İşte Milli Piyango'dan büyük ikramiye kazananların hali
Milli piyango büyük ikramiye sonuçları için nefesler tutuldu.Her yıl heyecanla beklenen Milli Piyango Yılbaşı çekilişi bu akşam yapılacak. Bilet alan herkes bu yılın talihlisi olursa kazanacağı parayla yepyeni bir hayata yelken açmak istiyor. Ancak geçmiş yılların talihlilileri kazandıkları parayla nasıl hayatlarının karardığını anlatıyor.
Her yıl heyecanla beklenen Milli Piyango Yılbaşı çekilişi bu akşam yapılacak. Bilet satan bayilerin önünde oluşan uzun kuyrukların haberini televizyonlarda yine izledik. Tüm umutlarını biletlere bağlayan insanların söylemleri hep aynı: 'Çıkarsa ihtiyaç sahiplerine dağıtıp ev alacağım'. Geçmiş senelerde milyonerliğin tadına bakmış insanların sonu ise hep aynı. Şatafatla geçen birkaç senenin ardından başladıkları yere dönüyorlar. Hatta ellerinde olanı da kaybediyorlar. Milyonerlerin ilk işi eşlerini boşamak oluyor. Para dışında itibarlarını da kaybedenlerin sonu ise kimsesiz bir şekilde ölmek ya da intihar. Edirne ve Denizli başta olmak üzere birçok şehirde hayatları darmadağın olan 'piyango talihsizleri'nin ibretlik hikayelerini derledik.
PATRONU EŞİMİ MAHVETTİ
Hamallık yapan Fuat Özdemir 2014 yılına trilyoner olarak girdi. Ancak bu para Özdemir ailesine sadece acı getirdi. İlk önce patronu 5 buçuk trilyonunu zimmetine geçirdi. 3 senede hayatları altüst oldu. Devamını Fuat Özdemir'in eşi Melek Özdemir'den dinliyoruz: 'Patronu eşimi mahvetti. Sonra Karagümrüklü Nuriş'in oğullarına beni koruyun demiş. Onlar da parasını aldı. Bahar ve Yıldız isimli iki kadın tarafından dolandırıldı. Kırklareli'nde Hulisi Hergün isimli bir şahıs da 'rent a car,2 kuracağım diye parasını alıp geri vermedi. Kalan parasını da pavyonlarda yedi.'
HAMALLIKTAKİ HAYATIMI ÖZLÜYORUM
Eşi hamalken daha mutlu olduklarını söyleyen Özdemir, 'Piyango çıktıktan sonra hayatımız çok kötü değişti. Hayatımıza bambaşka insanlar girdi. Parasını elinden aldılar, kandırdılar. Severek evlendik, çocuğumuz vardı. Zamanla beni düşman gibi görmeye başladı. Kavga ettik, çok bağırıp çağırıyordu. Beni aldattı ama ondan vazgeçmedim. Onu kandırdıklarını biliyordum. Hastayken onu hastanelere hep ben götürüp getirirdim. Kıyamazdım ona' ifadelerini kullanıyor.
KAN KUSARAK ÖLDÜ
2015'te siroz teşhisi konan Fuat Özdemir, tedavi olmayı reddetmiş. Eşi Melek Özdemir, o süreci şu sözlerle anlatıyor: 'Eşim zaten içiyordu, iyice alkole bağlandı. En son Ramazan ayında rakıyı susuz içti. Ağustos 2017'de de kan kusarak öldü. Eşimin vefatından sonra patronuna dava açtık. Çocuklarım için o paranın peşini bırakmayacağım. Keşke o Milli Piyango hiç çıkmasaydı da huzurumuz yerinde olsaydı. 36 yaşında iki çocukla dul kaldım. Annemle babam yanımıza geldi. Para çıkmasaydı eşimle çocuğumla yuvamda mutlu olurdum. Bu para eşimi öldürdü. Ömrünün son günlerinde 'Bu para bana huzur getirmedi' demeye başlamıştı. 'Belki lüks hayat yaşadım ama hamallıktaki hayatımı özledim' derdi.'
