Akıncı Üssü Davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, 15 Temmuz'da Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığında görev yapan sanık eski kurmay yarbay Olgun Acuce, savunmasına devam etti.
İddianameden alıntılar yaparak savunmasını sürdüren Acuce, Akıncı Üssü'nün 22.52'de irtibat kuran Eskişehir'deki Birleştirilmiş Harekat Merkezi'nin (BHM) talimatlarını dinlemediğini belirterek, bu sırada Yıldız radardan dönüş talimatı alan "Gören" uçağının Akıncı Üssü'nün iniş izni vermemesi üzerine beklemede kaldığını hatırlattı.
Acuce, 23.17'de Yıldız radara tekrar beklemede olacaklarının söylendiğini, 23.19'da ise radarın, kendileri ile görüşmeden kalkan tüm uçaklara herkesin duyacağı frekanstan "kalktığınız meydana dönün" çağrısı yaptığını ifade etti.
Sonrasında Yıldız radarla da temas kurmadıklarını belirten Acuce, yaşanan karışıklık dolayısıyla güvenli olarak görülen 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı ile temas kurulduğunu, harekat komutanının da Akıncı'nın talimatlarına uyulması gerektiğini söylediğini iddia etti.
- Özel Harekata bomba atıldığını görmüş
Acuce, 22.35 ile 23.20 arasında Yıldız radar ile aralıksız temas halinde olduklarını belirterek, 23.19’da yaptıkları son görüşmede radarın "Gören" uçağını serbest bıraktığını söyledi.
Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'na iddianameye göre 23.18'de bomba atıldığını anlatan Acuce, "Gören"in başka frekansta olduğu için ne konuşmaları ne de atış yapıldığını duyduğunu iddia etti.
Acuce, "Gören" uçağının tahmini olarak 23.26'da Gölbaşı'nda olduğunu belirterek, "Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı'na bomba atılmasını önce duydum, sonra gördüm." dedi.
TSK Özel Kuvvetler Komutanlığı olduğunu sandıkları bölgeye kamerayla bakmaya başladığını ve askeri tesise benzer bir tesis gördüğünü dile getiren Acuce, burada bir yangın veya patlama olduğunu değerlendirdiğini bildirdi.
Acuce, aklına ilk gelen şeyin bir sabotaj olduğunu, "Gören" uçağının da bu yüzden kaldırıldığı ve birlik etrafını havadan emniyete almak için görevlendirildiğini düşündüğünü öne sürdü. Acuce, şöyle konuştu:
"Tesisin etrafına bakmaya devam ettik. Tesisin dışında, doğusuna doğru, paralel yol üzerinde araç yoğunluğu farkettik. Uçuş ekibinden yangın ve patlamayla beraber bununla alakalı olabileceğini değerlendirdiğim araçların ne olduğunu sormasını istedim. Bizim bu sorumuzun üzerine bir cevap gelmedi, sanırım temas kurulamadı. Bir müddet daha yola baktıktan sonra o bölgenin emniyetli olduğunu değerlendirip tesisin daha tenha alanlarını kontrol etmek için kuzeydoğu noktasından başlayarak bakmaya devam ettik.
Saat 00.00 civarı bize verilen frekanstan F16'ların bomba atacağına yönelik konuşmalar duyduk. Uçak komutanı Teoman yüzbaşı, konuşmaları duyduktan sonra 'Ne oluyor, ne bombası, nereye atıyorsunuz?' diye bir şey söyledi. Kaçınma yapabilmek için atış yapılacak noktanın koordinat ve istikametini istedi. Gören uçağı, aldığı koordinata göre kaçınma yaparken ben de telsizden aldığımız koordinata kamerayı yönlendirdim. Saniyeler sonra tesisin doğu sınırına yakın iç tarafında, bahçesinde patlama oldu."
İddianamede yer verilen F16'ların telsiz konuşmalarına da değinen Acuce, "Gören" uçağı daha kalkmadan kameraları bulunan F16'ların bölgede yer aldığını ve gözlem yapabildiklerini anlattı.
Acuce, F16'larla filonun yaptığı konuşmaların "Gören" uçağının duymadığı telsiz kanalından yapıldığını da iddia ederek, bombalamalar yapılırken kimsenin "Gören" uçağından yardım istemediğini ileri sürdü.
