AK Parti Konya Milletvekili Ve Eski Başbakan Davutoğlu Açıklaması
'(ABD'deki Hakan Atilla davası) Amerika'daki o mahkemede, sunulan belgelerin 1725 Aralık'la irtibatı dolayısıyla bizim açımızdan Türkiye'deki darbe teşebbüsünün bir silsiledir. New York'ta sürdürülen bu algı operasyonlarına karşı dimdik ayaktayız, ayakta olmaya da devam edeceğiz'
AK Parti Konya Milletvekili ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York'ta tutuklu bulunan eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada mahkemeye sunulan belgelerin 17-25 Aralık'la irtibatı olduğunu ve bu açıdan Türkiye'deki darbe teşebbüsünün devamı niteliğinde olduğunu söyledi.
Davutoğlu, Konyalılar Federasyonunca (KONFED) Buca Atlı Spor Kulübünde düzenlenen 2. Konya Hemşehri Buluşması programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, ABD'nin New York eyaletinde eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Atilla'nın sanık olarak yer aldığı davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusulararası hukuka saygılı, bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu dile getiren Davutoğlu, hangi ülkeyle nasıl bir ilişki kuracağına Ankara'nın karar vereceğini kaydetti.
- "Türkiye'nin çıkarı önceliklidir"
Davutoğlu, bu noktada Türkiye'nin çıkarlarının öncelikli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünyaya hep şunu söyledik. Biz BM'nin ambargosuna uyarız. Çünkü BM'nin üyesiyiz. Ama Amerika'nın tek taraflı ambargosuna uymadık, uymayız. O zaman da söyledik, şimdi de söylüyoruz, kıyamete kadar da söyleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Dışışleri Bakanı olduğu dönemde Türkiye, İran, Birezilya üçlü anlaşmasını imzalandığını anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Neticede amacımız İran'a yönelik ambargoyu kaldıracak bir anlaşmayı sağlamak ve bu yolla Türkiye'nin ekonomik menfaatlerini korumak. Bizi Türkiye ilgilendirir. Başka ülkenin değil, Türkiye'nin çıkarı önceliklidir. İran bizim komşumuzdur. Kimseden talimatla iş yürütmeyiz. Hangi küresel güç olursa olsun kimse Türkiye'yi yedeğine alamaz."
- "17-25 Aralık bir darbe teşebbüsüdür"
Davutoğlu, 17-25 Aralık sürecinin seçilmiş iktidara, başbakana, bakanlara, devletin bütün mekanizmalarına ve demokrasiye yönelik darbe teşebbüsü olduğunu belirtti.
Bu teşebbüste kullanılan belgelerin şimdi ABD'deki davada kullanılmak istendiğine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Amerika'daki o mahkemede sunulan belgelerin 17-25 Aralık'la irtibatı dolayısıyla bizim açımızdan Türkiye'deki darbe teşebbüsünün bir silsiledir.
Bugün New York'ta sürdürülen bu algı operasyonlarına karşı dimdik ayaktayız, ayakta olmaya da devam edeceğiz. Son yapılan açıklamalar çerçevesinde Rıza Sarraf denilen bir şahıs devletimizin izzeti ve itibarıyla oynamak yanında bir de adalet düşüncemizi de rencide eden bir yığın beyanatta bulunuyor. Gördüğünüz gibi adaleti kaybederseniz devleti yaşatamazsınız. İzzeti kaybederseniz de devlet yaşasa bile itibarınız olmaz. Devletimizin izzeti için dimdik dururken mutlak anlamda adaleti ve ahlakı da hakim kılmak zorundayız."
Davutoğlu, "devleti bu ateş çemberinin içinden nasıl çıkarırız" diye düşünürken, Rıza Sarraf başta olmak üzere, kim kendi çıkarını düşündüyse kim kendi servetini artırmayı planlamış, kim rüşvet almış, kim haksız bir kazanç peşinde olmuş ve o kazancı elde etmişse onlardan da hesap sorulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Etkinliğe, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı, AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Konya hemşehri dernekleri başkanları ile diğer konuk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Kaynak: AA
Davutoğlu, Konyalılar Federasyonunca (KONFED) Buca Atlı Spor Kulübünde düzenlenen 2. Konya Hemşehri Buluşması programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, ABD'nin New York eyaletinde eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Atilla'nın sanık olarak yer aldığı davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusulararası hukuka saygılı, bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu dile getiren Davutoğlu, hangi ülkeyle nasıl bir ilişki kuracağına Ankara'nın karar vereceğini kaydetti.
- "Türkiye'nin çıkarı önceliklidir"
Davutoğlu, bu noktada Türkiye'nin çıkarlarının öncelikli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünyaya hep şunu söyledik. Biz BM'nin ambargosuna uyarız. Çünkü BM'nin üyesiyiz. Ama Amerika'nın tek taraflı ambargosuna uymadık, uymayız. O zaman da söyledik, şimdi de söylüyoruz, kıyamete kadar da söyleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Dışışleri Bakanı olduğu dönemde Türkiye, İran, Birezilya üçlü anlaşmasını imzalandığını anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Neticede amacımız İran'a yönelik ambargoyu kaldıracak bir anlaşmayı sağlamak ve bu yolla Türkiye'nin ekonomik menfaatlerini korumak. Bizi Türkiye ilgilendirir. Başka ülkenin değil, Türkiye'nin çıkarı önceliklidir. İran bizim komşumuzdur. Kimseden talimatla iş yürütmeyiz. Hangi küresel güç olursa olsun kimse Türkiye'yi yedeğine alamaz."
- "17-25 Aralık bir darbe teşebbüsüdür"
Davutoğlu, 17-25 Aralık sürecinin seçilmiş iktidara, başbakana, bakanlara, devletin bütün mekanizmalarına ve demokrasiye yönelik darbe teşebbüsü olduğunu belirtti.
Bu teşebbüste kullanılan belgelerin şimdi ABD'deki davada kullanılmak istendiğine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Amerika'daki o mahkemede sunulan belgelerin 17-25 Aralık'la irtibatı dolayısıyla bizim açımızdan Türkiye'deki darbe teşebbüsünün bir silsiledir.
Bugün New York'ta sürdürülen bu algı operasyonlarına karşı dimdik ayaktayız, ayakta olmaya da devam edeceğiz. Son yapılan açıklamalar çerçevesinde Rıza Sarraf denilen bir şahıs devletimizin izzeti ve itibarıyla oynamak yanında bir de adalet düşüncemizi de rencide eden bir yığın beyanatta bulunuyor. Gördüğünüz gibi adaleti kaybederseniz devleti yaşatamazsınız. İzzeti kaybederseniz de devlet yaşasa bile itibarınız olmaz. Devletimizin izzeti için dimdik dururken mutlak anlamda adaleti ve ahlakı da hakim kılmak zorundayız."
Davutoğlu, "devleti bu ateş çemberinin içinden nasıl çıkarırız" diye düşünürken, Rıza Sarraf başta olmak üzere, kim kendi çıkarını düşündüyse kim kendi servetini artırmayı planlamış, kim rüşvet almış, kim haksız bir kazanç peşinde olmuş ve o kazancı elde etmişse onlardan da hesap sorulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Etkinliğe, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı, AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Konya hemşehri dernekleri başkanları ile diğer konuk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.