O PARA BAŞIMA BELA OLDU
Hayatı değişen başka bir talihsiz ise yine Edirne'den 51 yaşındaki Ayhan Yalçınkaya. Sağlık müdürlüğünde memur olarak çalışırken 1995 yılında Milli Piyango çıkınca işinden ayrılan Yalçınkaya, 'Para çıkınca kendi işimi kurdum. Fakat başarılı olamadım. Çünkü o kadar parayı yönetmeyi bilmiyordum. Har vurduk harman savurduk. Sürekli farklı işler denedim ama hiçbirinde başarılı olamadım. Paralar suyunu çektikten 15 sene sonra memurluğa tekrar döndüm. Ambulans şoförlüğü yaptım. Ben işleri batırıp hayatımı düzene sokmuşken geçmişteki olaylar yüzünden cezaevine girdim. 2 yıl hapis yattım. Fakat artık iş bulamıyorum. Emekli olmaya çalışıyorum ama olamıyorum. Bu paranın hiçbir şekilde bereketi yok. Etrafımda bilet alan insan olunca 'Kardeşim bakın karşınızda canlı örnek var. Bana ne hayrı oldu ki size de şans getirsin' diyorum ama kimse kaile almıyor. Bu yüzden kimseye karışmıyorum' ifadelerini kullanıyor.
Para yüzünden cezaevine girdi
* Milli Piyango'yu en çok kazanan talihliler Denizli'den çıkıyor. Çivril ilçesinde daha önce sekiz kişiye büyük ikramiye çıkmış. 'Milyarder Osman' lakaplı Osman Kaplan da onlardan biri. Milli Piyango çıkmadan önce marangoz olan Kaplan üç yıl arayla Milli Piyango'dan iki defa büyük ikramiye kazanıp tüm parasını kısa sürede tüketmiş. Para çıkar çıkmaz ilk iş olarak eşini boşayan Kaplan, lüks ev ve arabalar alıp paraları gece hayatında bitirmiş. Harcamalarının önüne geçemeyen Kaplan'ın borcu çoğalınca cezaevine dahi girmiş. Cezaevinden çıktıktan birkaç gün sonra bilet alan Kaplan, yine piyangodan para kazanmış. Şans oyunlarından çıkan paranın bir türlü hayrını, bereketini göremeyen Kaplan, 2001'de tüm parasını neredeyse bir yıl içinde bitirmiş. Hatta bir dönem peşine mafya bile takılan Kaplan, para kaptırdığı insanlarla defalarca kavga etmiş. Parasını bitirdikten sonra eşine geri dönen Kaplan'ın artık eşinden başka kimsesi yok.
Bileti ben alacağım
* Dört defa büyük ikramiyeyi kazanmasına rağmen tüm parayı harcayıp mesleği olan kağıt toplayıcılığına geri dönen Sivaslı Kudret Şendil, mahallelinin verdiği yardımlarla geçiniyor. Şendil, her defasında kazandığı parayı kısa sürede tüketerek şatafatlı ve gösterişli bir yaşamdan tek gözlü gecekonduya dönüş yapmış. İlk olarak 1978 yılındaki Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişinde 10 bin lira ikramiye kazanan Şendil, bu parayı gece hayatında bitirmiş. 1999 yılbaşı çekilişi için aldığı çeyrek bilete yine büyük ikramiye çıkan Şendil, yine tüm parayı gününü gün ederek eğlencelerde kısa sürede bitirerek eski hayatına geri dönmüş. 'İki kere çıktı üçüncü kez neden olmasın' diyerek şansını denemeye devam etmiş ve 2004 çekilişinde yine büyük ikramiyeyi kendisine çıkınca gece kulüplerinde paraları bitirmiş. Şansının sürekli yaver gittiğine inanan Şendil, her defasında başladığı noktaya geri dönse de yaşadıklarından pek ders çıkarmamış. Hatta geçen sene son parasıyla yine bir tane çeyrek bilet almış.
