Gazeteci-Yazar Şentürk, 'Müslümanlar İçin Niyet, Zaman, Mekan Ve Şuur Çok Önemli'
Gazeteci-Yazar Erem Şentürk, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde ‘Kudüs’ konulu konferans verdi. Konferansta konuşan Şentürk, Kudüs meselesi başta olmak üzere tüm yaşanan olaylara karşı bütün Müslümanların niyet, zaman ve mekan kavramları ile şuurlu olmaları gerektiğini söyledi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde, saygı duruşu İstiklal Marşı’nın okunması ve üniversitenin tanıtım filminin gösterimiyle başlayan konferansa; Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Kaya, Nevşehir İl Jandarma Komutanı Kıdemli Kurmay Albay Yüksel Yiğit, Gülşehir Kaymakamı Çağlar Tekin ve Hacıbektaş Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirel, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, üniversite personeli ve öğrencileri, Nevşehir Merkez Recep Tayyip Erdoğan Fen ve Sosyal Bilimleri Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri ile davetliler katıldı.
Konuşmasına Filistin ve Kudüs’te bugünlerde yaşananların ilk defa yaşanmadığının altını çizerek başlayan Gazeteci-Yazar Erem Şentürk, “Hz. Ömer zamanında, Selçuklu döneminde, Selahattin Eyyubi zamanında, Memlûkler döneminde ve Osmanlı döneminde de aynıydı ve süreç içinde hallolmuştu. Hatta bugün Filistin’de yaşananların 10 katı zorluklarla Selahattin Eyyubi 12 yıl mücadele etmiştir” dedi.
Şentürk “Kudüs’ün içerisine girdiğiniz zaman, size ilk söylenen cümle ‘İşgal altındaki son Osmanlı şehrine hoşgeldiniz’dir. Çünkü Kudüs Osmanlı’ya karşı bağımsızlık ilan etmemiştir. Filistin, İngiliz ve İsrailliler tarafından Osmanlı toprağı diye işgal edilmiştir. Herhangi bir eve girdiğinizde size ilk söyleyecekleri evlerini boş bırakmamak gerektiğidir. Çünkü, o ev her an İsrail tarafından gasp edilebilir. Adamların evleri; dünyanın en barbar, en terbiyesiz, en acımasız ve en yalancı ordusuyla karşı karşıya. Hiçbir savaş tarihinde böyle işgal yapılmamıştır. Haberlerde gördüğünüz gibi İsrail, ‘Filistin’in burasını alayım, şurasını alayım’ diye yürümüyor. Daire daire Filistin’i işgal ediyorlar. İtiraz ve isyan edildiğinde gözaltına alınıp, hapse atıyorlar. Bunu yaparken de ‘Çünkü sen kanuna uymadın’ diyorlar. İsrail bu ve benzeri bahaneler için sistematik olarak 600 tane bahane kanunu uyguluyor. Gelip Filistinlileri evlerinden çıkarmak istediklerinde kendilerine dokuz haneli bir numara gösteriliyor. O sözde kanunlarla Filistinliler çocuk, kadın, erkek, yaşlı ve hasta demeden yerlerde sürüklenerek evlerinden çıkarılıyor ve işgal ediliyor. Bunların yerine de bu evlere Yahudiler yerleştiriliyor. Yeni binalar yapıyorlar.
Filistin’in İsrail’e karşı mücadele stratejilerinden bir tanesi nüfus stratejisidir. Bugün herkes ’Neden Türkiye Filistinlileri Türkiye’ye almıyor?’ diye eleştiriyor. Peki İsrail’in Türkiye’ye Filistinleri almaları için yıllardan beri kişi başına milyonlarca dolar teklif ettiğini ve bunu Türkiye’nin kabul etmediğini biliyor musunuz? Eğer Türkiye, bu sizin düşündüğünüzü, eleştirdiğinizi ve dolayısıyla İsrail’in isteğini kabul ederse, işte o zaman Filistin nüfus kaybı yaşar ve tam da İsrail’in istediği olur. Filistin toprakları topyekûn ellerine geçer. Türkiye bunun farkında ve o yüzden Filistin nüfusunu arttırmaya çalışıyor. Filistin için çimento da çok önemlidir. Çimento, Filistin için ev demek, ev ise yuva demek, yuva ise nüfus artışı demektir” diye konuştu.
