Soğuk Havada Yüz Felcinden Korunun
Memorial Kayseri Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Murat Koç, şiddetli ayazın yüz felcine neden olabileceğini söyledi.
Her yaştan insanın yüz felcine yakalanma riski bulunduğunu belirten Op. Dr. Murat Koç, özellikle aşırı soğuk ve ayazın hastalığa zemin hazırladığını ifade etti.
Op. Dr. Murat Koç, “Yüz felci, kulak arkasındaki kemiğin (temporal kemik) içinden geçen yüz sinirinin (fasial sinir) etrafında ödem veya enflamasyon olması sonucunda oluşmaktadır. Yüz felci geçirenlerin yüzündeki kaslar çalışamaz hale gelmekte ve hastalık, kulak arkasında ağrı ve uğultu şeklinde kendini göstermektedir. Yüz felci her bireyde aynı belirtileri vermez. Yüz felcini hafif derecede geçirenlerde mimik ve kaslarda hareketsizlik ortaya çıkar. Yüz felcinin oluştuğu alana yakın olan göz bir süre sonra kapanmaz, dudak sağlam tarafa kayar, hasta ıslık çalmakta zorlanır. Yüz felci olan bölgede, dilin yarısında tat duyusu kaybolurken, hastalığın daha ağır seyrettiği durumlarda; yeme ve içmede zorlanma, konuşmada bozukluk, aşırı sese duyarlı olma, gözyaşında ve tükürük salgısında belirgin derecede artış görülür.” dedi.
Şiddetli kulak ağrısı yüz felcinin habercisi
Yüz felci bazen kulak-boğaz enfeksiyonlarından hemen sonra da ortaya çıkmaktadır. Soğuk ve ayaz, kulağın arkasındaki kemiğin içinde ödem yani sıvı birikmesine ve iltihaplanmaya neden olmaktadır. Bu duruma ‘bell paralizisi’ adı verilir. Özellikle şiddetli kulak ağrısı, yüz felcinin habercisi olabilmektedir. Sadece yüz bölgesinin değil, kulağın arkasındaki kemiğin de korunması yüz felci riskini azaltır. Soğuk havalarda kalın giymek, kaşkol veya eldiven kullanmak bedeni korurken, yüz bölgesi için bu durum farklıdır. Yüz bölgesi direkt olarak havayla temas ettiğinden dışarıdan gelen herhangi bir müdahaleye karşı daha hassastır. Bu nedenle yüz felci en çok soğuk havayı sever ve kendini iyi koruyamayan kişileri seçer.
Saçınızı kurutmadan sokağa çıkmayın
Kış aylarında soğuğun fazla hissedildiği saatlerde dışarıya mümkün olduğunca çıkmamak gerektiğini kaydeden Op. Dr. Murat Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüzün direkt olarak rüzgar veya cereyanda kalmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca banyo sonrası hemen dışarı çıkılmamalıdır. Özellikle saçlar ıslak bırakılmamalı ve iyice kuruduğundan emin olunduktan sonra sokağa çıkılmalıdır. Aşırı soğuk hava ve ayazdan korunabilmek için kar maskesi, bere gibi aksesuarlar kullanılmalı ya da kapüşonlu montlar tercih edilmelidir. Kaşkol veya atkıyla boyun ve yüz bölgesinin büyük bir kısmı da korunmalıdır.”
