CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması (1)

'İstikrar için, güçlü bir parlamento için, parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için 'hayır' denmesi gerekir. Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlediği, denge ve fren mekanizmalarının sağlıklı işlediği bir rejim için 'hayır' denmesi gerekir. Bütün güçleri, yetkileri bir kişinin eline verirseniz, orada denge olmaz' 'Biz, başkanlık sistemine karşıyız. Bu sadece Erdoğan karşıtlığı olarak yorumlanıyorsa, bu son derece yanlış. Çünkü getirilen düzenleme, Sayın Erdoğan'la sınırlı bir düzenleme değil, ondan sonra da devam edecek bir düzenleme' 'Vali, cumhurbaşkanını temsil eder illerde. Peki il başkanı kimi temsil edecek? O da cumhurbaşkanını temsil edecek. Asıl çift başlılık, kaos ondan sonra çıkacak. 'Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz' derken, devletin bütün kurumlarında, validen il başkanına kadar, parlamentoda, parlamento dışında bütün bunların hepsi yine bir kaosa yol açacak'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğine ilişkin, 'İstikrar için, güçlü bir parlamento için, parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için 'hayır' denmesi gerekir. Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlediği, denge ve fren mekanizmalarının sağlıklı işlediği bir rejim için 'hayır' denmesi gerekir. Bütün güçleri, yetkileri bir kişinin eline verirseniz, orada denge olmaz.' dedi.

Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

'Referandum sürecine hazır mısınız? 'sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, hazır olduklarını, kendi açılarından bir sorunun bulunmadığını söyledi.

'Referandum sonucunun' sorulduğu Kılıçdaroğlu, vatandaşların kendi iradesinin üzerine bir vesayeti kabul etmeyeceğini, referandumdan 'hayır' çıkacağını savundu. 'Ben şunu merak ediyorum, 'evet' diyenler neyi söylecekler vatandaşa?' diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'dan hangi gerekçeyle 'evet' dediğini açıklamasını istedi.

İktidarın, 'Biz koalisyona karışıyız, istikrar için 'evet' diyeceğiz.' dediğinin hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu,15 yıldır Türkiye'de tek parti yönetiminin bulunduğunu, bir istikrarın olmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, '15 yılda Türkiye'nin büyüme rakamlarına, koalisyon dönemlerindeki büyüme rakamlarına bakıyorum, koalisyon dönemlerindeki büyüme rakamları, 15 yıllık tek parti iktidarının olduğu dönemden daha fazla. İşsizliğe bakıyorum, bu dönem işsizlik daha fazla. Dolar, pahalılık, çiftçinin durumu 15 yılda daha kötü. O zaman bu değişiklik ne için yapılıyor?' diye konuştu.

İktidarın değişiklikle ilgili 'Çift başlılık bitecek' dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, '15 yıldır Türkiye'de çift başlılık mı vardı? Yoktu, herkes siyasal olarak kendi görevini yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı cumhurbaşkanlığını yapıyordu, başbakan başbakanlığını yapıyordu.' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 'AK Parti daha eski dönemde cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında yaşanan sıkıntılara atıfta bulunuyor. Siz buna katılmıyor musunuz?' sorusu üzerine, buna katılmadığını söyledi.

Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olduktan sonra partisiyle ilişiğini kestiğini, Ahmet Necdet Sezer'in herhangi bir partiye bağlı olmadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül döneminde de herhangi bir kavganın yaşanmadığını dile getirdi.

- 'Değişiklik hangi sorunu çözecek'

Kılıçdaroğlu, başbakan kendi, cumhurbaşkanı kendi görevini yaparsa bir sorun çıkmayacağının altını çizerek, şöyle konuştu:

