'Engellilerin Toplumsal Hayata Katılımında Ki En Büyük Engel; Toplumdur'
Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Aktivist Adem Kuyumcu ‘Engelli Bireylere Yönelik Hizmetlerin ve Otizm Eylem Planının Değerlendirmesi’ panelindeki konuşmada , “Engellilerin toplumsal hayata katılımını en büyük engel toplumu oluşturan engelliler dışındaki insanlardır” dedi.
Marmara Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörlüğü ile İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Usta’nın başkanlığını yürüttüğü Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu’nun iş birliğiyle Dünya Engelliler Günü sebebiyle "Engelli Bireylere Yönelik Hizmetlerin ve Otizm Eylem Planının Değerlendirmesi” paneli Marmara Üniversitesi’nin Göztepe Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Aktivist Adem Kuyumcu, toplumdaki insanların engelli bireyleri anlayabilmeleri için eğitilmeleri gerektiğini vurgulayarak “Geçen yıl otizm eylem planı hazırlandı 3 yıl süre verdiler. Kalan 2 yılda ne olacağını merak ediyoruz. Geçen 1 yılda bir şey olmadı ama bunun tek sebebi var o da; insan. Demek ki önce insanı eğitmemiz gerekiyor. Engellilerin toplumsal hayata katılımını en büyük engel toplumu oluşturan engelliler dışındaki insanlardır. Engelli diye tabir ettiğimiz kişi aslında hayata eşit katılımı ve toplumu oluşturan bireylerin yanlış davranışları ve yapamadıkları yüzünden engellenen bireydir. Tekerlekli sandalye ile evinden çıkıp okula gidemiyorsa bir birey veya görme engelli bir birey iş hayatına katılamıyorsa sorun göremiyor olması değil, sorun mimari engellerdir. Mimarinin düzeltilmesinin birinci yolu çok basit mimarların evrensel tasarım standardına göre çizim yapmasıdır” ifadelerini kullandı.
Dünya Engelliler Günü sebebiyle "Engelli Bireylere Yönelik Hizmetlerin ve Otizm Eylem Planının Değerlendirmesi” başlıklı panel hakkında bilgi veren Marmara Üniversitesi Engelli öğrenci birimi koordinatörü Okutman Zuhal Özgenç Pek, “Bu panelin önemi 5378 sayılı engelliler hakkında kanunun yürürlüğe girmesinden beri ilk defa yapılacak olan bir değerlendirme toplantısı. Bu kanun 2005 yılında yürürlüğe girdi. Engelli bireyin temel hak ve özgürlüğü gözetilerek hayatta sosyal katılım sağlayabilmesi için düzenlenmiş olan bir kanundur. Eğitim-öğretim, rehabilitasyon, sosyal hayata katılım ve istihdam erişilebilirlik gibi konuların yer alıyor. Engellilikle ilgili birçok kanun var ama bunları ne kadar uygulayabiliyoruz? Engelliler bunlardan ne kadar faydalanabiliyorlar? Bilhassa 5378 sayılı reform niteliğindeki bu kanundan beri hayatlarında neler değişti? Bunları anlamak için konularında uzman kişileri buraya çağırdık. Burada daha iyiyi nasıl yapılabileceğimizi anlamak için profesyonel çalışma anlayışı ile bir değerlendirme yapacağız” dedi.
Otizm ile ilgili konularında değerlendireceklerini ve farkındalığın artması içinde çalışmlarına devam edeceklerini belirten Pek, “ Otizm, sosyal hayata katılımın çok zor olduğu ailelerinde onlarla birlikte mücadele verdikleri bir konu. 2016 yılında yapılan ‘Otizm eylem planı’ kapsamında ailelerin de planda yer alması ve ilgili bakanlıkların üniversitelerde de sorumluluk düştüğünü belirtti.
Farkındalığın artması için üniversitelerinde bu programları desteklemesi gerektiğin altını çizdi.
