Gülmen Ve Özakça Davasında Karar Çıkıyor
Nuriye Gülmen ile Semih Özakça hakkında 3 ayrı suçtan açılan davada mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilen ve işlerine dönmek amacıyla açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlarından yargılandığı davanın 6. celsesi görülüyor. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya hakkında ev hapsi kararı verilen tutuksuz sanık Semih Özakça ile tutuksuz sanık Acun Karadağ katıldı.
Tutuklu sanık Nuriye Gülmen ile tedavi gördüğü Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tutuklu odasından SEGBİS aracılığıyla bağlantı kuruldu. Bazı CHP’li milletvekilleri de duruşmayı takip etti.
Esas hakkındaki mütalaa açıklanmıştı
Duruşmanın savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamış, Gülmen’in "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını, Özakça’nın ise "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep etmişti. Savcı, Karadağ’ın üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatına karar verilmesini istemişti.
Davanın bugünkü celsesinde 4 tanık dinlenildi. Tanıkların dinlenilmesinin ardından mütalaasını veren duruşmanın savcısı, dosyada toplanmamış delilin kalmamış olması, delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmaması unsurlarının göz önünde bulundurularak tutuklu sanık Gülmen’in tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Esas hakkındaki savunmasını yapan tutuksuz sanık Semih Özakça, eyleme başlayan Gülmen’i sosyal medyada gördüğünü, kendisinin de onun yanında olması gerektiğini hissettiğini söyledi.
Eşinin ilk başlarda Gülmen’in yanına gitmesini istemediğini anlatan Özakça, "Ama ben hep gitmek istedim. Hiçbir örgüt bunu bana söylemedi. Vicdanım, onurlu kalma düşüncem beni buna itti. Talimatı kimden aldığımı söyleyeyim mi? Ben öğrencilerime söz verdim. Dedim ki; ’Ben geleceğim, tekrar döneceğim’ Teselli etmeye çalıştım ve söz verdim. Elimden geleni yapıyorum, elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Ben talimatı öğrencilerimden aldım. Direneceğim, kazanacağım. Etkisi devam etseydi oturma eylemine devam ederdim, açlık grevine başlamazdım" diye konuştu.
Açlık grevine bilerek ve isteyerek başladığını söyleyen Özakça, "Ben açlık grevinde işime dönme umudu gördüm. Bir yöntem olarak bunu seçmiş olmam bunun talimat olduğu anlamına gelmiyor" dedi.
"SEGBİS ile ifade vermek istemiyorum"
Tutuklu sanık Nuriye Gülmen, henüz savunmasını vermediğini belirterek, "Savunmamı vermediğim koşullarda mütalaa karşı savunma yapmamı beklemenizi çok anlamıyorum. Mütalaaya karşı olmasa da söylemek istediklerim var. Yine bir SEGBİS bağlantısındayız. Oraya gelmek için gerçekten ümitlenmiştim ama olmadı. Üçüncü duruşmadır bu böyle oluyor. Ben SEGBİS ile ifade vermek istemiyorum. Sesim belki kesik kesik geliyor, belki az geliyor bilmiyorum. Benim amacım heyetin karşısında olmak. Heyetin gözlerinin içine bakmak, öyle konuşmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Sanıklara son sözleri soruldu
Sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından sanıkların son sözleri soruldu. Sanık Özakça, "Benim son sözüm var ama o son sözün zamanı gelmedi. O son sözü söylemek için kelimeler, cümleler mevcut değil. Şu anda son söz söyleyecek olan siz olacaksınız" şeklinde konuştu.
Sanık Gülmen ise "Biz direnişine gözümüz gibi, yüreğimiz gibi bakıyoruz. Öyle de bakmaya devam edeceğiz. Son sözlerim de yaşasın açlık grevi direnişimiz " dedi.
Kaynak: İHA
Tutuklu sanık Nuriye Gülmen ile tedavi gördüğü Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tutuklu odasından SEGBİS aracılığıyla bağlantı kuruldu. Bazı CHP’li milletvekilleri de duruşmayı takip etti.
Esas hakkındaki mütalaa açıklanmıştı
Duruşmanın savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamış, Gülmen’in "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını, Özakça’nın ise "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep etmişti. Savcı, Karadağ’ın üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatına karar verilmesini istemişti.
Davanın bugünkü celsesinde 4 tanık dinlenildi. Tanıkların dinlenilmesinin ardından mütalaasını veren duruşmanın savcısı, dosyada toplanmamış delilin kalmamış olması, delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmaması unsurlarının göz önünde bulundurularak tutuklu sanık Gülmen’in tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Esas hakkındaki savunmasını yapan tutuksuz sanık Semih Özakça, eyleme başlayan Gülmen’i sosyal medyada gördüğünü, kendisinin de onun yanında olması gerektiğini hissettiğini söyledi.
Eşinin ilk başlarda Gülmen’in yanına gitmesini istemediğini anlatan Özakça, "Ama ben hep gitmek istedim. Hiçbir örgüt bunu bana söylemedi. Vicdanım, onurlu kalma düşüncem beni buna itti. Talimatı kimden aldığımı söyleyeyim mi? Ben öğrencilerime söz verdim. Dedim ki; ’Ben geleceğim, tekrar döneceğim’ Teselli etmeye çalıştım ve söz verdim. Elimden geleni yapıyorum, elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Ben talimatı öğrencilerimden aldım. Direneceğim, kazanacağım. Etkisi devam etseydi oturma eylemine devam ederdim, açlık grevine başlamazdım" diye konuştu.
Açlık grevine bilerek ve isteyerek başladığını söyleyen Özakça, "Ben açlık grevinde işime dönme umudu gördüm. Bir yöntem olarak bunu seçmiş olmam bunun talimat olduğu anlamına gelmiyor" dedi.
"SEGBİS ile ifade vermek istemiyorum"
Tutuklu sanık Nuriye Gülmen, henüz savunmasını vermediğini belirterek, "Savunmamı vermediğim koşullarda mütalaa karşı savunma yapmamı beklemenizi çok anlamıyorum. Mütalaaya karşı olmasa da söylemek istediklerim var. Yine bir SEGBİS bağlantısındayız. Oraya gelmek için gerçekten ümitlenmiştim ama olmadı. Üçüncü duruşmadır bu böyle oluyor. Ben SEGBİS ile ifade vermek istemiyorum. Sesim belki kesik kesik geliyor, belki az geliyor bilmiyorum. Benim amacım heyetin karşısında olmak. Heyetin gözlerinin içine bakmak, öyle konuşmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Sanıklara son sözleri soruldu
Sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından sanıkların son sözleri soruldu. Sanık Özakça, "Benim son sözüm var ama o son sözün zamanı gelmedi. O son sözü söylemek için kelimeler, cümleler mevcut değil. Şu anda son söz söyleyecek olan siz olacaksınız" şeklinde konuştu.
Sanık Gülmen ise "Biz direnişine gözümüz gibi, yüreğimiz gibi bakıyoruz. Öyle de bakmaya devam edeceğiz. Son sözlerim de yaşasın açlık grevi direnişimiz " dedi.