'15 yıl öncesine bakıyoruz neler oldu Türkiye'de, 15 yıl içerisinde neler oldu Türkiye'de? Koalisyonlar döneminde veya cumhurbaşkanının bağımsız olup, başbakanın herhangi bir partiden olduğu dönemlerde darbeler oldu mu? Oldu. Bu dönemde darbeler oldu mu? Oldu. O dönemde terör var mıydı? Vardı. Bu dönemde terör var mı? Var. O dönemde terör kontrol altına alındı mı? Alındı. Abdullah Öcalan yakalandı mı? Yakalandı. Getirildi, yargılandı mı? Yargılandı. Bu dönmemde ne oldu? Darbe oldu, terör aldı başına gidiyor, sadece PKK terörü değil, IŞİD, FETÖ terörü çıktı. Bunları devletin içine yerleştirenler kim? Yine bunlar. Bakıldığı zaman son 15 yılın bütün kötü yönetimlerinin bedeli, 15 yıl öncesine yükleniyor, bir gerekçe yaratılıyor. Siz kendi döneminize bakın. Siz, kendi döneminizde bir başarı hikayesi yazdıysanız, diyin ki 'Biz bu başarı hikayesini sürdüreceğiz.' Başarı hikayesi yazamadıkları için bir sorumlu arıyorlar, kendi aralarında arıyorlar sorumluyu da.'

'Ülkenin bu kadar sorunu var, bu anayasa değişikliği Türkiye'nin hangi sorununu çözecek? İşsizliği, istikrarı mı çözecek? Türk lirası değer kaybediyor, dış politikada felaket durumdayız, neyi çözecek?' diye soran Kılıçdaroğlu, '15 yıldır iktidardasınız, 15 yılda arzu edip de çıkaramadığınız bir kanun var mı? Yok. 15 yıldır iktidardasınız, koalisyon yok, Bakanlar Kurulu olarak çıkarmak isteyip de çıkaramadığınız bir kararname var mı? Yok. Peki niye ülke bu halde? Önümüzde kim engel?' şeklinde konuştu.

Vatandaşın gündemiyle iktidarın gündeminin farklı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, 'Vatandaşın gündeminde ekmek, para, geçim sıkıntısı, işsizlik var, bunların gündeminde de 'Biz başkanlığı nasıl getiririz o var.' dedi.

- 'Niye Esad'ı suçladık'

'CHP neden hayır diyor?' sorusuna Kılıçdaroğlu, 'İstikrar için, güçlü bir parlamento için, parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için 'hayır' denmesi gerekir. Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlediği, denge ve fren mekanizmalarının sağlıklı işlediği bir rejim için 'hayır' denmesi gerekir. Bütün güçleri, yetkileri bir kişinin eline verirseniz, orada denge olmaz.' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, bir apartman yönetiminin bile denetlendiğini belirterek, 'Bu anayasa değişikliği bu haliyle geçerse, Türkiye'de bir kişiye bütün yetkileri vereceğiz ama hiç kimse denetlemeyecek. Yargı, yürütme, yasama onun emrinde olacak. Böyle bir düzen dünyada hiçbir yerde yok.' ifadelerini kullandı.

'AK Parti, 'Getirilen düzen birçok ülkede uygulanıyor, denge-denetleme sistemini kuruyoruz, Parlamentoyu bağımsızlaştırıyoruz.' diyor. Siz, bu görüşe katılmıyor musunuz? sorusuna Kılıçdaroğlu, 'Bu pek çok ülkede uygulanıyor diyorlar, o ülkelerin adını bir versinler.' karşılığını verdi.

ABD'deki başkanlık sistemi ile AK Parti'nin getirdiği başkanlık sistemi arasında hiçbir ilginin olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, 'Peki bizim bu başkanlık sistemi nerede uygulanıyor? Anayasa değişikliklerini Parlamentoda görüşürken, arkadaşlarımız Suriye Anayasasını getirdiler, tercümesini yaptılar. Bu öngörülen değişiklikle, Suriye Anayasası bire bir birbirini tutuyor, eşit. Şimdi biz, Suriye'deki rejimi kabul ediyor muyuz? Etmiyoruz. Eleştiriyor muyuz? Eleştiriyoruz. Aynısını kendi ülkemize uyguluyoruz. O zaman niye biz bu Esad'ı suçladık? O rejim Türkiye'ye yakışır mı? Yakışmaz, doğru da değil.' şeklinde konuştu.

- 'Bunların hepsi hikaye'

Kılıçdaroğlu, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden sadece ABD'de başkanlık sisteminin olduğunu, diğer 9'unda parlamenter sistemin bulunduğunu dile getirerek, 'Türkiye, Kuzey Kore modelini mi benimsemiş olacak? Dünyada alay konusu olan bir ülke haline mi gelelim?' diye sordu.

İktidarın, 'Değişiklikle, Meclisin yetkilerinin artırıldığını' söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, kanun yapma tekelinin Meclise ait olduğunu, başkana kararname çıkarma yetkisinin verilmesinin, Meclisin yetkilerinin devredilmesi anlamına geleceğini söyledi.

