Psikolog Mehtap Karakaya Yörük Açıklaması
Anadolu Sanatçı Şair ve Ozanlar Birliği (ANASAN) tarafından düzenlenen ‘Edebiyatın Toplum Üzerindeki Etkileri’ konulu seminerde konuşan Uzman Klinik Psikolog ve Edebiyatçı Mehtap Karakaya Yörük, “İntihardan korunmak için sosyal medya ile dizilerle aramıza mesafe koymamız gerekiyor” dedi.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen seminerde edebiyatın toplum üzerindeki etkilerini anlatan Uzman Klinik Psikolog ve Edebiyatçı Mehtap Karakaya Yörük, intiharlardan korunmak için sosyal medya ve dizilere mesafeler konulması gerektiğini ifade etti.
Yörük; “Edebiyat insanların algıladığı şekliyle sadece roman okumak veya hikayeden ibaret değildir. Tabi toplumda da böyle bir algı oluştu. Freud iyileşme aracı olarak psikolojinin babası olarak kabul edilir. Siz nasıl iyileşiyorsunuz sorusu üzerine kütüphanesinde edebiyata işaret etti. Biz buradan yola çıkarak edebiyatın ne kadar önemli olduğunu, sözlükteki kalıbından daha kalın olduğunu, insanların algısından farklı bir bilim dalı olduğunu ispat etmek için ben psikoloji ve edebiyatın geçmişten günümüze ilgisinin var olduğunu söylemek istedim. Bugün intiharlar üzerine hepimiz bu dertten müzdaribizdir. İntiharın sebeplerinde tabi ki medyanın etkisi büyük, maalesef ki silahlar buğulu değildir. Sigara buğuludur. İntihar etme sebebi hiçbir sansür uygulanmadan gösterilir. ‘Sigara mı kötü intihar mı?’ deseniz, tabi ki intihar kötüdür. Sigaranın belirli bir tedavisi vardır, intiharın ise dönüşü yoktur. Medya tabi ki bunu etkiliyor, insanlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel durumlarda etkilidir. Bizde verilene şükretme değil; eğer kazanamıyorsan, yetersizsen öl mantığı vardır. Bunlardan korunmak için ne yapmamız gerekiyor. Evvela sosyal medya ile tabi ki dizilerle aramıza mesafe koymamız gerekiyor. Beyin bizi yöneten bir organdır. Bizi yönetebilir ve aynı zamanda kandırabilir. Aynaya bir insan 10 dakika bakamaz, baktığı zaman yüzünde çok farklı şeyler görebilir” diye konuştu.
Sosyal medyanın da çözüm değil, sonuç odaklı olarak kullanıldığını belirten Psikolog Mehtap Karakaya Yörük, depresyon tedavisi için ilaçlara sarılmanın yanlışlığına dikkat çekti. Psikolog Mehtap Karakaya Yörük, “Artık bu ilaç kullanımını yapan insanlar da büyük bir sıkıntıdır. Bir psikiyatrinin tam olarak dinlemesi gerekiyor. Bana göre derdi büyük veya küçük diye o doza göre yazamazsınız. İnsanları ödevlendirin. İnsanlar boş kaldığı vakitte düşünmeye başlarlar. Sizler insanlara boş kalmamayı öğretin, bağımlı olmayı öğretmeyin. Burada yine medyanın etkisi vardır. Psikiyatriye gidiyor, orada ilaç yazıyor ve insan ‘ben ilaç alıyorum’ diyor. Bu izleyicinin kafasına yerleşiyor. Neden sizler mücadele etmeyi öğretmiyorsunuz. Verilenle mücadele etmeyi öğrettiğiniz zaman insandan daha güçlü bir varlık var mıdır? Edebiyat bunların hepsinin ilacıdır. Ödevlendirme olmalıdır. Edebiyat aynı zamanda bir sanattır. İnsanlar müzik aletleriyle uğraşıp ve resim yapsın. İnsanoğlu beynini çalıştırdığı müddetçe sağlıklıdır. Siz hastalığı kabul etmeyeceksiniz. Kültürel anlamda okuyan insanın bunlarla hiç ilgisi olmaz. Bugün moda programları var. Bilgi de kapitalizmin elindedir. Atıyorum 1 sene önce sarı renk modadır, herkes sarı giyinir. Sarı rengi sevmeyen insanlar bile moda diye sarı renk giyinir. İnsan bireysel özgürlüğünün özlerinin farkında olmalı, bunu sağlamanın sebebi de okumaktır, eğitimdir, edebiyattır” ifadelerini kullandı.