"Gören" uçağının bölgede uçmaya devam ettiğini ancak olayın içinde olmadığını savunan Acuce, "Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın olduğu yere atılan bombayı gördükten sonra normal görünen görev anormal bir duruma dönüşmüştür." dedi.
- 12. Hava Üssü, "Akıncı'nın emirlerine uyun" talimatı vermiş
Acuce, bombanın atılmasının ardından uçak komutanının yanına gidip gördüklerinin normal olmadığına dair bir cümle kurduğunu dile getirerek, onun da güvendikleri 12. Hava Ulaştırma Üssü harekat merkezine durumu sormaya karar verdiğini söyledi.UHM'nin de Akıncı'nın talimatlarına uyulması emri verdiğini belirten Acuce, sonrasında üç koordinata daha F16'larca bomba atıldığını kendilerinin duymadığını öne sürdü.
Acuce, uçak komutanı Teoman Kalmaz'ın 01.30 civarı tekrar iniş yapmak istediğini, ancak "Aslan" kod adlı uçağın bu kez daha sert şekilde iniş yapılmayacağını söylediğini iddia etti.
Yıldız radarının bir ulaştırma uçağına 01.43'te çağrı yaptığını, 03.00'e kadar ise BHM'den aranmadıklarını öne süren Acuce, "Gören"in bu süre zarfında ulaştırma uçakları ile yapılan konuşmaları da duymadığını iddia etti.
Acuce, "Gören uçağı kendisi gibi yanlış yönlendirilen bir ulaştırma uçağı ile irtibat kuruyor ve diğer uçaklar gibi dönüşe geçiyor. Gören uçağı illegal bir emir almamış ve uygulamamıştır. Uçağın kalkışı legaldir ve izin alarak uçuş yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Diğer ulaştırma uçaklarıyla Malatya'ya indiklerini ifade eden Acuce, daha sonra gözaltına alındığını dile getirdi.
Tahliye talebinde bulunan Acuce'nin savunmasını tamamlamasının ardından duruşma yarına ertelendi.
Kaynak: AA
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, 15 Temmuz'da Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığında görev yapan sanık eski kurmay yarbay Olgun Acuce, savunmasına devam etti.
İddianameden alıntılar yaparak savunmasını sürdüren Acuce, Akıncı Üssü'nün 22.52'de irtibat kuran Eskişehir'deki Birleştirilmiş Harekat Merkezi'nin (BHM) talimatlarını dinlemediğini belirterek, bu sırada Yıldız radardan dönüş talimatı alan "Gören" uçağının Akıncı Üssü'nün iniş izni vermemesi üzerine beklemede kaldığını hatırlattı.
Acuce, 23.17'de Yıldız radara tekrar beklemede olacaklarının söylendiğini, 23.19'da ise radarın, kendileri ile görüşmeden kalkan tüm uçaklara herkesin duyacağı frekanstan "kalktığınız meydana dönün" çağrısı yaptığını ifade etti.
Sonrasında Yıldız radarla da temas kurmadıklarını belirten Acuce, yaşanan karışıklık dolayısıyla güvenli olarak görülen 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı ile temas kurulduğunu, harekat komutanının da Akıncı'nın talimatlarına uyulması gerektiğini söylediğini iddia etti.
- Özel Harekata bomba atıldığını görmüş
Acuce, 22.35 ile 23.20 arasında Yıldız radar ile aralıksız temas halinde olduklarını belirterek, 23.19’da yaptıkları son görüşmede radarın "Gören" uçağını serbest bıraktığını söyledi.
Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'na iddianameye göre 23.18'de bomba atıldığını anlatan Acuce, "Gören"in başka frekansta olduğu için ne konuşmaları ne de atış yapıldığını duyduğunu iddia etti.
Acuce, "Gören" uçağının tahmini olarak 23.26'da Gölbaşı'nda olduğunu belirterek, "Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı'na bomba atılmasını önce duydum, sonra gördüm." dedi.
TSK Özel Kuvvetler Komutanlığı olduğunu sandıkları bölgeye kamerayla bakmaya başladığını ve askeri tesise benzer bir tesis gördüğünü dile getiren Acuce, burada bir yangın veya patlama olduğunu değerlendirdiğini bildirdi.