Servetim bitmez sanıyordum
* Denizli'nin bir diğer ikramiye talihsizi ise Ahmet Sarı. 1965 yılının talihlilerinden olan Sarı'ya o zamanlar 10 bin lira çıkmış. Parasıyla çocuklarını evlendirip köyüne su kazandırsa da lüks yaşantısı sebebiyle zamanla tüm parasını bitirmiş. Para çıktıktan sonra aldığı tarlalar ve gayrimenkulleri bir bir satan Sarı, hesabında tuttuğu 140 bin liraya da işlem yapılmadığı için devlet el koyar. Kötüye giden yaşam şekli ve biten parası yüzünden eşinden boşanan Sarı'ya çocukları da sahi çıkmamış. Hiç parası kalmadığı için bakıma muhtaç olan Sarı, en Sonunda huzur evinin yolunu tutmuş. Bir zamanlar serveti hiç bitmez sanan Sarı, şimdilerde devletin aylık verdiği 140 liralık yaşlılık maaşla yaşıyor.
Hayatı belgesel oldu
* Sultanahmet'te 40 sene ayakkabı boyacılığı yapan Mustafa Savgan da paranın mutluluk getirmediği 'piyango tiryakileri'nden biri. 2014 yılında kanserden vefat eden Savgan, hem öksüz hem yetim büyümüş. Hikayesi ise diğer piyango mağdurlarınınkiyle benzer: Zengin olma hayalleriyle sürekli Milli Piyango biletleri alan Savgan, ilk ikramiyeyi 1979'da kazanmış. Ardından da defalarca küçük de olsa ikramiyeler kazanmaya devam etmiş. Kazandıkça bilet almış. Savgan, 1982'de 30 milyon, 1984'te 15 milyon lira kazanarak Türkiye'nin en talihli isimlerinden biri haline gelmiş. Elde ettiği onca parayı har vurup harman savuran Savgan'ın tek hayali yuva kurmakmış ama eşi tam bir dolandırıcı çıkmış. Eşinin ailesine yedirdiği paralar yüzünden bir de düşman edinen Savgan, ipin ucunu kaçırınca kalmış yine beş parasız. Eşi tarafından terk edilen Savgan, İstanbul sokaklarında eski işi boyacılığa dönmüş. Kansere yakalanan Savgan'a daha önce hiç tanışmadığı uzak bir akrabası sahip çıkmış. Tedavi gördüğü sırada yaşamını yitiren Mustafa Savgan'ın hayatı Ender Yeşildağ ve Mehmet Özgür Candan tarafından 'Kaybedebilme Kabiliyeti' isimli bir belgesele dönüştürüldü. Belgeselde defalarca Savgan'ın kazandığı paraları nasıl tükettiği kendisi ve esnaf arkadaşlarının tarafından anlatılıyor.
PATRONU EŞİMİ MAHVETTİ
Hamallık yapan Fuat Özdemir 2014 yılına trilyoner olarak girdi. Ancak bu para Özdemir ailesine sadece acı getirdi. İlk önce patronu 5 buçuk trilyonunu zimmetine geçirdi. 3 senede hayatları altüst oldu. Devamını Fuat Özdemir'in eşi Melek Özdemir'den dinliyoruz: 'Patronu eşimi mahvetti. Sonra Karagümrüklü Nuriş'in oğullarına beni koruyun demiş. Onlar da parasını aldı. Bahar ve Yıldız isimli iki kadın tarafından dolandırıldı. Kırklareli'nde Hulisi Hergün isimli bir şahıs da 'rent a car,2 kuracağım diye parasını alıp geri vermedi. Kalan parasını da pavyonlarda yedi.'
HAMALLIKTAKİ HAYATIMI ÖZLÜYORUM
Eşi hamalken daha mutlu olduklarını söyleyen Özdemir, 'Piyango çıktıktan sonra hayatımız çok kötü değişti. Hayatımıza bambaşka insanlar girdi. Parasını elinden aldılar, kandırdılar. Severek evlendik, çocuğumuz vardı. Zamanla beni düşman gibi görmeye başladı. Kavga ettik, çok bağırıp çağırıyordu. Beni aldattı ama ondan vazgeçmedim. Onu kandırdıklarını biliyordum. Hastayken onu hastanelere hep ben götürüp getirirdim. Kıyamazdım ona' ifadelerini kullanıyor.