Seminerin ardından Sanatçı Ersin Çimen ve Sevda Demir konser verdi.
Kaynak: İHA
Yörük; “Edebiyat insanların algıladığı şekliyle sadece roman okumak veya hikayeden ibaret değildir. Tabi toplumda da böyle bir algı oluştu. Freud iyileşme aracı olarak psikolojinin babası olarak kabul edilir. Siz nasıl iyileşiyorsunuz sorusu üzerine kütüphanesinde edebiyata işaret etti. Biz buradan yola çıkarak edebiyatın ne kadar önemli olduğunu, sözlükteki kalıbından daha kalın olduğunu, insanların algısından farklı bir bilim dalı olduğunu ispat etmek için ben psikoloji ve edebiyatın geçmişten günümüze ilgisinin var olduğunu söylemek istedim. Bugün intiharlar üzerine hepimiz bu dertten müzdaribizdir. İntiharın sebeplerinde tabi ki medyanın etkisi büyük, maalesef ki silahlar buğulu değildir. Sigara buğuludur. İntihar etme sebebi hiçbir sansür uygulanmadan gösterilir. ‘Sigara mı kötü intihar mı?’ deseniz, tabi ki intihar kötüdür. Sigaranın belirli bir tedavisi vardır, intiharın ise dönüşü yoktur. Medya tabi ki bunu etkiliyor, insanlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal, kültürel durumlarda etkilidir. Bizde verilene şükretme değil; eğer kazanamıyorsan, yetersizsen öl mantığı vardır. Bunlardan korunmak için ne yapmamız gerekiyor. Evvela sosyal medya ile tabi ki dizilerle aramıza mesafe koymamız gerekiyor. Beyin bizi yöneten bir organdır. Bizi yönetebilir ve aynı zamanda kandırabilir. Aynaya bir insan 10 dakika bakamaz, baktığı zaman yüzünde çok farklı şeyler görebilir” diye konuştu.
Sosyal medyanın da çözüm değil, sonuç odaklı olarak kullanıldığını belirten Psikolog Mehtap Karakaya Yörük, depresyon tedavisi için ilaçlara sarılmanın yanlışlığına dikkat çekti. Psikolog Mehtap Karakaya Yörük, “Artık bu ilaç kullanımını yapan insanlar da büyük bir sıkıntıdır. Bir psikiyatrinin tam olarak dinlemesi gerekiyor. Bana göre derdi büyük veya küçük diye o doza göre yazamazsınız. İnsanları ödevlendirin. İnsanlar boş kaldığı vakitte düşünmeye başlarlar. Sizler insanlara boş kalmamayı öğretin, bağımlı olmayı öğretmeyin. Burada yine medyanın etkisi vardır. Psikiyatriye gidiyor, orada ilaç yazıyor ve insan ‘ben ilaç alıyorum’ diyor. Bu izleyicinin kafasına yerleşiyor. Neden sizler mücadele etmeyi öğretmiyorsunuz. Verilenle mücadele etmeyi öğrettiğiniz zaman insandan daha güçlü bir varlık var mıdır? Edebiyat bunların hepsinin ilacıdır. Ödevlendirme olmalıdır. Edebiyat aynı zamanda bir sanattır. İnsanlar müzik aletleriyle uğraşıp ve resim yapsın. İnsanoğlu beynini çalıştırdığı müddetçe sağlıklıdır. Siz hastalığı kabul etmeyeceksiniz. Kültürel anlamda okuyan insanın bunlarla hiç ilgisi olmaz. Bugün moda programları var. Bilgi de kapitalizmin elindedir. Atıyorum 1 sene önce sarı renk modadır, herkes sarı giyinir. Sarı rengi sevmeyen insanlar bile moda diye sarı renk giyinir. İnsan bireysel özgürlüğünün özlerinin farkında olmalı, bunu sağlamanın sebebi de okumaktır, eğitimdir, edebiyattır” ifadelerini kullandı.
Seminerin ardından Sanatçı Ersin Çimen ve Sevda Demir konser verdi.