AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Ünal Açıklaması
'Şu anda Genel Merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı. Ama Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmez' '2019 seçimlerinde biz öncelikli olarak büyük şehirleri kazanmak istiyoruz. Biz özellikle, İstanbul'da ve Ankara'da herhangi bir sorun 2019'da yaşamak istemiyoruz' 'Bizim şu anda hiçbir şekilde gündemimizde bir erken seçim söz konusu değil. Bir de böyle bir ortamda Türkiye'nin iç meseleleri konuşulurken bir de erken seçimle meşgul etmek, Türkiye'ye çok büyük haksızlık olur. Bizim, bölgemizde acilen yekpare bir şekilde sorunlara müdahale eden bir pozisyona gelmemiz gerekiyor'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Şu anda Genel Merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı. Ama Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmez." dedi.
Ünal, HaberTürk televizyonunun canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Hakkari'deki terör saldırısına değinen Ünal, şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralı askerlere acil şifa dileğinde bulundu.
Türkiye'nin ateş çemberi olan bir bölgede çok farklı terör örgütlerine karşı mücadele yürüttüğünü vurgulayan Ünal, bunda da ciddi mesafe katedildiğini söyledi.
Bölgedeki gelişmelere işaret eden ve Türkiye'nin tüm politikalarını, milli güvenlik açısından ele aldığını belirten Ünal, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bu kapsamda yapıldığını anımsattı. Zaman zaman da Irak'ın kuzeyine operasyonlar gerçekleştirildiğini aktaran Ünal, Türkiye'nin hiçbir zaman bölgesinde bir oldubittiye de müsaade etmeyeceğini bildirdi.
Bazı çevrelerin terör örgütlerini uluslararası alanda "özgürlük savaşçısı" gibi göstermeye çalıştığına dikkati çeken ve buna tepki gösteren Mahir Ünal, terör örgütünün bölge insanına yaptıklarının görülmediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dünkü "Bizim terör örgütlerine kaptıracak tek vatandaşımız yoktur, biz her bir vatandaşımızı kazanmak zorundayız." sözlerini hatırlatan Ünal, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde terör örgütlerini yok edeceğinin altını çizdi.
- Belediye başkanlarının istifa iddiaları
AK Partili bazı belediye başkanlarının istifa edeceği iddialarının anımsatılması üzerine Ünal, "Burada kafaların karışık olmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil." ifadesini kullandı.
Dezenformasyonların ciddi anlamda herkesi rahatsız ettiğine vurgu yapan Ünal, AK Parti'nin yapmak istediklerini net bir dille kamuoyuyla paylaştığını söyledi.
Zaman zaman bazı iletişim kazalarının her yerde olabileceğini dile getiren Ünal, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel başkanlığı ile üç şey söylediğine dikkati çekti. Ünal, Erdoğan'ın öncelikli olarak "teşkilatlarımızı elden geçireceğiz", ayrıca "belediyelerimizi elden geçireceğiz" dediğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümete dönük olarak da "180 günlük acil eylem planını hazırlayın" dediğini aktaran Mahir Ünal, buradaki amacın ise partiyi 2019 seçimlerine hazırlanmak olduğunu ifade etti.
Teşkilatla ilgili ciddi değişiklikler yaptıklarını ve son olarak 4 il başkanının değiştiğini belirten Ünal, ayrıca AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığının bizzat belediye başkanlarından bir yıllık performanslarını talep ettiğini bildirdi.
Her belediyenin bir yıllık kaynak kullanımından alt yapı hizmetlerine, seçim vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirip gerçekleştirmediğine kadar ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulduğuna dikkati çeken Ünal, "Bu çerçevede biz belediye başkanlarımızla düzenli görüşmeler yapıyoruz. 2019'a giderken, 2019 seçimlerinde biz öncelikli olarak büyük şehirleri kazanmak istiyoruz. Biz özellikle, İstanbul'da ve Ankara'da herhangi bir sorun 2019'da yaşamak istemiyoruz. Çünkü AK Parti yerel yönetimlerde elde ettiği yüksek başarıyla iktidara geldi. O yüzden bizim yerel yönetimlerde yaşanacak herhangi bir başarısızlığa asla tahammülümüz olamaz. O yüzden bu konuda son derece hassas ve dikkatli bir şekilde davranıyoruz." diye konuştu.
