli Glenn King, çalışmayla ilk kez felç sonrasında beyinde oluşan hasarı azaltmanın yolunu bulduklarını söyledi.
King, Hi1a'nın, felç nedeniyle beynin oksijensizlikten en çok etkilenen ve hızlı hücre ölümü nedeniyle genellikle tedavisinin zor olduğu bölgesini de koruduğunu ifade etti.
Araştırmanın sonuçları, merkezi Washington'da bulunan Ulusal Bilimler Akademisi (PNAS) dergisinde yayımlandı.
Kaynak: AA
Queensland ve Monash üniversitelerinden araştırmacılar, Avustralya'nın kuzeyinde yer alan Queensland eyaletine bağlı Fraser Adası'nda dünyanın en zehirli örümcekleri arasındaki 3 'huni yuvalı örümcek' yakaladı.
Laboratuvar ortamında örümceklerin zehirlerini çıkaran araştırmacılar, pipet yardımıyla aldıkları zehirde bulunan Hi1a proteininin örneğini üretti.
Üretilen protein örneğini farelere enjekte eden araştırmacılar, proteinin, felç sonrasında beyinde hasar oluşmasının temel etkeni olan beyindeki asit algılayan iyon kanallarını tıkadığını belirledi.
Queensland Üniversitesi'nde görevli Glenn King, çalışmayla ilk kez felç sonrasında beyinde oluşan hasarı azaltmanın yolunu bulduklarını söyledi.
King, Hi1a'nın, felç nedeniyle beynin oksijensizlikten en çok etkilenen ve hızlı hücre ölümü nedeniyle genellikle tedavisinin zor olduğu bölgesini de koruduğunu ifade etti.
Araştırmanın sonuçları, merkezi Washington'da bulunan Ulusal Bilimler Akademisi (PNAS) dergisinde yayımlandı.