KAN KUSARAK ÖLDÜ
2015'te siroz teşhisi konan Fuat Özdemir, tedavi olmayı reddetmiş. Eşi Melek Özdemir, o süreci şu sözlerle anlatıyor: 'Eşim zaten içiyordu, iyice alkole bağlandı. En son Ramazan ayında rakıyı susuz içti. Ağustos 2017'de de kan kusarak öldü. Eşimin vefatından sonra patronuna dava açtık. Çocuklarım için o paranın peşini bırakmayacağım. Keşke o Milli Piyango hiç çıkmasaydı da huzurumuz yerinde olsaydı. 36 yaşında iki çocukla dul kaldım. Annemle babam yanımıza geldi. Para çıkmasaydı eşimle çocuğumla yuvamda mutlu olurdum. Bu para eşimi öldürdü. Ömrünün son günlerinde 'Bu para bana huzur getirmedi' demeye başlamıştı. 'Belki lüks hayat yaşadım ama hamallıktaki hayatımı özledim' derdi.'
O PARA BAŞIMA BELA OLDU
Hayatı değişen başka bir talihsiz ise yine Edirne'den 51 yaşındaki Ayhan Yalçınkaya. Sağlık müdürlüğünde memur olarak çalışırken 1995 yılında Milli Piyango çıkınca işinden ayrılan Yalçınkaya, 'Para çıkınca kendi işimi kurdum. Fakat başarılı olamadım. Çünkü o kadar parayı yönetmeyi bilmiyordum. Har vurduk harman savurduk. Sürekli farklı işler denedim ama hiçbirinde başarılı olamadım. Paralar suyunu çektikten 15 sene sonra memurluğa tekrar döndüm. Ambulans şoförlüğü yaptım. Ben işleri batırıp hayatımı düzene sokmuşken geçmişteki olaylar yüzünden cezaevine girdim. 2 yıl hapis yattım. Fakat artık iş bulamıyorum. Emekli olmaya çalışıyorum ama olamıyorum. Bu paranın hiçbir şekilde bereketi yok. Etrafımda bilet alan insan olunca 'Kardeşim bakın karşınızda canlı örnek var. Bana ne hayrı oldu ki size de şans getirsin' diyorum ama kimse kaile almıyor. Bu yüzden kimseye karışmıyorum' ifadelerini kullanıyor.
Para yüzünden cezaevine girdi
* Milli Piyango'yu en çok kazanan talihliler Denizli'den çıkıyor. Çivril ilçesinde daha önce sekiz kişiye büyük ikramiye çıkmış. 'Milyarder Osman' lakaplı Osman Kaplan da onlardan biri. Milli Piyango çıkmadan önce marangoz olan Kaplan üç yıl arayla Milli Piyango'dan iki defa büyük ikramiye kazanıp tüm parasını kısa sürede tüketmiş. Para çıkar çıkmaz ilk iş olarak eşini boşayan Kaplan, lüks ev ve arabalar alıp paraları gece hayatında bitirmiş. Harcamalarının önüne geçemeyen Kaplan'ın borcu çoğalınca cezaevine dahi girmiş. Cezaevinden çıktıktan birkaç gün sonra bilet alan Kaplan, yine piyangodan para kazanmış. Şans oyunlarından çıkan paranın bir türlü hayrını, bereketini göremeyen Kaplan, 2001'de tüm parasını neredeyse bir yıl içinde bitirmiş. Hatta bir dönem peşine mafya bile takılan Kaplan, para kaptırdığı insanlarla defalarca kavga etmiş. Parasını bitirdikten sonra eşine geri dönen Kaplan'ın artık eşinden başka kimsesi yok.