- Kılıçdaroğlu'na eleştiri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü grup toplantısında partilerine dönük yaptığı açıklamaları hatırlatan Ünal, Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'nin siyasetini anlamasının mümkün olmadığını söyledi.
Ünal, şöyle devam etti:
"Kendi içerisinde 5 ayrı kanadın olduğu, 5 ayrı adeta siyasi partinin olduğu, parti disiplininin, grup disiplininin, birlikte hareket etmenin, dava şuurunun ne olduğuna dair bir kanaati olmadığı için dün çıkmış 'istifa eden ya yolsuzdur, ya ByLock'çudur'. Bu kadar basit, bu kadar ucuz, bu kadar itham eden bir dil, her şeyden önce siyasete yakışmıyor. Biz siyasete şöyle bakıyoruz; bizim her bir arkadaşımız ister milletvekili ister belediye başkanı olsun bir nefer olarak yola çıkar ve bizde kendisine verilen görevi, sorumluluğu bir makam olarak görmez. Bir görev olarak görür ve o görevi yerine getirirken bazen görev değişikliği olur. 'Sandıkta seçilenin sandıkta gitmesi gerekir'. Evet, sandıkta seçilenin sandıkta gitmesi gerekir. Bizim en çok mücadelesini verdiğimiz konu budur."
Bir ille ilgili kararın, iki kişinin istişaresi sonucu olmadığına vurgu yapan Ünal, il başkanından ilçe başkanına, ilin milletvekillerinden tüm siyasi aktörlere istişare edilerek bir karar verildiğinin altını çizdi.
AK Parti'nin 15 yıldır iktidarda olmasının sırrının bir ekip çalışması içinde bulunmasından kaynaklandığını belirten Ünal, "Tüm örgütümüz bir takım mantığıyla çalışır. Bu ekip çalışmasında bir sorun çıktığında bu il başkanından kaynaklanıyorsa biz il başkanımızı çağırır, 'İlde yürütülen faaliyetlerde bazı aksamalar var, anladığımız kadarıyla sen buraya uyum sağlayamadın seni başka bir yerde değerlendirelim'... Şu anda il başkanlarımızda da değişiklikler gerçekleştiriyoruz." açıklamasında bulundu.
İl başkanlarının bu nöbet değişiminden hiçbir rahatsızlık duymadığının altını çizen AK Parti Sözcüsü Ünal, belediye başkanlarıyla ilgili performans noktasındaki değerlendirmelerinin ise sürdüğünü aktardı.
Ünal, "İstifasının istendiği, yok efendim 10 tanesinin istendi, yok 5 tanesinin istendi, böyle bir şey söz konusu değil. Şu anda Genel Merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı. Ama Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmez." dedi.
"Belediye başkanlarıyla pazarlık yapıldığı" şeklinde çıkan bazı haberlerin hatırlatılması üzerine Ünal, "Biz kendi arkadaşlarımızla pazarlık yapmayız, istişarede bulunuruz. Biz kendi arkadaşlarımızı tehdit etmeyiz. Dün Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşma, bu arkadaşlarımızı ve AK Parti siyasetini tahkir eden bir dildi." diye konuştu.
Bu siyasi anlayış çerçevesinde 15 yıldır Türkiye'yi yönettiklerini söyleyen Mahir Ünal, AK Parti'nin bugüne kadar Türkiye'yi asla kendi iç meseleleriyle meşgul etmediğini, gerekli açıklamaların da ilk ağızdan yapıldığını bildirdi.
Türkiye'nin önünde büyük sorunlar olduğuna dikkati çeken Ünal, "CHP siyasetinin yüzde 80'inin kendi iç sorunlarından ibaret olduğunu görürsünüz. Genel Başkanımızın dönmesiyle biz kendi içimizdeki bu değişiklikleri, 2019'a yönelik değişiklikleri hızla tamamlamak istiyoruz, Türkiye'yi asla AK Parti'nin kendi iç meseleleriyle meşgul etmek istemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin önünde aşılması gereken bir sürü sorun var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sorunları bölge aktörleri çözmeli"
"Bir erken seçim ihtimali var mı?" sorusuna Ünal, "Bizim şu anda hiçbir şekilde gündemimizde bir erken seçim söz konusu değil. Bir de böyle bir ortamda Türkiye'nin iç meseleleri konuşulurken bir de erken seçimle meşgul etmek, Türkiye'ye çok büyük haksızlık olur. Bizim, bölgemizde acilen yekpare bir şekilde sorunlara müdahale eden bir pozisyona gelmemiz gerekiyor." yanıtını verdi.
