'5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali' Başladı
Festival başkanı Şanlıer: 'Festivalin uluslararası boyutu da giderek güçleniyor. Ağırladığımız konukların, uluslararası anlamda etkilerini göz önüne aldığımızda, şu anda yurt dışında da konuşulmaya başlayan bir festival haline geldi' Festival direktörü Turgut: 'Her sene etkinliğimize hem Türkiye'den hem dünyadan önemli içeriklerle katkı sağlamaya çalışıyoruz ama en önemli hedefimiz toplumun geneline yayabilmek' Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan: 'Türk sineması artık açık denizlere yelken açmış, dünya sahnesinde yer bulma yarışına girmiştir. Bu yarışta elde edilecek başarı, bu toprakların kaderini etkileyecek büyük bir değerdir'
Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen "5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali", ünlü sinemacıların da katıldığı törenle başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkıları ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortaklığıyla düzenlenen festivalin açılış töreni, Beyoğlu Atlas Sineması'nda yapıldı.
Festival Başkanı Ogün Şanlıer, açılış öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yıl boyunca festival için çalıştıklarını söyledi.
Sinemaseverlerin keyifle izleyeceği bir içerik hazırladıklarını belirten Şanlıer, "Bu yıl İstanbul'daki bazı belediyelerle yaptığımız protokol sonrasında, isim benzerliğimizden de yola çıkarak Boğaz'a sınırı olan ilçelerdeki belediyelerin kültür merkezlerinde gösterimlerimiz olacak. Film festivalimizi Beyoğlu havzasından çıkarıp İstanbul'un her yerine yaymak istiyoruz." dedi.
Şanlıer, festivali daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Festivalin uluslararası boyutu da giderek güçleniyor. Ağırladığımız konukların, uluslararası anlamda etkilerini göz önüne aldığımızda, şu anda yurt dışında da konuşulmaya başlayan bir festival haline geldi. Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olmasının da etkisi ve katkısı çok fazla. Size de teşekkür ediyorum. İçerik olarak da Amerika'dan İran'a, Japonya'dan Rusya'ya, Macaristan'dan Bosna Hersek'e kadar dünyanın her yerinden çok önemli yönetmenler ve filmler burada."
Festival Direktörü Bülent Turgut da "Uluslararası Boğaziçi Film Festival"inin genç bir festival olduğunu dile getirdi.
Sinemanın değerli bir şey olduğuna ve toplumun her katmanının sinemaya gitmesi gerektiğe değinen Turgut, "Her sene etkinliğimize hem Türkiye'den hem dünyadan önemli içeriklerle, sektörün problemlerine ışık tutarak katkı sağlamaya çalışıyoruz ama en önemli hedefimiz, festivali marjinal bir kitleye değil, toplumun geneline yayabilmek. Örneğin Cannes Film Festivali var. Cannes Film Festivali'nde gündüz restoranda servis yapan bir garson, akşam prömiyerde benden daha şık bir şekilde katılmıştı ve ben çok mutlu olmuştum." ifadelerini kullandı.
Turgut, festivalin temel görevlerinden birinin, ilk başta kendi coğrafyasının kültürleriyle ilgili çalışmak olduğunu vurgulayarak, festivalin bu anlamda görevini gayet iyi yaptığını aktardı.
Festivalin, yetenekli sinemacıları desteklediğine işaret eden Turgut, festivale bu yıl 120 ülkeden 360 filmin başvurduğunu bildirdi.
- "Boğaziçi Film Festivali konumunu korumalı"
Festivalin açılış konuşmasını yapan Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği'nin, festivalin doğal bir parçası haline geldiğini kaydetti.
Demircan, sanatın insanın iç dünyasına hitap ettiği değerlendirmesini yaparak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sanat, ifadenin en güçlü, en rafine halidir. Bazen binlerce sözün ifade etmeye yetmediği bir duyguyu, kağıda bulaşan bir damla mürekkep, bir mısrayla ifade eder, bir heykeltıraş, mahir elleriyle ruh katar eserine. Bir tuvale biraz renk buluşur, bambaşka bir dünya açılır gözlerimizin önünde. Sinema, o büyülü dünya, o ihtişamlı beyaz perde, bir çırpıda çok şey söyler ve ifade eder. İzi olmayan yollar bulur kalbimiz ve aklımız. İnanılmaz varış noktalarına erişiriz."
Sinemanın, görselliği, söylem gücü, müzikleri ve diğer detaylarıyla, üst bir tür olduğunun altını çizen Demircan, şöyle konuştu:
"Türk sineması artık açık denizlere yelken açmış, dünya sahnesinde yer bulma yarışına girmiştir. Bu yarışta elde edilecek başarı, bu toprakların kaderini etkileyecek büyük bir değerdir. Bu yolda festivaller çok önemli. Her bir festival bu yolda bir istasyon, bir durak. Bu duraklarda enerjimizi toplayacak, bu duraklardan yeni duraklara hareket edeceğiz. Boğaziçi Film Festivali bu duraklardan biridir. Bu konumunu korumalı ve geliştirmelidir."
Açılış etkinliğine ayrıca, sinema dünyasından Aida Begic, Laszlo Rajk, Bobby Roth, Uğur İçbak, Ahmet Sönmez, Reshat Strik, Mehmet Emin Kadıhan, Güneş Emre ve Bülent Öztürk gibi isimlerin yanı sıra ve AA İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ve Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz da katıldı.
- Açılış filmi George Clooney'den
Şanlıer ve Turgut'un da konuşma yaptığı gecede, açılış filmi olarak yönetmenliğini George Clooney'nin üstlendiği "Suburbicon", sinemaseverlerle buluştu.