Bileti ben alacağım
* Dört defa büyük ikramiyeyi kazanmasına rağmen tüm parayı harcayıp mesleği olan kağıt toplayıcılığına geri dönen Sivaslı Kudret Şendil, mahallelinin verdiği yardımlarla geçiniyor. Şendil, her defasında kazandığı parayı kısa sürede tüketerek şatafatlı ve gösterişli bir yaşamdan tek gözlü gecekonduya dönüş yapmış. İlk olarak 1978 yılındaki Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişinde 10 bin lira ikramiye kazanan Şendil, bu parayı gece hayatında bitirmiş. 1999 yılbaşı çekilişi için aldığı çeyrek bilete yine büyük ikramiye çıkan Şendil, yine tüm parayı gününü gün ederek eğlencelerde kısa sürede bitirerek eski hayatına geri dönmüş. 'İki kere çıktı üçüncü kez neden olmasın' diyerek şansını denemeye devam etmiş ve 2004 çekilişinde yine büyük ikramiyeyi kendisine çıkınca gece kulüplerinde paraları bitirmiş. Şansının sürekli yaver gittiğine inanan Şendil, her defasında başladığı noktaya geri dönse de yaşadıklarından pek ders çıkarmamış. Hatta geçen sene son parasıyla yine bir tane çeyrek bilet almış.
Servetim bitmez sanıyordum
* Denizli'nin bir diğer ikramiye talihsizi ise Ahmet Sarı. 1965 yılının talihlilerinden olan Sarı'ya o zamanlar 10 bin lira çıkmış. Parasıyla çocuklarını evlendirip köyüne su kazandırsa da lüks yaşantısı sebebiyle zamanla tüm parasını bitirmiş. Para çıktıktan sonra aldığı tarlalar ve gayrimenkulleri bir bir satan Sarı, hesabında tuttuğu 140 bin liraya da işlem yapılmadığı için devlet el koyar. Kötüye giden yaşam şekli ve biten parası yüzünden eşinden boşanan Sarı'ya çocukları da sahi çıkmamış. Hiç parası kalmadığı için bakıma muhtaç olan Sarı, en Sonunda huzur evinin yolunu tutmuş. Bir zamanlar serveti hiç bitmez sanan Sarı, şimdilerde devletin aylık verdiği 140 liralık yaşlılık maaşla yaşıyor.
Hayatı belgesel oldu
* Sultanahmet'te 40 sene ayakkabı boyacılığı yapan Mustafa Savgan da paranın mutluluk getirmediği 'piyango tiryakileri'nden biri. 2014 yılında kanserden vefat eden Savgan, hem öksüz hem yetim büyümüş. Hikayesi ise diğer piyango mağdurlarınınkiyle benzer: Zengin olma hayalleriyle sürekli Milli Piyango biletleri alan Savgan, ilk ikramiyeyi 1979'da kazanmış. Ardından da defalarca küçük de olsa ikramiyeler kazanmaya devam etmiş. Kazandıkça bilet almış. Savgan, 1982'de 30 milyon, 1984'te 15 milyon lira kazanarak Türkiye'nin en talihli isimlerinden biri haline gelmiş. Elde ettiği onca parayı har vurup harman savuran Savgan'ın tek hayali yuva kurmakmış ama eşi tam bir dolandırıcı çıkmış. Eşinin ailesine yedirdiği paralar yüzünden bir de düşman edinen Savgan, ipin ucunu kaçırınca kalmış yine beş parasız. Eşi tarafından terk edilen Savgan, İstanbul sokaklarında eski işi boyacılığa dönmüş. Kansere yakalanan Savgan'a daha önce hiç tanışmadığı uzak bir akrabası sahip çıkmış. Tedavi gördüğü sırada yaşamını yitiren Mustafa Savgan'ın hayatı Ender Yeşildağ ve Mehmet Özgür Candan tarafından 'Kaybedebilme Kabiliyeti' isimli bir belgesele dönüştürüldü. Belgeselde defalarca Savgan'ın kazandığı paraları nasıl tükettiği kendisi ve esnaf arkadaşlarının tarafından anlatılıyor.