Türkiye'nin bölgesinde şu anda İran, Irak, Rusya ile beraber olduğunu belirten Ünal, yaşanan sorunları bölgenin aktörlerinin çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
Libya'dan Ukrayna'ya kadar yönetilemeyecek duruma gelmiş 9 bölge ülkesinin bulunduğuna işaret eden Ünal, bölgede Türkiye'nin güvenli bir ada olarak dimdik ayakta olduğunu, sınırlarını koruduğunu kaydetti.
"Irak'ın kuzeyinde yapılan referandumla ilgili söylemlerde bir yumuşamı mı var? Türkiye tarafından yeni bir şey mi bekleniyor?" sorusu üzerine Ünal, "Yok, biz bunu hep söylüyoruz, biz öncelikle içeride Kürt vatandaşlarımızı, bölgede de Kürtleri bizim kadim müttefiklerimiz olarak asla ayrı gayrı görmedik." dedi.
-"Referandum barışa hizmet etmiyor"
Esed ile yakın olunan dönemde ilk tavsiyelerinin "Suriye'deki Kürtlerin vatandaş olarak kabul edilmesi ve kimlik taleplerinin karşılanması" olduğunu hatırlatan Ünal, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile kurdukları ilişkinin altında da bunun yattığını söyledi.
Ünal, bölgede yaşayan Kürtlerin kimlik taleplerinin ve haklarını kazanmalarının önündeki en büyük engelin şiddet ve ölüm sevdalısı PKK olduğunu belirterek, Türkiye'nin bir imparatorluk bakiyesi olarak bölgede her zaman birleştirici, düzen kurucu bir unsur olduğunu vurguladı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'a gittiği"nin anımsatıldığı Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bu görüşmelerin amacı... Astana görüşmeleri Suriye'de ne yaptı? Kalıcı ateşkesi sağladı. Şimdi ne yapıyoruz? Irak'ta yaşayan Arap, Türkmen diğer unsurların iradesi sorulmadan, Irak'ın toprak bütünlüğünü hiçe sayan, bir sabah kalkıp 'ben referandum yapıyorum' oldubittisini biz kabul etmiyoruz. Çünkü bölgedeki istikrar ve barış arayışına bu girişim zarar verir." değerlendirmesinde bulundu.
"Barzani'nin ne demesini bekliyorsunuz?" sorusuna Ünal, "Bizim referanduma karşı çıkışımızın temel sebebi bölgede oluşturulmak istenen istikrara ve barışa hizmet etmiyor olması. İki, bölgede oluşturulmak istenen düzenin tam tersine kurucu değil, bozucu unsur haline geliyor olması." yanıtını verdi.
- "Gel yol yakınken vazgeç"
Barzani'ye "Sen, 'Tartışmalı bölge, Irak petrolünden aldığım yüzde 17 pay, statüyle ilgili sorun var, baskı altındayım.' diyorsun. Gel, bunu uluslararası alanda, merkezi hükümetle, bölgedeki diğer aktörlerle konuşalım. Bu bölgenin kaderine dönük ortak kaderi paylaşanları hiçe sayarak 'Ben bağımsızlık ilan ediyorum, referandum yapıyorum.' diyerek bunu yapamazsın." dediklerini aktaran Ünal, "Şimdi, aynı şeyi tekrar ediyoruz. Diyoruz ki; vakit geçmiş değil, uluslararası kamuoyunun, bölgedeki ülkelerin tavrı ortada. Sen eğer tekrardan elini uzatırsan bu konuda biz de sana elimizi uzatırız. Dışişleri Bakanımızın da Cumhurbaşkanımızın da söylediği bu. 'Gel yol yakınken bundan vazgeç.' diyoruz." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "82 Kerkük, 83 Musul" dediği anımsatılan Ünal, MHP'nin kendi siyaseti çerçevesinde böyle bir dil ve üslup kullanabileceğini ancak AK Parti'nin iktidar olmanın sorumluluğuyla, daha merkezde, kucaklayıcı konuştuğunu söyledi.