'AK Parti, 'Başkanın çıkardığı kararnameler, Parlamento tarafından denetlenecek. Şu andakinden daha demokratik bir ortam sağlıyoruz. Çünkü kanun yapma yetkisi tamamiyle milletvekillerinin olacak.' diyor, bunu nasıl yorumluyorsunuz?' sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

'Başkan istediği bakanlığı kaldırabilecek, istediği bakanlığı kurabilecek bir kararnameyle. Resmi Gazete'ye bakacağız, 'Maliye Bakanlığı kaldırılmıştır, yerine finans bakanlığı kurulmuştur.' diyecek. Sonra bu kararname Meclise gelecek, bu Mecliste görüşülecek. Soru şu; Mecliste çoğunluğu olan siyasi partinin milletvekillerini kim seçiyor? Kendi özgür iradeleriyle mi seçiliyorlar, yoksa tarafsız olmayan cumhurbaşkanı mı bunları belirleyecek? Şu anda AKP milletvekillerini kim belirledi? Vatandaş mı seçti? Hayır. Kim seçti? Oturdular genel başkanlar masaya, listeleri yazdılar, vatandaşın önüne listeyi koydular, 'Bunlara oy vereceksin' dediler. Cumhurbaşkanı ya da başkan bir karar aldı, Resmi Gazete'de yayımladı, kendi milletvekilleri buna karşı çıkacak mı? Bugüne kadar hiç çıkmadılar.'

Kılıçdaroğlu,milletvekilinin Parlamentoda kendi özgür iradesini kullanabilecek yasal altyapıya sahip olması durumunda bir itirazının olmayacağını kaydederek, 'Parlamento daha özerk falan, bunların hepsi hikaye, doğru değil. Şu anda da Parlamentoda milletvekilleri özgürce oylarını kullanamıyorlar. Biz şu andaki sistemi savunuyor değiliz. Bizim isteğimiz şu; 12 Eylül darbe hukukundan Türk siyasetinin arınması lazım. Yani Siyasi Partiler Yasasının, Seçim Yasasının kesinlikle değişmesi, lider sultasının sona ermesi lazım.' diye konuştu.

- 'Önemli bir kurum yok ediliyor'

'AK Parti'ye yakın isimler, CHP'nin Siyasi Partiler Kanununun, Seçim Yasasının değişmesi için bastırsın bunun için uğraşsın tavsiyesinde bulunuyor ve 'Niye uğraşmıyor?' diyorlar. Niye uğraşmıyorsunuz?' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bu konuda 50 kez teklif verdiklerini, daha demokratik bir yapının oluşmasını istediklerini, TBMM Başkanına mektup yazdıklarını hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, teklifte bulundukları Siyasi Ahlak Yasasının, seçim barajının değişmesi önerilerinin iktidar tarafından reddedildiğini söyledi.

'Anayasa değişikliğine 'evet' diyen cephe, 'Meclis seçimleriyle başkan seçimleri aynı gün yapılacak ama başkan ikinci turda seçilebilecek. O zaman muhalefet daha fazla çalışsın, Meclis çoğunluğunu ele geçirecek kadar oy alsın. O zaman kendiliğinden başkanı denetleyecek bir sistem oluşmuş olur.' diyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?' sorusuna Kılıçdaroğlu, 'Bu söyleyenler ne diyorlardı? 'Çift başlılık olmaz' diyorlardı. Asıl şimdi çift başlılık olacak. Neden? Cumhurbaşkanı başka partiden, başbakan olacak kişi ya da Parlamentonun başındaki kişi başka partiden olacak. Cumhurbaşkanı ikinci turda başka partiden seçilebilir, öbür taraftan Parlamento da çoğunluğu olan başka partiden olacak. Nasıl olacak bu tablo? Yani kaş yapıyım derken, göz çıkaracaklar.' yanıtını verdi.

Vatandaşlara önce 'Cumhurbaşkanının tarafsız olup olmayacağının sorulması gerektiğine' işaret eden Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlarının, devletin uyum içinde çalışmasından sorumlu olduğunu, bir partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanının hakem rolünü üstelenemeyeceğini ileri sürdü. Bu değişiklikle önemli bir kurumun yok edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranların bütün bunları dikkate alarak, tarihten ders çıkarıp, dünya örneklerine bakarak bu kararı aldığını hatırlattı.

