'Yazıya Ve Yazarlığa Adanmış Bir Ömür Açıklaması Mehmet Doğan'
Yazar Mehmet Doğan'a vefa bağlamında, Kızlarağası Medresesi'nde 'Yazıya ve Yazarlığa Adanmış Bir Ömür : Mehmet Doğan' başlıklı panel düzenlendi İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Duran: 'Mehmet Doğan 42 yıl boyunca 30 eseri ile genç nesillere ağabeylik yaptı. 25 baskı yapan 'Büyük Türkçe Sözlüğü' ile teşekkür ve dualarımızı zaten fazlasıyla hak ediyor' Yazar Ural: 'İsminin başındaki 'D' harfi hangi kelimenin ilk basamağı olursa olsun bana 'Doğan' kelimesine işaret ediyor gibi gelir. Doğan'dır o Türk kültürünün semasında süzülen. Zira yalnız avlanmak için değil, düşmanlarını fark etmek için de keskin göze ihtiyaç vardır, bir doğan gözüne'
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) kurucusu ve şeref başkanı Mehmet Doğan'a vefa bağlamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ile Türkiye Yazarlar Birliği tarafından "Kültüre Adanmış Bir Ömür : Mehmet Doğan" başlıklı program düzenlendi.
Program kapsamında moderatörlüğünü TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın üstlendiği "Yazıya ve Yazarlığa Adanmış Bir Ömür : Mehmet Doğan" başlıklı panel, Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Rıdvan Duran, Doğan'ın 42 yıl boyunca 30 eseri ile genç nesillere ağabeylik yaptığını söyledi.
Duran, Mehmet Doğan'ın Türkçeyi korumak adına mücadele verdiğini belirterek, "25 baskı yapan 'Büyük Türkçe Sözlüğü' ile teşekkür ve dualarımızı zaten fazlasıyla hak ediyor. Kültürümüzü ve dilimize yaptığı fikirsel katkıları kurumlaştırma konusunda da eyleme geçiren ve TYB'yi kuran büyüğümüz, 2500'e yaklaşan üyesiyle bu coğrafyaya, topraklarımıza yerli ve milli koku, renk veren bir nesil yetişmesine vesile olduğu ayrıca saygıyı hak etmektedir." dedi.
- "(Onun tüm çabası) bir kültür dirilişini müjdelemektedir"
Yazar Ali Ural da Mehmet Doğan'ın bir savaşçı olduğu yorumunda bulunarak, "İsminin başındaki 'D' harfi hangi kelimenin ilk basamağı olursa olsun bana 'Doğan' kelimesine işaret ediyor gibi gelir. Doğan'dır o Türk kültürünün semasında süzülen. Zira yalnız avlanmak için değil, düşmanlarını fark etmek için de keskin göze ihtiyaç vardır, bir doğan gözüne." ifadelerini kullandı.
Ural, Doğan'ın kaleme aldığı "Neden Klasiklerimiz Yok" adlı kitaba da işaret ederek, şunları anlattı:
"Doğan'ın ortak kaynaklardan beslenmeyen nesillerin ortak tavırlar geliştirmeyeceği tezini sürdüğü bu eserini de dil hassasiyetleri dışında değerlendirmek mümkün değil. Dile yapılan müdahalelerin paylaşılacak kültürel zeminleri tarumar etmesine şaşırmıyor Doğan. Edebiyatla olduğu gibi musiki ve geleneksel sanatlarla da buluşamayan toplumların kaçınılmaz olarak inançlarıyla bağdaşmayan radikal tavırlar geliştireceğinden endişeli."
Mehmet Doğan'ın bir Türk münevveri olduğunu dile getiren Ural, "Sözlüğünün girişinde belirttiği gibi 'Kelimeleri şu veya bu sebeple sözlük dışında bırakmayan, kullanılma ölçüsüne göre değerlendiren tariflerde resmi ideolojik tahrifatı ortadan kaldıran tavrıyla' bir kültür dirilişini müjdelemektedir çabası." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sözlük çalışmaları ile bu sahanın serdarı vasfındadır"
Yazar Bekir Soysal da Doğan'ın Nurettin Topçu ve Mehmet Akif Ersoy'un izinden gittiğine vurgu yaparak, "Bu takip esasen mizacında taşıdığı lirizmini pekiştirdi ve bu lirizm, asil bir ruh, kuvvetli bir iman ve sezgiyle beslenen bir vicdanın da zemini oldu. Vicdan örsünde dövüp, çelikleştirdiği yazılarında içimize işleyen eğilip bükülmez bir duruşla, yüreklere samimiyet ve vicdan aşıları yaptı." diye konuştu.
Doğan'ın kaleminin de vicdanının keskin kılıcı olduğu benzetmesinde bulunarak, şöyle devam etti:
"Dilimizin Kaşgarlı Mahmut ile başlayan şerefli kamus yürüyüşünde Muallim Naci ve Şemseddin Sami'den sonra en kapsamlı İngilizce Türkçe sözlük müellifi, doğu bilimci James Milliam Redhause da anmadan geçmemek lazım. Bu zincirin en mühim halkalarından biri de muhakkak ki Mehmet Doğan'dır. Ancak Doğan, hem dil temalı yazı ve kitapları ile hem de adeta bir ömürlük maratona dönüştürdüğü, yevmi olarak süreklilik halindeki sözlük çalışmaları ile bu sahanın serdarı vasfındadır."
Panele katılan şair Nurullah Genç ise konuşmasında Doğan'la ilgili hatıralarını anlattı. Program sonunda Mehmet Doğan da programa katılan ve destek veren herkese teşekkür ederek, kısa bir konuşma yaptı.