Ünal, AK Parti'nin masadaki seçenekler çerçevesinde bu krizin çözümü yönünde adımlar attığını kaydetti.
- "Açıklanan oran tekrar değerlendirilecek"
"Motorlu Taşıtlar Vergisinde zam üzerinden bir indirim mi bekleniyor şu anda? Ve Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmasındaki gibi 'iyi polis, kötü polis' mi oynanıyor?" sorusuna Ünal, "Zam üstünden bir indirim beklemiyoruz. Sadece Başbakanımızın da Cumhurbaşkanımızın da yaptığı açıklamalar çerçevesinde şunu söyleyebilirim, açıklanan oranın tekrardan bir değerlendirilmesi ve bunun yeniden sınıflandırılıp makul bir çerçeveye getirilmesi konuşulan." karşılığını verdi.
Şiddetli türbülans ve kaotik belirsizliğin konuşulduğu bir dünyada Türkiye'nin hava savunma sistemini kuracağını belirten Ünal, Türkiye'nin helikopterden tanka kadar hepsini ürettiğini, savunma sanayine ağırlık vereceğini söyledi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın "Buradan elde edilen gelirin tamamen savunma sanayine aktarılacağı"nı söylediğine dikkati çeken Ünal, savunma sanayine aktarılacak kaynakların yeniden gözden geçirilerek başka hangi kaynakların oluşturulabileceğine bakılacağını, bu oluşturulduğunda Motorlu Taşıtlar Vergisi üzerinden planlanan kaynağın biraz aşağı çekileceğini ifade etti.
- "Gül'ün kendi kararı"
"AK Parti'nin Afyonkarahisar kampı için Abdullah Gül, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik'e bir davet gitti. Neden davet edilmiyorlardı da şimdi davet edildiler?" sorusu üzerine Ünal, yeni bir durumun söz konusu olmadığını, Abdullah Gül'ün bütün etkinliklere davet edildiğini anlattı.
"Gül'ün kampa katılmama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ünal, "Bu tamamen Sayın Abdullah Gül'ün kendi kişisel kararıdır." yanıtını verdi.
"Kamp boyunca bütün açıklamalar siz ve ya sizin belirleyeceğiniz milletvekilleri tarafından yapılacak." denilmesi üzerine Mahir Ünal, bu süreçte parti içi disiplinin daha da büyük önem arz ettiğini, bu kapsamda ortak dil ve söylem için böyle bir uygulamanın olacağını kaydetti.
Kaynak: AA
Ünal, HaberTürk televizyonunun canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Hakkari'deki terör saldırısına değinen Ünal, şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralı askerlere acil şifa dileğinde bulundu.
Türkiye'nin ateş çemberi olan bir bölgede çok farklı terör örgütlerine karşı mücadele yürüttüğünü vurgulayan Ünal, bunda da ciddi mesafe katedildiğini söyledi.
Bölgedeki gelişmelere işaret eden ve Türkiye'nin tüm politikalarını, milli güvenlik açısından ele aldığını belirten Ünal, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bu kapsamda yapıldığını anımsattı. Zaman zaman da Irak'ın kuzeyine operasyonlar gerçekleştirildiğini aktaran Ünal, Türkiye'nin hiçbir zaman bölgesinde bir oldubittiye de müsaade etmeyeceğini bildirdi.
Bazı çevrelerin terör örgütlerini uluslararası alanda "özgürlük savaşçısı" gibi göstermeye çalıştığına dikkati çeken ve buna tepki gösteren Mahir Ünal, terör örgütünün bölge insanına yaptıklarının görülmediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dünkü "Bizim terör örgütlerine kaptıracak tek vatandaşımız yoktur, biz her bir vatandaşımızı kazanmak zorundayız." sözlerini hatırlatan Ünal, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde terör örgütlerini yok edeceğinin altını çizdi.
- Belediye başkanlarının istifa iddiaları
AK Partili bazı belediye başkanlarının istifa edeceği iddialarının anımsatılması üzerine Ünal, "Burada kafaların karışık olmasını gerektirecek bir durum söz konusu değil." ifadesini kullandı.
Dezenformasyonların ciddi anlamda herkesi rahatsız ettiğine vurgu yapan Ünal, AK Parti'nin yapmak istediklerini net bir dille kamuoyuyla paylaştığını söyledi.