Otizm eylem planı kapsamında Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Eğitim Rehabilitasyon ve sosyal hayata katılım daire başkalığından Uzman Canan Aktaş, amaçlarının tüm kurum kuruluş ve ailelere ulaşmak olduğunu vurgulayarak “ Otizm spektrum bozukluğu ile ilgili yaklaşık bir yılı aşkın sürede farkındalık çalışmaları yaptık. Bu çalışma içinde 12 ilde tam 4362 kişiye bilgi sunduk. 2 Nisan Dünya otizm farkındalık gününde kamu spotu ve bir radyo spotu yaptık. Amacımız Otizmli kişilerin yakınlarına da eğitim vermekti. Aile bilgilendirme sistemi hakkında bir yayın yaptık. Aile eğitim seti, otizm spektrum bozukluğu gösteren etkileşen bakım personeli eğitici ve ailelerin eğitim programı yaptık. Bu yayınları sivil toplum örgütleriyle ve üniversitelerimizle paylaştık" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Panelin moderatörlüğünü yapan Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Aktivist Adem Kuyumcu, toplumdaki insanların engelli bireyleri anlayabilmeleri için eğitilmeleri gerektiğini vurgulayarak “Geçen yıl otizm eylem planı hazırlandı 3 yıl süre verdiler. Kalan 2 yılda ne olacağını merak ediyoruz. Geçen 1 yılda bir şey olmadı ama bunun tek sebebi var o da; insan. Demek ki önce insanı eğitmemiz gerekiyor. Engellilerin toplumsal hayata katılımını en büyük engel toplumu oluşturan engelliler dışındaki insanlardır. Engelli diye tabir ettiğimiz kişi aslında hayata eşit katılımı ve toplumu oluşturan bireylerin yanlış davranışları ve yapamadıkları yüzünden engellenen bireydir. Tekerlekli sandalye ile evinden çıkıp okula gidemiyorsa bir birey veya görme engelli bir birey iş hayatına katılamıyorsa sorun göremiyor olması değil, sorun mimari engellerdir. Mimarinin düzeltilmesinin birinci yolu çok basit mimarların evrensel tasarım standardına göre çizim yapmasıdır” ifadelerini kullandı.
Dünya Engelliler Günü sebebiyle "Engelli Bireylere Yönelik Hizmetlerin ve Otizm Eylem Planının Değerlendirmesi” başlıklı panel hakkında bilgi veren Marmara Üniversitesi Engelli öğrenci birimi koordinatörü Okutman Zuhal Özgenç Pek, “Bu panelin önemi 5378 sayılı engelliler hakkında kanunun yürürlüğe girmesinden beri ilk defa yapılacak olan bir değerlendirme toplantısı. Bu kanun 2005 yılında yürürlüğe girdi. Engelli bireyin temel hak ve özgürlüğü gözetilerek hayatta sosyal katılım sağlayabilmesi için düzenlenmiş olan bir kanundur. Eğitim-öğretim, rehabilitasyon, sosyal hayata katılım ve istihdam erişilebilirlik gibi konuların yer alıyor. Engellilikle ilgili birçok kanun var ama bunları ne kadar uygulayabiliyoruz? Engelliler bunlardan ne kadar faydalanabiliyorlar? Bilhassa 5378 sayılı reform niteliğindeki bu kanundan beri hayatlarında neler değişti? Bunları anlamak için konularında uzman kişileri buraya çağırdık. Burada daha iyiyi nasıl yapılabileceğimizi anlamak için profesyonel çalışma anlayışı ile bir değerlendirme yapacağız” dedi.
Otizm ile ilgili konularında değerlendireceklerini ve farkındalığın artması içinde çalışmlarına devam edeceklerini belirten Pek, “ Otizm, sosyal hayata katılımın çok zor olduğu ailelerinde onlarla birlikte mücadele verdikleri bir konu. 2016 yılında yapılan ‘Otizm eylem planı’ kapsamında ailelerin de planda yer alması ve ilgili bakanlıkların üniversitelerde de sorumluluk düştüğünü belirtti.
Farkındalığın artması için üniversitelerinde bu programları desteklemesi gerektiğin altını çizdi.
Otizm eylem planı kapsamında Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Eğitim Rehabilitasyon ve sosyal hayata katılım daire başkalığından Uzman Canan Aktaş, amaçlarının tüm kurum kuruluş ve ailelere ulaşmak olduğunu vurgulayarak “ Otizm spektrum bozukluğu ile ilgili yaklaşık bir yılı aşkın sürede farkındalık çalışmaları yaptık. Bu çalışma içinde 12 ilde tam 4362 kişiye bilgi sunduk. 2 Nisan Dünya otizm farkındalık gününde kamu spotu ve bir radyo spotu yaptık. Amacımız Otizmli kişilerin yakınlarına da eğitim vermekti. Aile bilgilendirme sistemi hakkında bir yayın yaptık. Aile eğitim seti, otizm spektrum bozukluğu gösteren etkileşen bakım personeli eğitici ve ailelerin eğitim programı yaptık. Bu yayınları sivil toplum örgütleriyle ve üniversitelerimizle paylaştık" ifadelerine yer verdi.