Yüz felcinin kalıcı olmaması için ilk 24 saat önemli
Yüz felcinin kalıcı olmaması için ilk 24 saatin önemli olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Murat Koç, “Her hastalıkta olduğu gibi yüz felcinde de erken teşhis ve tedavi önem taşır. Bu nedenle yüz felci belirtileri yaşayan bir hastanın vakit kaybetmeden kulak burun boğaz uzmanına başvurması gerekir. Yüz kasları için yapılan masaj ve egzersizler, tedaviyi büyük ölçüde hızlandırır. Yüz felci nadir de olsa tekrar edebilir. Eğer yüz felci tekrarlıyorsa, başka bir hastalık veya risk faktörünün olup olmadığı tespit edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Op. Dr. Murat Koç, “Yüz felci, kulak arkasındaki kemiğin (temporal kemik) içinden geçen yüz sinirinin (fasial sinir) etrafında ödem veya enflamasyon olması sonucunda oluşmaktadır. Yüz felci geçirenlerin yüzündeki kaslar çalışamaz hale gelmekte ve hastalık, kulak arkasında ağrı ve uğultu şeklinde kendini göstermektedir. Yüz felci her bireyde aynı belirtileri vermez. Yüz felcini hafif derecede geçirenlerde mimik ve kaslarda hareketsizlik ortaya çıkar. Yüz felcinin oluştuğu alana yakın olan göz bir süre sonra kapanmaz, dudak sağlam tarafa kayar, hasta ıslık çalmakta zorlanır. Yüz felci olan bölgede, dilin yarısında tat duyusu kaybolurken, hastalığın daha ağır seyrettiği durumlarda; yeme ve içmede zorlanma, konuşmada bozukluk, aşırı sese duyarlı olma, gözyaşında ve tükürük salgısında belirgin derecede artış görülür.” dedi.
Şiddetli kulak ağrısı yüz felcinin habercisi
Yüz felci bazen kulak-boğaz enfeksiyonlarından hemen sonra da ortaya çıkmaktadır. Soğuk ve ayaz, kulağın arkasındaki kemiğin içinde ödem yani sıvı birikmesine ve iltihaplanmaya neden olmaktadır. Bu duruma ‘bell paralizisi’ adı verilir. Özellikle şiddetli kulak ağrısı, yüz felcinin habercisi olabilmektedir. Sadece yüz bölgesinin değil, kulağın arkasındaki kemiğin de korunması yüz felci riskini azaltır. Soğuk havalarda kalın giymek, kaşkol veya eldiven kullanmak bedeni korurken, yüz bölgesi için bu durum farklıdır. Yüz bölgesi direkt olarak havayla temas ettiğinden dışarıdan gelen herhangi bir müdahaleye karşı daha hassastır. Bu nedenle yüz felci en çok soğuk havayı sever ve kendini iyi koruyamayan kişileri seçer.
Saçınızı kurutmadan sokağa çıkmayın
Kış aylarında soğuğun fazla hissedildiği saatlerde dışarıya mümkün olduğunca çıkmamak gerektiğini kaydeden Op. Dr. Murat Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüzün direkt olarak rüzgar veya cereyanda kalmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca banyo sonrası hemen dışarı çıkılmamalıdır. Özellikle saçlar ıslak bırakılmamalı ve iyice kuruduğundan emin olunduktan sonra sokağa çıkılmalıdır. Aşırı soğuk hava ve ayazdan korunabilmek için kar maskesi, bere gibi aksesuarlar kullanılmalı ya da kapüşonlu montlar tercih edilmelidir. Kaşkol veya atkıyla boyun ve yüz bölgesinin büyük bir kısmı da korunmalıdır.”
Yüz felcinin kalıcı olmaması için ilk 24 saat önemli
Yüz felcinin kalıcı olmaması için ilk 24 saatin önemli olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Murat Koç, “Her hastalıkta olduğu gibi yüz felcinde de erken teşhis ve tedavi önem taşır. Bu nedenle yüz felci belirtileri yaşayan bir hastanın vakit kaybetmeden kulak burun boğaz uzmanına başvurması gerekir. Yüz kasları için yapılan masaj ve egzersizler, tedaviyi büyük ölçüde hızlandırır. Yüz felci nadir de olsa tekrar edebilir. Eğer yüz felci tekrarlıyorsa, başka bir hastalık veya risk faktörünün olup olmadığı tespit edilmelidir.” ifadelerini kullandı.