Zaman zaman bazı iletişim kazalarının her yerde olabileceğini dile getiren Ünal, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel başkanlığı ile üç şey söylediğine dikkati çekti. Ünal, Erdoğan'ın öncelikli olarak "teşkilatlarımızı elden geçireceğiz", ayrıca "belediyelerimizi elden geçireceğiz" dediğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümete dönük olarak da "180 günlük acil eylem planını hazırlayın" dediğini aktaran Mahir Ünal, buradaki amacın ise partiyi 2019 seçimlerine hazırlanmak olduğunu ifade etti.
Teşkilatla ilgili ciddi değişiklikler yaptıklarını ve son olarak 4 il başkanının değiştiğini belirten Ünal, ayrıca AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığının bizzat belediye başkanlarından bir yıllık performanslarını talep ettiğini bildirdi.
Her belediyenin bir yıllık kaynak kullanımından alt yapı hizmetlerine, seçim vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirip gerçekleştirmediğine kadar ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulduğuna dikkati çeken Ünal, "Bu çerçevede biz belediye başkanlarımızla düzenli görüşmeler yapıyoruz. 2019'a giderken, 2019 seçimlerinde biz öncelikli olarak büyük şehirleri kazanmak istiyoruz. Biz özellikle, İstanbul'da ve Ankara'da herhangi bir sorun 2019'da yaşamak istemiyoruz. Çünkü AK Parti yerel yönetimlerde elde ettiği yüksek başarıyla iktidara geldi. O yüzden bizim yerel yönetimlerde yaşanacak herhangi bir başarısızlığa asla tahammülümüz olamaz. O yüzden bu konuda son derece hassas ve dikkatli bir şekilde davranıyoruz." diye konuştu.
- Kılıçdaroğlu'na eleştiri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü grup toplantısında partilerine dönük yaptığı açıklamaları hatırlatan Ünal, Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'nin siyasetini anlamasının mümkün olmadığını söyledi.
Ünal, şöyle devam etti:
"Kendi içerisinde 5 ayrı kanadın olduğu, 5 ayrı adeta siyasi partinin olduğu, parti disiplininin, grup disiplininin, birlikte hareket etmenin, dava şuurunun ne olduğuna dair bir kanaati olmadığı için dün çıkmış 'istifa eden ya yolsuzdur, ya ByLock'çudur'. Bu kadar basit, bu kadar ucuz, bu kadar itham eden bir dil, her şeyden önce siyasete yakışmıyor. Biz siyasete şöyle bakıyoruz; bizim her bir arkadaşımız ister milletvekili ister belediye başkanı olsun bir nefer olarak yola çıkar ve bizde kendisine verilen görevi, sorumluluğu bir makam olarak görmez. Bir görev olarak görür ve o görevi yerine getirirken bazen görev değişikliği olur. 'Sandıkta seçilenin sandıkta gitmesi gerekir'. Evet, sandıkta seçilenin sandıkta gitmesi gerekir. Bizim en çok mücadelesini verdiğimiz konu budur."
Bir ille ilgili kararın, iki kişinin istişaresi sonucu olmadığına vurgu yapan Ünal, il başkanından ilçe başkanına, ilin milletvekillerinden tüm siyasi aktörlere istişare edilerek bir karar verildiğinin altını çizdi.
AK Parti'nin 15 yıldır iktidarda olmasının sırrının bir ekip çalışması içinde bulunmasından kaynaklandığını belirten Ünal, "Tüm örgütümüz bir takım mantığıyla çalışır. Bu ekip çalışmasında bir sorun çıktığında bu il başkanından kaynaklanıyorsa biz il başkanımızı çağırır, 'İlde yürütülen faaliyetlerde bazı aksamalar var, anladığımız kadarıyla sen buraya uyum sağlayamadın seni başka bir yerde değerlendirelim'... Şu anda il başkanlarımızda da değişiklikler gerçekleştiriyoruz." açıklamasında bulundu.
İl başkanlarının bu nöbet değişiminden hiçbir rahatsızlık duymadığının altını çizen AK Parti Sözcüsü Ünal, belediye başkanlarıyla ilgili performans noktasındaki değerlendirmelerinin ise sürdüğünü aktardı.