- 'Devleti çökertirsiniz'

Kılıçdaroğlu, değişiklikle, bir partinin genel başkanının, Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini atayacağını belirten Kılıçdaroğlu, 'Bir partinin genel başkanı, bir mahkemeye hakim atarsa o mahkeme adil olur mu?' diye sordu. Bu durumda hakimlerin tarafsız olamayacağını, adaletin elden gideceğini, devletin çökeceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

'Biz, başkanlık sistemine karşıyız. Bu sadece Erdoğan karşıtlığı olarak yorumlanıyorsa, bu son derece yanlış. Çünkü getirilen düzenleme, Sayın Erdoğan'la sınırlı bir düzenleme değil, ondan sonra da devam edecek bir düzenleme. Diyelim ki Sayın Erdoğan son derece tarafsız davrandı, bir başka cumhurbaşkanı geldi, şöyle bir karar aldı 'Ben, bütün il başkanlarını cumhurbaşkanı yardımcısı olarak tayin ettim.' Mümkün mü? Mümkün. Engel var mı? Hiçbir engel yok. 'Bu olmaz diyoruz.' değil mi hepimiz? Böyle şey olmaması için düzenleme yapmanız lazım, o düzenlemeyi Parlamentonun yapması lazım. Kalkıp da 'Ben cumhurbaşkanıyım, bunların hepsini atadım.' dediğiniz andan itibaren devleti çökertirsiniz.'

Türkiye'de sadece, devleti temsil eden cumhurbaşkanı, vali ve büyükelçi araçlarında Türk bayrağı kullanıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğu zaman arabayı hangi sıfatla kullanacak? Mensubu olduğu partinin genel başkanı sıfatıyla mı yoksa cumhurbaşkanı sıfatıyla mı? Vali, cumhurbaşkanını temsil eder illerde. Peki il başkanı kimi temsil edecek? O da cumhurbaşkanını temsil edecek. Asıl çift başlılık, kaos ondan sonra çıkacak. 'Çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz' derken, devletin bütün kurumlarında, validen il başkanına kadar, parlamentoda, parlamento dışında bütün bunların hepsi yine bir kaosa yol açacak.' dedi.

Kılıçdaroğlu, düzenlemeyle milletle devletin arasına duvar örüleceğini, milletvekilinin Parlamentoda el kaldırıp indirecek bir duruma düşeceğini ileri sürdü.

- 'Askerleri linç edenleri yargıya teslim ettiler mi'

Anayasa değişikliğinin geçmesi durumunda hiç kimsenin can ve mal güvenliğinin olmayacağını öne süren Kılıçdaroğlu, bazen işverenlerle bir araya geldiğini ve onlara 'Bu değişiklik geçerse, en çok zararı siz göreceksiniz, biz görmeyeceğiz ki. Ben milletvekiliyim, çok şükür maaş da alıyorum, üstelik pek çok kişiden daha fazla maaş alıyorum, milletvekili maaşları yüksek nasıl olsa. Bu maaşı almam için zaten vergiyi de siz ödüyorsunuz. Sizin can ve mal güvenliğiniz yoksa, yarın bir iktidar gelip, bir kararnameyle sizin mal varlığınıza el koyabilir.' dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından saraya gittiğini, 'Linç edilen gencecik askerler var, bu askerlerin hiçbir günahı yok. Linç edilen bu askerlerin aileleri perişan vaziyette, kim bu askerleri linç ettiyse, yakalanmalı ve yargıya teslim edilmeli' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin ve sözcüsünün kendisine, 'Haklısınız' dediğini anlattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bugüne kadar, askerleri linç edenlerden bir Allah'ın kulunu bulup da yargıya teslim ettiler mi? Etmediler. Buna devlet mi denir? Devlet denmez. Bu çıkarsa, bütün bunların hepsi meşru olacak. Hiçbir vatandaş, hiçbir yerde hakkını arayamayacak. Buna biz itiraz ediyoruz. Biz geldik, gidiyoruz ama bizim çocuklarımız var. Bizim çocuklarımız özgür bir Türkiye'de yaşamak isterler. Farklı fikirler bir arada tartışılsın.' diye konuştu.

(Sürecek)
Kaynak: AA