Deprem Uzmanı Yılmaz Açıklaması'Eşit Bir Deprem Sigortası, Sistemi Güçlendirir'

Tüm vatandaşların eşit bir şekilde Zorunlu Deprem Sigortasından yaralanabilmesi için kapsam dışında bırakılan yapıların da sisteme dâhil olmasını sağlayacak çözümler üretilmesi gerektiğini belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Serhat Yılmaz, bunun deprem yönetmeliğine uygun yapı inşası ve mevcut sigorta sistemine katılımın artması noktasında sistemi güçlendireceğini söyledi.

Deprem Uzmanı Yılmaz  Açıklaması'Eşit Bir Deprem Sigortası, Sistemi Güçlendirir'
17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem bir yandan tüm ulusumuzu etkileyecek büyüklükte kayıplara neden olurken diğer taraftan afet yönetimi konusundaki anlayışımızın kökten değişmesine neden olacak önemli dersler verdi. Afet olmadan önce yapılacak hazırlıklar ile afet sırasında ve sonrasında karşılaşılacak sorunların en aza indirgenmesini temel alan yaklaşımların öneminin anlaşılmasına neden olan bu dersler sonrası ülkemizde gerçekleştirilen en önemli çalışmalardan biri de kamu otoritesince gerçekleştirilen afet sigorta sistemi düzenlemesi oldu. İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Serhat Yılmaz, afetlerin neden olacağı zararların karşılanmasında sigorta sisteminin yaygınlaştırılmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

Yılmaz, afet sigorta sistemi düzenlemesine yönelik olarak kurulan Doğal Afet Sigortalar Kurumu’nun (DASK) gerçekleştirdiği bilinçlendirme faaliyetleri ve su, elektrik, doğalgaz veya tapu işlerinde Zorunlu Deprem Sigortasının yasal bir gereklilik olarak yaptırılması neticesinde sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasında önemli sonuçlar elde edildiğini söyledi.



Tüm bu çalışmalar neticesinde 2016 yılı içerisinde DASK’ın yayınladığı rapora göre ülke genelinde sigortalılık oranının yüzde 43 olduğunun görüldüğünü kaydeden Serhat Yılmaz, “Kurulduğu yıldan günümüze kadar ki zaman dilimi içerisinde ulaşılan bu oranın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak afet riski altındaki alanların ve bu alanlarda yer alan nüfus yoğunluğunun fazlalığı göz önünde bulundurulduğunda, afet sigorta sistemine katılımın artırılması gerekmektedir” diye konuştu.

Sigortasız yapılar güvence dışında

Ülkemizde afet sigorta sistemi kapsamında giderilmesi gereken temel konulardan birisinin sigorta poliçe sayısının artırılması gerekliliği olarak ortaya koyan Yılmaz, su, elektrik, doğalgaz abonelikleri ve tapu işlerinde yasal bir gereklilik olarak yaptırılan Zorunlu Deprem Sigortasının her yıl yenilenmesinin sağlanamamasının ise önemli bir sorun olduğuna vurgu yaptı: “Zorunlu Deprem Sigortası, yasal işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için bir defaya mahsus yaptırılmakta ancak devam eden yıllarda poliçe yenilemesi gerçekleştirilmemektedir. Doğal olarak poliçenin yenilenmediği durumlarda yapılar sigorta güvencesinin dışında kalmaktadır.”

Köydeki yapılar sigorta kapsamı dışında

Ülkemizde işletilen Zorunlu Deprem Sigortasının sadece belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik olarak uygulamaya konulmuş olması bu sınırlar dışında kalan ancak afet sigortası yaptırmak isteyenler için dezavantajlı bir durum oluşturduğunu belirten Yılmaz, “İlgili yasa ‘Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenlerle sınırlıdır. Yani deprem bölgesinde olsa bile köy yerleşim alanlarında yapılan binalar, Zorunlu Deprem Sigortası’ndan yararlanamamaktadır” dedi.

Tüm vatandaşlarımızın eşit bir şekilde Zorunlu Deprem Sigortasından yaralanabilmesi için gelir düzeyinin düşüklüğü, belediyelerin bina denetiminin olmaması ve sigorta sunumunun zorlukları gibi nedenlerle kapsam dışında bırakılan belediye sınırları dışındaki yapıların da sisteme dâhil edilmesini sağlayacak çözüm önerileri geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Serhat Yılmaz, şunları sözlerine söyle devam etti: “Bu durum hem bu alanlarda yapılacak yapıların yapısal olarak deprem yönetmeliğine uygun inşası için zemin oluşturacak hem de mevcut sigorta sistemine katılımın artmasını sağlayarak sistemi güçlendirecektir.”
Kaynak: İHA