Ünal, "İstifasının istendiği, yok efendim 10 tanesinin istendi, yok 5 tanesinin istendi, böyle bir şey söz konusu değil. Şu anda Genel Merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı. Ama Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmez." dedi.
"Belediye başkanlarıyla pazarlık yapıldığı" şeklinde çıkan bazı haberlerin hatırlatılması üzerine Ünal, "Biz kendi arkadaşlarımızla pazarlık yapmayız, istişarede bulunuruz. Biz kendi arkadaşlarımızı tehdit etmeyiz. Dün Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşma, bu arkadaşlarımızı ve AK Parti siyasetini tahkir eden bir dildi." diye konuştu.
Bu siyasi anlayış çerçevesinde 15 yıldır Türkiye'yi yönettiklerini söyleyen Mahir Ünal, AK Parti'nin bugüne kadar Türkiye'yi asla kendi iç meseleleriyle meşgul etmediğini, gerekli açıklamaların da ilk ağızdan yapıldığını bildirdi.
Türkiye'nin önünde büyük sorunlar olduğuna dikkati çeken Ünal, "CHP siyasetinin yüzde 80'inin kendi iç sorunlarından ibaret olduğunu görürsünüz. Genel Başkanımızın dönmesiyle biz kendi içimizdeki bu değişiklikleri, 2019'a yönelik değişiklikleri hızla tamamlamak istiyoruz, Türkiye'yi asla AK Parti'nin kendi iç meseleleriyle meşgul etmek istemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin önünde aşılması gereken bir sürü sorun var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sorunları bölge aktörleri çözmeli"
"Bir erken seçim ihtimali var mı?" sorusuna Ünal, "Bizim şu anda hiçbir şekilde gündemimizde bir erken seçim söz konusu değil. Bir de böyle bir ortamda Türkiye'nin iç meseleleri konuşulurken bir de erken seçimle meşgul etmek, Türkiye'ye çok büyük haksızlık olur. Bizim, bölgemizde acilen yekpare bir şekilde sorunlara müdahale eden bir pozisyona gelmemiz gerekiyor." yanıtını verdi.
Türkiye'nin bölgesinde şu anda İran, Irak, Rusya ile beraber olduğunu belirten Ünal, yaşanan sorunları bölgenin aktörlerinin çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
Libya'dan Ukrayna'ya kadar yönetilemeyecek duruma gelmiş 9 bölge ülkesinin bulunduğuna işaret eden Ünal, bölgede Türkiye'nin güvenli bir ada olarak dimdik ayakta olduğunu, sınırlarını koruduğunu kaydetti.
"Irak'ın kuzeyinde yapılan referandumla ilgili söylemlerde bir yumuşamı mı var? Türkiye tarafından yeni bir şey mi bekleniyor?" sorusu üzerine Ünal, "Yok, biz bunu hep söylüyoruz, biz öncelikle içeride Kürt vatandaşlarımızı, bölgede de Kürtleri bizim kadim müttefiklerimiz olarak asla ayrı gayrı görmedik." dedi.
-"Referandum barışa hizmet etmiyor"
Esed ile yakın olunan dönemde ilk tavsiyelerinin "Suriye'deki Kürtlerin vatandaş olarak kabul edilmesi ve kimlik taleplerinin karşılanması" olduğunu hatırlatan Ünal, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile kurdukları ilişkinin altında da bunun yattığını söyledi.
Ünal, bölgede yaşayan Kürtlerin kimlik taleplerinin ve haklarını kazanmalarının önündeki en büyük engelin şiddet ve ölüm sevdalısı PKK olduğunu belirterek, Türkiye'nin bir imparatorluk bakiyesi olarak bölgede her zaman birleştirici, düzen kurucu bir unsur olduğunu vurguladı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran'a gittiği"nin anımsatıldığı Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bu görüşmelerin amacı... Astana görüşmeleri Suriye'de ne yaptı? Kalıcı ateşkesi sağladı. Şimdi ne yapıyoruz? Irak'ta yaşayan Arap, Türkmen diğer unsurların iradesi sorulmadan, Irak'ın toprak bütünlüğünü hiçe sayan, bir sabah kalkıp 'ben referandum yapıyorum' oldubittisini biz kabul etmiyoruz. Çünkü bölgedeki istikrar ve barış arayışına bu girişim zarar verir." değerlendirmesinde bulundu.