Programın 2'nci "Tanıklıklar" başlıklı oturumunda da aralarında Anadolu Ajansı Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz ile Sadık Yalsızuçanlar, Muzaffer Doğan, Mustafa Özçelik, Şeref Akbaba, Recep Garip, Bahtiyar Aslan, Özcan Ünlü, Mehmet Şeker ve Fahri Tuna'nın bulunduğu şair, yazar ve akademisyenler Mehmet Doğan'ın kişiliğini ve eserlerini ele aldı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce desteklenen programda aynı zamanda "Kitap Kapaklarında Mehmet Doğan" adlı fotoğraf sergisi izlenime sunuldu.
Kaynak: AA
Program kapsamında moderatörlüğünü TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın üstlendiği "Yazıya ve Yazarlığa Adanmış Bir Ömür : Mehmet Doğan" başlıklı panel, Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İBB Kültür AŞ Genel Müdürü Rıdvan Duran, Doğan'ın 42 yıl boyunca 30 eseri ile genç nesillere ağabeylik yaptığını söyledi.
Duran, Mehmet Doğan'ın Türkçeyi korumak adına mücadele verdiğini belirterek, "25 baskı yapan 'Büyük Türkçe Sözlüğü' ile teşekkür ve dualarımızı zaten fazlasıyla hak ediyor. Kültürümüzü ve dilimize yaptığı fikirsel katkıları kurumlaştırma konusunda da eyleme geçiren ve TYB'yi kuran büyüğümüz, 2500'e yaklaşan üyesiyle bu coğrafyaya, topraklarımıza yerli ve milli koku, renk veren bir nesil yetişmesine vesile olduğu ayrıca saygıyı hak etmektedir." dedi.
- "(Onun tüm çabası) bir kültür dirilişini müjdelemektedir"
Yazar Ali Ural da Mehmet Doğan'ın bir savaşçı olduğu yorumunda bulunarak, "İsminin başındaki 'D' harfi hangi kelimenin ilk basamağı olursa olsun bana 'Doğan' kelimesine işaret ediyor gibi gelir. Doğan'dır o Türk kültürünün semasında süzülen. Zira yalnız avlanmak için değil, düşmanlarını fark etmek için de keskin göze ihtiyaç vardır, bir doğan gözüne." ifadelerini kullandı.
Ural, Doğan'ın kaleme aldığı "Neden Klasiklerimiz Yok" adlı kitaba da işaret ederek, şunları anlattı:
"Doğan'ın ortak kaynaklardan beslenmeyen nesillerin ortak tavırlar geliştirmeyeceği tezini sürdüğü bu eserini de dil hassasiyetleri dışında değerlendirmek mümkün değil. Dile yapılan müdahalelerin paylaşılacak kültürel zeminleri tarumar etmesine şaşırmıyor Doğan. Edebiyatla olduğu gibi musiki ve geleneksel sanatlarla da buluşamayan toplumların kaçınılmaz olarak inançlarıyla bağdaşmayan radikal tavırlar geliştireceğinden endişeli."
Mehmet Doğan'ın bir Türk münevveri olduğunu dile getiren Ural, "Sözlüğünün girişinde belirttiği gibi 'Kelimeleri şu veya bu sebeple sözlük dışında bırakmayan, kullanılma ölçüsüne göre değerlendiren tariflerde resmi ideolojik tahrifatı ortadan kaldıran tavrıyla' bir kültür dirilişini müjdelemektedir çabası." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sözlük çalışmaları ile bu sahanın serdarı vasfındadır"
Yazar Bekir Soysal da Doğan'ın Nurettin Topçu ve Mehmet Akif Ersoy'un izinden gittiğine vurgu yaparak, "Bu takip esasen mizacında taşıdığı lirizmini pekiştirdi ve bu lirizm, asil bir ruh, kuvvetli bir iman ve sezgiyle beslenen bir vicdanın da zemini oldu. Vicdan örsünde dövüp, çelikleştirdiği yazılarında içimize işleyen eğilip bükülmez bir duruşla, yüreklere samimiyet ve vicdan aşıları yaptı." diye konuştu.
Doğan'ın kaleminin de vicdanının keskin kılıcı olduğu benzetmesinde bulunarak, şöyle devam etti:
"Dilimizin Kaşgarlı Mahmut ile başlayan şerefli kamus yürüyüşünde Muallim Naci ve Şemseddin Sami'den sonra en kapsamlı İngilizce Türkçe sözlük müellifi, doğu bilimci James Milliam Redhause da anmadan geçmemek lazım. Bu zincirin en mühim halkalarından biri de muhakkak ki Mehmet Doğan'dır. Ancak Doğan, hem dil temalı yazı ve kitapları ile hem de adeta bir ömürlük maratona dönüştürdüğü, yevmi olarak süreklilik halindeki sözlük çalışmaları ile bu sahanın serdarı vasfındadır."
Panele katılan şair Nurullah Genç ise konuşmasında Doğan'la ilgili hatıralarını anlattı. Program sonunda Mehmet Doğan da programa katılan ve destek veren herkese teşekkür ederek, kısa bir konuşma yaptı.
Programın 2'nci "Tanıklıklar" başlıklı oturumunda da aralarında Anadolu Ajansı Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz ile Sadık Yalsızuçanlar, Muzaffer Doğan, Mustafa Özçelik, Şeref Akbaba, Recep Garip, Bahtiyar Aslan, Özcan Ünlü, Mehmet Şeker ve Fahri Tuna'nın bulunduğu şair, yazar ve akademisyenler Mehmet Doğan'ın kişiliğini ve eserlerini ele aldı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce desteklenen programda aynı zamanda "Kitap Kapaklarında Mehmet Doğan" adlı fotoğraf sergisi izlenime sunuldu.