Clooney'nin senaryosuna da katkı sağladığı film, huzurlu bir banliyö mahallesinde yaşayan Lodge ailesinin başından geçen sıra dışı olayları konu ediniyor.
"Suburbicon"nun müziklerinde Alexandre Desplat imzası bulunurken, Julianne Moore, Matt Damon ve Josh Brolin ise filmin başrollerini paylaşıyor.
Kaynak: AA
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkıları ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortaklığıyla düzenlenen festivalin açılış töreni, Beyoğlu Atlas Sineması'nda yapıldı.
Festival Başkanı Ogün Şanlıer, açılış öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yıl boyunca festival için çalıştıklarını söyledi.
Sinemaseverlerin keyifle izleyeceği bir içerik hazırladıklarını belirten Şanlıer, "Bu yıl İstanbul'daki bazı belediyelerle yaptığımız protokol sonrasında, isim benzerliğimizden de yola çıkarak Boğaz'a sınırı olan ilçelerdeki belediyelerin kültür merkezlerinde gösterimlerimiz olacak. Film festivalimizi Beyoğlu havzasından çıkarıp İstanbul'un her yerine yaymak istiyoruz." dedi.
Şanlıer, festivali daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Festivalin uluslararası boyutu da giderek güçleniyor. Ağırladığımız konukların, uluslararası anlamda etkilerini göz önüne aldığımızda, şu anda yurt dışında da konuşulmaya başlayan bir festival haline geldi. Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olmasının da etkisi ve katkısı çok fazla. Size de teşekkür ediyorum. İçerik olarak da Amerika'dan İran'a, Japonya'dan Rusya'ya, Macaristan'dan Bosna Hersek'e kadar dünyanın her yerinden çok önemli yönetmenler ve filmler burada."
Festival Direktörü Bülent Turgut da "Uluslararası Boğaziçi Film Festival"inin genç bir festival olduğunu dile getirdi.
Sinemanın değerli bir şey olduğuna ve toplumun her katmanının sinemaya gitmesi gerektiğe değinen Turgut, "Her sene etkinliğimize hem Türkiye'den hem dünyadan önemli içeriklerle, sektörün problemlerine ışık tutarak katkı sağlamaya çalışıyoruz ama en önemli hedefimiz, festivali marjinal bir kitleye değil, toplumun geneline yayabilmek. Örneğin Cannes Film Festivali var. Cannes Film Festivali'nde gündüz restoranda servis yapan bir garson, akşam prömiyerde benden daha şık bir şekilde katılmıştı ve ben çok mutlu olmuştum." ifadelerini kullandı.
Turgut, festivalin temel görevlerinden birinin, ilk başta kendi coğrafyasının kültürleriyle ilgili çalışmak olduğunu vurgulayarak, festivalin bu anlamda görevini gayet iyi yaptığını aktardı.
Festivalin, yetenekli sinemacıları desteklediğine işaret eden Turgut, festivale bu yıl 120 ülkeden 360 filmin başvurduğunu bildirdi.
- "Boğaziçi Film Festivali konumunu korumalı"
Festivalin açılış konuşmasını yapan Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği'nin, festivalin doğal bir parçası haline geldiğini kaydetti.
Demircan, sanatın insanın iç dünyasına hitap ettiği değerlendirmesini yaparak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sanat, ifadenin en güçlü, en rafine halidir. Bazen binlerce sözün ifade etmeye yetmediği bir duyguyu, kağıda bulaşan bir damla mürekkep, bir mısrayla ifade eder, bir heykeltıraş, mahir elleriyle ruh katar eserine. Bir tuvale biraz renk buluşur, bambaşka bir dünya açılır gözlerimizin önünde. Sinema, o büyülü dünya, o ihtişamlı beyaz perde, bir çırpıda çok şey söyler ve ifade eder. İzi olmayan yollar bulur kalbimiz ve aklımız. İnanılmaz varış noktalarına erişiriz."
Sinemanın, görselliği, söylem gücü, müzikleri ve diğer detaylarıyla, üst bir tür olduğunun altını çizen Demircan, şöyle konuştu:
"Türk sineması artık açık denizlere yelken açmış, dünya sahnesinde yer bulma yarışına girmiştir. Bu yarışta elde edilecek başarı, bu toprakların kaderini etkileyecek büyük bir değerdir. Bu yolda festivaller çok önemli. Her bir festival bu yolda bir istasyon, bir durak. Bu duraklarda enerjimizi toplayacak, bu duraklardan yeni duraklara hareket edeceğiz. Boğaziçi Film Festivali bu duraklardan biridir. Bu konumunu korumalı ve geliştirmelidir."
Açılış etkinliğine ayrıca, sinema dünyasından Aida Begic, Laszlo Rajk, Bobby Roth, Uğur İçbak, Ahmet Sönmez, Reshat Strik, Mehmet Emin Kadıhan, Güneş Emre ve Bülent Öztürk gibi isimlerin yanı sıra ve AA İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ve Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz da katıldı.
- Açılış filmi George Clooney'den
Şanlıer ve Turgut'un da konuşma yaptığı gecede, açılış filmi olarak yönetmenliğini George Clooney'nin üstlendiği "Suburbicon", sinemaseverlerle buluştu.
Clooney'nin senaryosuna da katkı sağladığı film, huzurlu bir banliyö mahallesinde yaşayan Lodge ailesinin başından geçen sıra dışı olayları konu ediniyor.
"Suburbicon"nun müziklerinde Alexandre Desplat imzası bulunurken, Julianne Moore, Matt Damon ve Josh Brolin ise filmin başrollerini paylaşıyor.