Sakarya'daki Vahşi Cinayetin Davası Öncesi Basın Açıklaması Gerçekleşti
Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile olan ve tecavüz edildikten sonra 10 aylık çocuğu ile birlikte öldürülen Emani Al Rahmun cinayeti davası öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada STK’lar gerçekleşen vahşi olayı kınayarak, her türlü nefret suçuna karşı mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini belirttiler.
Sakarya Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’a tecavüz edilmesi, annenin ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 canın hunharca katledilmesi haberi tüm vicdanlara ateş düşürmüştü. 20 yaşındaki 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’un tecavüz edildikten sonra 10 aylık çocuğu Halaf Al Rahmun ile birlikte öldürülmesi sonrası tutuklanan B.K. ve C.B.’nin duruşması bugün 9.30’da başladı.
Gerçekleşen dava öncesi STK’lar Sakarya Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak gerçekleşen olayı kınadı. Açıklamaya acılı eş Halid El Rahmun, kardeş Muhammedi El Rahmun ve babaları Muhammed Abdulhadi El Rahmun ile birlikte ailenin avukatı Cihad Gökdemir’de katıldı.
Gerçekleşen dava öncesinde 53 STK adına Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Özlem Bağcı, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, Hüda-Par İstanbul Kadın Kolları Başkanı Esra Türk ve Kadın ve Demokrasi Platformu (KADEM) Genel Merkez Başkanı Esra Hatipoğlu açıklamalarda bulundu.
“Faillerin en ağır ceza ile tecziye edilmesini talep ediyoruz"
Memur-Sen Kadın Komisyonları adına Özlem Bağcı, “Geçtiğimiz Temmuz ayında 9 aylık hamile olan Suriyeli Emani Al-Rahmun Sakarya’nın Kaynarca İlçesi’nde başına taşla vurularak 10 aylık küçük oğlu ise boğularak katledilmişti. Bu menfur hadiseyi “Vahşetin Etnik Kimliği, Meşru Mazereti Olamaz” diyerek tel’in etmiştik. Bugün de 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada vahşetin hak ettiği cezayı alması talebiyle, davanın takipçisi olmak için bir araya toplandık. Vahşice bir cinayetle üç buçuk milyonu ağırlayan bu milletin kadirşinaslığına gölge düşürülemeyeceğini biliyoruz. Bizler her hal ve şartta Suriyeli kardeşlerimize ensar olmaya devam edeceğiz. Nefret suçu kapsamında değerlendirilebilecek bu tavırların neden olduğu zihniyet yeni Emani’ler üretmesin diye bugün buradayız. Bu menfur hadiseyi unutmadan, merhameti çözümün bir parçası haline getirerek tekrarlarına engel olabileceğimize inanıyoruz. Memur-Sen olarak Sakarya’da yaşanan bu menfur olayı, “Vahşetin etnik kimliği, meşru mazereti olamaz” bilinci ile şiddetle kınıyor faillerin en ağır ceza ile tecziye edilmesini talep ediyoruz. Bir zulümden kaçarken başka bir zulme kurban giden başka canların olmaması için hep beraber çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu vesile ile Emani ve yavrularına Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyor, adaletin tecellisi için çağrımızı ve kararlılığımızı yineliyoruz” dedi.
“Mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Uluslararası Mülteci Haklar Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, “Bugün bu alanda vicdanlarımızı sızlatan elim bir hadisenin hukuk mücadelesini takip etmek için toplanmış bulunuyoruz. Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı ve nefret içerikli söylemler, ne yazık ki 20 yaşında genç bir kadın ve biri henüz doğmamış 2 bebeğinin öldürülmesine neden olmuştur. Burada yer alan Sivil Toplum Kuruluşları olarak, hamile bir kadın ve bebeklerini katledecek kadar gözü dönen şahısların hak ettikleri cezayı en üst sınırdan almaları için her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi ifade etmek isteriz. Kardeşimiz Emani’nin başına gelen dehşet verici olayda bu gibi nefret söylemlerinin payı büyüktür. Bu saldırının mağdurlarının yanında yer alarak faillerinin cezalandırılması sürecini takip etmekle beraber bu gibi olayların asıl sebebi olan provokasyonları ve yalan-yanlış bilgileri körükleyen kişi ve kurumların da hukuki ve toplumsal yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini vurguluyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları olarak özelde Suriyelilere genelde tüm mültecilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan ve böyle canice olayların yaşanmasına kapı aralayan insanların gerekli cezayı almaları gerektiğini düşünüyoruz. Son olarak bilinmesini isteriz ki mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyoruz”
Kadın ve Demokrasi Platformu (KADEM) Genel Merkez Başkanı Esra Hatipoğlu, “Sakarya Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’a tecavüz edilmesi, annenin ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 canın hunharca katledilmesi haberi tüm vicdanlara ateş düşürmüştü. Zalim bir rejimin vahşetinden kaçan ve ülkemizde misafir olarak ağırladığımız Suriyeli ailenin başına gelen bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyor kendilerine bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz” şeklinde konuştu.