Acuce, aklına ilk gelen şeyin bir sabotaj olduğunu, "Gören" uçağının da bu yüzden kaldırıldığı ve birlik etrafını havadan emniyete almak için görevlendirildiğini düşündüğünü öne sürdü. Acuce, şöyle konuştu:
"Tesisin etrafına bakmaya devam ettik. Tesisin dışında, doğusuna doğru, paralel yol üzerinde araç yoğunluğu farkettik. Uçuş ekibinden yangın ve patlamayla beraber bununla alakalı olabileceğini değerlendirdiğim araçların ne olduğunu sormasını istedim. Bizim bu sorumuzun üzerine bir cevap gelmedi, sanırım temas kurulamadı. Bir müddet daha yola baktıktan sonra o bölgenin emniyetli olduğunu değerlendirip tesisin daha tenha alanlarını kontrol etmek için kuzeydoğu noktasından başlayarak bakmaya devam ettik.
Saat 00.00 civarı bize verilen frekanstan F16'ların bomba atacağına yönelik konuşmalar duyduk. Uçak komutanı Teoman yüzbaşı, konuşmaları duyduktan sonra 'Ne oluyor, ne bombası, nereye atıyorsunuz?' diye bir şey söyledi. Kaçınma yapabilmek için atış yapılacak noktanın koordinat ve istikametini istedi. Gören uçağı, aldığı koordinata göre kaçınma yaparken ben de telsizden aldığımız koordinata kamerayı yönlendirdim. Saniyeler sonra tesisin doğu sınırına yakın iç tarafında, bahçesinde patlama oldu."
İddianamede yer verilen F16'ların telsiz konuşmalarına da değinen Acuce, "Gören" uçağı daha kalkmadan kameraları bulunan F16'ların bölgede yer aldığını ve gözlem yapabildiklerini anlattı.
Acuce, F16'larla filonun yaptığı konuşmaların "Gören" uçağının duymadığı telsiz kanalından yapıldığını da iddia ederek, bombalamalar yapılırken kimsenin "Gören" uçağından yardım istemediğini ileri sürdü.
"Gören" uçağının bölgede uçmaya devam ettiğini ancak olayın içinde olmadığını savunan Acuce, "Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın olduğu yere atılan bombayı gördükten sonra normal görünen görev anormal bir duruma dönüşmüştür." dedi.
- 12. Hava Üssü, "Akıncı'nın emirlerine uyun" talimatı vermiş
Acuce, bombanın atılmasının ardından uçak komutanının yanına gidip gördüklerinin normal olmadığına dair bir cümle kurduğunu dile getirerek, onun da güvendikleri 12. Hava Ulaştırma Üssü harekat merkezine durumu sormaya karar verdiğini söyledi.UHM'nin de Akıncı'nın talimatlarına uyulması emri verdiğini belirten Acuce, sonrasında üç koordinata daha F16'larca bomba atıldığını kendilerinin duymadığını öne sürdü.
Acuce, uçak komutanı Teoman Kalmaz'ın 01.30 civarı tekrar iniş yapmak istediğini, ancak "Aslan" kod adlı uçağın bu kez daha sert şekilde iniş yapılmayacağını söylediğini iddia etti.
Yıldız radarının bir ulaştırma uçağına 01.43'te çağrı yaptığını, 03.00'e kadar ise BHM'den aranmadıklarını öne süren Acuce, "Gören"in bu süre zarfında ulaştırma uçakları ile yapılan konuşmaları da duymadığını iddia etti.
Acuce, "Gören uçağı kendisi gibi yanlış yönlendirilen bir ulaştırma uçağı ile irtibat kuruyor ve diğer uçaklar gibi dönüşe geçiyor. Gören uçağı illegal bir emir almamış ve uygulamamıştır. Uçağın kalkışı legaldir ve izin alarak uçuş yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Diğer ulaştırma uçaklarıyla Malatya'ya indiklerini ifade eden Acuce, daha sonra gözaltına alındığını dile getirdi.
Tahliye talebinde bulunan Acuce'nin savunmasını tamamlamasının ardından duruşma yarına ertelendi.