Şentürk konuşmasının sonunda; niyet, zaman ve mekan kavrayışları ile şuurlu bireyler yetiştirilmede Üniversitelere büyük görevler düştüğünü söyledi.
Şentürk’e konuşmasının ardından katılımlarından dolayı teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, plaket takdiminde bulundu.
Kaynak: İHA
Konuşmasına Filistin ve Kudüs’te bugünlerde yaşananların ilk defa yaşanmadığının altını çizerek başlayan Gazeteci-Yazar Erem Şentürk, “Hz. Ömer zamanında, Selçuklu döneminde, Selahattin Eyyubi zamanında, Memlûkler döneminde ve Osmanlı döneminde de aynıydı ve süreç içinde hallolmuştu. Hatta bugün Filistin’de yaşananların 10 katı zorluklarla Selahattin Eyyubi 12 yıl mücadele etmiştir” dedi.
Şentürk “Kudüs’ün içerisine girdiğiniz zaman, size ilk söylenen cümle ‘İşgal altındaki son Osmanlı şehrine hoşgeldiniz’dir. Çünkü Kudüs Osmanlı’ya karşı bağımsızlık ilan etmemiştir. Filistin, İngiliz ve İsrailliler tarafından Osmanlı toprağı diye işgal edilmiştir. Herhangi bir eve girdiğinizde size ilk söyleyecekleri evlerini boş bırakmamak gerektiğidir. Çünkü, o ev her an İsrail tarafından gasp edilebilir. Adamların evleri; dünyanın en barbar, en terbiyesiz, en acımasız ve en yalancı ordusuyla karşı karşıya. Hiçbir savaş tarihinde böyle işgal yapılmamıştır. Haberlerde gördüğünüz gibi İsrail, ‘Filistin’in burasını alayım, şurasını alayım’ diye yürümüyor. Daire daire Filistin’i işgal ediyorlar. İtiraz ve isyan edildiğinde gözaltına alınıp, hapse atıyorlar. Bunu yaparken de ‘Çünkü sen kanuna uymadın’ diyorlar. İsrail bu ve benzeri bahaneler için sistematik olarak 600 tane bahane kanunu uyguluyor. Gelip Filistinlileri evlerinden çıkarmak istediklerinde kendilerine dokuz haneli bir numara gösteriliyor. O sözde kanunlarla Filistinliler çocuk, kadın, erkek, yaşlı ve hasta demeden yerlerde sürüklenerek evlerinden çıkarılıyor ve işgal ediliyor. Bunların yerine de bu evlere Yahudiler yerleştiriliyor. Yeni binalar yapıyorlar.
Filistin’in İsrail’e karşı mücadele stratejilerinden bir tanesi nüfus stratejisidir. Bugün herkes ’Neden Türkiye Filistinlileri Türkiye’ye almıyor?’ diye eleştiriyor. Peki İsrail’in Türkiye’ye Filistinleri almaları için yıllardan beri kişi başına milyonlarca dolar teklif ettiğini ve bunu Türkiye’nin kabul etmediğini biliyor musunuz? Eğer Türkiye, bu sizin düşündüğünüzü, eleştirdiğinizi ve dolayısıyla İsrail’in isteğini kabul ederse, işte o zaman Filistin nüfus kaybı yaşar ve tam da İsrail’in istediği olur. Filistin toprakları topyekûn ellerine geçer. Türkiye bunun farkında ve o yüzden Filistin nüfusunu arttırmaya çalışıyor. Filistin için çimento da çok önemlidir. Çimento, Filistin için ev demek, ev ise yuva demek, yuva ise nüfus artışı demektir” diye konuştu.
Şentürk konuşmasının sonunda; niyet, zaman ve mekan kavrayışları ile şuurlu bireyler yetiştirilmede Üniversitelere büyük görevler düştüğünü söyledi.
Şentürk’e konuşmasının ardından katılımlarından dolayı teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, plaket takdiminde bulundu.