“Emani, eşi ve çocukları tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı”
Hatipoğlu, Emani, eşi ve çocukları savaştan kaçarak kendilerine yeni bir hayat kurmak isteyen ve en önemlisi de tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı. Ancak maalesef vahşi bir cinayete kurban gittiler KADEM olarak Emani ve evlatlarının geride kalan ailesinin acısını biraz olsun hafifleterek faillerin en ağır cezayı sağlamak için bu davayı takip ediyor ve bunu ülkemize emanet olan bir aileye karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Karnında bebeği, yanında çocuğu olduğu halde Emani Al Rahmun’a önce tecavüz edip, sonrasında katleden insani duygularını yitirmiş bu canilerin mahkemede hiçbir indirim almadan en üst sınırda cezalandırılmasına inanıyor ve bunun için davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Gerçekleşen dava öncesi STK’lar Sakarya Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak gerçekleşen olayı kınadı. Açıklamaya acılı eş Halid El Rahmun, kardeş Muhammedi El Rahmun ve babaları Muhammed Abdulhadi El Rahmun ile birlikte ailenin avukatı Cihad Gökdemir’de katıldı.
Gerçekleşen dava öncesinde 53 STK adına Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Özlem Bağcı, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, Hüda-Par İstanbul Kadın Kolları Başkanı Esra Türk ve Kadın ve Demokrasi Platformu (KADEM) Genel Merkez Başkanı Esra Hatipoğlu açıklamalarda bulundu.
“Faillerin en ağır ceza ile tecziye edilmesini talep ediyoruz"
Memur-Sen Kadın Komisyonları adına Özlem Bağcı, “Geçtiğimiz Temmuz ayında 9 aylık hamile olan Suriyeli Emani Al-Rahmun Sakarya’nın Kaynarca İlçesi’nde başına taşla vurularak 10 aylık küçük oğlu ise boğularak katledilmişti. Bu menfur hadiseyi “Vahşetin Etnik Kimliği, Meşru Mazereti Olamaz” diyerek tel’in etmiştik. Bugün de 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada vahşetin hak ettiği cezayı alması talebiyle, davanın takipçisi olmak için bir araya toplandık. Vahşice bir cinayetle üç buçuk milyonu ağırlayan bu milletin kadirşinaslığına gölge düşürülemeyeceğini biliyoruz. Bizler her hal ve şartta Suriyeli kardeşlerimize ensar olmaya devam edeceğiz. Nefret suçu kapsamında değerlendirilebilecek bu tavırların neden olduğu zihniyet yeni Emani’ler üretmesin diye bugün buradayız. Bu menfur hadiseyi unutmadan, merhameti çözümün bir parçası haline getirerek tekrarlarına engel olabileceğimize inanıyoruz. Memur-Sen olarak Sakarya’da yaşanan bu menfur olayı, “Vahşetin etnik kimliği, meşru mazereti olamaz” bilinci ile şiddetle kınıyor faillerin en ağır ceza ile tecziye edilmesini talep ediyoruz. Bir zulümden kaçarken başka bir zulme kurban giden başka canların olmaması için hep beraber çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu vesile ile Emani ve yavrularına Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyor, adaletin tecellisi için çağrımızı ve kararlılığımızı yineliyoruz” dedi.
“Mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Uluslararası Mülteci Haklar Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, “Bugün bu alanda vicdanlarımızı sızlatan elim bir hadisenin hukuk mücadelesini takip etmek için toplanmış bulunuyoruz. Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı ve nefret içerikli söylemler, ne yazık ki 20 yaşında genç bir kadın ve biri henüz doğmamış 2 bebeğinin öldürülmesine neden olmuştur. Burada yer alan Sivil Toplum Kuruluşları olarak, hamile bir kadın ve bebeklerini katledecek kadar gözü dönen şahısların hak ettikleri cezayı en üst sınırdan almaları için her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi ifade etmek isteriz. Kardeşimiz Emani’nin başına gelen dehşet verici olayda bu gibi nefret söylemlerinin payı büyüktür. Bu saldırının mağdurlarının yanında yer alarak faillerinin cezalandırılması sürecini takip etmekle beraber bu gibi olayların asıl sebebi olan provokasyonları ve yalan-yanlış bilgileri körükleyen kişi ve kurumların da hukuki ve toplumsal yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini vurguluyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları olarak özelde Suriyelilere genelde tüm mültecilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan ve böyle canice olayların yaşanmasına kapı aralayan insanların gerekli cezayı almaları gerektiğini düşünüyoruz. Son olarak bilinmesini isteriz ki mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyoruz”
Kadın ve Demokrasi Platformu (KADEM) Genel Merkez Başkanı Esra Hatipoğlu, “Sakarya Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile Emani Al Rahmun’a tecavüz edilmesi, annenin ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 canın hunharca katledilmesi haberi tüm vicdanlara ateş düşürmüştü. Zalim bir rejimin vahşetinden kaçan ve ülkemizde misafir olarak ağırladığımız Suriyeli ailenin başına gelen bu kan dondurucu hadisenin acısını hala yüreğimizde hissediyor kendilerine bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyoruz” şeklinde konuştu.
“Emani, eşi ve çocukları tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı”
Hatipoğlu, Emani, eşi ve çocukları savaştan kaçarak kendilerine yeni bir hayat kurmak isteyen ve en önemlisi de tüm Türkiye’ye emanet olan insanlardı. Ancak maalesef vahşi bir cinayete kurban gittiler KADEM olarak Emani ve evlatlarının geride kalan ailesinin acısını biraz olsun hafifleterek faillerin en ağır cezayı sağlamak için bu davayı takip ediyor ve bunu ülkemize emanet olan bir aileye karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Karnında bebeği, yanında çocuğu olduğu halde Emani Al Rahmun’a önce tecavüz edip, sonrasında katleden insani duygularını yitirmiş bu canilerin mahkemede hiçbir indirim almadan en üst sınırda cezalandırılmasına inanıyor ve bunun için davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.