"Barzani'nin ne demesini bekliyorsunuz?" sorusuna Ünal, "Bizim referanduma karşı çıkışımızın temel sebebi bölgede oluşturulmak istenen istikrara ve barışa hizmet etmiyor olması. İki, bölgede oluşturulmak istenen düzenin tam tersine kurucu değil, bozucu unsur haline geliyor olması." yanıtını verdi.
- "Gel yol yakınken vazgeç"
Barzani'ye "Sen, 'Tartışmalı bölge, Irak petrolünden aldığım yüzde 17 pay, statüyle ilgili sorun var, baskı altındayım.' diyorsun. Gel, bunu uluslararası alanda, merkezi hükümetle, bölgedeki diğer aktörlerle konuşalım. Bu bölgenin kaderine dönük ortak kaderi paylaşanları hiçe sayarak 'Ben bağımsızlık ilan ediyorum, referandum yapıyorum.' diyerek bunu yapamazsın." dediklerini aktaran Ünal, "Şimdi, aynı şeyi tekrar ediyoruz. Diyoruz ki; vakit geçmiş değil, uluslararası kamuoyunun, bölgedeki ülkelerin tavrı ortada. Sen eğer tekrardan elini uzatırsan bu konuda biz de sana elimizi uzatırız. Dışişleri Bakanımızın da Cumhurbaşkanımızın da söylediği bu. 'Gel yol yakınken bundan vazgeç.' diyoruz." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "82 Kerkük, 83 Musul" dediği anımsatılan Ünal, MHP'nin kendi siyaseti çerçevesinde böyle bir dil ve üslup kullanabileceğini ancak AK Parti'nin iktidar olmanın sorumluluğuyla, daha merkezde, kucaklayıcı konuştuğunu söyledi.
Ünal, AK Parti'nin masadaki seçenekler çerçevesinde bu krizin çözümü yönünde adımlar attığını kaydetti.
- "Açıklanan oran tekrar değerlendirilecek"
"Motorlu Taşıtlar Vergisinde zam üzerinden bir indirim mi bekleniyor şu anda? Ve Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmasındaki gibi 'iyi polis, kötü polis' mi oynanıyor?" sorusuna Ünal, "Zam üstünden bir indirim beklemiyoruz. Sadece Başbakanımızın da Cumhurbaşkanımızın da yaptığı açıklamalar çerçevesinde şunu söyleyebilirim, açıklanan oranın tekrardan bir değerlendirilmesi ve bunun yeniden sınıflandırılıp makul bir çerçeveye getirilmesi konuşulan." karşılığını verdi.
Şiddetli türbülans ve kaotik belirsizliğin konuşulduğu bir dünyada Türkiye'nin hava savunma sistemini kuracağını belirten Ünal, Türkiye'nin helikopterden tanka kadar hepsini ürettiğini, savunma sanayine ağırlık vereceğini söyledi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın "Buradan elde edilen gelirin tamamen savunma sanayine aktarılacağı"nı söylediğine dikkati çeken Ünal, savunma sanayine aktarılacak kaynakların yeniden gözden geçirilerek başka hangi kaynakların oluşturulabileceğine bakılacağını, bu oluşturulduğunda Motorlu Taşıtlar Vergisi üzerinden planlanan kaynağın biraz aşağı çekileceğini ifade etti.
- "Gül'ün kendi kararı"
"AK Parti'nin Afyonkarahisar kampı için Abdullah Gül, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik'e bir davet gitti. Neden davet edilmiyorlardı da şimdi davet edildiler?" sorusu üzerine Ünal, yeni bir durumun söz konusu olmadığını, Abdullah Gül'ün bütün etkinliklere davet edildiğini anlattı.
"Gül'ün kampa katılmama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ünal, "Bu tamamen Sayın Abdullah Gül'ün kendi kişisel kararıdır." yanıtını verdi.
"Kamp boyunca bütün açıklamalar siz ve ya sizin belirleyeceğiniz milletvekilleri tarafından yapılacak." denilmesi üzerine Mahir Ünal, bu süreçte parti içi disiplinin daha da büyük önem arz ettiğini, bu kapsamda ortak dil ve söylem için böyle bir uygulamanın olacağını kaydetti.