Mersin'de 'Beş Şiş Güzel İş' Projesi
Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, bir yandan gelişen teknolojiye ve değişen dünyaya ayak uydururken, diğer yandan kendi kültürümüzü de unutmamız gerektiğini söyledi.
Toroslar Belediyesi, İçel Karagöçer Oymağı Eğitim ve Kültür Derneği ile birlikte ’Beş Şiş Güzel İş’ adı altında yeni bir projeye imza attı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında desteklenen projenin tanıtımında konuşan Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, her geçen gün teknolojinin geliştiğini ve dünyanın değiştiğini belirterek, ancak bazı değerlerin hala önemini yitirmediğini söyledi.
Teknoloji geliştikçe insanların çoğu yapay, endüstriyel ve kimyasal ürünler kullanmaya başladığını kaydeden Tuna, "Maalesef bu durum bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor. Hastalıklar çoğalıyor, çok değişik türde ölümler oluyor. İşte bu doğallıktan, natürellikten çıkıp, insanlar yapay işlerle uğraştıkça, insanların karşılaştıkları olumsuzların sayısı da hızla artıyor. İşte bu nedenle özümüze dönmemiz lazım" dedi.
Gelişen teknoloji ve yapay ürünlerin aynı zamanda insanın, insani özelliklerini ve değerlerini yavaş yavaş yitirmesine neden olduğunu vurgulayan Tuna, "Bu anlamda biz her zaman söylüyoruz; kalabalıkları millet yapan değerler vardır. Bu değerler dili, bayrağı, vatan toprağı, milli kültürü ve tarih şuurudur. Bu değerleri boşalttığınız zaman millet olma özelliğini, kavramını ortadan kaldırırsınız. Kültürümüzde var olan, hakikaten Karagöçer Yörüklerinin ve eskiden atalarımızın kullandığı bu el işi çoraplar, fesler, eldivenler yeniden cazibe noktası olacaktır" diye konuştu.
Bu noktada projeye katılan gençlere bu işi öğretmek suretiyle, bu kültürün, var olan bu değerin yeniden ortaya çıkmasını hedeflediklerini kaydeden Tuna, şöyle devam etti; "Bunlar kültürümüzün bir parçası, yaşam şeklimiz. Geçmişi unutursak, geleceğimizi başkaları tayin eder. Geçmişimizi unutmamak adına biz Toroslar Belediyesi olarak her türlü sivil toplum örgütü, dernek ve destek örgütleriyle bir çok proje yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. İnsanların o doğal yaşamda oldukları pozisyonların en azından bir kısmını öne çıkarmak istiyoruz. Bizim sloganımız da zaten bu, ’Toroslar; doğaya açılan kapı’. Yani doğal yaşamın ta merkezi. Hedefimiz bu. Tabi gelişen teknolojinin önüne geçmek mümkün değil. Biz de gelişen teknolojiyi takip ediyoruz, Atatürk’ün ifade ettiği gibi ’Muasır medeniyet seviyesi’nin üzerinde bir ülke hedefine doğru elimizden geldiğince uğraş veriyoruz. Ancak bu değerlerimizi de asla unutmadan, unutturmadan bunu yapıyoruz. Dinini, dilini, kültürünü, tarih şuurunu ve manevi değerlerini asla unutmadık, unutturmayacağız."
"Bir milletin kültürünü kadınlar taşır" diyen Tuna, "Kültür taşıyıcıları kadınlarımızdır. Kadınları, özellikle genç kızlarımızı bu şekilde bilgi ve el becerileriyle bütünleştirmek suretiyle bu değerlerimiz gelecek nesillere taşınacaktır. Buna inanıyor ve güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
Tuna, konuşmasının ardından proje kapsamında genç kızların hazırladığı el ürünlerini inceledi.
Kaynak: İHA
Teknoloji geliştikçe insanların çoğu yapay, endüstriyel ve kimyasal ürünler kullanmaya başladığını kaydeden Tuna, "Maalesef bu durum bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor. Hastalıklar çoğalıyor, çok değişik türde ölümler oluyor. İşte bu doğallıktan, natürellikten çıkıp, insanlar yapay işlerle uğraştıkça, insanların karşılaştıkları olumsuzların sayısı da hızla artıyor. İşte bu nedenle özümüze dönmemiz lazım" dedi.
Gelişen teknoloji ve yapay ürünlerin aynı zamanda insanın, insani özelliklerini ve değerlerini yavaş yavaş yitirmesine neden olduğunu vurgulayan Tuna, "Bu anlamda biz her zaman söylüyoruz; kalabalıkları millet yapan değerler vardır. Bu değerler dili, bayrağı, vatan toprağı, milli kültürü ve tarih şuurudur. Bu değerleri boşalttığınız zaman millet olma özelliğini, kavramını ortadan kaldırırsınız. Kültürümüzde var olan, hakikaten Karagöçer Yörüklerinin ve eskiden atalarımızın kullandığı bu el işi çoraplar, fesler, eldivenler yeniden cazibe noktası olacaktır" diye konuştu.
Bu noktada projeye katılan gençlere bu işi öğretmek suretiyle, bu kültürün, var olan bu değerin yeniden ortaya çıkmasını hedeflediklerini kaydeden Tuna, şöyle devam etti; "Bunlar kültürümüzün bir parçası, yaşam şeklimiz. Geçmişi unutursak, geleceğimizi başkaları tayin eder. Geçmişimizi unutmamak adına biz Toroslar Belediyesi olarak her türlü sivil toplum örgütü, dernek ve destek örgütleriyle bir çok proje yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. İnsanların o doğal yaşamda oldukları pozisyonların en azından bir kısmını öne çıkarmak istiyoruz. Bizim sloganımız da zaten bu, ’Toroslar; doğaya açılan kapı’. Yani doğal yaşamın ta merkezi. Hedefimiz bu. Tabi gelişen teknolojinin önüne geçmek mümkün değil. Biz de gelişen teknolojiyi takip ediyoruz, Atatürk’ün ifade ettiği gibi ’Muasır medeniyet seviyesi’nin üzerinde bir ülke hedefine doğru elimizden geldiğince uğraş veriyoruz. Ancak bu değerlerimizi de asla unutmadan, unutturmadan bunu yapıyoruz. Dinini, dilini, kültürünü, tarih şuurunu ve manevi değerlerini asla unutmadık, unutturmayacağız."
"Bir milletin kültürünü kadınlar taşır" diyen Tuna, "Kültür taşıyıcıları kadınlarımızdır. Kadınları, özellikle genç kızlarımızı bu şekilde bilgi ve el becerileriyle bütünleştirmek suretiyle bu değerlerimiz gelecek nesillere taşınacaktır. Buna inanıyor ve güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
Tuna, konuşmasının ardından proje kapsamında genç kızların hazırladığı el ürünlerini inceledi.